Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
aile, çözümleri, stres

Aile De Stres Ve Cözümleri

Eski 07-23-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Aile De Stres Ve Cözümleri




"Uzun ilişkiler karşı tarafın eksikliklerini abartır, üstünlüklerini küçümser"
Aile terapistlerine en çok sorulan soru şudur: "Evliliğin yıkılmasını neye bağlıyorsunuz? Ekonomik sıkıntılar mı? Konuşamamak mı? Parasızlık mı? Kıskançlık mı? Sadakatsizlik mi? İlgisizlik mi? Eğitimsizlik mi? Kişilik çatışması mı?"
Bunların çoğu birer belirtidirGerçek sebep sevgi , saygı ve güven bağlarını zayıflatan herhangi bir şeydirEvliliği bir arada tutan harcın malzemeleri sevgi , saygı ve güvenden oluşur
1- İLGİSİZLİK
Sevgi bir ateştir Sürekli yakılması ve beslenmesi gerekmektedir İlgilenilmediğin de ateş nasıl sönerse sevgi ateşi de öyle söner gider
Sevgiyi ateşleyen birinci şey ilgidir Ateşe değer vermektir, bakımını yapmaktır
Herkesin yaşadığı bir evi vardırEvi yıkılmaktan , yıpranmaktan korumak için sürekli bakım ve ilgi gerekirBırakılırsa ev dağılırTamiri ertelenirse bozulmalar başlar Belirli aralıklarla boya badana gerekir
Bir eşya bilgisizlikten tahrip olabildiğine göre insan ilişkilerinde en önemli bağ olan sevgi de sürekli bakım ve ilgiye alınmazsa dağılıp çürüyecektir
Evlilikte insanlar birbirlerine ilgilerini yitirdiler mi kalbi ilgilerini başka şeylere yöneltirler Çocuklara, kariyere, evin eşyasına, spora, modaya, ev temizliğine, araba tutkusuna, şöhrete, zenginliğe Böyle durumlarda evlilik ihmal edildiği için bakımsız kalacaktır ve yıpranmalar, arızalar, yani sorunlar başlayacaktır
Erkekler daha mı ilgisiz?
Kendisini iş başarısına odaklamış bir kişi evlendiğinde eşine zaman ayırma ve ilgilenme gibi "gerçek dünya" ile karşılaştığında zihinsel bir pişmanlık hissedebilir Eğer erkek bencilse sorun başlayacaktır Evine zaman ayırmama gerekçesi olarak şöyle der "Ben zaten sizin için çalışıyorum, ekmek kavgası başka çarem yok" Kısa da olsa kaliteli bir beraberliği, hem iş hem ev başarısını beraber götürebileceğini düşünmezse fırtınalar başlayacaktır
Diplomalı Hizmetçilik mi?
Evini otel ve restoran gibi kullanan bir erkek eve geldiğinde "Nasılsın?" demeyi ihmal edecektir Sevgi dolu bir bakışı, bir tebessümü esirgeyecektir Bütün gün çocuklarla, mutfakla uğraşmış bir kadın kendisine değer verilmediğini hissettiği an evliliği sorgulaması doğal bir hakkıdır
Evlilik danışmanına gelen bir danışana eşi ile ilgili bilgiler sorarız; kişisel geçmişi, zevkleri, nefret ettiği şeyler Bu bilgileri alırken eşinin göz rengini bilmeyen erkeklere rastlamak mümkündür İyi baba, iyi iş adamı olmak yetmiyor, iyi bir koca da olmak gerekiyor
Kadınlarda ilgisizliğin şekilleri:
Eve, eşyaya kendisini kaptırmış veya çocuklarla ilgilenmekten kocasına "Hoş geldin" demeyen eşler nadir değildir Bütün gün bakımlı ve göz alıcı bayanlarla bir arada olan erkek evde iyi bir anne, iyi bir ev hanımı ama iyi bir eş ve arkadaş olmayan kadınla uzun süre beraberse evliliği sorgulamaya başlayacaktır
Sağlam ailenin üç özelliği:
Nebraska Üniversitesinde 'İnsan Gelişimi ve Aile Bölümü' yöneticisi Nick Stinnett, güçlü ailelerle bir araştırma yaptı(1979) Bulduğu üç önemli ortak özellik şunlardı:
Dine bağlılık: Sürekli ve düzenli Kiliseye gidiyorlardı
Övgü ve takdir: Aile üyeleri karşılıklı ruhsal okşamalar içindeydiler
Birlikte zaman: İş, eğlence, yemek gibi çok alanda beraberdiler
Dostluk mu, Evlilik mi?
Evliliğin uzun sürmesi için tarafların eşit ve denk olması önemlidir Bunun tek istisnası vardır, "Dostluk duyguları" Yan yana durduklarında karıkoca diyemeyeceğiniz kişiler öyle paylaşımlar içindedirler ki beraber olduklarında kendilerini çok mutlu ve güvende hissederler
Böyle kişilerde sevgi yakalandıktan sonra bazı adet ve davranışlarla beslenebilmiştir
Dostluk davranışının en önemli özelliği, 'onu' memnun etmeye çalışmaktır Onun zevklerine, isteklerine ve beklentilerine uygun çabalar içinde olmak Küçük hediyeler almak En önemli hediyenin ona ayrılan zaman olduğunu bilmek Kendi çıkarını ikinci planda tutmak En önemli içten, karşılıksız, samimi sevgi
En iyi aşıkların en duygusal insanlar değil, birbirlerine en çok zaman ayıran insanlar olduğunu unutmayalım
2 KISKANÇLIK
İnsanın yaşayan ruhu üzerinde en zedeleyici duygulardan belki birincisi kıskançlıktırKıskançlık duygusu altında sahip olma , kendisine öncelik verme istekleri yatarSahip olduklarını kaybetme korkusu kıskançlık duygularını ayaklandırır
Kıskançlık duygularını ayaklandıran başlıca şeyler eşlerin düşüncesizce yaptığı eylemlerdir
Bir de kıskançlık hezeyanı vardır ki , gece eşini uykudan uyandırıp rüyada kimi görüyordun diye soran eşler biliyoruzTelefona geç cevap verse , kapıyı geç açsa yanlış yorumlarla evde kavga çıkaran , TV seyrettirmeyen , gazete okutmayan eşler evde psikolojik ***** estirirlersomut hiçbir dayanağı olmayan böyle suçlamalar genelde kıskançlık paranoyasının belirtileridirBu bir hastalıktır İlaç tedavisi gerektirir
Asıl üzerinde durulması gereken şey kıskançlığın bu boyuta gelmeden önce yapılacak şeyleri iyi değerlendirmektir
Kıskançlık evliliğin yıkılmasını engeller mi?
Kıskanç bir tipseniz kıskançlığınızın patalojik (marazi ) olup olmadığını sorgulayınPatolojik kıskançlık somut olay ve gerçeklere dayanmazHayali aldatılma korkuları vardır ve ihtimalleri olmuş gibi kabul ederKuşku fırtınası oluşturan kıskançlık evliliğe zarar verirAncak hafif bir kıskançlık evlilikte harç özelliği taşır Sevgi ve ilginin bir ifadesidirSuçlayıcı ve saldırgan olmayan kıskanç bir eş eşini yüceltir, kimseyle paylaşmaz ama onu da incitmezBöyle kıskançlıklar faydalıdır
Hangi kıskançlık evliliği yıkar ?
Patalojik kıskançlık evde kıskançlık patlamaları ve kuşku fırtınası estirecektir Bu durum da kavga demektir Sürekli suçlanan bir eş savunmaya geçecektir Böyle durumda eş ne yapmalıdır?Kesinlikle açık ve dürüst olmalıdırŞaka bile olsa yalan söylememelidirMarazi kıskançlık tedavi gerektiren bir durumdurMutlaka profesyonel yardım alınmalıdırAile terapisi ile birlikte ilaç tedavisi de gerekirBeyinde kıskançlıkla ilgili hücre gruplarının kimyasal dengesinin bozulması söz konusudurBu tedavisi olan bir durumdurPsikoterapi ve ********** olmayan ilaçlarla tedavi bir arada böyle hastalara yardım edilebilirKapıcıyla görüşmeyi , telefonda uzun konuşmayı sorun yapan bir eşle hayat zor geçer
Eşim beni sevmiyor!
Kıskançlığın arka planındaki duygu budurEşinin aileye bağlılığı konusunda kafasında sorular uyanmıştırEşi eskisi gibi ona sarılmıyordurCinsellik azalmıştır Güler yüzle sevgi ile bakmıyordurKonuşmaktan kaçınıyordur kısaca ona olan ilgisinin azaldığını düşünmektedirDüz mantıkla baktığında "Hayatında birisi var , artık onu seviyor " kuşkusu kafasında uyanacaktırBöyle durumlarda eşinin kendisini sevip sevmediğini kontrol etmek için bilinç dışı testler yapacaktırKızdıracak ters sorular soracak , yalan söyleyip söylemediğini kontrol edecektirÇok evlilikte böyle dönemler olmuşturEşini seven dürüst ve içten bir eş böyle durumda eşine ısrarla ve tekrarla yanıldığını söyleyecektirKızıp tersleyecek değil ama sabır ve ikna yöntemleri ile kaygılarını giderecektirBöyle durumlarda şaka bile olsa yalan söylememek gerekir
Kıskançlığın arkasında ilgi azalmasının yattığı bilinirse çözüm kolaydır Sevgi dolu bir balayı güler yüz ve birkaç güzel söz
Ceza evlerinde , aile içi kıskançlığa bağlı cinayet olguları o kadar çok ki özellikle Karadenizli ailelerde bu çok yaygınBaşlangıçta çözüm kolay Tek yolu kıskançlığın arkasındaki mesajı iyi anlamaktır
Kıskanç eşin her dediği yapılırsa büyük risktirİkiyüzlülükle suçlanır , çıldırabilirsinizYanlış isteklere güzellikle hayır demeyi başarmak gerekir
**** yaşamınız nasıl?
Bir kadın kocasının başka bir kadına bakıyor olmasından rahatsız olması doğaldırBu duyarlılıktan taviz vermemelidirAksi takdirde kocasının elinden kaydığını görecektir
Eşler ne yapıyor?
Birinci uygulama eşini ****ten yoksun etmeOnu tehdit edecek , öfke , gözyaşı düşmanlıkla fırtınalar esecektirÇoğu kadın bu davranışı gösterirSonuçta evlilik ilişkisi derin yara alırErkek eve yönelse de ikiyüzlülüğü seçecektir
Yapılması gereken nedir?
Tam tersiAkıllı kadın cinsel açıdan daha heyecanlanır , canlı ve neşeli olur Kadının erkeğe karşı en etkili *****ı cinsel etkileme gücüdürBu gücü kadınlar erkeği geri almak , eve bağlamak için , yasak ilişkiyi engellemek için kullanmalıdırlarÇünkü erkek Poligam'a ( çok eşlilik ) yatkındırBu konuyu açtığınızda kadınlar "Ben cinselliği sevmiyorum , hoşlanmıyorum " diyorlarDoğrudurÖzellikle kültürel özellik olarak kadınlar cinsel yönden duygularını bastırmaktadırlarAma **** çılgınlığının yaşandığı günümüzde eşlerinin yasak ilişkisini önlemek için yatakta aktif ve saldırgan kadınlar akıllı kadınlardır
Uzun ayrılıklara dikkat!
Kısa yokluklar sevenler için duyguları güçlendirirBirbirlerini özlemek sevenler için önemli bir ölçüdürUzun yokluklarda sevgi bağlarında zayıflamalar olağandır İşkolik , kariyer peşinde erkekler veya kadınlar iş heyecanına o derece kendilerini kaptırırlar ki eş ve çocuklar akıllarına bile gelmezİş seyahatleri sık ve uzun ayrılık gerektirirse evlilik için ateşle oynanıyor denebilir
"Bensiz yaşamaya alışabilir" kaygısı eşler için önemlidir"Göz görmeyince gönülde istemez"Evlilik için önemli bir uyarı ve tehlikedirAskerlik , özel görev , yurt dışı çalışmaları zorunlu ayrılıklardırAncak dünyanın elektronik bir köy olduğu günümüzde gözle gönül mesafesi birbirine çok yaklaştıElektronik ilgi de sevgiyi devam ettirir
Eşinize güvenmelisiniz!
Eşler zekice olmayan bir yaklaşımla eşini eve bağlı tutmak için " kontrollü gerilim stratejisi " uygulamaya çalışırEşini gergin bir ipin üzerinde tutmak kuşku fırtınası içerisinde çok eşin yaptığı hatadır
Böyle suçlayıcı , yargılayıcı , tehdit edici yaklaşım ilişkide sevgiyi uyandırmaz , korkuyu uyandırırEğer bir eş kocasını aldatmak istiyorsa veya koca karısını aldatmak istiyorsa onun vicdanında bekçi yoksa ve sevgi ağır basmıyorsa bir yolunu bulacaktır
O halde çözüm ilişkide "sevgiyi nasıl uyandırırız'a " kafa yormaktan geçer
Hiç kimse kendisine güvenilmemesinden suçlanmaktan hoşlanmaz Özellikle doğruyu söylüyorsa, ilişkiye zarar verir
Güvenilmemiş olmak işimizde en kötüyü ortaya çıkarır
Güvenilmiş olmak işimizdeki en iyiyi ortaya çıkarır
Bir insanın eşine inanması ona verilecek en büyük armağandır
Eşinize iyi isimlerle seslenirseniz o ismi koruyabilmek için elinden gelen her şeyi yapacaktır
Rahmetli Ayhan Songar' ın torunu Almanya ya giderken ona bir nasihatı vardı " kızım seni önce Allah'a sonra kendine emanet ediyorum" Küçük hanım "Bu güvene layık olma duygusunu hiç aklımdan çıkaramadım" diyordu
3- CİNSEL ALDATMA
"Eşimin ilgi duyduğu bir kadın var, güzel bir evliliğimiz vardı Bunu neden yaptı, ben ne yapmalıyım, ilgi duyduğu kişi benim kadar bile sevimli değil" Psikolojik danışmana sırf başvuru sebeplerimden biriside budur
İstatistikler ABD' de 100 erkekte 70'i, 100 kadından 25'i başka birisi ile beraber olduğunu söylüyor Boşanmalar 1955 de %10 iken 1995 de % 52 ye çıkmış durumda
Burada cinsel aldatmaların büyük rolü var
Aile saadetine zarar verecek böyle bir davranış onaylanacak bir davranış değildir Bir insan hem evli kalırım hem cinsel olarak istediğimi yaparım diyorsa bu evliliğin doğasına aykırıdır Ergeç bir bedel ödemek zorunda kalacaktır
Fakat bir kimse beşeri zaaf olarak böyle bir eylemde bulunuyor ve sonra pişman oluyorsa yapılacak şeyler vardır
Bu ilişki siz istemedikçe asla sona ermez Yapılan bazı hatalı tutumlar eşleri haklıyken haksız duruma düşürmektedir
Birinci tutum: Misilleme yapmak
İnsanda doğal bir dürtü vardır Öc almak, ona aynı ilaçtan içirmek, aynı acıyı çektirmek, yani kendi yasak ilişkinize sahip olmak
Bazen de eşinize istenilebilir, beğenilebilir olduğunuzu göstermek, kanıtlamak, kıskandırmak için yapma arzusu uyanabilir Fakat sonuç genelde yıkım olmaktadır Sallantıda olan evlilik yıkılmakla sonlanacaktır Yahut taraflardan biri ceza evine diğeri mezaristana gidecektir
İkinci tutum: Duyguları bastırmak
Ağlamaya ihtiyacınız varsa ağlamalısınız, incindiyseniz açıklamalısınız İnsanın kendisini denetlemesi iyidir ama bu duygularını ifade etmemesi anlamına gelmez Duygularınızı doğru yöntemlerle ifade etmelisiniz Kavga dili haklı insanı haksız duruma düşürür Karşı tarafı savunmaya iter Onun vicdanını rahatsız edecek duygu ifadesinin yolunu bulabilirsiniz
Üçüncü tutum: İşlenen suçu sopa gibi kullanmak
Bazı insanlar sevdiklerinin hata yapmasından hoşlanır Başkalarının hatası onun hatasını az gösterir Bu hatayı sevdiğini denetlemek için sopa gibi kullanır Böyle uygulamalar doğru yöntemler değildir Aradaki sevgiyi uyandırmaz Korku egemen bir ilişki iki tarafı da mutlu etmeyecektir
Başkasının hatasında kalbi kırılan kimse "Sen dili" ile değil "Ben dili" ile konuşmayı başarmalıdır Semavi bağışlayıcılık idealdir ancak herkes başaramaz Bağışlamayı zamana bırakan bir insan karşı tarafı suçlamak, yargılamak gibi kolay bir yol yerine kendini sorgulamak, öz eleştiri gibi ben dili'ni kullanmalıdır
"Suçun bir bölümü benim üzerimde" diyebilen bir insan gizlenmiş tehlikelerin oyununu bozacaktır
Dördüncü tutum: Ayrıntılara dalmak
Acı olayları sürekli sorgulamak karşı tarafa kendini aşağılanmış hissettirir Bazı insanlarda korkunç bir soru sorma ve merak dürtüsü vardır Olayın ayrıntılarını dakikası dakikasına öğrenmek kötü niyetli bir dürtüdür Halk arasında güzel bir söz vardır "Pisliği karıştırıp sonra kokuyor demek" gibi Gerçekten hataların üzerine toprak örtmeyi başarabilmek çok zordur ama gereklidir Hatasını kabul eden bir insana sürekli hesap sormak onu aşağılayacaktır Kendini kötü hisseden bir insanda karşı tarafa sevgi duygularını uyandıramaz Muhtemelen kaçınma davranışına veya kavga diline sebebiyet verilir
Beşinci tutum: Kendine güveni kaybetmek
Olayları ayrıştırabilmek çok önemlidir Eşiniz ****e mi düşkün, baştan mı çıkarıldı? Eşiniz sizin kötü bir eş olduğunuzu mu düşünüyor, yoksa zayıflık mı gösteriyor?
Bu olay sizin çekici olmadığınız, sevilecek biri olmadığınız anlamına mı geliyor? Böyle bir kanaat insanı depresif yapacaktır Ancak olayları ayrıştırarak düşünen bir insan "Benim hatam varsa bile böyle davranması gerekmezdi" diyerek kendine güveni kaybetmeyecektir
Kendisine değer vermek ayrı öz eleştiri yapmak ayrıdır Bir insan kendine güveni kaybetmeden kendini sorgulayıp geliştirmenin yolunu bulabilir
"Bu olay bana neyi öğretti" diyebilmek bilgece bir yaklaşımdır
FEMİNİST KADINLAR
Feminist kadın denildiğinde erkeklerden nefret eden, kadın-erkek ilişkilerini savaş alanı olarak gören, cinsel özgürlük tutkunu kadınlar anlaşılır
Gerçek feministler yalvaran erkeklerden hoşlanırlar Erkeğe **** için ihtiyaç hisseder Erkeği doğal düşman olarak görme eğilimi aslında erkek egemen kültürlere tepki olarak oluştuGerçekten de kadını ucuz köle olarak gören değer vermeyen güdülmesi gereken tutumlara sessiz kalınmamalıydı
Erkeklerin kadınlar üzerinde hakkı olduğu gibi kadınlarında erkekler üzerinde hakkı vardıBunu Hz Peygamber veda hutbesinde söylemiştiAncak uygulamada bu tam gerçekleşmediGünümüzde bu inanç çizgisindeki kişiler kadın-erkek ayrımını netleştirmelidirler
Allah'ın nazarında kadın ve erkek eşdeğerdedirKadın ve erkek birbirini tamamlamak için yaratılmışlardır
O halde erkek egemen veya kadın egemen hareketler sorgulanmalıdır
Erkeklere kadınsız , kadınlara erkeksiz yaşamayı önermeye kimsenin hakkı yoktur Bu insanın psikolojik doğasına aykırıdır
Kadın erkek açısından sadakate dayalı güzel bir ilişkiden daha mutlu edici bir zevk kaynağı yok gibidir
Özgür ve bağımsız eş!
Mutlu evliliği birbirlerine bakan iki eş değil birlikte dışarıya aynı noktaya bakmayı başarabilen kişiler oluşturur
İşletmecilikte bir kural vardırBüyük yönetici farklı insanları aynı amaç etrafında benzer hareket şekliyle çalıştıran yöneticidir
Bu kural evlilikte de geçerlidir İki farlı insan iyi bir evlilik hedefine farklılıklarını yaşayarak birbirlerini ezmeden ulaşabilirler
Evlilik psikolojik bir ihtiyaçtır Bir çıkar ortaklığı değildir Eşini para makinesi gibi gören, bozulan makineleri tamir ettiren, akan boruyu onaran insan gibi görmek bencilliktir
Fakat çok bağımsız kadın biliriz ki, kariyeri var, dolu hayatı, tatmin edici iş, ihtiyaçlarını gideren yardımcısı var ama bir erkeğe ihtiyaç hissederEvde kendisini bekleyen , gününü nasıl geçtiğini merak eden , onu umursayan , konuşacak birinin olması yani bir dostunun olması her iki cins içinde psikolojik doyum demektir
Evliliği cinsellik dışında dostluk ilişki sırtını dayayacağı dayanak , sığınacağı bir liman gibi düşünmek insanın doğasında vardır
Evlilik dostluk ise birbirine ruhen eşit ve tamamlayıcı olmalıdırKadın egemen ve erkek egemen hareketler evliliğin ruhuna aykırıdır
Gizli feministlik
Evlilik danışmanları eski yıllarda ümitsiz , yalvaran , gözyaşları içinde bir kadın, duyarsız, otoriter , öfkeli bir koca örneğine çok rastlarlardı
Ancak son yıllarda , kocasının zevk almasını engelleyen "İki kaşığı varsa birini kır , onu devamlı gergin ip üstünde tut " mantığıyla hareket eden , evde kontrolü elde tutmak isteyen eşlere çok rastlıyoruz
Feminist hareket kadın-erkek ilişkisini savaş alanı haline getirdi
Görünüşte ve söylemde feminist olmayan ama uygulamada feminist olan geleneksel kadın tipi evliliği savaş alanı haline çeviriyor
Özellikle kocasının ailesine karşı itici , dışlayıcı tutumları ile ona sahip olmak istiyorFeminist bir bencillikte denebilen bu tutum sorunu bazı erkekler aman gerginlik olmasın diyerek teslimi ***** ederek anne-babasına sırtlarını dönüyorlar
Bazı erkekler fizik güç kullanmaya kadar aşırı tepkilere girebiliyor
Geleneksel feminizmde erkek çocuğun annesinin de kendi geçmişinde benzer tutum içinde olduğu söylenebilir
Feminizm ister açık ister gizli olsun evlilikte romantizmi yok ediyor , sevgiyi azaltıyor, düşmanlık duygularını alevlendiriyor
Kayınvalide sendromu
Evlilik danışmanlarının çok konuştuğu konulardan biriside anne-babalar Kayınvalide ve pederi sevmek ancak aynı zamanda onlarla özgür olmak mümkün mü?
Bir erkek çocuk da annesiyle güçlü , sıcak ilişki , bağ kurduysa bu övgüye layık bir durumdurEvlendikten sonra annesinden onu incitmeden uzaklaşmayı başarmışsa bu tutum övgüye layık bir durum olacaktırBu durum iyi anneyi de mutlu edecektir
Genç kızlara iyi kocaların annelerini gerçekten seven erkekler olduğunu söyleyebilirizBöyle erkekler uzaktan sevmeyi de sürdürebilirlerAnnelerine ve eşlerine güzellikle hayır diyebilmek kolay kazanılan bir beceri değildir


memory center

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.