|
|||||||
![]() |
|
|
Konu Araçları |
| arası, edebiyat, harfleri, maklub, sıralandığında, sözlüğü, terimleri, tersten |
Edebiyat Terimleri Sözlüğü | M - P Arası, Maklub: Harfleri Tersten Sıralandığında ... |
|
|
#1 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Edebiyat Terimleri Sözlüğü | M - P Arası, Maklub: Harfleri Tersten Sıralandığında ... MMAKLUB Harfleri tersten sıralandığında yine aynı sözcük çıkan sözcükler Örneğin mum, bab, aba gibi![]() MAZMUN Bir dizenin bir ifadenin taşıdığı ve onlardan herkesin anladığı gerçek ya da mecaz anlama, asıl anlamı yanında taşıyan bir isme, bir atasözüne, âyete, hâdise, olaya, bir şeyi onun özelliklerini çağrıştıracak sözcük ya da sözcük gruplarının veya dizelerin içine yerleştirmeye mazmun denir Örnek:Çıhma yârim giceler ağyar te’nından sakın Sen meh-i evc-i melâhatsin bu noksândır sana Fuzulî (Sevgilim, gece yarıları dışarı çıkma, yabancıların ayıplarından sakın Sen güzellik göğünün en yüksek yerindeki dolunaysın, gece çıkmak sana yakışmaz, kusur sayılır )Fuzuli’nin bu beytinde sevgili, güzelliğin doruğundaki aya benzetiliyor Ayın en güzel hali dolunaydır Dolunay güneşin batmasından önce doğar Dolunayın gece yarısı çıkması ay tutulmasıyla olabilir Ay tutulduğunda noksandır, kusurludur, güzelliğini kaybeder Fuzulî, bu beytinde "noksan" ve "ta’n" sözcükleriyle bir ay tutulması mazmunu yapıyor![]() MEKTUP Birbirinden uzakta bulunanların haberleşmesini sağlayan bir yazı türü En eski haberleşme araçlarından biri Sözcük anlamı Arapça "yazılmış şey " Farsçası name, eski Türk dillerindeki karşılığı bitig, betik ya da bittidir Tarihte rol oynamış ünlü kişilerin, yazar, bilimadamı ve sanatçıların mektuplarıyla birlikte bir edebi eserler türü olarak kimi zaman ele alınmıştır Sadece mektuplardan oluşan kitaplar da vardır![]() MELHAME Divan edebiyatında gelecek olayları anlatan nazım ya da nesir eserlerin ortak adı ![]() MENKUT Divan edebiyatında sözcüklerinin tümü noktalı harflerden oluşan şiirler ![]() MENSURE (Mensur şiir) Duygu, düşünce, yaşam ya da hayalleri şiir inceliğinde anlatan düzyazı türü İç uyuma önem verildiği için dilbilgisi kurallarına uygunluk aranmaz 19 Yüzyılda Fransız edebiyatında ilk örnekleri görüldü Şinasi’nin Fransız edebiyatından yaptığı şiir tercümeleri edebiyatımızdaki ilk örneğidir![]() MESEL Atasözleri, öğretici, ahlaki özellikleri bulunan küçük hikayelerdir ![]() MEŞTÜR Divan edebiyatında dört cüzlü (yani 4 mefâ’ilün 4 müstef’ilün) ile yazılmış vezinleri ikişer cüze indirerek yazılmış şiirlerdir ![]() MONOGRAFİ Bir kişi ya da bir konu ile ilgili özel bir görüşle yazılmış incelemeler Ele alınan konu ya da kişiyi her yönüyle açıklamaya çalışır![]() MONOLOG Tek kişinin konuşması, tiyatro oyunlarında kahramanlardan birinin sahnede kendi kendine yaptığı uzun konuşmaların tamamı Tek kişinin oynaması için yazılmış komedilere de monolog adı verilir![]() MUAMMA Başta Esmâ’yı Hüsnâ (Allah’ın doksan dokuz güzel ismi) olmak üzere konusu insan ismi olan manzum bilmeceler Kelime "gizli, örtülü, anlaşılması güç veya işaret remiz yoluyla söylenmiş söz" anlamlarına gelir Muammalar lügazlardan farklıdır Muammalar Allah’ın isimlerinden biri veya insan ismi için düzenlenirken lügazlar her şey hakkında düzenlenirler Yalnız muammaların bazen lügaz, hatta âşık edebiyatında bir çeşit bilmece (âşkı -muamma) karşılığı olarak da kullanıldığı görülür Muamma alanında en çok eser veren şairimiz Emri (Edirneli Emrullah Çelebi) olmuştur Muammanın düzenlenmesinde ebced hesabı kullanılır Örnek:Bende yok sab-ü sükun sende vefadan zerre İki yoktan ne çıkar fikr edelim bir kerre Nâbi MUAŞŞER Onar mısralık bendlerle kurulan musammatlar Divan edebiyatı nazım şeklidir![]() MUCEM Arap alfabesindeki noktalı harfler Alfabetik olarak düzenlenmiş sözlük, hâl tercümesi, ansiklopediler böyle adlandırılır Mucem tarih, ebced hesabı ile sadece noktalı harflerin hesap edilmesine dayanılarak düşülen tarihlerdir![]() MUHAMMES Beş mısralık bendlerden oluşan divan edebiyatı nazım şekli Kelime "beşlik" anlamındadır En az 4, en çok 8 bend arasında yazılmıştır![]() MUKABELE Aralarında tezat ve karşıtlık bulunan kelime, tamlama ve sözleri birarada kullanmak Örnek:Safa-yı aşkın dide gamınla pürnem Bir evde ayş u şâdî bir evde ye’s ü mâtem (Safa ile gam, ayş u şâdi ile ye’s u mâtem arasında karşıtlık bulunmasına rağmen birarada kullanılmıştır )MUKATTA Arap alfabesinde kendisinden sonra gelen harfle bitişmeyen harfler (elif, dal, zel, rı, ze, vav) kullanılarak söylenen söz ![]() MUKTEZA-YI HÂL Uslûpta zamana, yere, duruma ve hitâp edilen kişilere göre dili ayarlama, sözün söylendiği yerin, zamanın gerçek ve gereklerine uygun olması Mukteza-yı makam, itibar-ı münasib sözleri de aynı anlamda kullanılır![]() MURAFAKAT Üslûbun, ele alınan konuya göre düzenlenmesi, dile getirilen düşünce, duygu ve hayallare uygun düşmesine, üslûp ile içerik arasında bir ilişki kurulması Anlatılan konuya uygun kelime, kelime grubu ve isimler seçilir![]() MURASSA Nesirde iki ibarenin, nazımda ise iki mısranın kelimelerinin sayıca denk, karşılıklarıyla vezin ve kafiye bakımından birlik olması Örnek:Şâh melekût arş-pâye Mâh-ı ceberût perş-sâye Şeyh Gâlib MUSARRA Mısraları birbiri ile kafiyeli olan beyitler Beyt-i musarra, gazellerin ilk beyitleri (matla’) musarra’dır Her mısrası aynı kafiyede olan şiirlere de musarra denir (Musarra tuyuğ gibi) Bu şekilde düzenlenen şiirlerin bir başka adı müselseldir![]() MUTABAKAT Anlatım içinde kullanılan kelime ve deyimlerin içeriğe uygun seçilmesi Karşıtı mübayenet’tir (aykırılık, zıtlık)![]() MUVAFAKAT Kelimenin anlamla, kelimenin vezinle, kelimenin kelimeyle, anlamın vezinle, anlamın anlamla uygunluğu ![]() MUVAZENE Nesirde seci, nazımda kafiye yerindeki sözcüğü yalnız vezin bakımından eşit olması Örnek:Münderic nüsha-i zâtında kemâlat-i vücûd Mündemic tıynet-i pâkinde havass-i icâd Nâdî (Münderic ve mündemic kelimeleri arasında muvazene vardır )MÜLEMMA Bir şiirin bazı mısraları, bölümleri veya bir mısranın bazı sözcüklerin değişik dillerde yazılması Divan edebiyatında Arapça, Farsça, Yunanca’nın Türkçe ile birlikte kullanıldığı şiirler yazılmıştır Tanzimat’tdan sonra bu dillere Fransızca da eklenmiştir Örnek:Eyyüha’r-rağibûne fi’l-evkat! Edrikûhâ fe-mâ madâ kad fât ![]() Fevt-i fursat me-kün çü vakt-i safâst, Ki besî hestder-cihân âfât ![]() İrdi bir dem ki behcetinden anın Sekiz Uçmâğ’a döndü Altı Cihât ![]() İş ke-mâ âşe âşikun va’lem! Tâvet in-nefsü tâbet il-evkat ![]() MÜNAKKAHİYET Gereksiz sözlerden arındırılmış özlü ifade, konuyu gerektiği kadar işleme; anlamlı sözcükler arasında eşitlik bulunması ![]() MÜNŞEÂT Mensur yazı veya mektupların bir araya getirdiği dergiler Divan edebiyatında edebi değeri olan yazılar bir defterde toplanır ve meraklıları okurdu Münşeatlardaki nesirlerde konu birliği aranmaz Bu eserlerde çeşitli tarih belgeleri yanında edebi metinler ve özel mektupların biraraya getirildiği görülür Münşeât-ı Feridun Bey, Nergisi ve Veysi’nin münşeatları ünlüdür Son münşeât örnekleri arasında Münşeât-ı Akif Paşa önemlidir![]() MÜNŞÎ Sanatlı düzyazı yazan kişiler Münşilerin yazılarını toplayan dergiler münşeat’tır![]() MÜNTEHABÂT Seçilmiş şeyler Çokluk aynı türde kaleme alınmış, bir veya daha fazla yazarlara ait yazılar arasından yapılan seçmelerle meydana getirilmiş eser; seçmeler, antoloji![]() MÜSTEŞRİK Doğulu milletlerin tarih, din, dil, edebiyat ve kültürlerini araştırıp inceleyen Batılı bilginler Şarkiyatçı, oryantalist, doğubilimci kelimeleri de aynı anlamda kullanılır![]() MÜŞAARE Karşılıklı şiir söyleme Edebiyat araştırmacıları müşaareyi üçe ayırır:1 Bir divan şairinin manzum eserine diğer bir şairin aynı vezin ve kafiyede nazire yazması![]() 2 Âşıklar arasında karşılıklı şiir söyleme Bir âşığın okuduğu beyit veya kıtaya diğer bir şair aynı vezin ve kafiyede şiir söyleyerek cevap verir![]() 3 Edebiyat meraklılarının şiir okumaları, herhangi bir mazmunu ihtiva eden beyitler okunur veya birinin okuduğu beyte karşılık onun son kelimesiyle başlayan bir beyti başkası okur![]() MÜŞAKELE Birden fazla anlamı olan sözcüklerin art arda gelecek şekilde, iki anlamı ile kullanılması, birinin söylediği bir sözü bir başkasının değişik anlama gelmek üzere tekrarlaması Karşılıklı konuşan iki kişiden birinin gerçek veya mecazi anlamda söylediği bir sözü, diğeri başka bir düşünceye yanıt olacak şekilde tekrarlar Birinci anlamı gerçek olursa çoklukla ikinci kullanıştaki anlamı mecazidir Örnek:"Tezer Yine mi kanmıyorsunuz sözüme Ne için bakmıyorsunuz yüzüme Beni bir kere okşasanız ne çıkar? Melik Sen çıkarsın ![]() ![]() Demek ki fitne çıkar!"Abdülhak Hâmid Tarhan MÜTAKARRİN Kafiyeleri birbirinin peşinden gelen ve iki kafiyeli olan şiir Örnek:Hangi âkıl der ki ancak râh-i gülşenden geçin Bir de gafiller şu nâilgâh-i şîvenden geçin Muallim Naci MÜTEKERRİR Murabba, muhammes, müseddes gibi nazım şekillerinde bendlerin sonlarında tekrarlanan mısra veya beyitler ![]() MÜTELEVVİN Divan edebiyatında bir beytin okunuşu sırasında küçük bir değişiklikle veznin bir başka vezne çevrilmesi ![]() MÜZDEVİC Murabba, muhammes, müreddes benzeri nazım şekillerinde bendlerin sonundaki mısraların birinci bend ile kafiyeli olması ![]() NNAKARAT Şiirlerde bendlerin sonunda tekrarlanan mısra veya mısralar Bu bölüm, anlam bakımından her bendi şiirin ana duygusuna bağlar Şiirin, nakarat bölümlerinde ifade olunan duygu ve düşünce etrafında gelişmesini sağlar Nakarat, halk şiirinde bağlama veya kavuştak diye bilinir Sözlü musiki eserlerinde aynı söz ve ezgi ile tekrar edilen bölüm de nakarattır![]() NÂME Mektup, kitap, risâle, ferman gibi anlamlar taşıyan Farsça bir kelime Eskiden kitap türü olarak çok kullanılmıştır Kıyafetnâme, kâbnâme, Hamzanâme gibi Resmi nitelikteki kağıt ve mektuplar da nâme diye bilinirdi![]() NÂT Hazreti Muhammed’i övmek için yazılan şiirler ![]() NAZIM Dizelerden oluşan vezinli ve kafiyeli anlatım şekli Kelime, "dizmek, ipliğe inci dizmek" anlamlarını taşır Nazımda sadece anlam değil, seslerin musikisi de önemlidir Akılda kolay kaldığı için ezberlenmesi istenen bilgilerin çoğu bu yolla ifade edilir En küçük birim dizedir (mısra) Ayrıca beyit, kıta, bend gibi nazım birimleri de vardır Şiirler de nazım şeklinde yazılır, ancak her nazım, şiir değildir![]() NAZİRE Bir şairin şiirine başka bir şair tarafından aynı şekil, vezin, kafiye ve redifle yazılan şiir Divan edebiyatı nazım türüdür Kelime Arapça "eş, değer" anlamlarındaki nazir’den gelir Nazire yazma, tanzir, tanzir etme diye anılır Nazire geleneği Türk edebiyatına İran edebiyatından geçmiştir İranlı şairler nazireye cevâb adını verirler Alay ve şaka yollu yazılmış nazirelere tezhil veya hezl denir Örnek:Fuzûlî’nin gazeli Hayret ey büt sûretin gördükte lâl eyler meni Sûret-i hâlim gören sûret hayâl eyler meni Mihr salmazsın mana rahm eylemezsin munca kim Sâye tek sevdâ-yı zülfün pây-mâl eyler meni Za’fı tâli mân-i tevfik olur her nice kim İltifâtın ârzû-mend-i visâl eyler meni Men gedâ şahâ yâr olmak yok ammâ neyleyem Ârzû ser-geşte-i fikr-i muhâl eyler meni Tir-i gamzen atma kim bağrım deler kanım döker Akd-i zülfün açma kim âşüfte-hâl eyler meni Dehr vakf etmiş meni nev-res civanlar aşkına Her yeten meh-veş esîr-i hatt u hâl eyler meni Ey Fuzûlî kılmazsam terk-i tarîk-i aşk kim Bu fazilet dâhil-i ehl-i kemâl eyler meni Fuzûlî Nedim’in Fuzuli’nin bu gazeline yazdığı nazire: Bûs-ı la’lin şöyle sîr-âb-ı zulâl eyler beni Kim gören âb-ı hâyât içmiş hayâl eyler beni Şâire söz bulmağa minnet yok amma neyleyim Âh kim hâyret seni gördükçe lâl eyler beni Sevdiğim câm-ı meye hâcet nedir la’l-i lebin Bir şeker handeyle mest-i bî mecât eyler beni Bağda zülf ü ruhun andıkça bu kimdür deyü Sünbül ü gül birbirinden sûal eyler beni Nükhet-î zülfünle geldikçe nesîm-i nev-bâhar Turra-i sünbül-sıfat âşüfte-hâl eyler beni Nâ-tüvânım şöyle çeşmin hasetinden kim gehî Sâye-i müjgân-ı âhü pây-mâl eyler beni Gerdişin gördükçe sâkî-mülâyım meşrebin Arzû ser-geşte-i fikr-i muhâl eyler beni Hasret-i çeşminle ben hâk-i siyâh olsam dahi Baht âhir sürme-i çeşm-i gazâl eyler beni Güldürür ya ağlatır ya lütf eder yâhud itâb Hâsılı neylerse ol ruhsâr-ı âl eyler beni Arz-ı hâlim çok efendim hak-i pây devlete Lütfun ammâ bî-niyâz-ı arz-ı hâl eyler beni Ben kulun lâyık değildir aslına ammâ yine İltifâtın ârzü mend-i visâl eyler beni Gûyyâ bilmez efendim bende-i dîrinesin Kim Nedîmâ bu mudur deyü suâl eyler beni Nedîm NESİR Duygu, düşünce ve hayallerin dilgilgisi kurallarına uygun cümleler içinde anlatılması şeklindeki edebi eser Edebiyatın iki anlatım yolundan biridir Diğeri nazımdır Nesirde aklın kontrolü altında duygu, düşünce ve hayallere yer verilir Nazımdan daha geç doğmuştur Düşüncelerin fadesi için nazımdan çok daha zengin imkanlara sahiptir Hikaye, roman, tiyatro, masal, hatırat, makale, sohbet, deneme, gezi yazısı, biyografi gibi edebiyat türlerinde hep nesir kullanılır Nesrin en küçük birimi tek başına bir anlam ifade eden cümledir Nesir, kullanılan üslûba göre sade nesir, orta nesir ve süslü nesir olmak üzere çeşitlere ayrılır![]() NİDA Divan edebiyatımızda bir sanat türü Şairin korku, sevinç, şaşkınlık, acı, ızdırap, öfke gibi pekiştirilmiş, duygu ve düşüncelerini okuyucuya hissettirebilecek şekilde işlemesi Çokluk "ey!, hey!, vay!" gibi ünlemlerle seslenilir Tekrîr ve teşhis sanatlarıyla birlikte kullanılır Örnek:Ey mi’delerin zehr-i tekazası önünde Her zilleti bel’eyleyen efvâf kadide; Ey fazl-ı tabiatle en âmâde ve mün’im Bir fıtrata makrûn iken aç, âtıl ve âkim Her ni’meti, her fazlı, hep esbâb-ı rehâyı Gökten dilenen züll-ı tevekkül ki ![]() ![]() ![]() Mürâyî OÖOTOBİYOGRAFİ Bir kimsenin kendi hayatını yazdığı eser Biçim ve içeriğiyle bir edebi değer taşımalıdır![]() OTOGRAF Yazarın kendi el yazısı Eskiden hatt-ı dest (el yazısı) deyimi kullanılırdı![]() OTTOVA RİMA Sekiz mısralı bir nazım şekli Önce İtalyan edebiyatında kullanılmış, sonra Fransız edebiyatında, buradan da Türk edebiyatına geçmiştir Batı edebiyatında kafiye şeması, abababcc’dir Bu şema bizde değişikliğe uğrayarak ababcccb şeklini almıştır Aabbccdc şekli de görülür Bu nazım şekli lirik tür için elverişlidir Ottova Rima’yı edebiyatımızda daha çok Abdülhak Hamid kullanmıştır Örnek:(MAKBER’den) Bu makberdir o bâba makdem, Bilmem ne duyar girince, adem? Sûzişlerimin budur esâsı Hep şüphelerin bu en fenâsı Benlik acebâ kalır mı ol dem? Sönmüş erimekte o nûr-i dîdem ![]() Ben gözler idim bu hâli ey yâr Senden daha çok zaman akdem ![]() ![]() ![]() Abdülhak Hâmid OZAN Kopuzla türkü söyleyen en eski Türk şairleri Osmanlı döneminde halkı şairleri için kullanılırdı Âşık sözünün karşılığı olduğu gibi meddah anlamını da taşıyordu Ozanların toplumda önemli yerleri vardı Beylerin huzurunda, dini törenlerde, elindeki kopuzunu çalarak kahramanlık destanları okurlar, halk arasında kıssa söylerlerdi Memluk ordusunun mızıka takımında ozan denilen çalgıcılar olduğu tarihi kaynaklarda yazar Selçuklular’da da benzer durum görülür![]() ÖNSÖZ Eserin niçin ve ne amaçla yazıldığını belirtmek için kitabın başına eklenen yazı Bu bölümde yazar ya kitabın özetini verir veya hangi nedenle yazdığını açıklar Eskiden, "sebeb-i telif-i kitab" (Kitabın yazılışının sebebi) sözü kullanılırdı Tanzimat’tan sonra edebiyatçılar, mukaddeme başlığı altında yazdıkları önsözlerde edebiyat anlayışlarını belirleyici açıklamalar yaptı Namık Kemal’in Celaleddin Harzemşah, Recaizade Mahmud Ekrem’in Zemzeme, Abdülhak Hamid Tarhan’ın Makber mukaddemeleri bunlardandır![]() PPARAGRAF Bir fikrin işlendiği yazı bölümü Bir veya birkaç cümleden meydana gelebilir Satırbaşı yapılmış her bölüm bir paragraftır![]() PASTORAL Çoban ve kır hayatını, köylerdeki yaşayış şeklini anlatan şiir Grekler’in bukolik dedikleri bu türü Edebiyat-ı Cedide’ciler eş’ar-ırâiyâne (Çoban şiirleri) diye adlandırmışlardır Pastoral şiir, süsten, kelime oyunlarından, yapmacılıktan uzak sade bir dille yazılır Eski Yunan edebiyatında Theokrites ile Latin edebiyatında Vergillius, pastoral şiirin ilk ve en güzel örneklerini verdi![]() PELTEKNÂME Kekeleme şiiri Lisan-i pepeği adı da verilir Halk edebiyatı nazım şeklidir Âşık, kelimelerin ilk hecelerini, bazen de kelimelerin çoğunluğunu kekeleyerek söyler Bu tekrarlar ölçüye dahildir Örnek:Bu bu bugün gö gö gördüm yü yü yüzün dilberâ Ba ba baktım gö gö gönlüm oluptur ziyaâ Di di dilim pe pe peltek sö sö söyler zebanımı Ne ne ne derse de de desin dimesin tek sana Abdi İmam PLOT Roman, hikaye, tiyatro gibi eserlerde, baştan sona devam eden hareketlerin yapısı Bir bakıma eserin planıdır Kahramanların ve olayların meydana getirdiği devamlılığı ifade eder İkinci, üçüncü derecedeki kişi ve olaylar, görünüp kaybolan bir başka zaman, mekan ve olayla ortaya çıkan kişiler, duygusal davranışlar plotu tamamlar ve zenginleştirir Plot, yapısına göre çeşitlere ayrılır Bazı plotlar trajik olayları, bazıları komedi, masal ve hiciv gibi konuları göstermek için kurulur Eser, bu plota göre kimlik kazanır![]() POETİKA Şiir üzerine düşüncelerin ve teorilerin bütünü Bu kelime eskiden Fransızca’da yalnız şiirin değil, güzel sanatların teorisini güzelliğin feslefesini, bir bakıma estetiği ifade ederken, bugün şiir sanatı anlamına gelen bir terim olmuştur Batı dillerinde poetika konusuna giren birçok eser var Türkçe’de ise, bazı şiirlerin ve grupların bildiri niteliğindeki, genellikle savunmaya dayalı birkaç önsözü görülür Necip Fazıl Kısakürek’in de bir Poetika’sı var![]() PROZODİ Kelimelerin taşıdıkları seslerin değerlerine ve hecelerin taşıması gereken seslere göre söylenmesi Tonlamaya, hecelerin vuruşuna kelimelerin uzunluk ve kısalıklarına dikkat edilerek söylenir![]() |
|
|
|