Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ekonomisinde, osmanlı, rumların, yahudi, yeri

Osmanlı Ekonomisinde Yahudi Ve Rumların Yeri

Eski 07-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlı Ekonomisinde Yahudi Ve Rumların Yeri



Osmanlı Ekonomisi - Osmanlı Ekonomisi Ve Rumlar - Osmanlı Ekonomisi Hakkında

Osmanlı Rum ve Yahudileri, onbeşinci ve onaltıncı yüzyıllarda iltizam işlerinde çok aktiftiler Aslında bu sırada iltizam usulü, imparatorlukta sermaye birikimi ve oluşumunun en önemli aracı haline gelmişti Mültezimlerin başlıca sermaye kaynakları, ticari faaliyette kurulan commenda (mudaraba) ortaklıklarını ve özellikle İstanbul'un erzak ikmalinden sağlanan karları içeriyordu Bunlardan birçoğu, bir gümrükhanede veya madenlerde katiplikten büyük işadamlığına yükselmişti Muazzam paralar biriktiren bu "kapitalistler", saray ve devlet maliyesi için vazgeçilmez olup çıktılar ve dolayısıyla imparatorluğun yalnız maliyesinde değil, politikasında da önemli roller kazandılar


Giacomo Badoer'in "Muhasebe Defteri"ne bakılırsa, Konstantinopolis'in ticaret hayatında Venediklilerden sonra ikinci büyük etnik grup Yunanlılardı Gerçi ikincil önemdeki perakende ticaret ve gemi taşımacılığı dışındaki bütün sektörlerde Yunanlılar, İtalyan tüccarının gölgesinde kalıyordu Gene de Yunan tüccarı, uluslararası ticaret ve bankacılıkta aktifti Örneğin, 1453'ten hemen önce, Venedikliler ve Yahudilerle iş yapan Yunanlı bir armatör giderek büyük bir servete kavuşmuştu Sermayesi 30000 düka altını olarak tahmin ediliyordu


Kentin Osmanlılarca fethedilmesiyle birlikte meydana gelen en büyük değişiklik, egemenliklerini yitiren İtalyanların yerini, Osmanlı tebaasından gayrimüslimlerin, özellikle de Ermeni, Yahudi ve Rumların alması oldu Osmanlı öncesi dönemde Cenovalıların, kural olarak yerlileri denizaşırı büyük ticaret faaliyetinden dışlamış olmalarına karşılık, fethin ardından gerek Kefe'nin, gerekse Pera/Galata'nın büyük ölçekli ticaretinde İtalyanlar yerlerini Rumlara bıraktılar Kaldı ki, daha onbeşinci yüzyılda Osmanlı Rum ve Yahudi tüccar, Ancona ve Venedik gibi belli başlı İtalyan ticaret merkezlerine yerleşmeye başlamış bulunuyordu


Galata, Palaeologos hanedam döneminde olduğu gibi, Osmanlı yönetiminde de Rum işadamlarının faaliyet merkeziydi Daha Osmanlılarca alınmadan önce burası, nüfus açısından bir Yunan/Rum kenti haline gelmişti Zengin Ceneviz ailelerinden birçoğunun Osmanlı işgali sırasında ve sonrasında kenti terketmesine karşılık, aralarında Yani Palaeologos'un da bulunduğu birçok zengin Rum maliyeci, fetihten sonra da Galata'da varlıklı burjuva yaşantısını sürdürmüştür Fatih Mehmed'in kayırdığı Rumlar, onun saltanat döneminde Osmanlı maliyesi ve politikasında özellikle aktif bir rol oynadılar Fatih, Rum Mehmed, Hass Murad ve Mesih gibi Rum dönmelerini vezirliğe kadar yükseltti Üstelik bunlardan son ikisi Palaeologos ailesine mensuptu


Böylece, 1453'ten sonra pek çok Rumun mültezim, büyük tüccar veya armatör olarak faaliyetini ve kariyerini sürdürdüğünü anlıyoruz Sözkonusu dallardan özellikle sonuncusu, büyüyüp gelişen Osmanlı payitahtının ikmal ihtiyaçları nedeniyle hızla zenginleşmeye adaydı Konstantinopolis'in fethinden hemen sonraki dönemde, birçok Rumun hükümet adına mültezimlik yapmakta olduğunu görüyoruz Eski Bizans aristokrasisinin Palaeologos, Kantakuzenos, Khalkokondyles ve Rhali gibi aileleri, Fatih Mehmed ve halefleri döneminde hep ünlü mültezimlerdendiler Onbeşinci ve onaltıncı yüzyıllarda batı Anadolu limanları, merkezi İstanbulolan tek bir gümrük bölgesini oluşturuyor ve bütün bu bölge sık sık, gerek Yahudiler gerekse Müslüman Türklerle rekabet halindeki Rum mültezimlerin denetimine geçiyordu Osmanlı mukataa defterlerinden aldığımız aşağıdaki döküm, İstanbul gümrük bölgesinin Ekim 1476 ile Aralık 1477 tarihleri arasında nasıl ve kimler arasında el değiştirdiğini ortaya koymaktadır


1 Ekim 1476'dan itibaren üç yıllık gümrük geliri, 95 milyon akça olarak tahmin ve takdir edilmişti Yeni Müslüman olan Yakub Kassandros'lu Palologoz Trabzon'lu Galyanos'un oğlu Lefteri, Halkokondil oğlu Andriya ve Manul Palologoz, 16 Ekim 1476'da 1500000 akça'lık bir artış teklif ettiler


2 Hoca Satı, Çiriş İlyas, Yusuf Simsar'ın (yani bir simsarbaşının) azatlık kölesi Şahin ve Hoca Bahaeddin birleşip, topu topu beş ay sonra bu sefer iki milyonluk bir artış önerdiler

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.