07-25-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Türk Piyade Tümeni
Türk kara ordusunun tarihi - Piyade tümeni ne zaman kurulmuştur - Türk ordusu1910 yılı sonlarında, tüm teşkilat planlamaları yapılmış vaziyette, Osmanlı ordusu tüm komuta ve kontrol yapısını yeniden düzenleyecek geniş çaplı bir ıslahat çalışmasının eşiğinde duruyordu Bu ıslahat çalışması ordu komuta kademeleri arasına kolordu karargahlarını da ekleyerek komuta yapısını kökten değiştirmişti Aynı derecede önemli bir gelişme de, Osmanlı piyade tümenlerinin, Colmar Freiherr von der Goltz’un taktik fikirleri doğrultusunda yeniden teşkilatlandırılmasıydı Bu yeni teşkilat yapısı sayesinde, Osmanlı Ordusu savaşın operasyonel seviyesine doktrinsel yaklaşımıyla dönemin Avrupa ordularıyla aynı seviyeye gelmiş oluyordu Savaşın taktik seviyesinde ise onların önüne geçmiş oluyordu Bu değişiklikler Eylül 1910’da (sonbahar manevralarından hemen sonra) uygulamaya konuldu ve ordunun düşünce yapısında gözle görülür değişikliklere sebep oldu
Osmanlı Ordusu’nun yeniden teşkilatlanması esnasında en heyecan verici gelişme tümen seviyesinde yaşanmıştı Bu fikrin çıkış noktası,taktik seviyede görerek yapılan topçu ateşiyle desteklenen taarruz konseptinin savunucusu von der Goltz’un zihninde oluşmuştu 1896’da Osmanlı İmparatorluğu’ndan ayrıldıktan sonra, von der Goltz Alman Ordusu içinde çok önemli makamlara getirilmişti Türkler arasında çok saygın bir konuma yükselmiş ve eğitim programları ile yönettiği manevraların mükemmelliği ile tanınmıştı 1900 yılı sonlarında von der Goltz orgeneralliğe terfi etmişti ve 1902’de Königsberg, Doğu Prusya’daki 1nci Kolordu’nun komutanlığına getirilmişti Bu görevi sürdürürken, bir çok ordu manevrasına katılmış ve taktik doktrinler konusundaki fikirlerini sürekli geliştirmişti Von der Goltz’ın 1904-1905 yıllarında yaşanan Rus-Japon Savaşı’nı ilgiyle takip ettiğine dair sağlam deliller vardır Savaş boyunca Osmanlı askeri gözlemcisi Albay Pertev Bey(sonradan Pertev Paşa) ile devamlı yazışmıştı Pertev Bey, General Nogi’nin 3ncü Ordusu ile birlikte Port Arthur kuşatmasında bulunmuş ve Japon usulü piyade taarruzlarına tanıklık etmişti Von der Goltz’un eski yaveri ve öğrencisi olan Pertev Bey, sonradan Port Arthur bölgesindeki Japon harekatıyla ilgili yaptığı taktik etüt çalışmalarını von der Goltz’a sunmuştu
Osmanlı Ordusu’nun yeniden teşkilatlanması fikrinin çıkış noktasıyla ilgili bir başka görüş de, 1927’de yazdığı anılarında, kolordu karargahlarının kurulması ve piyade tümenlerinin yeniden teşkilatlanmasının sorumluluğunu üstlenen Ahmet İzzet Paşa tarafından ortaya atılmıştır Ahmet İzzet Paşa, 1908 kışında temel teşkilat şemasını oluşturduğunu ve Harbiye Nezareti’nin 1909 Ağustos ayında fikirlerini denemeye karar verdiğini iddia etmiştir Ancak Ahmet İzzet Paşa’nın yorumlarının bir çoğu kolordu seviyesinde yapılan ayarlamalar ve kuvvet ile ilgili istatistiklerdir Kitabında üç alaylı piyade tümeni sistemi veya tümen seviyesinde yapılan değişiklerle ilgili çok az şey vardır(bundan da Ahmet izzet Paşa’nın bu konuya müdahil olmadığı veya konuya ilgisiz olduğu sonucu çıkmaktadır) Yine de Ahmet İzzet Paşa 15 Ağustos 1908’den, 1 Ocak 1914’e kadar Osmanlı Genelkurmay Başkanı olarak görev yapmıştır Doğal olarak teşkilatta yapılan planlama ve uygulama işlerinin hepsinden sorumludur
Von der Goltz’un Osmanlı İmparatorluğu’na ve Osmanlı Ordusu’nun harekatlarına olan ilgisi devam etmekteydi 12 Temmuz 1909’da bir denetleme gezisi için İstanbul’a gelmişti Kendisine Alman 6ncı Kolordu kurmay başkanı Binbaşı von Berge-Hernnsdorff eşlik ediyordu Bu gezi sırasında Osmanlı Genelkurmayı tarafından yürütülen yeniden teşkilatlanma planlaması çalışmalarını ilgiyle izledi ve Rus-Japon Savaşı’na dayanarak ürettiği fikirlerini daha da geliştirdi Bunlar arasında tümen seviyesinde taktik harekat ve tümen teşkilatlanması hakkındaki fikirleri de vardı 1909 Ağustosu başlarında Edirne’de her yıl yapılan ordu manevralarına katıldı ve burada Türk subaylarıyla konuşma fırsatı buldu Görünüşe göre von der Goltz’un fikirleri gerekli etkiyi yapmıştı 1909 Ekimi sonlarında Türkler farklı tümen teşkilatı kombinasyonlarını deneme amaçlı bir dizi manevra yapmaya giriştiler Von der Goltz yapılacak ilk deneme manevraların başına getirildi(Manöverleiter) ve Doğu(Bulgarlar)-Batı(Türkler) arasında geçen bir taktik senaryo geliştirdi İstanbul’dan yoğun bir şekilde takip edilen, üç gün sürecek ilk deneme manevrasına 31 Ekim 1909’da başlandı Bu manevraların merkezinde, von der Goltz’un “müşterek tümen” dediği, bir piyade tugayı, bir süvari tugayı ve bir topçu alayından oluşan yeni deneysel tümen yapısı bulunuyordu Manevraların sonunda von der Goltz bir grup subayla birlikte birliklerin eğitimdeki performanslarını tartışıp, denemelerin sonuçlarını etüt etti Von der Goltz Kasım’da Makedonya’ya gidip kolordu seviyesindeki diğer manevraları izledi ve Aralık’ta İstanbul’a döndü 1910 yılının Ocak ayında von der Goltz soğuk havaya rağmen, İstanbul’un kuzeyinde, müşterek tümenlerinden iki tanesini kullandığı kolordu seviyesinde bir manevra daha düzenledi Von der Goltz 1910 yılının ilkbaharında Almanya’ya dönmüş olsa da, Osmanlı Ordusu ilk bahar ve yaz boyunca Balkanlar, Trakya ve Kafkasya’da manevralar düzenleyerek, tümen seviyesinde yapılan değişiklikleri denedi Bu eşi görülmemiş deneme manevralarını dikkatle inceleyen Osmanlı genelkurmayı (von der Goltz’un da teşvikiyle) Osmanlı Ordu teşkilatının yeniden düzenlenmesine karar verdi
Osmanlı teşkilat reformundaki en radikal değişiklikler tümen seviyesinde yapıldı Von der Goltz’un başını çektiği taktik fikirler sonucunda Osmanlı genelkurmayı, tümen bünyesinde bulunan iki piyade tugay karargahını lağvetme kararını aldı Türkler, iki piyade tugayı ve iki piyade alayından oluşan kare teşkilat şemasındaki piyade tümeni sistemini, üç piyade alayından oluşan üçgen bir teşkilat şemasına soktular Ayrıca Osmanlı piyade tümenlerine üç taburlu birer topçu alayı da eklendi Bu üçgen teşkilat şeması, kolordu teşkilatını yansıtıyordu ve taktik seviyede yaşanan heyecan verici bir gelişmeydi Bu düzenleme ile bir piyade tümeni bünyesinde bulunan piyade taburu sayısı on altıdan dokuza indirilmişti Ayrıca doğrudan tümene bağlı bir piyade taburu(Nişancı Taburu) ve bando takımı da eklenmişti Bu son derece ileri görüşlü bir karardı Öyle ki, 1 Dünya Savaşı’nın ilerleyen dönemlerinde, siper harbiyle durağanlaşan savaş esnasında, dört alaylı piyade tümenlerinin son derece hantal ve teşkilat yönünden de taktik gereksinimleri karşılamadığı görülecekti Bilhassa, büyük tümen düzeni, kuvvetinin bir kısmını muharebeye sokarken, diğer kısmını ihtiyatta tutmasını sağlayamayan, yanlış uygulanmış bir teşkilat yapısına sahipti Alman Ordusu, 1915 yılında kendi dört alaylı tümenlerini Türk modeline çeviren ilk Avrupa ordusu oldu Türk modeli, iki alayı muharebeye sokarken, bir alayını ihtiyatta tutmaya imkan veriyor ve özellikle siper harbinin taktik gereksinimlerini karşılamak için ideal bir model teşkil ediyordu

Üç alaydan oluşan Türk piyade tümeninin teşkilat şeması Tümen karargahına bağlı bir süvari, bir istihkam ve bir sıhhiye bölüğü görülmekte Ayrıca yine tümen karargahına bağlı bir piyade taburu(nişancı) ve bir topçu alayı mevcut Tümen bünyesinde üç piyade alayı
var Her alayın üç taburu ve her taburun da dörder bölüğü var Topçu alayının da kendi için de üç tabura ayrıldığı görülmekte Teşkilat şeması açıldığında üçgene benzediği için bu şemaya üçgen teşkilat şeması denilmekte
1918 yılına kadar tüm Avrupa orduları teşkilat yapılarını bu modele çevirecekti Bugün tüm dünya orduları hala, öncülüğünü Türklerin yaptığı bu temel üçgen teşkilat şemasına sahip piyade tümeni yapısını kullanmaktadır
Kaynak: Ottoman Army Effectiveness in World War One - Edward J Erickson - Routledge Publishing
alıntı
|
|
|