![]() |
Osmanlı Atasözleri Ve Anlamları |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Osmanlı Atasözleri Ve AnlamlarıOsmanlı Atasözleri - Osmanlı Deyimleri - Osmanlı Deyişler - Osmanlı Sözleri Anlamları Dilimizin, millî kültürümüzün temel taşları sayılan atasözleri ve deyimler, halkın dilinde yaşadığı gibi ilk yazılı edebiyat ürünümüz olan Orhun Yazıtları’ndan itibâren edebî metinleri de süslemiş, gelişerek, zenginleşerek günümüze kadar ulaşmıştır ![]() Eğitici, öğretici, yol gösterici özellikleriyle insanın her zaman muhtâç olduğu bu nasihat dolu öz söyleyişler halk tarafından o kadar çok benimsenmiştir ki onların duygularına tercümân olan, gerek halk ve gerekse dîvân şâirlerinin şiirlerine, mısralar, beyitler hâlinde yansımıştır ![]() ![]() Tarafımızdan incelemesi yapılan 1839-1908 yılları arasında yaşamış Edirneli Ahmed Bâdî’nin “Armağan ” adlı mensur, manzum atasözleri ve deyimler kitabının girişinde Osmanlı Dönemi’nde yazılmış ya da derlenmiş atasözleri ve deyimleri ihtivâ eden eserler hakkında geniş bilgi verilmiştir ![]() ![]() 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 2 ![]() ![]() ![]() ![]() 3 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 4 ![]() ![]() ![]() ![]() 5 ![]() ![]() ![]() ![]() 6 ![]() ![]() ![]() 7 ![]() ![]() Mensur, manzum atasözleri ve deyimleri ihtivâ eden bu eserlerin dışında günümüzde sadece mensur atasözleri ve deyimleri ihtivâ eden bir çok eser derlenmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() 1 ![]() ![]() ![]() 2 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayrıca bugüne kadar incelemesi yapılan dîvânlarda belli sayıda atasözü ve deyim ihtivâ eden beyitler tesbit edilmiştir ![]() ![]() 1 ![]() ![]() ![]() Bülbülün şevkine ağzı sulanır ezhârın Gonca mestûrelik eylerse de istignâdır Sakız Adası’nın güzelliğine doyamayan Sünbülzâde Vehbî’nin bu güzellikler karşısında ağzı sulanır ![]() Âh kim ağzım sulandı seyr ederken Sâkızı Bûse va`diyle şeker çiğnerdi bir tersâ kızı Sevgilinin dudaklarının güzelliğini tasvîre kalksa Nâbî’nin kaleminin ağzı sulanır ![]() Gird-i lebde hat-ı nev-hîzini tahrîr etsem Hâmenin lezzet-i tahrîrden ağzı sulanır Necâtî’ye göre kadeh sevgilinin kırmızı dudağını öpmeye kalkışsa sürâhînin ağzı sulanır ![]() Devr eyleyip öperken la`l-i lebini sâgar Mecliste surâhînin ağzını sulandırdı Hasan Ziyâ’î sevgilinin dudağını öylesine güzel tasvîr eder ki zevk ehlinin uzaktan ağzı sulanır ![]() Vasf-ı lebin Ziyâ´î ne şîrîn edâ eder Zevk ehlinin dehânın ıraktan sulandırır 2 ![]() ![]() Yedikuleli Azîzî, sevgilisini bağrına basmak isterken sevgilisi ateş ile pamuğun oyunu olamayacağını hatırlatır ![]() Dedim gel sîneme dedi o dil-dâr Od ile penbenin ne oyunu var Yahyâ Beğ sevgilisinden uzak kalışına, ateş ile pamuğun oyunu olamayacağını söyleyerek teselli bulur ![]() N’ola andan ırak isem her bâr Od ile penbenin ne oyunu var Vâsıf sevgilisine, içinin yangınlığından sakınıp kendisine yaklaşmamasını söylerken yine ateşin pamukla oyunu olamayacağını hatırlatır ![]() Elhazer sûz-ı derûnumdan amân yaklaşma Âteşin penbe ile olmaz oyunu zîrâ Hayâlî ise pamukla ateşin oyunu olmayacağını bildiğini fakat yine de semender misâli gülün ateş içinde bülbülü sakladığını söyler ![]() Penbe ile âteşin gerçi ki yoktur oyunu Od içinde bülbülü saklar semender-var gül 3 ![]() ![]() ![]() ![]() Ayağı yer mi basar zülfüne ber-dâr olanın Zevk ü şevk ile verir cân u seri döne döne Râgıb Paşa muhtesibin meyhâneyi basıp ıslah etmesiyle şarab düşkünü rindlerin sevincinden uçarak ayaklarını yere basmadıklarını söyler ![]() Basalı mey-kedeyi muhtesib ıslâh etmiş Ayağı yer mi basar rind-i şarâb-âşâmın İrfân Paşa, pâdişâhın süvâri sınıfına yaptığı iltifâttan süvârilerin çok sevinerek ayaklarının yere basmadığını söyler ![]() Ayağı basmaz oldu yerlere sınf-ı süvârînin Bu yüzdendir edince şâh-ı `âlem kadrini a`lâ 4 ![]() ![]() Vecdî, belâ meclisinde aşk ehline baş olup gam şarabını öylesine kana kana içmektedir ki bu konuda ayağını çeker bir başkası daha düşünülemez ![]() Bezm-i belâda Vecdî içmekte gam şarâbın Baş oldun ehl-i `aşka ayağını çeker yok Hayâlî Beğ, bir kadeh bâde ile sohbet ehlinin aklını başından ***üren sâkînin ayağını çeker bulunmadığını dile getirir ![]() Bir kadeh bâdeyle `aklın aldı sohbet ehlinin Sâkî-i gül-çehrenin bulunmaz ayağın çeker 5 ![]() ![]() ![]() ![]() Tîğî Beğ, zevk erbâbıyla zevk ü sefâ sürmekte sevgilisiyle de Vefâ’da ayak seyrine çıkmaktadır ![]() Hem-reh-i erbâb-ı zevk olduk safâya uğradık Yâr ile ettik ayak seyrin Vefâ`ya uğradık Budinli Hısâlî, servi boylu sevgililerin salına salına gezişine gıbta ile bakarken sevgilisinin elini tutarak ayak seyrine çıkmayı hayâl eder ![]() Hısâlî el ele olup sehî-kadler salındılar Ayak seyrin ederdik biz de olsa dest-i yâr elde Sâbit, sevgilisinin ayağı yaralandığından ayak seyrine çıkamayışlarının üzüntüsüyle kendi ayağına balta vurulduğunu söyler ![]() Zahm urup pâyına çıkmadı ayak seyrine yâr ‘Âşıkın ayağına balta uruldu tekrâr 6 ![]() ![]() Nedim, öpücük vadeden dilberin sözünde durmayışı karşısında sitemle, bu kaçıncı sakız çiğneme der ![]() Germ olup oğlun bize bir bûse ikrâr eylemiş Dün kızın da çiğnedi ey pîr-i mey ol sakızı Lutfullah Âkif, Sakız’da sakız gülüne benzeyen bir kızın bûse va’diyle sakız çiğnediğini söyler ![]() Vâde-i bûse edip geçti dehânında sakız Bir sakız çiğnedi Sakızdaki sakız gülü kız 7 ![]() ![]() ![]() Kubûrîzâde Hevâyî şiirdeki kabiliyetinin cihânı tuttuğunu, bu gidişle düşmanların çanlarına ot tıkılıp seslerinin kesileceğini söyler ![]() Sühanın cihânı tuttu bu revişle sen Hevâyî Çanını `adûların hep dolu has giyâh edersin İzzet Monla Hurşîd Ahmed Paşa’ya yazdığı bir mersiyede Paşa’nın kahramanlığını överken, binlerce kiliseyi yıkıp çanlarına ot tıktığını, kılıcını da düşmanların boynuna haç şeklinde sapladığını söyler ![]() Niçe bin deyri yıkıp çanlarına ot tıktı Seyfini etti çelîpâ `unuk-ı a`dâya 8 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Necâtî, sînesindeki yarayı, sevgilisinin kendisine merhametle yaklaşıp sarmasıyla bütün dertlerini unutacağını, bunun kendisi için dâğ üstü bâğ olacağını söyler ![]() Sînemin dâğın görüp rahm eylese sarılsa yâr Bunca derdim var iken dağ üstü bana bâğ olur Pertev Paşa yârin çiçekli şalını bağlamasını ister ![]() ![]() Bağlasın pehlû-yı nâz üzre çiçekli şâlını Seyreden varsın desin bu hâlete dağ üstü bâğ Fâzıl, sevgilisi uğruna ızdırab çekmeye razıdır ![]() ![]() Bize dağ üstü yine bâğ olsun Tek benim dostlarım sağ olsun 9 ![]() ![]() ![]() ![]() Edip hükm-i Karakuşî kazaskerlikte fetvâda Anınçün tâ cehennem mesnedinde yaptı seccâde Eğerçi yaktı cânın bî-kesânın hükm-i bâtılla Kebâb kestâne oldu nâr-ı dûzahda `Arab-zâde 10 ![]() ![]() ![]() Bâkî, sevgilisinin dudaklarıyla canına aş yerdiğini, hamilelere benzeyen ağzı, bu hale imrenirse imdadına kimsenin yetişemeyeceğini düşünür ![]() Ol lebler ile aş yerir belki kanıma İmrenmesin dehânı meded iki cânlıdır Necâtî, dünyanın binlerce olaya hamile olduğunu , gaflete düşenlerin kanına aş yereceğini söyler ![]() Bin hâdis ile hâmiledir rûzigâr-ı dehr Zinhâr gâfil olma ki kanına aş yerir 11 ![]() ![]() Firûzî, kahveyi çırağa kavurtan esnâfa, kendin kavur, çırak yakar , bizi anlamaz bilmez kömür çiğner deli mi zannediyorsun der ![]() Sen kavur kahveyi oğlan yakar ey kahve-fürûş Bizi dîvâne mi sandın ki kömür çiğnemeyiz Hasan Ziyâ’î, cehennem ateşinin şiddetini anlamadığını zanneden zahide sitemle “sen bizi kömür çiğner deli mi zannediyorsun? Cehennemin bütünüyle ateş olduğunu biliyoruz” der ![]() Zâhidâ sen de kömür çiğner deli sanma beni Bilirin küllî cehennem ahgerîdir ahgerî 12 ![]() ![]() Mesîhî bir beytinde, gazellerinin akıcılığıyla bütün şâirlerin ocağına su koyduğunu söyler ![]() Beyti ocağına su koyan cümle şâ`irin Cânâ Mesîhî’nin gazel-i âb-dârıdır Bir başka beytinde de gözyaşlarına seslenerek sînesinde yanan aşk ateşini herkese duyurup ocağına su koymaması için yalvarır ![]() Fâş eyleyüben sînedeki âteş-i `aşkı Ey eşk Mesîhî’nin ocağına su koyma 13 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tezevvüc kasdın ettim ey dirîğâ telh-kâm oldum Takıldı boynuma tuz torbası rüsvâ-yı `âm oldum Kubûrîzâde Hevâyî evlenip tuz torbasını boynuna takmağa çoktan razıdır fakat bulunduğu yerlerde gönlünce hanım bulamamaktan şikayetçidir ![]() Evlenip çoktan takardım boynuma tuz torbasın Neyleyim gönlümce bu yerlerde hatun kalmamış 14 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sakalı bittti fazl u ma’rifetin Kendimi ehl-i san’at eyleyeyin Şâiri bilinmeyen bir rübâîde de bu deyim şöyle dile getirilir: Dilberin ayva tüyleri çıkınca yüzündeki güzellik kaybolmuş, neşesi, güzelliği sona ermiştir ![]() ![]() Hatt geldi melâhatin zamânı gitti Encâmına lu’b-ı hüsn ü behçet yetti Herkes der o şûhu hatt-ber-âver görüp Bâzîçe-i hüsnün sakalı bitti 15 ![]() ![]() Bâkî bir beytinde, sevgilinin Tatar gamzesi, Timur’u cenge çağırsa topallığını büyük mazeret olarak gösterip meydandan kaçardı der ![]() Hezârân `özr-i leng eyler kaçar meydâna gelmezdi Eğer Tâtâr-gamzen da`vet etse cenge Tîmûr’ı Fevrî bir kasidesinde bana at katır mı ikrâm edildi ki topallık numarasıyla işten kaçıp ihmal edeyim der ![]() Bana teklîfin at kâtır mı durur Ki kılam `özr-i leng edip ihmâl 16 ![]() ![]() Fevrî, nasihat dolu bir kıtasında, çocuğu öğrendiğini kolay ezberlemesi için hocaya küçük yaşta vermek gerektiğini, çocuk yaşta öğrenilen bilgilerin mermere kazılmış sikkeye benzediğini söyler ![]() Tıfl iken ver mu`allime veledin Bildiği tâ ki kala ezberde `İlm zîrâ sağîr iken olıcak Sikkedir kim kazıldı mermerde Sâmî, âhının taş yürekli sevgilisini etkileyerek, sevgilisinin sadakat imzasını mermere kazdırmayı başardığı için kendisine yüzlerce âferin verir ![]() Âhım tamâm o seng-dile eyledi eser Sad âferîn ki sikkesini kazdı mermere 17 ![]() ![]() ![]() ![]() Levnî, yol yordam bilmeyen cahilin durup dinlenmeden solağına davul çaldığını söyler ![]() Usulü ma’nâyı bilmeyen echel Solağına davul çalar demişler 18 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sâbit, goncanın hırkayı başına çekip zahid görünümüne girerek dünya malı sayılan kırmızı altınları güle teslim ettiğini söyler ![]() Kîsesiyle zer-i sürhu güle teslîm etmiş Başını hırkaya çekmiş mütezâhid gonca Nâbî, derviş olup başını hırkaya çektiğini bundan böyle feleğin, devlet hümasının gölgesini başına çalmasını söyler ![]() Ben ki ceyb-i hırkaya çektim başım şimden girü Başına çalsın felek zıll-ı hümâ-yı devleti 19 ![]() ![]() ![]() Bir civân-ı mûy-tâb ile ederken kîl ü kâl Duydu pâ-bend olduğum san`atla kırdı kösteği 20 ![]() ![]() Tâcizâde Ca’fer Çelebî “nergis” redifli kasidesinin bir beytinde, nergisin kendisini nergis redifiyle övdüğünü işitse sevincinden külahını göğe atacağını söyler ![]() İşidip kendini medhinde redîf ettiğimi Külehini sevinip göklere atar nergis Mesîhî de bir beytinde gökyüzünde görünen ay değildir, sevincimden göğe fırlattığım külahımdır der ![]() Ey Mesîhî meh değildir âsumânda görünen Şâdlıkdan göğe attığım külâhımdır benim |
![]() |
![]() |
|