![]() |
Şairlerin Medenî Hâlleri… |
![]() |
![]() |
#1 |
mate
|
![]() Şairlerin Medenî Hâlleri…Şairlerin medenî hâlleri… Ben ki beni bilmezem, Gözyaşımı silmezem, Ermeyince ölmezem ! Ecele yâr gerektir… ……………………………/……………… ![]() Ben… Kim olduğu ehemmiyetsiz bir garip… Sözüyle özü, ipeğe sarılmış bir çelik kadar sert… Ben… Sevdâ ile gurbet ikliminde savrulan dert… Kimilerinin anlamak adına hançerlediği, kimilerinin her daim içerlediği, ele avuca sığmaz, hesaba gelmez bir kul… Rastlantılarla harabeye dönen zaman hanına, şöyle bir uğramışken; hancı tarafından tard edilen meçhul… Küstüm çiçeklerinin rayihasına kapılıp, aynalara buselik ilhamlar aşk eden şair… Ben… Her hücresinde bir iz… Hüzüne dair… Ben… Tanrı Dağlarının alışık olduğu nal seslerinin, Tuna boylarındaki yankısı… Yesevi pınarlarının çağladığı diyârlardan kopup gelen bir selin, Ege’de denizi kucaklaması… Kınalı ellerin, efe yüreklere konaklaması… Ve bir Türkmen Kocasının, Oğuznâme’den sayıklaması… Ben… Veresiye ümitlerin, peşinen firâk ateşlerine peşkeş çekildiği bir pazarda; haraç mezat tüketilmeye alışmış yaralı… Nereden gelip nereye gittiği belli… Lâkin yoldaşı… Şu garip başı… Belki de son sadığı, nasip olursa baş ucunu bekleyecek mezar taşı… Ben… Milyonların içindeki bir… Bir rüyâ… Ve masaldan öte geçmeyen bir tâbir… Tarifsizlik kazanında, dibi tutmuş bir aşın tatsızlığıyla izah edilen… Yoklukların orta yerinde, yok makamına lâyık görülerek, yoklar diyârına şah edilen! Ben… Dileyen fakat dilenmeyen… Arzu edişindeki hararetle, kabul taşlarına yüz sürüp bilenmeyen… Bizatihi öfke iken öfkelenmeyen… Öylesine mahzun… Öylesine bitap… Görünmez harflerle yazılmış bir risâle… Belki de asla okunmayacak bir kitap… Ben… Mızrap ile şiraze arasında… Mürekkebin en karasında… İlham serdengeçtisinin, güvercin ağlatan nârâsında… Fanilik hanesinin, ödenmekle tükenen kirasında… Ben… Can hıraş akşamların, bedbin gecelere selam duruşunda… Saatlerin yorgun düştüğü ân gece yarısını vuruşunda… Sevdâ cellâdının darağacını kuruşunda… Harcanan bir baharın her kuruşunda… Ben… Ben derken ben olmaktan uzaklaşan… Ben dedikçe kendine tuzaklaşan… Ben diyen bir bencil olmaktansa, ben kelâmını sarf ederken bana sen diyene yaklaşan! Ağlayan, inleyen ve saçları aklaşan… Ben… Yer çene kaparken… Ve şu mavi gök çene! Susmayı bir türlü beceremeyip, söz mülkünü ayaklar altına seren, gül derken gönlünü deren zavallı… Izdırâbın muhasebesiyle meşgul rakamlara zincir vuran takvimlerle hasım… Ben… Zemheri aylarının soğuk çocuğu… Ve ille de kasım… Ben… Sevdâ sakarı… Güzele râm… Gazeller söyleyen dudaklarıma, her tebessüm haram… Gamzeleri ipotekli bir çehrenin sahibi olmaktan yorgun… Kimseye değil, şiire dargın… Yedi Tepe’ye vurgun… Ben… ……………………… ![]() ![]() ![]() ![]() Ben derim sen duymazsın! Cân köşküne koymazsın… Gözyaşıma doymazsın, Redde bir dur gerektir… ………………………………/…………………………… ![]() Şarkıların anlattıklarıyla, üstâdların ısrarla işlediği tema neyse; ruhumun derin dehlizlerinden firar eden odur… Ben hiç kâr etmedim amma bu defa zarar eden O’dur! ……………………………… ![]() Ben senim sende bensin, Mümkün mü aşk tükensin? Bir ömür beklenensin! Geceye nur gerektir… Beni aştım sendeyim, Biz denilen gündeyim… Sensizken sürgündeyim, Geç olmaz, er gerektir… Hâyâline sığındım, Hasretinle döğündüm… Aşkın ile öğündüm, Unutmam… Zor gerektir… Karanlık önüm ardım, Ben derken sana vardım… Âtiyi dünden sordum, Sana Güçer gerektir…! …………………… ![]() ![]() Gerektiğini fark ettiğin ân geç demek için bile geç olmasın… Çünkü günler sayılı… Ömür iki hece… İlk heceyi naz ile harcadın… Gel son heceyi ziyân eyleme… Sus ! Duymak istediğimi söylemeyeceksen asla söyleme…! Güçer KAFA |
![]() |
![]() |
|