07-25-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Epideminin Başlangıcından İtibaren
Epideminin başlangıcından itibaren 16 3 milyon kişi AIDS nedeniyle hayatını kaybetmiştir Gelişmiş ülkelerde antiretroviral tedavinin AİDS e bağlı ölümleri azaltmasına rağmen 1999 yılı, 2 6 milyon ölümle, epideminin başlangıcından beri ölümlerin en yüksek olduğu yıl olmuştur Dikkat çeken bir nokta da gelişmiş ülkelerde AİDS e bağlı ölüm hızının düşüşüdür Amerika Birleşik Devletleri nde AİDS e bağlı ölümler 1996 - 1997 yılları arasında % 42 iken 1997 - 1998 yılları arasında yaklaşık % 20 civarındadır
Epideminin başlangıcından bu yana 3 6 milyon çocuğun (< 15 yaş) AİDS nedeniyle öldüğü bildirilmektedir ************ Halen, 570 000 i 1999 yılı içinde hastalığa yakalanmış olan 1 2 milyon çocuk HIV ile enfekte yaşamaktadır Çocukların yaklaşık % 90 ına virüs doğumda veya daha sonra anne sütüyle bulaşmaktadır Bu çocukların da % 90 ı Sahra altı Afrika da yaşamaktadır
Risk grupları incelendiğinde, pandeminin başlangıç bölgeleri olan Kuzey Amerika, Latin Amerika, Batı Avrupa, Avustralya da ilk sırada erkek eşcinseller daha sonra İV ********** bağımlıları (İV-UB) yer almaktadır Kuzey Afrika, Ortadoğu, Doğu Asya - Pasifik bölgesi, Doğu Avrupa ve Orta Asya da ise İV-UB ilk sırada yer almaktadır HIV / AİDS olgularının Bahreyn de 2/3 ü, İran da yarısı, Tunus ta 1/3 ü İV ********** bağımlısıdır Sahra altı Afrika, Karayibler ve Güneydoğu Asya da yaygın bulaş yolu olarak sadece hetero****üel korunmasız cinsel temas saptanmaktadır
HIV 1 in yaygın olarak bulunan M grubunun 8 subtipi (A-H) ile yapılan çalışmalar virüsün dünya üzerindeki dağılımı, bulaş yollarının değerlendirilmesi ve epideminin nasıl yayıldığının anlaşılmasında bir ipucu yakalamak için önem taşır Avrupa da erkek eşcinseller arasında subtip B nin yaygın olarak bulunduğu, diğer subtiplerin daha az olarak, hetero****üel cinsel temasla enfekte olmuş kişilerde görüldüğü saptandı Amerika kıtasının tümünde, Avustralya, Yeni Zelanda, Endonezya, Filipinler, Tayvan ve Japonya da da subtip B nin hakim olduğu gösterildi Tayland da yaygın olarak subtip E saptanırken daha az olarak IV-UB da subtip B olduğu, bu suşun Myanmar (Burma), Malezya ve güney-doğu Çin de ki İV-UB da bulunduğu gösterildi Hindistan da subtip C; Romanya da subtip F nin hakim olduğu saptandı
Türkiye de HIV / AİDS olgularıyla ilgili bilgiler Sağlık Bakanlığı tarafından toplanıp açıklanmaktadır Bilgiler, bu amaçla geliştirilen â??D 86 formuâ? ile toplanmaktadır Form, HIV infeksiyonu tanısı koyan doktor tarafından, Western-Blood doğrulama testi sonucu da alındıktan sonra doldurularak Sağlık Müdürlüğüne gönderilmektedir ************* Formda olguların açık kimliği yazılmayıp isminin ilk iki harfi / soyadının ilk iki harfi / baba adının ilk iki harfi / doğum yılının son iki rakamından oluşan şifre kullanılmaktadır
Türkiye de ilk olgunun görüldüğü 1985 den 1999 sonuna kadar toplam 983 HIV/AİDS olgusu istatistiklere geçmiştir Gerçek rakamın bunun çok üstünde olduğu tahmin edilmektedir Bildirimdeki aksaklık ve ihmallerin yanı sıra HIV ile enfekte kişilerin kendilerini gizlemeleri doğru sonuçların alınmasını engellemektedir İlk 10 yıl içinde 458 (% 46 5) olgu saptanırken son 4 yılda 525 (% 53 5) olgu bildirilmiştir Gelişmiş ülkelerde HIV / AİDS olgularının azalmaya başladığı 1996 yılından itibaren Türkiye de görülen artışın ülkemizdeki tehlikenin habercisi olduğunu düşünmek yanlış olmaz Salgının başından beri 271 kadın, 712 erkek olgu bildirilmiştir Olguların yaşları incelendiğinde yoğunluğun 20 - 50 yaş arasında olduğu (742 / 983, %75 4) dikkat çekmektedir 50-59 yaş arasında 65 olgu, 60 yaşın üstünde 34 olgu bildirilmiştir 19 olgunun çocuk yaş grubunda, 26 olgunun adolesan yaşta olduğu; 94 olgu için yaş tespiti yapılamadığı saptanmaktadır
Bulaş yolu olarak en sık hetero****üel korunmasız cinsel temas rol oynamaktadır (477 / 983, % 48 5) Homo****üel - bi****üel cinsel temas ve/ veya İV ********** bağımlılığı gibi riskli davranışlar 179 olguda (%18) enfeksiyonun bulaş yolu olarak tespit edilmiştir Hemofilik 9 hastanın yanı sıra 37 olgu transfüzyonla, 11 olgu anneden bebeğe geçiş, 4 olgu nosokomial bulaş olarak değerlendirmektedir Diğer taraftan, bulaş kaynağı saptanamayan 266 (%27) olgu mevcuttur
En çok İstanbul dan (516, % 52 4) daha sonra sırasıyla Ankara (163, % 16 5) ve İzmir den (120 , %12 2) bildirim yapılmaktadır Bunları 16 şar olguyla Adana ve Bursa izlemektedir
Türkiye de HIV / AİDS olguları henüz çok fazla olmamakla birlikte Doğu Avrupa da yaşanan hızlı artışı göz ardı etmemek gerekir Eski Sovyetler Birliği nde, epideminin başlangıcından bu yana bildirilen toplam olgunun yarısı 1999 yılının ilk 9 ayında saptanmıştır Türkiye de böyle bir patlamanın eşiğinde olabilir Bu nedenle başta eğitim olmak üzere gerekli önlemlerin bir an önce hayata geçirilmesine ihtiyaç vardır Tayland da başarılı bir örneği görülen, ülkedeki tüm sektörlerin katıldığı büyük bir kampanya ile Türkiye de HIV / AİDS sorununu daha fazla ilerlemeden durdurmak, belki de yok etmek mümkün olabilecektir
|
|
|