Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Sözlük Ağı

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
koleksiyoner, sözlüğü

Koleksiyoner Sözlüğü

Eski 07-23-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Koleksiyoner Sözlüğü




Alem; Türk ve İslam mimarisinde kubbelerin ortasına, minare külahlarına, sancak ve bayrak direklerine, minber kürsüsüne yerleştirilen taş ve madenden tepeliktir

Alem, sembol, işaret, timsal anlamına gelir Bir kavmi, bir topluluğu temsil eder Tarih boyunca yaşamış bir çok toplumun kendilerine özgü alemleri vardır

Anfora;Yunanlılar ve Romalılar tarafından gemilerde kullanılan ince-uzun boyunlu küp

Aznavur İşçilik; Birbirine paralel, sinüs dalgalarının oluşturduğu bir süsleme çeşididir Güneş,noktalı, sade aznavur olarak adlandırılan çeşitleri vardır Cumhuriyetin ilk yıllarında yapılan aznavur işçiliği nadir, tercih edilen bir işçiliktir


B


Berlin Porselen; 1752 yılında Wilhelm Kasper Wegely tarafından Berlin'de kurulan fabrikanın ürettiği porselenlerde marka olarak “w” kullanılır Fabrika 1757 yılında kapanmıştır

Buhurdan; İçinde tütsü yakılan ve genellikle madenden yapılan özel kaba denir Hristiyanlıkta kiliselerde kullanılır


C


Chambers,Sir William; (1726-96) Mimar ve mobilya tasarımcısı, Smerset House Mimarı

Caquetoire(Fransızca); Onaltıncı yüzyıl, kollu, uzun arka sırtlığı olan sandalye

Carlin Martin; Onsekizinci yüzyılda Marie Antoinette’nin şef garsonu

Cassel; 1766-88 yılları arasında faaliyet gösteren Alman Porcelen fabrikası


Ç


Çatma; bir tür kumaş, kadifenin bir cinsidir Hav’ı kadifeye göre daha fazladır Osmanlı’da Üsküdar’da dokunur


D


Damascus: Şam

Divit: Mürekkebe batırılarak yazı yazmaya yarayan bir tür kalem, hat sanatı için kullanılan kalem


E


Ekslibris, kitapseverlerin kitaplarının iç kapagına yapıştırdıkları üzerinde adlarının ve değişik konularda resimlerin yer aldıgı küçük boyutlu grafik çalışmalardır Kitabın kartviziti ya da tapusudurİngilizce “Bookplate” olarak da bilinen Ekslibris, kitap sahibini tanıtır, onu yüceltir ve kitabı ödünç alan kişiyi geri getirmesi konusunda uyarır Bir mülkiyet işareti, sahiplenme göstergesi olmanın yanında kitabın hırsızlıga karşı korunmasını saglama işlevinin de oldugu söylenebilir Sözcük olarak ’nın kitabı, ’nın kitaplıgına ait veya ’nın kütüphanesinden anlamına gelir


Enfiye; Burundan çekilen, çürütülmüş toz halinde ot, hapşırarak rahatlama için kullanılmıştır


F


Feraşet; Osmanlı döneminde her yıl, Mekke ve Medine fukaralarına yollanan gümüş, kumaş, para gibi malzemelerin içine yerleştirildiği meşin çanta


G


Gülabdan; Gülsuyu serpmek için kullanılan, armut biçiminde, ağzı emzikli kap

Gravür: Kazıma tekniği ile yapılan resim sanatıdır Çinko, bakır, ahşap, madeni plakalara kazıma tekniği ile yapılır


H


Hıdiv; Sultan Abdulaziz zamanında Mısır valilerine verilen ünvandır

Hilye-i Şerif: Hz Muhammed'in (ASM) mübarek vasıflarını anlatan manzum veya nesir halindeki yazı


İ


İcazetname; Medreseyi bitirenlere verilen diploma

İmame: tesbih başlığına veya sigara ağızlığının kehribar ucuna verilen isimdir


J


K


Kabere Set; Porselen çay seti, bir tepside dahil olmak üzere bir veya iki kişilik olarak üretilmiştir

Kanberiyye: Fukara dervişlerin bellerine kuşandıkları, örme kumaştır

Katalin: Osmanlı sıkma kehribarı

Ketebe: Katip, yazıcının adı

Kubur: Eğere bağlanan tabanca, okların konulduğu dar uzun kap

Kudüm: Çalgı, din müziğinin önemli enstrümanlarından biridir Mevlevi müziğinin 4 temel çalgısından biridir Yarım küre biçiminde bir çift davuldan oluşur


L


Laledan; Lale koymaya mahsus, uzun boyunlu vazodur

Litografi; Kalker bir taş üzerine, yağli bir madde ile çizilmiş yazi ve resimleri basma suretiyle çoğaltma sanati, taş basmasi 18 yüzyilda bavyerali senefelder tarafindan icat edilmiştir


M


Meissen; Cam üretimiyle ünlü Alman kentidir

Münadi; Açık arttırmaları idare etmekle görevli kişi, tellal

Müzayede; Satan, alan ve bu satışı düzenleyip yönlendiren üçlü arasında geçen müzayede uygulaması, eşyaya biçilen değerin fiyat artırımlarıyla en yüksek değere ulaşması esasına dayanır


Müzayede nin geçmişi oldukça eskidir Osmanlı döneminde bu günkü Kapalıçarşı’nın içinde, dört kapıdan girişi olan İç Bedesten’de başladığı bilinmekledir

O devirlerde müzayedeler, şehremanetlere (belediyelere) bağlı tellallar tarafından yürütülürdü Eşyasını satmak isteyenin malı tellal tarafından dükkan dükkan gezdirilir, hepsinden fiyat teklifi alınır, bu teklifler mal sahibine bildirilir, onayı alındıktan sonra satış gerçekleştirilirdi Tellal bu çabasına karşılık bir ücret alır; bunun yarısını şehremanetine öderdi


Bu uygulama Cumhuriyet döneminde çıkarılan “Mezat Talimatnamesi “ne kadar sürmüştür 1934 yılında çıkarılan bu talimatnameyle, halen Kapalıçarşı Mezat Müdürlüğü olarak bilinen yerde Halı, Mücevher ve Eşya Şubeleri açılmış; bu şubeler kendilerine ait salonlarda faaliyetlerini birer amme hizmeti olarak sürdürmüştür

Müzayedeler oldukça renkli, hareketli olaylara sahne olmuştur, olmaktadır


Müzayede sırasında gerek müşteri, gerekse satıcı, (telal) yada açık artırmayı yapan kişi münadi arasında zaman zaman ilginç olaylar gelişir Esprili, heyecanlı, duygulu bu olaylar, müzayedelere bambaşka keyifler katar


Eskiden müzayedelerin renkli simaları arasında birçok ünlü ismin bulunması, müzayedenin heyecanını ve çekişmesini artırır salonların bir gösteri alanına dönüşmesine neden olurdu


Gerek münadiler, gerekse muhamminler (eksperler-tahmini değer biçenler), çekirdekten yetişmiş kişilerdi Bu işe çıraklıkla başlarlardı Yani kendilerinden daha tecrübeli, yaşlı kişilerin yanında eğitilirlerdi Onların bilgi ve tecrübesinden yararlanarak olgunlaşır, günü geldiğinde de göreve başlarlardı Üstatların “…Hadi bakalım günü geldi Bu satışı sen yap” demeleri dört gözle beklenir; satışı idare edebilecek bir seviyeye gelmek için büyük çaba sarf edilirdi


N


Nalın: Zemin kısmı taş, ıslak veya çamurlu yerlerde giyilen, üstten tasmalı bir çeşit tahta ayakkabı Nalınların, ayakları yüksek ve alt kısımları geniş olanlarına “tezgah”, “takunya”, altı yüksek olmayıp, yere yakın olanlarına da “silme nalın” ismi verilmektedir

Necef Taşı: Kahverengimsi, kuvars çeşidi

Nohudi: Kirli sarı renk için kullanılır


O


Ö


P


Provenans: Satışa sunulan eserlerin, hangi sanatçı tarafından yapıldığı, kim için yapıldığı, kimin kullandığı, önceki sahipleri, hangi koleksiyonun parçası olduğu, yayınlandığı katolog veya yayınlar, ekspertiz bilgisi gibi bilgilerdir

Piştav: Eski tür tabanca, ateşli, kısa namlulu, tek atışlık *****tır


R


Rıhdan: Yazı kurutmak için kullanılan, özel kumun konulduğu, üzeri delikli kaptır

Repousse Tekniği: Bir kabartma tekniğidir Metal eserin dış yüzeyinden veya iç yüzeyinden veya her iki yüzeyden özel kalemler ve çekiç kullanılarak yapılan kabartma görünümlü süslemelerdir


S


Safavi: Safavi Devleti, İran’da, Alevilerin tarihlerinde kurduğu ilk devlettir (1501 ile 1736 arası)

Savat İşçilik: Van gümüş işçiliğidirGümüşün üzerine çelik uçlu kılcal kalem ile ince kanallar açılarak motif çizilmesi, savat adı verilen alışımın, bu ince kanallara dökülerek doldurulmasıdır

Sorguç: Serpuşların ön tarafına takılan tüy ve mücevher süstür

Sülüs: Hat sanatında bir yazı tarzıdır Ortaçağ'da camilerde; iç mimari'de süsleme olarak çok kullanılmıştır Günümüzde evlerde, işyerlerinde ve camilerin duvarlarını süsleyen ve küçük ve büyük levhalarda, kitabelerde ve birçok mezar taşlarında görülür


Ş


T


Taka Tuka: eski matbaalarda kelimeleri oluşturacak harfleri plakalara yerleştirirken yerine oturması için üzerlerine vurmaya yarayan takoz, uzun tütün çubukları kullanıldığı çağlarda odanın ortasına yerleştirilen kül çanağı için de kullanılır

Teslim Taşı: Bektaşilerin yıldız biçiminde işlenmiş , on iki köşeli, yassı boyunda taşıdığı taştır Bektaşi dergahına teslimiyet anlamına gelir

Tombak: Altın ve civa karışımı ile kaplanmış, bakır ve bakır alışımı eşyanın genel adıdır

Tombaklama Tekniği: Altın ve gümüşün bir özelliği de civa içinde çözülebilmeleri atomlarının, civa atomları gibi bağlarını kopararak sıvılaşabilmeleridir Bu civa ile karışım sıvı yapmaya malgama ya da amalgam denir Bu özellikten yararlanılarak gerçekleştirilen yıldızlama ya da Osmanlıca adıyla tombaklama tekniği ilk kez Romalılar tarafından bulunmuştur Çok sağlam ve düzgün bir kaplama gerçekleştiği için günümüze kadar kullanılmıştır


U


Ü


V


Vefk: Nazarlık


Y


Yatağan: Bir tür Osmanlı kılıcı, uzun eğri pala bıçaktır


Z


Zerendüt: Altın yaldızlı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.