|
|||||||
![]() |
|
|
Konu Araçları |
| bulantı, gravidarum, hamilelikte, hiperemesis, kusma |
Hamilelikte Bulantı Ve Kusma (Hiperemesis Gravidarum) |
|
|
#1 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Hamilelikte Bulantı Ve Kusma (Hiperemesis Gravidarum)Hamilelikte bulantı ve kusma (hiperemesis gravidarum) [/b] Günlük yaşamda midesi bulanan birisine en sık yapılan espirilerden birisi hamilemisin? diye sormaktır Filmlerin birçoğunda karakterlerden birinin hamile kaldığı izlenimi durup dururken midesinin bulanması ya da kusması yoluyla verilir ![]() Hamilelik ve bulantı arasındaki ilişki bu derece güçlüdür ![]() Yapılan pekçok araştırmada her 100 hamile kadından 50 ile 70'inin az ya da çok bulantı ve kusma sorunu yaşadığı saptanmaktadır Her 1000 hamile kadından 5-10'unda ise bulantıve kusmalar hastaneye yatacak ve besin maddelerinin damardan verilmesini gerektirecek kadar şiddetli olmaktadır Yakınmalar sabahın erken saatlerinde daha şiddetli olduğu için durum İngilizce'de sabah hastalığı anlamına gelen "morning sickness" şeklinde adlandırılır Durumaverilen bir başka isim de gebelik hastalığıdır Bilimselolarak ise emesis gravidarum olarak tanımlanır Şiddetliolgular ise hiperemesis gravidarum adını alır Hamileliğe bağlı bulantı ve kusmalar genelde gebeliğin 6 ![]() haftası civarında başlar ve 14-16 haftalar arasındaşiddetli giderek hafifler ve kaybolur Bununla birlikte bazıkadınlarda belirtiler 4 haftada başlayıp tüm hamilelikboyunca da devam edebilir Bulantı ve kusmalar ilk hamileliğini yaşayanlarda daha fazla görülmekle birlikte bu bir kural değildir Her hamilelikbirbirinden farklı olduğu için aynı kadının iki hamileliği arasında da farklılıklar olabilir İlk hamileliğinde sorunyaşamayan bir kadının ikinci hamileliğinde şiddetli bulantı ve kusmalar görülebileceği gibi bunun tam tersi de söz konusu olabilir Gebeliğin erken dönemlerinde bu sorunu yaşayan ve bir miktar kilo da kaybeden anne adayının en büyük endişesi kendisi birşey yiyemediği için bebeğinde sorun çıkma olasılığıdır Kilo kaybının aşırı olmadığı, anneadayında sıvı elektrolit denge bozukluklarıın görülmediği olgularda bebeğin zarar görme olasılığı son derece düşüktür: Genel olarak bulantı ve kusmaların olması gebeliğin yolunda gittiğinin bir göstergesi olarak kabul edilir Gözlemedayalı çalışmalarda bulantı ve kusma yaşayan kadınlarda düşük yapma olasılığının daha az olduğu gösterilmiştir Bu durumun nedeni tam olarak bilinmemektedir![]() Ancak bazı araştırmacılar bulantıların anne adayını bebeğe zarar verebilecek bazı maddelerden uzak tuttuğunu kusmaların ise yine anne adayında bulunan ve yine bebeğe zarar verebilecek bazı toksinlerin uzaklaştırılmasına yaradığını ileri sürmektedirler ve bu iddialarını doğanın koruma mekanizmalarından biri olarak tanımlamaktadırlar Ancak bu iddiaları destekleyecek yeterlibilimsel kanıt mevcut değildir Öte yandan anne adayında bulantı ve kusma olmaması ya da çok hafif olması da asla birşeylerin ters gittiği anlamına gelmez Nedenleri Hamilelik sırasında görülen bulantı ve kusmaların altına yatan nedenin ne olduğu tam olarak bilinmemektedir ![]() Yakınmaların kanda gebeliğe bağlı olarak yükselen hCG, ve östrojen hormonlarının artış şekline paralel olması, hormonların normalden yüksek olduğu çoğul gebelik ve mol gebelik gibi durumlarda daha şiddetli görülmesi gibi gözlemler nedeni ile bu hormonların beyindeki bulantı merkezini uyararak tabloya neden olduğu düşünülmektedir Öte yandan psikolojik ve fiziksel stress ve yorgunluk da bulantı ve kusmaları arttırabilmektedir Özellikle istenmeyengebelik varlığında durum daha şiddetli olabilmektedir Hamile kadınların kokuya olan hassasiyetleri çok artmaktadır Bu hassasiyet özellikle sigara, yemek ve parfümkokularında daha belirgindir Hamile bir kadın bu türkokuları şaşılacak bir şekilde çok uzaklardan dahi fark edebilmektedir Bu durumun altında yatan neden de tam olarakbilinmemekle birlikte artan östrojen hormonunun sorumlu olduğu düşünülmektedir Kokular kadında öğürme refleksiniharekete geçirerek kusmaları tetikleyebilir ![]() Yapılan bir çalışmada şiddetli bulantı ve kusma sorunu yaşayan hamile kadınlarda mide ülserinden de sorumlu olduğu düşünülen h pylori isimli bakteriye daha sık rastlandığısaptanmıştır Bununla birlikte h pylori ile gebelikhastalığı arasında herhangi bir ilişki ortaya konamamıştır Gebelik bulantı ve kusmalarında en etkili sonuçların B6 vitamini ile alınması bu vitamin eksikliğinin altta yatan neden olabileceğini düşündürse de yapılan çalışmalarda kusma olan ve olmayan hastalar arasında B6 vitamini eksikliğinin görülme sıklığında bir fark olmadığı ortaya konmuştur B6 vitamininin hangi mekanizma ile tabloyudüzelttiği bilinmemektedir Bir başka iddia da hamilelik sırasında vücudun karbonhidratları sindirme şeklinde ortaya çıkan değişimlerin de bu tabloya neden olabileceğidir Budeğişimler direkt olarak bulantı ve kusmalara neden olmasa da kişiyi olayı tetikleyen faktörlere karşı daha hassas hale getirebilir Kimler daha yüksek risk altındadır? Kesin olmamakla birlikte İkiz ya da daha fazla sayıda bebek bekleyen anne adaylarında hastalığın görülme olasılığı ve şiddeti daha fazladır Ancak bu bir kural değildir![]() Hiçbir sorun yaşamayan pekçok çoğul gebelik olduğu da akıldan çıkartılmamalıdır ![]() Daha önceden doğum kontrol hapı kullanan ve bu sırada hapa bağlı olarak bulantı yaşayanlarda gebelikleri sırasında gebelik hastalığı görülme olasılığı daha yüksektir Bunun nedeni östrojene olan aşırıduyarlılık olabilir Araç tutuması olanlarda hastalık daha sık görülmektedir ![]() Kendi annesi ya da kız kardeşlerinde gebelik hastalığı olanlarda bu tablonun ortaya çıkma olasılığı biraz daha yükektir Migren öyküsü olanlarda gebelik hastalığı daha sık görülür Genç yaştaki anne adaylarında daha sık görülür İlk gebeliğini yaşayanlarda daha sık görülür ![]() Belirtileri Gebelik hastalığında en sık karşılaşılan bulgu hastalığın adından da anlaşılabileceği gibi bulantı ve kusmalardır Altıncı hafta civarında başlayan yakınmalar8-12 haftalar arasında zirveye ulaşır, daha sonra giderek hafifler ve 14-16 haftalar civarında kaybolur Yakınmalargenelde sabahları daha şiddetli olur Ancak bazı kadınlardagün sonunda şikayetler artabilir Yemek, parfüm, sigara gibi yoğun kokular genelde yakınmaları tetikler Bazı kadınlarda sadece öğürme hissiolurken bulantı ve kusma görülmez ya da sadece öğürtü ve bulantı olur ancak kusma olmaz Pekçok yemek kokusu olayıtetiklediğinden kişi yemek yemek istemeyebilir Buna bağlıolarak 3-4 kilogram civarında bir kilo kaybı görülebilir Kişinin hayat kalitesi olaydan olumsuz yönde etkilenebilir iş ve ev yaşamında sorunlar yaşanabilir Gebelik hastalığında görülebilen diğer yakınmalar çarpıntı, tükürük salgısında aşırı artış ve ağız kokusudur ![]() Bulantıların şiddetine bağlı olarak yemek borusunda tahriş ve yemek borusu ile midenin birleştiği yerde küçük yırtıklar olabilir Mallory-Weis sendromu adı verilen budurumda kusmuk materyali içinde taze kan görülebilir Çok şiddetli olgularda sıvı elektrolit dengesizlikleri, dehidratasyon (sıvı azalması), ateş, kanda asit-baz bozuklukları, deride kuruluk, kan basıncında azalma, idrar miktarında azalma ortaya çıkabilir Bu hastalarda kanda ketoasitler arttığı için diabet komasındakine benzer bir ağız kokusu olabilir Tedavi edilmeyen ihmal edilmiş şiddetli hiperemesis gravidarum olgularında Wernicke ensefalopatisi adı verilen ve nadir görülen bir sinir sistemi hastalığı ve hatta ölüm dahi söz konusu olabilir ![]() Bebek üzerindeki etkileri Hafif ve orta derecede bulantı ve kusma varlığının gebeliğin yolunda seyrettiği şeklinde yorumlanabileceğini belirtlmiştik Tablonun daha şiddetli olduğu hiperemesisgravidarum olgularında yapılan pekçok çalışmada da yakınması olan ve olmayan kadınların bebeklerinin sağlık durumları arasında önemli bir farklılık olmadığı gösterilmiştir Bununla birlikte hastaneye yatmayıgerektirecek kadar şiddetli yakınması olan kişilerin bebeklerinde düşük doğum ağrılığına daha sık rastlanmaktadır ![]() Tanı Hafif ve orta şiddetle olgularda tanı öyküye dayanılarak konur Şiddetli olgularda ise değerlendirme daha farklıdır Şiddetli hipermesis gravidarum olgularında öncelikle bu tabloya neden olabilecek mol gebelik, böbrek enfeksiyonu, pankreas iltihabı, safra kesesi hastalıkları hepatit, apandisit, gastroenterit, mide ülseri, tiroid hormon yüksekliği gibi hastalıkların olmadığının gösterilmesi için genel bir fizik muayene yapılır ![]() Ardından olayın şiddetini saptamak amacıyla bazı laboratuvar testlerine başvurulur İdrar testi yapılarak yoğunluğu ölçülür ve vücudun sıvı açığı hakkında fikir edinilir İdrarda aseton veketon bulunması ve bunların miktarı da olayın şiddeti hakkında direkt bilgi verir Kan şekeri ölçümü, kan sayımı ve hematokrit incelemesi yapılır, yine kanda sodyum, potasyum ve klor gibi elektrolitler ölçülür, sıvı açığından ve asit-baz dengesizliğinden direkt etkilenebilecek organlar olan böbrek ve karaciğerin fonksiyonlarını incelemeye yönelik testler ile tiroid fonksiyon testleri yapılır Tedavi Gebelik hastalığında tedavi olayın şiddetine göre değişir Hafif olgularda genelde herhangi bir tedaviuygulanmazken sadece basit önlemler ile olay atlatılmaya çalışılır Bunlar:Bulantıyı tetikleyen sigara, yemek, parfüm kokusu gibi faktörlerden uzak durmak Öğün sayısını altıya çıkarmak, az ama sık aralıklarla yemek yemek Midenin boş kalmasına izinvermemek Bulantı hissedildiği anda beyaz leblebi, tuzlu kraker, peksimet, kuru ekmek gibi besin madderi yemek Uyandıktan sonra yataktan kalkmadan önce kraker gibi kuru birşeyler yiyip bir süre yatakta dinlendikten sonra kalkmak Yemek aralarında yeterli sıvı almak Gün içinde zaman zaman mola vererek dinlenmek gibi basit önlemlerdir Bilimsel kanıt olmasa da papatyaçayı, zencefil, nane gibi bazı bitkilerin de yakınmaları azalttığı ileri sürülmektedir Son zamanlarda gebelik bulantıları için bileklikler piyasada satılmaya başlamıştır Bu bilekliklerin bileğiniç kısmına hafif bir basınç uygulayarak bulantıları giderdiği ileri sürülmektedir Akupunkturun bir varyantı olanacupressure temeline dayanan bu bilekliklerden yarar gördüğünü ileri süren pekçok kişi olmakla birlikte bilimsel olarak kanıtlanmış bir veri yoktur Ancak bubilekliklerin herhangi bir zararının olmadığı da göz önüne alınırsa kullanılmasında hiç bir sakınca yoktur Bu dönemde 3-4 kilo kaybedilmesi çok önemli bir sorun yaratmaz Kişi canı ne istiyorsa ve ne yiyebiliyorsa onuyemelidir Önemli olan kusmaların az olması ve sıvı kaybıolmamasıdır ![]() Bu önlemler ile yakınmaların azalmadığı olgularda ilaç tedavisi gündeme gelir En sık kullanılan ilaçlar bulantıgidericiler ve antihistaminiklerdir Her bulantı giderici ilaçhamilelikte kullanılmaz ancak kullanılabilen ilaçlar yıllardır denenen ve bebek üzerinde olumsuz bir etkisi saptanmayan ilaçlardır Bazı anne adayları doktorlarınınönerisine rağmen ilaç kullanmaktan çekinmektedirler Bu sonderece yanlış bir davranış şeklidir Kullanılan diğer ilaç grubu ise B6 ve B12 vitaminleridir ![]() Hamilelik bulantı ve kusmalarında en etkili ilaçlar bunlar olup bebek üzerinde hiçbir olumsuz etkileri yoktur Ağzıdan alınan ilaç tedavisine cevap vermeyen, kişinin ağzıdan beslenemediği ve sıvı alamadığı nadir görülen şiddetli durumlarda ve %10'dan fazla kilo kaybı görülen olgularda ise hastaneye yatırılarak tedavi gündeme gelir ![]() Burada amaç kişinin sıvı ve elektrolit açığını kapatmaktır Bu amaçla damar yolu açılarak sıvı desteğisağlanır Verilen sıvıların sodyum, potasyum ve klor gibielektrolitlerden ve asit-baz dengesini sağlayıcı maddelerden dengeli miktarda içermesi gereklidir Kişinin enerjigereksinimini de karşılamak amacıyla elektrolitlerin yanısıra karbonhidrat da içeren sıvılar tercih edillir Sıvı içerisine genelde B6-B12 vitaminleri de eklenir ![]() Bulantı giderici ilaçlar da kalçadan, ya da sıvı içerisinde verilir Bulantı ve kusma kesilene kadar hastaya ağız yoluyla herhangi birşey verilmez daha sonra ise diyetisyen tarafındanplanlanan hiperemesis dietine geçilir Kişi ağızdan sıvı vegıda alımını tolere ettikten sonra ise normal beslenmeye geçillir Bu destekleyici tedavi ile genelde 2-3 gün içinde tablo hızla düzelir ve hasta ağızdan beslenebilecek hale gelir ve taburcu edilir Bazı durumlarda hamile kadının birkaç kere buşekilde hastanede tedavi edilmesi gerekebilir ![]() Destekleyici tedaviye cevap vermeyen olgularda ise ek önlemler alınır Hastanın loş bir odada yatırılarakziyaret yasağı konabilir Hatta bazı durumlarda birkaç günsüreyle eşinin bile ziyaretine izin verilmeyebilir Ağzıdanhiçbir şekilde beslenemeyen kişilerde özel damar yolu açılarak total parenteral nutrisyon adı verilen tedavi uygulanır ve gereksinim duyulan karbonhidrat, protein ve yağ solüsyon şeklinde bu damar yolundan verilir Çok nadir olarak hastada hiçbir tedaviye yanıt alınamaz ve gebeliğin sonlandırılması tek çözüm yolu olabilir * [/b] Kaynak: Dr Alper Mumcu |
|
Hamilelikte Bulantı Ve Kusma (Hiperemesis Gravidarum) |
|
|
#2 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Hamilelikte Bulantı Ve Kusma (Hiperemesis Gravidarum)Hamilelikte bulantı ve kusma (hiperemesis gravidarum) [/b] Günlük yaşamda midesi bulanan birisine en sık yapılan espirilerden birisi hamilemisin? diye sormaktır Filmlerin birçoğunda karakterlerden birinin hamile kaldığı izlenimi durup dururken midesinin bulanması ya da kusması yoluyla verilir ![]() Hamilelik ve bulantı arasındaki ilişki bu derece güçlüdür ![]() Yapılan pekçok araştırmada her 100 hamile kadından 50 ile 70'inin az ya da çok bulantı ve kusma sorunu yaşadığı saptanmaktadır Her 1000 hamile kadından 5-10'unda ise bulantıve kusmalar hastaneye yatacak ve besin maddelerinin damardan verilmesini gerektirecek kadar şiddetli olmaktadır Yakınmalar sabahın erken saatlerinde daha şiddetli olduğu için durum İngilizce'de sabah hastalığı anlamına gelen "morning sickness" şeklinde adlandırılır Durumaverilen bir başka isim de gebelik hastalığıdır Bilimselolarak ise emesis gravidarum olarak tanımlanır Şiddetliolgular ise hiperemesis gravidarum adını alır Hamileliğe bağlı bulantı ve kusmalar genelde gebeliğin 6 ![]() haftası civarında başlar ve 14-16 haftalar arasındaşiddetli giderek hafifler ve kaybolur Bununla birlikte bazıkadınlarda belirtiler 4 haftada başlayıp tüm hamilelikboyunca da devam edebilir Bulantı ve kusmalar ilk hamileliğini yaşayanlarda daha fazla görülmekle birlikte bu bir kural değildir Her hamilelikbirbirinden farklı olduğu için aynı kadının iki hamileliği arasında da farklılıklar olabilir İlk hamileliğinde sorunyaşamayan bir kadının ikinci hamileliğinde şiddetli bulantı ve kusmalar görülebileceği gibi bunun tam tersi de söz konusu olabilir Gebeliğin erken dönemlerinde bu sorunu yaşayan ve bir miktar kilo da kaybeden anne adayının en büyük endişesi kendisi birşey yiyemediği için bebeğinde sorun çıkma olasılığıdır Kilo kaybının aşırı olmadığı, anneadayında sıvı elektrolit denge bozukluklarıın görülmediği olgularda bebeğin zarar görme olasılığı son derece düşüktür: Genel olarak bulantı ve kusmaların olması gebeliğin yolunda gittiğinin bir göstergesi olarak kabul edilir Gözlemedayalı çalışmalarda bulantı ve kusma yaşayan kadınlarda düşük yapma olasılığının daha az olduğu gösterilmiştir Bu durumun nedeni tam olarak bilinmemektedir![]() Ancak bazı araştırmacılar bulantıların anne adayını bebeğe zarar verebilecek bazı maddelerden uzak tuttuğunu kusmaların ise yine anne adayında bulunan ve yine bebeğe zarar verebilecek bazı toksinlerin uzaklaştırılmasına yaradığını ileri sürmektedirler ve bu iddialarını doğanın koruma mekanizmalarından biri olarak tanımlamaktadırlar Ancak bu iddiaları destekleyecek yeterlibilimsel kanıt mevcut değildir Öte yandan anne adayında bulantı ve kusma olmaması ya da çok hafif olması da asla birşeylerin ters gittiği anlamına gelmez Nedenleri Hamilelik sırasında görülen bulantı ve kusmaların altına yatan nedenin ne olduğu tam olarak bilinmemektedir ![]() Yakınmaların kanda gebeliğe bağlı olarak yükselen hCG, ve östrojen hormonlarının artış şekline paralel olması, hormonların normalden yüksek olduğu çoğul gebelik ve mol gebelik gibi durumlarda daha şiddetli görülmesi gibi gözlemler nedeni ile bu hormonların beyindeki bulantı merkezini uyararak tabloya neden olduğu düşünülmektedir Öte yandan psikolojik ve fiziksel stress ve yorgunluk da bulantı ve kusmaları arttırabilmektedir Özellikle istenmeyengebelik varlığında durum daha şiddetli olabilmektedir Hamile kadınların kokuya olan hassasiyetleri çok artmaktadır Bu hassasiyet özellikle sigara, yemek ve parfümkokularında daha belirgindir Hamile bir kadın bu türkokuları şaşılacak bir şekilde çok uzaklardan dahi fark edebilmektedir Bu durumun altında yatan neden de tam olarakbilinmemekle birlikte artan östrojen hormonunun sorumlu olduğu düşünülmektedir Kokular kadında öğürme refleksiniharekete geçirerek kusmaları tetikleyebilir ![]() Yapılan bir çalışmada şiddetli bulantı ve kusma sorunu yaşayan hamile kadınlarda mide ülserinden de sorumlu olduğu düşünülen h pylori isimli bakteriye daha sık rastlandığısaptanmıştır Bununla birlikte h pylori ile gebelikhastalığı arasında herhangi bir ilişki ortaya konamamıştır Gebelik bulantı ve kusmalarında en etkili sonuçların B6 vitamini ile alınması bu vitamin eksikliğinin altta yatan neden olabileceğini düşündürse de yapılan çalışmalarda kusma olan ve olmayan hastalar arasında B6 vitamini eksikliğinin görülme sıklığında bir fark olmadığı ortaya konmuştur B6 vitamininin hangi mekanizma ile tabloyudüzelttiği bilinmemektedir Bir başka iddia da hamilelik sırasında vücudun karbonhidratları sindirme şeklinde ortaya çıkan değişimlerin de bu tabloya neden olabileceğidir Budeğişimler direkt olarak bulantı ve kusmalara neden olmasa da kişiyi olayı tetikleyen faktörlere karşı daha hassas hale getirebilir Kimler daha yüksek risk altındadır? Kesin olmamakla birlikte İkiz ya da daha fazla sayıda bebek bekleyen anne adaylarında hastalığın görülme olasılığı ve şiddeti daha fazladır Ancak bu bir kural değildir![]() Hiçbir sorun yaşamayan pekçok çoğul gebelik olduğu da akıldan çıkartılmamalıdır ![]() Daha önceden doğum kontrol hapı kullanan ve bu sırada hapa bağlı olarak bulantı yaşayanlarda gebelikleri sırasında gebelik hastalığı görülme olasılığı daha yüksektir Bunun nedeni östrojene olan aşırıduyarlılık olabilir Araç tutuması olanlarda hastalık daha sık görülmektedir ![]() Kendi annesi ya da kız kardeşlerinde gebelik hastalığı olanlarda bu tablonun ortaya çıkma olasılığı biraz daha yükektir Migren öyküsü olanlarda gebelik hastalığı daha sık görülür Genç yaştaki anne adaylarında daha sık görülür İlk gebeliğini yaşayanlarda daha sık görülür ![]() Belirtileri Gebelik hastalığında en sık karşılaşılan bulgu hastalığın adından da anlaşılabileceği gibi bulantı ve kusmalardır Altıncı hafta civarında başlayan yakınmalar8-12 haftalar arasında zirveye ulaşır, daha sonra giderek hafifler ve 14-16 haftalar civarında kaybolur Yakınmalargenelde sabahları daha şiddetli olur Ancak bazı kadınlardagün sonunda şikayetler artabilir Yemek, parfüm, sigara gibi yoğun kokular genelde yakınmaları tetikler Bazı kadınlarda sadece öğürme hissiolurken bulantı ve kusma görülmez ya da sadece öğürtü ve bulantı olur ancak kusma olmaz Pekçok yemek kokusu olayıtetiklediğinden kişi yemek yemek istemeyebilir Buna bağlıolarak 3-4 kilogram civarında bir kilo kaybı görülebilir Kişinin hayat kalitesi olaydan olumsuz yönde etkilenebilir iş ve ev yaşamında sorunlar yaşanabilir Gebelik hastalığında görülebilen diğer yakınmalar çarpıntı, tükürük salgısında aşırı artış ve ağız kokusudur ![]() Bulantıların şiddetine bağlı olarak yemek borusunda tahriş ve yemek borusu ile midenin birleştiği yerde küçük yırtıklar olabilir Mallory-Weis sendromu adı verilen budurumda kusmuk materyali içinde taze kan görülebilir Çok şiddetli olgularda sıvı elektrolit dengesizlikleri, dehidratasyon (sıvı azalması), ateş, kanda asit-baz bozuklukları, deride kuruluk, kan basıncında azalma, idrar miktarında azalma ortaya çıkabilir Bu hastalarda kanda ketoasitler arttığı için diabet komasındakine benzer bir ağız kokusu olabilir Tedavi edilmeyen ihmal edilmiş şiddetli hiperemesis gravidarum olgularında Wernicke ensefalopatisi adı verilen ve nadir görülen bir sinir sistemi hastalığı ve hatta ölüm dahi söz konusu olabilir ![]() Bebek üzerindeki etkileri Hafif ve orta derecede bulantı ve kusma varlığının gebeliğin yolunda seyrettiği şeklinde yorumlanabileceğini belirtlmiştik Tablonun daha şiddetli olduğu hiperemesisgravidarum olgularında yapılan pekçok çalışmada da yakınması olan ve olmayan kadınların bebeklerinin sağlık durumları arasında önemli bir farklılık olmadığı gösterilmiştir Bununla birlikte hastaneye yatmayıgerektirecek kadar şiddetli yakınması olan kişilerin bebeklerinde düşük doğum ağrılığına daha sık rastlanmaktadır ![]() Tanı Hafif ve orta şiddetle olgularda tanı öyküye dayanılarak konur Şiddetli olgularda ise değerlendirme daha farklıdır Şiddetli hipermesis gravidarum olgularında öncelikle bu tabloya neden olabilecek mol gebelik, böbrek enfeksiyonu, pankreas iltihabı, safra kesesi hastalıkları hepatit, apandisit, gastroenterit, mide ülseri, tiroid hormon yüksekliği gibi hastalıkların olmadığının gösterilmesi için genel bir fizik muayene yapılır ![]() Ardından olayın şiddetini saptamak amacıyla bazı laboratuvar testlerine başvurulur İdrar testi yapılarak yoğunluğu ölçülür ve vücudun sıvı açığı hakkında fikir edinilir İdrarda aseton veketon bulunması ve bunların miktarı da olayın şiddeti hakkında direkt bilgi verir Kan şekeri ölçümü, kan sayımı ve hematokrit incelemesi yapılır, yine kanda sodyum, potasyum ve klor gibi elektrolitler ölçülür, sıvı açığından ve asit-baz dengesizliğinden direkt etkilenebilecek organlar olan böbrek ve karaciğerin fonksiyonlarını incelemeye yönelik testler ile tiroid fonksiyon testleri yapılır Tedavi Gebelik hastalığında tedavi olayın şiddetine göre değişir Hafif olgularda genelde herhangi bir tedaviuygulanmazken sadece basit önlemler ile olay atlatılmaya çalışılır Bunlar:Bulantıyı tetikleyen sigara, yemek, parfüm kokusu gibi faktörlerden uzak durmak Öğün sayısını altıya çıkarmak, az ama sık aralıklarla yemek yemek Midenin boş kalmasına izinvermemek Bulantı hissedildiği anda beyaz leblebi, tuzlu kraker, peksimet, kuru ekmek gibi besin madderi yemek Uyandıktan sonra yataktan kalkmadan önce kraker gibi kuru birşeyler yiyip bir süre yatakta dinlendikten sonra kalkmak Yemek aralarında yeterli sıvı almak Gün içinde zaman zaman mola vererek dinlenmek gibi basit önlemlerdir Bilimsel kanıt olmasa da papatyaçayı, zencefil, nane gibi bazı bitkilerin de yakınmaları azalttığı ileri sürülmektedir Son zamanlarda gebelik bulantıları için bileklikler piyasada satılmaya başlamıştır Bu bilekliklerin bileğiniç kısmına hafif bir basınç uygulayarak bulantıları giderdiği ileri sürülmektedir Akupunkturun bir varyantı olanacupressure temeline dayanan bu bilekliklerden yarar gördüğünü ileri süren pekçok kişi olmakla birlikte bilimsel olarak kanıtlanmış bir veri yoktur Ancak bubilekliklerin herhangi bir zararının olmadığı da göz önüne alınırsa kullanılmasında hiç bir sakınca yoktur Bu dönemde 3-4 kilo kaybedilmesi çok önemli bir sorun yaratmaz Kişi canı ne istiyorsa ve ne yiyebiliyorsa onuyemelidir Önemli olan kusmaların az olması ve sıvı kaybıolmamasıdır ![]() Bu önlemler ile yakınmaların azalmadığı olgularda ilaç tedavisi gündeme gelir En sık kullanılan ilaçlar bulantıgidericiler ve antihistaminiklerdir Her bulantı giderici ilaçhamilelikte kullanılmaz ancak kullanılabilen ilaçlar yıllardır denenen ve bebek üzerinde olumsuz bir etkisi saptanmayan ilaçlardır Bazı anne adayları doktorlarınınönerisine rağmen ilaç kullanmaktan çekinmektedirler Bu sonderece yanlış bir davranış şeklidir Kullanılan diğer ilaç grubu ise B6 ve B12 vitaminleridir ![]() Hamilelik bulantı ve kusmalarında en etkili ilaçlar bunlar olup bebek üzerinde hiçbir olumsuz etkileri yoktur Ağzıdan alınan ilaç tedavisine cevap vermeyen, kişinin ağzıdan beslenemediği ve sıvı alamadığı nadir görülen şiddetli durumlarda ve %10'dan fazla kilo kaybı görülen olgularda ise hastaneye yatırılarak tedavi gündeme gelir ![]() Burada amaç kişinin sıvı ve elektrolit açığını kapatmaktır Bu amaçla damar yolu açılarak sıvı desteğisağlanır Verilen sıvıların sodyum, potasyum ve klor gibielektrolitlerden ve asit-baz dengesini sağlayıcı maddelerden dengeli miktarda içermesi gereklidir Kişinin enerjigereksinimini de karşılamak amacıyla elektrolitlerin yanısıra karbonhidrat da içeren sıvılar tercih edillir Sıvı içerisine genelde B6-B12 vitaminleri de eklenir ![]() Bulantı giderici ilaçlar da kalçadan, ya da sıvı içerisinde verilir Bulantı ve kusma kesilene kadar hastaya ağız yoluyla herhangi birşey verilmez daha sonra ise diyetisyen tarafındanplanlanan hiperemesis dietine geçilir Kişi ağızdan sıvı vegıda alımını tolere ettikten sonra ise normal beslenmeye geçillir Bu destekleyici tedavi ile genelde 2-3 gün içinde tablo hızla düzelir ve hasta ağızdan beslenebilecek hale gelir ve taburcu edilir Bazı durumlarda hamile kadının birkaç kere buşekilde hastanede tedavi edilmesi gerekebilir ![]() Destekleyici tedaviye cevap vermeyen olgularda ise ek önlemler alınır Hastanın loş bir odada yatırılarakziyaret yasağı konabilir Hatta bazı durumlarda birkaç günsüreyle eşinin bile ziyaretine izin verilmeyebilir Ağzıdanhiçbir şekilde beslenemeyen kişilerde özel damar yolu açılarak total parenteral nutrisyon adı verilen tedavi uygulanır ve gereksinim duyulan karbonhidrat, protein ve yağ solüsyon şeklinde bu damar yolundan verilir Çok nadir olarak hastada hiçbir tedaviye yanıt alınamaz ve gebeliğin sonlandırılması tek çözüm yolu olabilir * [/b] Kaynak: Dr Alper Mumcu |
|
|
|