Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
devleti, dönemi, osmanlı, yükselme

Osmanlı Devleti Yükselme Dönemi

Eski 07-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlı Devleti Yükselme Dönemi



Osmanlı Yükselme Dönemi - Osmanlı Yükselme Dönemi Tarihi - Osmanlı Devleti Tarihi

Osmanlı Devleti Yükselme Dönemi II Murat'ın (1421 - 1444, 1446 - 1451) ölüp de yerine oğlu Fatih Sultan Mehmet (II Mehmed) (1444 - 1446, 1451 - 1481) padişah olduğunda, artık Osmanlı Devleti, pasinler Savaşı'nın tüm sarsıntılarını atlatmış ve kuruluş dönemini tamamlamış bir imparatorluk olarak dünya tarihindeki yerini almaya hazır bulunuyordu 1451'de II Mehmed, atalarının pek çok defa girişip de başaramadıkları İstanbul'u alma işini düşünebilecek ve bunu gerçekleştirebilecek kadar kendini güçlü hissediyordu

Fatih Sultân Mehmed Han Dönemi (1451-1481)


Murat'ın ölümünden sonra 19 yaşındaki oğlu fatih ilk iş olarak İstanbul'un fethi için hazırlıklar başlatır

İstanbul'un Fethi (29 mayıs 1453)


Fethin Sebebleri:


1) Bizansın sürekli olarak avrupa devletlerinin Osmanlı alehine kışkırtılması

2) Bizansın Anadolu beylikleri ve şehzadelerini Osmanlı yönetimi alehine kışkırtarak karışıklık çıkartması

3) İstanbul'un boğazı üzerinde bulunan Bizans’ın Osmanlı ticareti için büyük bir denge oluşturması

4) Osmanlı sınırları içerisinde kalan Bizans topraklarının bütünlüğünü bozması

5) Bizans engelinin ortadan kaldırarak balkan fethlerinin dahada kolaylaştırmak istenmesi

6) Peygamber Efendimiz HzMuhammed (SAV)'ın övdüğü komutan olmak

Yavuz Sultân Selim Han Dönemi (1512-1520)


Kardeşleri Ahmet ve Korkud’u yenerek Şah İsmail’e karşı Çaldıran’da kazandığı zaferden (1514) sonra Tebriz’e kadar ilerledi Dönüşünde Dulkadiroğulları Beyliği ile Turnadağ Savaşı yapıldı(1515) Bunu gören Ramazanoğulları Beyliği savaşmadan teslim oldu ve Anadoluda Türk birliği sağlandı Bundan sonra Yavuz Sultân Selim Memlûkler’e karşı harekete geçti Yavuz Sultân Selim, Batı’da tehlike görmemesi nedeniyle doğu sınırlarını kontrol altına almak istemiştir Bu sebeple doğuya yönelik fetih politikası izlemiştir

Mısır Seferi


Nedenleri:


Yavuz Sultân Selim’in İslam Dünyasının lideri olmak istemesi

Baharat Yolu ve zengin bir tarım bölgesi olan Mısır’ı almak istemesi

Dulkadiroğulları’nın Osmanlı egemenliğine girmesi

Memlüklerin Şah İsmail ile ittifak kurması


Mercidabık Savaşı (1516) Memlük Sultanı Kansu Gavri yenildi, Suriye, Filistin Osmanlılara geçti


Ridaniye Savaşı (1517) Yeni sultan Tomanbay güçlü bir savunma hattı oluşturdu Yavuz Sultân Selim müthiş bir taktikle ateşhattının arkasına geçti Memlük Devleti sona erdi, toprakları Osmanlının oldu


Sonuçları:


Memlük toprakları alındı

Memlük hazinesi alındı,hazine altın doldu

Kutsal Emanetler İstanbul’a taşındı

Halifelik Osmanlılar’a geçti

Osmanlı devleti teokratik devlet yapısı kazandı

Venedikliler Kıbrıs’a ödedikleri 10,000 altını Osmanlı’ya ödemeye başladılar

Baharat Yolu ele geçirildi ve Mısır feth olundu

Kanunî Sultân Süleyman Han Dönemi (1520-1566)


Kanunî Sultân Süleyman, Yavuz döneminde duraklayan Batı’ya karşı gazâ siyâsetini yeniden yürürlüğe koydu Belgrad’ın zaptı (1521) Orta Avrupa’da; Rodos’un zaptı (1522) ise Akdeniz’deki etkinlikleri için Osmanlı Devleti’ne elverişli bir konum kazandırdı Macar ordusunu Mohaç’ta yok eden (1526) Kanunî Sultân Süleyman, Macaristan’ın başkenti Buda’ya (Budin) girdi ve Macaristan’ı Zapolya’nın krallığında himâyesine aldı Mohaç Şavaşı (Meydan Muharebesi) tarihin en kısa süren şavaşıdır Bu, Osmanlı Devleti’ni Macaristan egemenliği için Habsburglar’la karşı karşıya getirdi Kanuni, Zapolya’yı korumak için 1529’da Viyana’nın kuşatılmasıyla sonuçlanan seferi, 1532'de de Alman Seferi'ni yaptı 1541’de ise Osmanlı egemenliğindeki Macaristan topraklarını bir Osmanlı eyaleti (Budin Eyaleti) yaparak ilhâk etti; ölen Zapolya’nın oğluna, kendisine bağlı olması koşuluyla Erdel Prensliği’ni verdi 1543’teki Macaristan seferi sırasıda ise Estergon Kalesi’ni zapt etti 1547’de Avusturya ve Almanya ile imzalanan barış antlaşması ile Kanunî Sultân Süleyman Han, ellerinde tuttukları Macaristan topraklarını yılda 30,000 altın haraç ödenmesi koşuluyla Habsburglar’a bıraktı Ancak savaş, 1551’de yeniden başladı

Rodos’un Fethi


Kanunî Sultân Süleyman Han’ın, Rodos şövalyelerinin elindeki Rodos ada ve şehrini, 29 Aralık 1522’de ele geçirmesi Anadolunun güneybatısında bulunan Rodos Adası, ilk olarak 672’de, Emevîler zamanında, Bizanslılardan alındı Ada, 680'de tekrar Bizanslılara geçti Daha sonra Akkadan kovulan Hospitalier şövalyeleri, buraya yerleştiler (1291) Hıristiyanların en kuvvetli ileri karakolu oldu Anadolu ve Mısır’a yönelik Haçlı seferlerinde üs olarak kullanıldı Fethi için, birçok seferler düzenlendiyse de muvaffak olunamadı Fatih Sultan Mehmed Han zamanında fethe yaklaşıldı ise de, yine muvaffak olunamadı (1480) Cem Sultanın, Rodos şövalyelerinin eline geçmesi, onları daha da azgınlaştırdı Sulân Bayezid-î Velî Han’dan sonra tahta geçen Yavuz Sultân Selim Han’ın Mısır’ı fethetmesiyle, Rodos’un önemi daha da arttı Anadolu’dan Mısır’a giden deniz yollarının emniyetinin tam olarak temin edilmesi, artık katî bir zaruret hâlini almıştı Yavuz Sultân Selim Han, bu maksatla hazırlıklara girişilmesini emretti Ömrünün vefa etmemesi yüzünden, Rodos’un fethi, oğlu Kanunî Sultân Süleyman Han’a kaldı


Kanunî Sultân Süleyman, Belgrad’ı fethettikten sonra, Avrupalıların kendi içişleriyle uğraşmalarından da istifade ederek, Rodos’u fethetmeye karar verdi Kanunînin bu niyetini öğrenen şövalyelerin başı Vilye dö Lil Adam, hazırlık yaparak, şövalyeleri topladı ve yiyecek stoku yaptı Seferin serdarlığına İkinci Vezir Mustafa Paşa tayin edildi 300 harp ve 400 nakliye gemisinden meydana gelen donanmanın sevk ve idaresi ise, Barbaros Hayreddin Paşa’nın yanında yetişen meşhur Amiral Kurdoğlu Muslihittin Reis’e verildi 4 Haziran 1522de, İstanbul’dan donanmayla harekete geçen Mustafa Paşa, 24 Haziranda Rodos’a geldi Kanunî Sultân Süleyman ise, 16 Haziranda kapıkulu ve eyalet askerleriyle birlikte, İstanbuldan kara yoluyla harekete geçti Mustafa Paşa, Rodos’a gelince, gemi kaptanlarıyla ve Kurdoğlu Muslihittin Reis’le görüşerek, adanın yardımına gelmesi muhtemel Avrupa gemilerine karşı, limanın icap eden yerlerine muhafaza gemileri koyduktan sonra, Öküzburnu mevkiinden karaya asker çıkardı Rodos şehrinin etrafına metrisler kazılıp, getirilen büyük muhasara topları yerleştirildi


Kanunî Sultân Süleyman, Kütahya yoluyla Marmaris’e, oradan da gemilerle Rodos’a çıktı (28 Temmuz) Teslim teklifinin şövalyeler tarafından reddi üzerine, Ağustosun birinci günü kale dövülmeye başlandı Ağustos ayı, karşılıklı top ateşi ve yine karşılıklı lağım açmakla geçti Açılan top ateşiyle, kalede mühim tahribat yapılmasına rağmen, bu tahribat kısa zamanda düşman tarafından kapatılıyordu Türk lağımcılarının, devamlı, Rodos burçlarının altına açtıkları lağımlar, Avrupanın en meşhur mühendisi olup, şövalyelere yardıma gelen Gariele Martinengonun mukabil lağımlarıyla karşılaşıyor ve yer altında korkunç boğuşmalar oluyorduBu sırada, 4 Eylül günü, İleki Adasının da Kara Mahmud Reis tarafından zaptı haberi geldi Kahraman Reis, kendisi de ön saflarda çarpışırken şehit olmuş, fakat ada ele geçirilmişti 6 Eylülde ise, Rodos’un kuzeybatısında bulunan İncirli Adası teslim oldu Mısır Beylerbeyliğine tayin edilen Mustafa Paşanın yerine, Ahmed Paşa serdar oldu Bu günlerde Rodos Kalesinin İngiliz Burcunun güney kısmı, başarılı bir Türk lağımı ile havaya uçuruldu Şövalyelerin topçu generaliyle Üstad-ı âzamın (Rodos şövalyelerinin başı) alemdarı da ölüler arasındaydı Eylül’ün 12sinde yapılan bir hücumda, bu burca beş zafer bayrağı dikildi 24 Eylül’de yapılan umumî hücumda Yeniçeri Ağası Bâli Ağa, İspanyol Burcuna girip, Türk Bayrağını, burcun tepesine diktiyse de netice alınamadı 10 Aralığa kadar, şiddetli top atışları, lağımlar ve sık sık tekrarlanan umumî hücumlarla, kale iyice yıpratıldı 18 Aralık’ta yapılan bir umumî hücumda şövalyeler, şehir içindeki istihkâm ve hendeklerin arkasına çekilmeye mecbur kaldılar ve artık mukavemet etmenin imkânsızlığını da anladıklarından, kaleyi teslim etmeyi kabul ettiler (20 Aralık 1522) Teslim şartları arasında; şövalyelerin eşya ve top dışındaki silahlarını alıp, on gün içinde Rodos’tan ayrılmaları; bu günler zarfında şehirdeki istihkâmların 4,000 yeniçeri tarafından emniyete alınması ve asıl kuvvetlerin iki kilometre mesafede beklemesi yer alıyordu Kalenin boşaltma işlemlerinden sonra şövalyeler, Üstâd-ı âzam gemilerine binip gittiler Rodos Kalesiyle beraber Oniki Adanın tamamı ve şövalyelere ait olan Bodrum da Osmanlı Devleti’ne bırakılmıştı Osmanlı Devleti’ne, 20,000'den fazla şehide mâl olan bu fetihten sonra, Kanunî Sultan Süleyman Han, 29 Aralıkta şehre girip kaleyi gezdi 2 Ocak Cuma günü ise, camiye çevrilen Saint Jean Kilisesi’nde Cuma namazını kıldı Nâmına okunan hutbeyi dinledi Aynı gün, adadan ayrılıp Marmaris’e geçti 3 Ocak günü Aydın, Midilli, Karesi, Menteşe, Saruhan sancakbeylerine, Anadolu Beylerbeyi Kasım Paşa’nın nezaretinde Rodos’taki inşaat, imar ve iskân işleri bitinceye kadar adada kalmalarını emredip, İstanbul’a döndü Rodos’a derhal Türk göçmenleri yerleştirilmeye başlandı Ada bir sancak yapılıp, Cezâyir-i Bahr-i Sefîd eyaletine bağlandı Sancakbeyi olarak Mehmed Bey tayin edildi Bundan sonra birçok cami, imaret, mektep, medrese, ve yol yapılıp ada imar edildi

Hint Deniz Seferleri (1538-1669)


Akdeniz’de Osmanlılar’la Hristiyan Akdeniz devletleri arasında her iki taraf için de yıpratıcı deniz savaşları yapılırken, Osmanlı Devleti, 1538’den başlayarak Hint Okyanusu’nda Portekizliler ile mücadeleye girişti Osmanlı Devleti’nin Hint Okyanusu için mücadelesi 1669’a kadar sürdü Bu süre içinde birkaç kez Hindistan’a, bir kez de Sumatra Adası’na donanma gönderildi; Yemen, Habeşistan ve bazı Afrika ülkeleri Osmanlı Devleti’ne katıldı Hint Okyanusu'nda Portekizlilere karşı bazı deniz başarıları elde edildi ise de, Osmanlılar Hint Okyanusu’nda kesin bir üstünlük sağlayamadılar Osmanlılar’ın Hint Okyanusu’ndaki başarısızlığı daha sonra hem Osmanlı Devleti hem de tüm doğu ulusları için son derece olumsuz sonuçlar doğuracaktır

Güney Azerbaycan seferi


Kanuni döneminde önemli mücadele alanlarından biri de Azerbaycan oldu Yavuz Sultan Selim zamanında Azerbaycan’a karşı kazanılan Çaldıran zaferine, Osmanlı ordularının Tebriz’e kadar ilerlemesine ve tüm Doğu Anadolu’nun Osmanlı egemenliğine geçmesine karşın Sefeviler ile kesin bir barış antlaşması imzalanmamıştı Gerek Sefeviler, gerekse Osmanlı İmparatorluğu, birbirlerine kuşku ile bakıyorlardı Güney Azerbaycan, Anadolu’yu ele geçirme planlarından vazgeçmediği gibi, Osmanlılar da Hint Okyanusu’na kuzeyden açılan iki körfezden biri olan Basra Körfezi'ne açılan Irak topraklarını ele geçirme emelleri besliyorlardı Bu arada iki devlet arasında sınır olayları da eksik değildi; bir takım sınır görevlileri durmadan taraf değiştirmekteydiler Bütün bu olaylar bir araya gelince 1533’te Sadrazam İbrahim Paşa, Sefevi seferiyle görevlendirildi, arkasından da padişah Sefevi seferine çıktı (1534) "Irakeyn Seferi" denilen bu seferin en önemli ve kalıcı etkisi Bağdat dahil olmak üzere Irak topraklarının Osmanlılar’ın eline geçmesi oldu (1535) Böylece Hint Okyanusu’na açılan önemli körfezlerin ikisi de Osmanlılar'ın eline geçmiş oldu Güney Azerbaycan savaşları 1555’teki Amasya Antlaşması ile sona erdi; antlaşma sonucu Azerbaycan ile merkezi Tebriz, bir kısım Doğu Anadolu toprakları Osmanlılar’ın eline geçti Bu barış 1576 yılına kadar sürdü

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.