Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlı Şehzadeleri
Osmanlı Şehzadeleri Hakkında - Osmanlı Şehzadeleri Kimdir - Osmanlı Şehzadesi
Ahmed Nihad Osmanoğlu
(d 5 Temmuz 1883, Çırağan Sarayı, İstanbul-ö 4 Haziran 1954, Beyrut, Lübnan) Sultan V Murat'ın torunu ve Şehzade Mehmed Selahaddin Efendi'nin oğludur Annesi Naziknaz Hanımefendi'dir Müzisyen ve bestekardır Hanedanın yurtdışına sürülmesinden sonra Lübnan'a yerleşmiş ve orada vefat etmiştir Halife II Abdülmecit'in vefat ettiği 1944 yılından kendi vefat tarihi olan 1954 yılına kadar en yaşlı Şehzade vasfıyla Hanedan Reisi olmuştur Eşi Safiru Hanımefendi (1884-1975)'dir Tek çocukları Ali Vâsıb Osmanoğlu'dur
Ali Vâsıb Osmanoğlu
(d 13 Ekim 1903 ,Çırağan Sarayı, İstanbul-ö 9 Aralık 1983, İskenderiye, Mısır) V Murad'ın torunu Şehzade Ahmed Nihad Osmanoğlu Efendi'nin oğludur Annesi Safiru Hanımefendi'dir Galatasaray Lisesi’nde (Mekteb-i Sultani) ve Harp Okulu’nda (Mekteb-i Askeri) okudu Saltanatın lağvı ve hanedan üyelerinin 1924’te sürgüne gönderilmesi üzerine ailesiyle birlikte yurtdışına çıktı 10 yıl kadar Fransa’da yaşadı 1931’de Sultan V Mehmet Reşat'ın torunu Emine Mukbile Osmanoğlu’yla evlendi Aile 1937’te İskenderiye’ye taşındı 1940’ta tek çocukları Şehzade Osman Selahaddin Osmanoğlu dünyaya geldi 1977 yılıda Şehzade Mehmed Abdülaziz Osmanoğlu Efendi'nin vefatıyla Hanedan Reisi oldu 1983 yılında İskenderiye'de vefat etti İskenderiye'ye defnedilen cenazesi Mayıs 2007'de oğlu Şehzade Osman Selahaddin Osmanoğlu'nun girişimiyle Türkiye'ye nakledilerek Sultan Reşat Türbesi'ne defnedildi
'Bir Şehzadenin Hatıratı Vatan ve Menfada Gördüklerim ve İşittiklerim' ismiyle oğlu tarafından hatıraları kitaplaştırılarak yayımlandı
Aydoğdu Bey
Aydoğdu Bey (d ? - ö 27 Temmuz 1302), Osmanlı Beyliği'nin kurucusu olan Osman Gazi'nin kardeşi Gündüz Bey'in oğlu Doğum yeri ve tarihi bilinmemektedir
Amcası Osman Gazi tarafından bizzat yetiştirilmiş ve onunla birlikte birçok savaşa katılmıştır 27 Temmuz 1302 tarihinde, Koyunhisar (Bafeon) Savaşı esnasında hayatını kaybetmiştir Kabri Bursa-Yenişehir arasında Koyunhisar’a giden yol üzerindedir Hastalanan atların, kabrinin etrafında gezdirilince şifa bulduklarına inanılır
Cem Sultan
Cem Sultan (1459 - 1495), Fatih Sultan Mehmet'in oğullarından biridir Babasının yerine geçemeyince kardeşi II Bayezid ile savaşmış ve sonra da Rodos şövalyeleri tarafından kandırılarak esir edilmiştir Fransa'da esaret çekerken ölmüştür
3 Mayıs 1481'de Fatih Sultan Mehmet'in ölümü üzerine Amasya'da bulunan Şehzade Bayezid ve Konya'da bulunan Cem Sultan'a haberciler gönderildi Ancak Cem Sultan'a gönderilen haberci, yolda Şehzade Bayezid'in kayınbabası ve Anadolu Beylerbeyi olan Sinan Paşa tarafından yakalandı Cem Sultan, babasının vefatını dört gün sonra öğrenebildi Duruma kızan Yeniçeriler ayaklanıp sadrazam Karamanlı Mehmed Paşa'yı öldürdüler ve Şehzade Bayezid'in, İstanbul'da bulunan oğlu Korkut'u saltanat naibi ilan ederek onu taht'a çıkardılar Şehzade Bayezid, İstanbul'a varır varmaz devlet idaresini eline aldı
Cem Sultan ise 4000 kadar askeriyle birlikte 27 Mayıs 1481'de İnegöl önlerine geldi Sultan İkinci Bayezid, Ayas Paşa idaresindeki bir orduyu Cem Sultan'ın üzerine gönderdi 28 Mayıs'ta yapılan savaşı kazanan Cem Sultan Bursa'da padişahlığını ilan etti Kendi adına hutbe okutarak para bastırdı
Sultan II Bayezid'e bir mektup gönderen Cem Sultan, Osmanlı topraklarını eşit olarak paylaşmayı teklif etti Sultan II Bayezid, ordusuyla birlikte Cem Sultan'ın üzerine yürüdü Yenişehir Ovası'nda yapılan savaşı kaybeden Cem Sultan, Konya'ya geldi Oradan da yanına ailesini de alarak Kahire'ye, ve oradan da Hac mevsiminde Hicaz'a gitti
Hac'dan sonra tekrar Kahire'ye gelen Cem Sultan, ağabeyi Sultan II Bayezid'den bir mektup aldı Bu mektupta, padişahlıktan vazgeçtiği takdirde kendisine bir milyon akçe ödeneceği belirtiliyordu Ancak Cem Sultan bunu kabul etmedi İkinci bir teklifi de geri çeviren Cem Sultan, tekrar ülkesine döndü
27 Mayıs 1482'de Konya'yı kuşatan Cem Sultan, Sultan İkinci Bayezid'in yaklaşması üzerine kuşatmayı kaldırarak Ankara'ya gitti Oradan da tekrar Mısır'a gidecekti, ancak yollar tutulmuştu Bu sırada Rodos şövalyelerinden Pierre d'Aubusson onu Rodos'a davet etti 29 Temmuz'da Rodos'a giden Cem Sultan, yapılan antlaşma gereğince istediği zaman adadan ayrılacağını düşünüyordu ancak şövalyeler buna hiçbir zaman izin vermediler ve Cem Sultan esir hayatı yaşamaya başladı
Cem Sultan oradan, Fransa'ya gönderildi Cem Sultan'ın Fransa'dan başka bir ülkenin eline geçmesini Osmanlı Devleti açısından sakıncalı gören Sultan II Bayezid, Fransa'ya bir elçi gönderek Cem Sultan'ın Fransa'da tutulmasını istedi
Cem Sultan'ı kullanmak isteyenlerden birisi de Papa VIII Innocentius idi Papa, Cem Sultan'ı bahane ederek Osmanlılara karşı bir haçlı seferi düzenlenmesini istiyordu Ancak bunda başarılı olamayınca Cem Sultan'a Hıristiyan olma teklifinde bulundu Ancak Cem Sultan bunu kesinlikle reddetti
Sultan Cem`in Roma halkının fakirlerine para vermesi henüz insan sevgisinin tam oturmadığı Avrupa`da Cem Sultan'ın bu hareketi taraftar toplama olarak karşılandı
Cem Sultan vakası Osmanlı tarihinde Yıldırım Bayezid'in Timur'un elinde esir düşüp, demir kafese hapsedilmesinden sonra ikinci büyük hadisedir Rumeli'den tekrar Osmanlı topraklarına gelmek isteyen Cem Sultan, 13 yıl esir hayatı yaşadı En son Papa'nın elinden Fransız Kralı tarafından kurtarılmış, ancak büyük bir ihtimalle zehirlendiği için bir hafta içinde yolda vefat etmiştir
Cem Sultan'ın bakım masrafları için Papa, Sultan İkinci Bayezid'den yılda 40 000 altından fazla para kopartmayı başarmış, Cem Sultan'ı serbest bırakma tehditleriyle de Osmanlı fetihlerini durdurmuştu Bu olay ileride Şehzade katli için de önemli bir mesnet teşkil etmiştir
Cem Sultan, 25 Şubat 1495'de vefat etti Sultan II Bayezid bu olaya çok üzüldü ve üç gün yas ilan etti ve Cem Sultan'ın gıyabında cenaze namazı kıldırdı, Cem Sultan'ın naaşını alabilmek için uğraştı
Vefatından 4 yıl sonra 1499 yılının Ocak ayında Cem Sultan'ın cenazesi Osmanlı topraklarına getirilerek Bursa'da kardeşi Şehzade Mustafa'nın yanına gömüldü
Düzmece Mustafa
Düzmece Mustafa veya Mustafa Çelebi (1393, Edirne - 1422), Yıldırım Bayezid'ın veliaht olan en büyük oğludur
Düzmece lakabı, sahte şehzade olduğunu ileri süren dönemin Osmanlı tarihçilerince verilmiş ve kalmıştır Bizans'a serbest bırakılmaması için fidye verilmesi, kendisine inananların sayısına ve toplum içindeki yerlerine bakıldığında, en sonunda yakalandığında Edirne'de asılarak idam edilmesi de bir belirtidir Saltanat soyundan gelenlerin kanı akıtılmazdı
II Murat döneminin başlangıcında en büyük siyasi krizlerinden birine sebebiyet vermiştir II Murat'ın amcası olan Mustafa Çelebi'yle verdiği mücadeleden bir süre sonra, bir başka krize sebebiyet veren ve II Murat'ın ağabeyi olan şehzade Küçük Mustafa Çelebi ile karıştırılmamalıdır
Mustafa Çelebi, 1402deki Ankara Savaşı'nda Hamidoğulları ve Tekeoğulları askeri ile birlikte cephenin ortasında yer almıştır Bazı kaynaklar savaşta öldüğünü, bazı kaynaklar ise babası Yıldırım Bayezıt ile birlikte esir düşerek, babasının ölümünün ardından Timur tarafından Semerkant'a götürüldüğünü yazarlar
Timur'un ölümünden sonra 1405'de Anadolu'ya döndü, önce Niğde'ye, daha sonra da İsfendiyaroğulları beyinin yanına Kastamonu'ya gitti Ardından 1416da Venediklilerin yardımı ile Rumeli'ye ve Eflak'a geçip, düzenleyeceği ayaklanma için bazı vali ve sancak beylerinden, Eflak voyvodasından, Bizans İmparatoru II Manuel'den ve bu arada bazı Avrupa devletlerinden yardım istedi Topladığı kuvvetler Selanik'ten Tesalya üzerine giderken I Mehmet'in ordusuna yenildi Bu yenilgiden sonra Selanik'e sığındı Selanik'te Despot olan Andronikos onu bir mülteci olarak kabul etti I Mehmed bu durumu Bizanslılarla yapılan barış anlaşması şartlarının çok siddetli ihlali olduğunu önererek olayı Konstantinopolis'de İmparator olan II Manuel'e protesto etti II Manuel bir mülteci kabulunun hiçbir barış şartını ihlal etmediğini ileri sürdü; ama eğer bu mültecinin yasama ve korunma masrafları karşılanırsa onu hayatı sonuna kadar gözaltinda tutmayı kabul edebileceğini bildirdi Bunu kabul eden I Mehmed Bizans İmparatoru II Manuel ile anlaşarak Mustafa Çelebi'nin hayatı boyunca salıverilmemesi karşılığında yılda 900 bin akça ödemeyi önerdi ve Mustafa Çelebi gözaltinda korunmak üzere Limni adasına gönderildi
Konstantinopolis'de I Mehmet ile II Manuel arasindaki barışcıl ilişkiler aleyhinde olan bir saray bürokrasisi kliği gittikce güc kazanamaktaydı ve bunlar arasında veliaht ve ortak imparator olan Yannis bile bulunmaktaydı Bu klik 1320de I Mehmed'in Bursa'dan Edirne'ye giderken Boğazı geçerken öldürülmesi için bir plan hazırlamış ama imparator bunun uygulanmasını önlemeyi başarmıştı Fakat 1321de I Mehmed'in ölümü ve yerine daha 17 yaşında tecrubesiz bir genç olan II Murat'ın geçmesi bu kliği çok daha kuvvetlendirip Bizans siyasetinin başına geçirmeye neden oldu II Manuel yaşli ve yorgundu ve imparatorlugun siyaseti bu klik içinde olan oglu Yannis'e bırakmıştı Bundan dolayı Bizans imparatorluğu Çelebi Mustafa'yi meşru Osmanlı padişahı olarak kabul etti ve ona destek sağlamaya başladı Bir Bizans filosu ile Limni'den, yandaşı İzmiroğlu Cuneyd Bey ile birlikte Rumeli'ye ayak bastı ve Gelibolu'ya geçerek kendine yandaş toplamaya başladı Rumeli beyleri ve akıncılar arasında taraftar toplamayı başardı Sultan II Murat (1421de) Veziriazam ve Rumeli beylerbeyi Amasyalı Beyazıt Paşa komutasındaki bir orduyu üzerine gönderdi İki taraf, Saros Körfezi kıyısında bugün Keşan'ın bir köyü olan Sazlıdere mevkiinde karşılaştığında, muharebe esnasında elindeki kuvvetler, komuta kademesi dahil, Mustafa Çelebi tarafına geçti Veziriazam Beyazıt Paşa Mustafa Çelebi'ye teslim olmak zorunda kaldı Fakat Beyazıt Paşa'ya itimat etmeyen İzmiroğlu Cüneyt Bey'in israrları üzerine Mustafa Çelebi onu idam ettirdi Düzmece Mustafa şehir halkının tezahüratı altında Edirne'ye girerek hükümdarlığını ilan etti Adına hutbe okutup sikke bastırdı Rumeli bölgesi onun egemenliği altına geçti
Çelebi Mustafa iktidarda iken bir seri hata yapmaya başladı Gözaltında iken Bizans desteğini sağlamak için Gelibolu'yu Bizans'a vermeyi kabul etmişti Ama Rumeli'de idareyi eline geçirince fetihle ele geçirilen arazinin inanmayanlara geri verilemiyeceğine dair İslam dini kaidesi olduğunu ileri sürerek Gelibolu'yu Bizanslılara vermedi ve kendini destekleyen saray kliğinin gücünü kırdı Ayrıca Rumeli ile yetinmeyip Ocak 1422de 12 bin sipahi ve 5 bin yaya askerlik bir orduyu ile Gelibolu'dan Anadolu'ya Galata Cenevizlileri gemileri ile geçirip Bursa'yı kuşatmaya başladı II Murat Mustafa'nın bir "düzmece (yalancı)" olduğunu çevresindekileri inandırmayı başardı Kendisine Aydın ve İzmir Beyliği vaad edilmis olan İzmiroğlu Cüneyt Bey, yandaş askerleri ile, Mustafa Çelebi yanından ayrıldı Böylece ordusu bölünen Mustafa Çelebi elinde kalanlarla Rumeli'ye doğru geri çekilmek zorunda kaldı Fakat kaçarken bir köprü başını tutan Hacı İvaz Paşa bu kalan yaya ordusunun çoğunu da kılıçtan geçirdi Mustafa Çelebi Gelibolu'da tutunup Boğaz trafiğini kontrola çalıştı Fakat II Murat Foça Podestası Adorno'dan kiraladığı gemilerle ordusunu Gelibolu'ya geçirmeyi başardı Mustafa Çelebi Gelibolu'da da tutunamadı ve Edirne'ye kaçtı Yakalanan yandaşları idam edildi II Murat, Foça Podestasına ait olan 2 bin zırhlı asker ile takviyeli, ordusuyla Edirne'ye yürüdü Edirneliler II Murat'i şehir dışında karşılıyarak ona sadakatlerini bildirdiler Mustafa Çelebi bu sefer de Edirne'den hazinesi ile birlikte Eflak'a gitmek üzere kaçabildi Fakat Tunca Vadisi'nde Kızılağaç Yenicesi'nde yakalandı Edirne'ye getirilip kale burcundan asılarak idam edildi
Ertuğrul Osman Osmanoğlu
Devletli Necabetli Osman Ertuğrul Efendi Hazretleri (d 18 Ağustos 1912, Nişantaşı , İstanbul- ö 23 Eylül 2009, İstanbul) 1994-2009 yılları arasında Osmanlı Hanedanının hanedan reisiydi Hanedanın Osmanlı Devletinin yıkılmasından önce doğmuş son erkek üyesiydi Yaşamının büyük bir bölümünü Türkiye dışında sürgünde geçirdi, ülkeye giriş yasağının kaldırılmasıyla Türkiye'ye geldi ve İstanbul'da öldü
Osman Ertuğrul Osmanoğlu II Abdülhamit'in torunu, Şehzade Mehmed Burhanettin Efendi'nin ise oğluydu Annesi Aliye Melek Nazlıyar Hanımefendi'ydi 1924'te Viyana'da tahsilini sürdürürken, Halifeliğin Kaldırılmasının ardından Osmanlı Hanedanının bütün fertleriyle birlikte Türkiye'den sürgün edildi Bu tarihten sonra 68 yıl Türkiye'ye dönemedi
1933 yılında babası ile ABD'ye yerleşti Babasının 1949 yılında vefatından sonra 1952 yılında Kanada merkezli bir madencilik şirketi kurdu 1991 yılında Osmanlı Hanedanı ile benzer bir akıbeti paylaşan Afgan Kraliyet Ailesinden Prens Abdulfettah Tarzi'nin ve Pakize Tarzi'nin kızı Zeynep Tarzi (d 1940) ile evlendi 1994 yılında Mehmed Orhan Osmanoğlu'nun vefatı üzerine Osmanlı Hanedanının reisi oldu Bu sıfatı taşıyan Osmanlı Devleti zamanında doğmuş kişi olması nedeniyle "Son Osmanlı" diye anılıyordu Kendisine Osmanlı hanedanı protokolüne göre Devletli Necabetli Osman Ertuğrul Efendi Hazretleri olarak hitap ediliyordu Akıcı bir şekilde Türkçe, İngilizce, Almanca ve Fransızca biliyordu ve İtalyanca'yı konuşabilir, İspanyolca'yı da anlayabiliyordu
Ertuğrul Osmanoğlu 1974 yılında yürürlüğe konulmuş bir af kapsamında, ailenin diğer üyelerini takiben, ilk kez 1992 yılında Türkiye'ye geldi 2004 yılında da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını aldı Daha ziyade New York Manhattan'da yaşadı 23 Eylül 2009 tarihinde İstanbul'da, böbrek yetmezliği nedeniyle tedavi gördüğü Amerikan Hastanesi'nde 97 yaşında vefat etti 26 Eylül 2009 tarihinde Sultanahmet Camii'nden kaldırılan naaşı, Bakanlar Kurulu Kararı ile Çemberlitaş'taki II Mahmut Türbesi'ne defnedildi
Gündüz Bey
Gündüz Bey, Osmanlı Beyliği'nin kurucusu Osman Gazi'nin ağabeyidir Ayrıca Ertuğrul Gazi'nin babasının ismi de Gündüz Alp'tır Ertuğrul Gazi babasının ölümünden sonra oğlunun adını Gündüz koymuştur
Kimliği
Osmanlı Beyliği'nin kurucusu Osman Gazi'nin ağabeyidir Koyunhisar Savaşı sırasında Osmanlı birliklerine komuta ederken şehit olan Aydoğdu Bey'in babasıdır Doğum tarihi tam olarak bilinmemektedir Ancak, Ertuğrul Gazi'nin babası olan Gündüz Alp öldükten kısa bir süre sonra dünyaya geldiği ve bu nedenle Ertuğrul Gazi'nin babasının adını oğluna verdiği bilinmektedir Dolayısıyla Gündüz Alp'in doğum yılı 1227 olmalıdır
Kayı Beyliğinin devri
Ravzatü’l-Ebrar adlı eserde anlatıldığına göre; Ertuğrul Gazi bir gün ulemâdan bir zâtın evinde misafir kaldı Gece yatacağı zaman rafta Kur’an-ı Kerim’in bulunduğunu görünce yatmadı ve önünde el bağlayıp, sabaha kadar ayakta durdu Güneş doğarken oturdu ve uykuya daldı Gördüğü rüyada, küçük oğlu Osman'a büyük bir devlet nasip olacağı müjdelenmiş, bu nedenle Osman büyüdüğü zaman boyun başına geçmesini vasiyet etmiştir Ertuğrul Gazi'den sonra Gündüz Alp, babasının vasiyetine uyarak beyliği Osman Gazi'ye devretmiştir
Mehmed Abdülaziz Osmanoğlu
(d 26 Eylül 1901, Ortaköy, İstanbul-ö 19 Ocak 1977, Nice, Fransa) Sultan Abdülaziz'in torunu ve Şehzade Mehmed Seyfeddin Efendi'nin oğludur Annesi Neşefelek Hanımefendi'dir 1924 yılında Osmanoğlu ailesinin sürgün edilişiyle Fransa'ya kaçtı Kuzeni Şehzade Osman Fuat Osmanoğlu'nun vefatıyla 1973 yılında Hanedan Reisi oldu 1977 yılında Nice'te vefat etti Mezarı Nice'dedir Berkemal Hanımefendi (1911-62) ile evlendi Kızı Hurrem Osmanoğlu'dur
Mehmed Cemaleddin Efendi
Mehmed Cemaleddin Efendi maddesi şehzade ile ilgilidir, şeyhülislam ile ilgili madde için Cemaleddin Efendi sayfasına bakınız
Mehmed Cemaleddin Efendi ( d 28 Ekim 1890, Yıldız Sarayı- ö 18 Kasım 1946, Beyrut, Lübnan), Osmanlı şehzadesi Sultan Abdülaziz'in oğlu Şehzade Mehmed Şevket Efendi'nin oğludur Harbiye Mektebi'nin şehzadelere mahsus kısmını bitirdi Tuğgeneralliğe kadar yükseldi Milli Mücadele'nin hazılanış aşamasına katıldı Türk Musikisi öğrendi Ut ve Lavta çalardı Besteciliklede uğraşmış ve Müstear Sirto'su günümüze ulaşmıştır Türk Musikisi'ni himaye etmiş ve müzisyenlerle dotluk kurmuştur Cemile Destâviz Hanım Efendi ile evlenmiş ve iki oğlu olmuştur Mezarı, Beyrut'tadır Oğulları ;
1 Şehzade Mahmud Hüsameddin Efendi
2 Şehzade Süleyman Saadeddin Efendi
Mehmed Ertuğrul Efendi
Şehzade Mehmed Ertuğrul Efendi (d 5 Ekim 1912, Çengelköy Sarayı-ö 2 Temmuz 1944, Kahire) VI Mehmet Vahideddin'in tek oğludur Genç yaşta vefat etmiştir Kahire'de Hıdıv Tevfik Türbesi'ne defnedilmiştir
Mehmed Orhan Osmanoğlu
Mehmed Orhan Osmanoğlu (d 1909 - ö 1994)
Mehmed Orhan Osmanoğlu (Şehzade-i civan-baht, asaletlu, necabetlu Mehmed Orhan Efendi); Osmanlı hükümdarı II Abdülhamit'in torunudur Şehzade Mehmed Abdülkadir Efendi'nin oğludur
10 Kasım 1909 yılında Üsküdar' da doğdu, Galatasaray Lisesinden (Mekteb-i Sultani) mezun oldu ve Harp Okuluna devam etti 15 yaşındayken ailesiyle beraber sürgüne gönderildi 2 Dünya Savaşı yıllarında Arnavutluk kralı Zogo'nun yaverliğini yaptı ve Arnavutluk Hava Kuvvetlerinde Yüzbaşı rütbesiyle bir süre pilot olarak görev aldı İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca, İspanyolca, Macarca, Arapça Portekizce olmak üzere 8 lisan biliyordu Paris'teki Amerikan Askeri Mezarlığında rehberlik olan son işinden emekli oldu ve Güney Fransa'daki Nice şehrine yerleşti Kuzeni Şehzade Ali Vâsıb Osmanoğlu'nun vefatıyla 1983 yılında Hanedan Reisi oldu 1991 yılında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını aldı
Mehmed Orhan Osmanoğlu, yaşamını ve 70 senelik sürgününü, Nice'deki tek odalı evinde 1994'ün 12 Mart akşamı noktaladı
Mehmed Seyfeddin Efendi
Mehmed Seyfeddin Efendi (d 1874; Dolmabahçe Sarayı - ö 1927, Nice ,Fransa), Osmanlı şehzadesi Sultan Abdülaziz'in 5 oğludur Annesi Gevheri Kadınefendi'dir
Küçük yaşta yetim kalınca, kuzeni II Abdülhamid tarafından yetiştirilmiştir Bahriye'ye intisap etmiş ve Bahriye Ferikliğine (Oramiral) kadar yükselmiştir Boğaziçindeki Şirket-i Hayriyye vapurlarında kaptanlık yapmıştır Türk Musikisi ile ciddi şekilde ilgilenmiş, ilahiler, sözlü eserler ve saz eserleri bestelemiştir Tanburi idi Osmanlı Hanedanı içinde Musiki ile en profosyonel şekilde ilgilenen şehzadedir Türkiye'den ayrıldıktan sonra yerleştiği Nice'te, bağırsak rahatsızlığından vefat etmiştir Cenazesi Suriye'ye götürülerek, Şam'da Süleymaniye Camii haziresine defnedilmiştir
Çocukları;
* Mehmed Abdülaziz Osmanoğlu
* Mahmud Şevked Osmanoğlu
* Ahmed Tevhid Osmanoğlu
* Fatma Gevheri Osmanoğlu
Mehmed Şevket Efendi
Şehzade Devletli Necabetli Mehmed Şevket Hazretleri Efendi ( d 5 Haziran 1872 - ö 22 Eylül 1899, Dolmabahçe Sarayı) Sultan Abdülaziz'in 4 oğludur Annesi Neşerek Kadın Efendi'dir 3 Nisan 1890'da Fatma Rûy-i Nâz Hanım Efendi ile evlendi Bu evlilikten , Şehzade Mehmed Cemaleddin Efendi doğdu Türk Musikisi ile uğraşmıştır Sultan Abdülaziz'in erkek nesli, günümüze Şevket Efendi yoluyla gelmiştir Mezarı II Mahmut Türbesi'ndedir Sandukasında ki yazı şöyledir :
" Cennet mekân Sultan Abdülaziz Han Hazretlerinin mahdum-ı mükerremleri Şevket Efendi Hazretlerinin ruhuna Fatiha Tarih-i veladetleri 1284 Sene-i Hicriyye Tarih-i vefatı 17 Cemaziyelevvel 1317 ; 10 Teşrinievvel 1315 "
Mehmet Abid Efendi
Şehzade Mehmet Abid Efendi (17 Eylül 1904,Yıldız Sarayı, İstanbul - 8 Aralık 1973, Beyrut) Osmanlı padişahı II Abdülhamit'in en küçük oğludur
Yıldız Sarayı'nda doğdu Annesi Saliha Naciye Hanımefendi idi II Abdülhamit 27 Nisan 1909'da tahttan indirildiğinde 4 yaşında olan Abid Efendi, sürgün ve hapis yılları boyunca babasının yanında kaldı 1909-1912 yılları arasında Selanik'te Alatini Köşkü'nde, daha sonra II Abdülhamit'in 10 Şubat 1918'de ölümüne dek Beylerbeyi Sarayı'nda hapis hayatı yaşadı Daha sonra askeri eğitim görerek subay oldu 1924 yılında diğer hanedan üyeleri ile birlikte yurt dışına çıkarıldığında 19 yaşında idi
1924'te annesi, ablası Ayşe Sultan ve bazı aile fertleriyle birlikte Paris'e gitti Paris Hukuk Fakültesi'ni ve Şark Dilleri Farsça bölümünü bitirdi Ekonomik sıkıntı çekti 1936 yılında Arnavutluk kralı Ahmet Zogu'nun kızkardeşi Prenses Seniye ile evlendi ancak 1948 yılında ondan boşandı Ahmet Zogunun krallıktan uzaklaştırılmasına kadar Arnavutluğun Paris maslahatgüzarlığını yaptı Hiç çocuğu olmadı Enver Paşa'nın Orta Asyada bağımsız bir Türkistan devleti kurma ülküsünün destekleyicisi oldu Bir çok gönüllü ile birlikte Enver Paşanın davasına katılmak istediyse de Enver Paşanın 4 Ağustos 1922 yılında Tacikistan'da ölmesi üzerine bu isteğini gerçekleştiremedi 1973 yılında Beyrut'ta vefat etti Şam'da Sultan selim Camii haziresine gömüldü
Mehmet Burhanettin Efendi
Şehzade "Büyük" Mehmet Burhaneddin Efendi ( d 22 Mayıs 1849, İstanbul- ö 4 Kasım 1876 , İstanbul ) Sultan Abdülmecit'in Nükhetseza Hanımefendi'den olan oğludur II Abdülhamid'in en sevdiği kardeşiydi Bu kardeşinin ismini oğullarından birine vermiştir (Şehzade Mehmed Burhanettin Efendi) Genç yaşta veremden öldü Mezarı Sultan Abdülmecit Türbesi'ndedir Batı müziği öğrenmiş bestekâr bir şehzadeydi Flüt çalardı Mestiniyaz Hanımefendi'den (1851-1909) dünyaya gelen tek çocuğu Şehzade İbrahim Tevfik Efendi'dir
Mehmet Selim Efendi
Mehmet Selim Efendi (d 11 Ocak 1870 İstanbul - 4 Mayıs 1937 Beyrut) Osmanlı padişahı II Abdülhamit'in en büyük oğluydu
Mehmet Selim Efendi 11 Ocak 1870 tarihinde babası tahta çıkmadan önce Beşiktaş'ta doğdu[1] Annesi Bedrifelek baş kadınefendiydi 1886 yılında Deryal Hanımefendi, 1905 yılında Nilüfer Eflakyer Hanımefendi, 1910 yılında da Pervin Dürrü Yekta Hanımefendi'yle Yıldız Sarayı'nda yapılan düğünlerle evlendi İlk evliliğinden 1887 yılında Emine Nemika Esin adında bir kızı, ikinci evliliğinden ise 1906 yılında Mehmet Abdülkerim Efendi adında bir oğlu oldu
Mehmet Selim Efendi 1922 yılında saltanatın kaldırılmasından sonra Beyrut'ta yerleşti ve 4 Mayıs 1937 tarihinde öldü Mezarı Suriye'nin Şam kentinde bulunmaktadır
Mehmet Ziyaettin Efendi
Şehzade Dr Mehmed Ziyaeddin Efendi (26 Ağustos 1873, Ortaköy Sarayı-30 Ocak 1938, İskenderiye, Mısır) V Sultan Mehmed Reşad'ın büyük oğludur Kamres Başkadınefendi'den (1855-1921) dünyaya gelmiştir Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane'den mezun oldu ve deri hastalıkları üzerine ihtisas yaptı Bestekar ve iyi kanuni idi İki Şedaraban şarkısı bilinmektedir Çok yüksek müzikalite duygusu olan bir müzisyendi Devrinin pek çok müzisyenini himaye etmiştir ki bunların içinde yakın dostu olan büyük dahi Tanburi Cemil Bey'de vardı Hatta Cemil Bey'in birkaç plağına kanunu ile eşlik etmiştir Devrin padişahının büyük oğlunun halka satılan plaklara kanun çalması, o zaman hoş görülmemişti Son derece mütevazi idi ve herhangi bir vatandaştan farksız olarak rahatlıkla halk arasında dolaşmıştır Saray fasıl heyetinin düzenlediği konserlerde kanun çalmıştır Sarayca hoş görülmeyen davranışları sebebiyle Padişah tarafından mabeyncileri vasıtasıyla ihtar edilmiştir Haydarpaşa'daki mükellef sarayında, kalabalık ailesi ve maiyeti ile yaşamış, himaye ettiği müzisyenlerin katıldığı sanat toplantıları düzenlemiştir İngiltere Kralı V George'un Hindistan'a gitmek üzere İskenderiye'den geçtiği sırada padişah adına hoş geldiniz demek için Mısır'a gönderilerek ve Kral ile Kraliçe'ye gereken resmi görevi yerine getirmiştir Türkiye'yi terkinde ikinci veliahd mevkiinde bulunuyordu Sürgünde bulunduğu İskenderiye'de vefat etmiş ve orada defnedilmiştir Mısır'da krallığın kaldırılmasından sonra istimlak edilen mezarı ailesi tarafından Kahire'de Hıdiv Tevfik Türbesi'ne nakledilmiştir
Eşleri ve çocukları: Beş eşinden iki şehzadesi ve altı sultanı olmuştur
Perniyan Hanımefendi'den (2 Ocak 1880, İzmit-21 Temmuz 1947, İskenderiye): Behiye Sultan (1900-50)
Ünsiyar Hanımefendi'den (12 Mart 1887, Bandırma-10 Kasım 1934, İskenderiye): Şehzade Mehmed Nazım Efendi(1910-84), Dürriye Sultan(1905-22) ve Rukiye Sultan (1906-27)
Perizad Hanımefendi'den (4 Ekim 1889,İzmit-14 Eylül 1934, İskenderiye): Hayriye Sultan (1908-43), Lutfiye Sultan (1910-97)
Melekseyran Hanımefendi'den (23 Eylül 1890, Batum-1966) : Şehzade Ömer Fevzi Efendi (1912-86)
Neşemend Hanımefendi'den (1905, İstanbul-1 Şubat 1934, İskenderiye) : Mihrimah Sultan (1922-2000)
Kızları:
1- Behiye Sultan (8 Kasım 1900, Dolmabahçe Sarayı-1950, İskenderiye) İlk eşi Mısır'ın Kavalalı hanedanından Prens Ömer Halim'dir Çocukları olmamıştır İkinci eşi Cemaleddin Bey'den Reşad Bey (1930-2002), üçüncü eşi Dr Hafız Zeki Bey'den Reşid Bey (1935-) dünyaya gelmiştir Mezarı Kahire'de Hıdiv Tevfik Türbesi'ndedir
2- Dürriye Sultan (3 Ağustos 1905-15 Temmuz 1922) II Sultan Abdülhamid'in kızı Naime Sultan'ın oğlu Beyzade Mehmed Cahid Bey'le (1899-1977) evlenmiştir Çocukları olmamıştır Genç yaşta vefat etmiştir Dedesi Sultan Reşad'ın Eyüp'teki türbesinin haziresine defnedilmiştir
3- Rukiye Sultan (11 Kasım 1906, Dolmabahçe Sarayı-20 Şubat 1927, Budapeşte, Macaristan) Sokolluzade Abdülbaki İhsan Bey'le (1906-68) evlenmiştir Kızları Emel Hodo'dur (1925-) İstanbul'da yaşamaktadır Rukiye Sultan Budapeşte'de Gül Baba Türbesi'ne defnedilmiştir
4- Hayriye Sultan (16 Şubat 1908,Dolmabahçe Sarayı-5 Mart 1943, Beyrut) Evlenmemiştir Mezarı Kahire'de Hıdiv Tevfik Türbesi'ndedir
5- Lutfiye Sultan (20 Mart 1910, Dolmabahçe Sarayı-11 Haziren 1997, Riyad, Suudi Arabistan) Hasan Kemal Bey'le (ö 1957) yaptığı evlilikten Ahmed Bey (1933-56), Reşad Bey (1934-) ve Perizad Hanımsultan (1936-) dünyaya gelmişlerdir Türkiye'ye getirilen cenazesi dededi Sultan Reşad'ın Eyüp'teki türbesinin haziresine efnedilmiştir
6- Mihrimah Sultan (1 Kasım 1922, Haydarpaşa Sarayı-31 Mart 2000, Amman, Ürdün) Ürdün Meliki I Abdullah'ın oğlu Prens Nayif'le (1915-83) evlenmiştir Oğulları Prens Ali (1941-) ve Prens Ebubekir Asım (1948)'dır Cenazesi Amman'dan İstanbul'a getirilerek dedesi Sultan Reşad'ın Eyüp'teki türbesinin haziresine defnedilmiştir
Oğulları:
1- Şehzade Mehmed Nazım Efendi (22 Aralık 1910, Dolmabahçe Sarayı-14 Kasım 1984, İstanbul) Ziyaeddin Efendi'nin büyük oğludur İlk eşi Perizad Hanım (1918-) ve ikinci eşi Halime Lima Hanım'dır (1919-2000) Dedesi Sultan Reşad'ın Eyüp'teki türbesinin haziresine defnedilmiştir Oğulları:
Perizad Hanımefendi'den :
1a- Cengiz Efendi (20 Kasım 1939, Kahire-) ABD'de New York City'de yaşamaktadır Üç kez evlenmiştir İlk eşi Eileen'den (1946):
1aa- Ayşe Sultan (21 Mart 1964, ABD-) William Rehm'le (1963) evlenmiştir Çocukları: Peri Kathleen (1994) ve Zekeriya (1996)
1ab- Şehzade Ziyaeddin Efendi (18 Nisan 1966, ABD-) Dede babası Şehzade Ziyaeddin Efendi'nin adını taşıyor ABD'de yaşamaktadır
Halime Lima Hanımefendi'den:
1b- Şehzade Hasan Orhan Efendi (9 Eylül 1946, Kahire-) İki izdivaç yapmıştır, çocuğu olmamıştır
1c- Şehzade Mehmed Ziyaeddin Efendi (17 Eylül 1947, Kahire) Dedesinin adını taşıyor İkinci eşi Allyson'dan (1951) iki çocuğu olmuştur
1ca- Şehzade Nazım Efendi (24 Eylül 1985, İngiltere-) Dedesinin adını taşıyor
1cb- Nermin Sultan (30 Mart 1988, İngiltere-)
2- Şehzade Ömer Fevzi Efendi (13 Ekim 1912, Yıldız Sarayı-24 Nisan 1986,Amman,Ürdün) Şehzade Ziyaeddin Efendi'nin küçük oğludur Evlenmemiştir Cenazesi Ürdün'den İstanbul'a getirilerek dedesi Sultan Reşad'ın Eyüp'teki türbesinin haziresine defnedilmiştir
Musa Çelebi
Musa Çelebi, (d ???? - ö 5 Temmuz 1413) bir Osmanlı şehzadesidir Sultan Yıldırım Bayezid'in ikinci oğlu olarak dünyaya gelmiştir Annesi Germiyanoğlu Süleyman Şah'ın kızı Devlet Şah Hâtûn'dur ve Mustafa Çelebi'nin öz kardeşidir Fetret Devri'nde Musa Çelebi kardeşleri İsa Çelebi, Emir Süleyman ( Çelebi ) ve Mehmet Çelebi ile taht mücadelelerine girişmiştir 1403 ile 14 arasında Bursa'da Timur'dan beratlı emir olarak hüküm sürmüş ama kardeşi İsa Çelebi tarafından buradan uzaklaştırılmıştır 1410 ile 1413 arasında Edirne'de Sultan olan kardeşi ( Emir ) Süleyman Çelebi'yi hükümdarlıktan attıktan sonra Osmanlı idaresindeki Rumeli bölgelerinde Osmanlı Hükümdarı olarak saltanat sürmüştür Fakat kardeşi Mehmet Çelebi ile yaptığı mücadelesinin sonunda yenilip ve 1413'de öldürülmüştür
|