Prof. Dr. Sinsi
|
Türk Felsefe Tarihi
Türk felsefesinin ilk önemli metni Uygurca yazılmış Kutadgubilig’tir Yusuf Has Hacib’in 1069’da yazdığı eser bir siyasetname ve ahlak kitabıdır Yine aynı dönemde 1074’de Kaşgarlı MahmudDivanü lügatı Türk ile ortaya çıkmıştır
Türklerin, Batı felsefesiyle tanışana kadar İslam’a dayanan felsefeleri vardı Felsefe, İslam dini içindeki bir etkinlikti ve Arapçaile yapılıyordu İlk akılcı felsefe 9 yüzyılda Mutezile akımıydı İslam felsefesiFarabi, el-Kindi, İbn Sina, Biruni ile Aristoculuğu tanıdı 8 -13 yüzyıllar arasında Yunan filozofları tercüme yoluyla İslam felsefesine girdi İslam felsefesi bu yüzyıllarda Kelamiye akımıyla akılcılığı din temelinde savundu Bunlar da Eşariye ve Matüridiye olarak iki kola ayrıldılar
Osmanlı felsefesi geleneksel dini felsefeydi Hukuk, siyaset, ahlak felsefeleri ve mistik felsefe bu okulların medreselerinde ve sufi akımlarda gelişti Büyük ölçüde hüccetülislam Gazali’ye dayanıyor ve akılcı İbn Rüşd’ü dışarda bırakıyordu Osmanlı yenileşme düşüncesi Katip Çelebi ile başladı İctihad kapısının kapatılmış olmasıyla felsefi gelişme de durmuştu Tanzimat dönemiyle Batılılaşmaya başlayan Türklerde modern felsefe ilk olarak askeri ve teknik alanlarda, medrese dışında kurulan yeni okullarda yerleşti Yanyalı Esat Efendi yeni Aristocu çeviriler yaptı
19 yüzyıldaki yenileşme hareketlerinde Münif Paşa’yla başlayan Batı etkisi, Osmanlı aydınlarını üstün Batı siyaset ve bilimini memlekete uyarlamaya sevketmiştir Yeni Osmanlılar derneğinde toplanan Şinasi, Namık Kemal, Ziya Paşa, Ali Suavi, Agah Efendi, Ahmet Mithat Efendi, Ahmet Vefik Paşa Fransız düşünürlerinin etkisinde kaldılar, laik felsefenin ilk başlatıcıları oldular, bu aydınlar geç kalmış Osmanlı aydınlanmacıları ve ansiklopedistleriydi
Batı dillerinden Türkçeye ilk çevrilen eser 1895’te Descartes’ten İbrahim Efendi’nin çevirdiği Ulumda Taharri ve Hakikate Dair Usul Hakkında Nutuk’tur İlk pozitivist Beşir Fuat 1887’de intihar etmiştir Abdülhamit döneminde Jön Türkler Batı felsefesini uyarlamaya çalıştılar Ahmet Rıza ve Abdullah Cevdet, materyalist felsefe üzerine yazdılar Meşrutiyetle birlikte gelen özgürlük ortamında ortaya çıkan Türkçü, İslamcı ve Batıcı düşünce akımları bu dönemde zengin düşünce ürünleri ortaya koydular Maddeci, ruhçu, ahlakçı, ateist, Freudçu, enerjetik, Kantçı, sezgici, milliyetçi düşüncelerin temsilcileri Ahmet Şuayp, Suphi Ethem, Rıza Tevfik, Baha Tevfik, Celal Nuri, Filibeli Ahmet, Ziya Gökalp, Mustafa Şekip, Ahmet Naim, Ahmet Hilmi, Salih Zeki, İsmayıl Hakkı, İsmail Fenni, İsmail Hakkı İzmirli, Mehmet İzzet, Mehmet Ali Ayni, Mehmet Emin Erişirgil’di Adında felsefe geçen dergiler çıktı: Felsefe, Felsefe Mecmuası, Yeni Felsefe Mecmuası, Ceridei Felsefiye, Felsefe Istılahatı Mecmuası, Felsefe ve İçtimaiyat Mecmuası Türk felsefecileri İslam ile Batı düşüncesi arasında kalmışlığın sorunlarını irdelediler Felsefe sorunları din ve çağdaşlaşma tartışması temelindeydi
Cumhuriyetten sonra yayımlanan ilk felsefe dergisi Felsefe ve İçtimaiyat Mecmuası’dır (1927) Kurucuları Mehmet Servet ile Hilmi Ziya’dır Kadrocular bir siyaset felsefesi geliştirmeye çalıştılar Türk felsefesi gelişirken, Anadolu felsefesi olarak Sabahattin Eyüboğlu, Azra Erhat, Cevat Şakir’le ortaya çıktı, hümanizm gelişti Nazilerden kaçarak Türkiye’ye gelen bilginlerden Ernst Von Aster felsefe tarihi dersleri verdi Macit Gökberk, Halil Vehbi, Mazhar Şevket, Nusret Hızır, Haydar Rıfat, Ziyaeddin Fahri, Nermi Uygur, Takiyettin Mengüşoğlu, Bedia Akarsu, Hüseyin Batuhan, Önay Sözer, Cemil Meriç, Erol Güngör, Teoman Durali, İsmail Tunalı, Necla Arat, Mazhar Şevket, Ioanna Kuçuradi, Suut Kemal, Afşar Timuçin, Orhan Hançerlioğlu, Selahattin Hilav, Bedrettin Cömert yeni akımları tanıttılar Demokrasi döneminde Marksist felsefenin bütün klasikleri tercüme edildi, Varoluşçuluk, yeni pozitivizm, yeni Hegelcilik, yeni Kantçılık ve postmodern filozofların eserleri Türkçeye kazandırıldı Son yıllarda liberal felsefenin temsilcileri de Türkçeye çevrildi Cumhuriyetin ilk döneminde Felsefe Cemiyeti, Felsefe Yıllığı, Felsefe Derneği kuruldu 1974’de kurulan Felsefe Kurumu, 1979’da Türkiye Felsefe Kurumu adını almıştır 1987’de Ankara’da bir dernek daha kurulmuştur: Felsefe Derneği Adı Türk Felsefe Derneği olmuştur Başta İstanbul, Marmara, Ankara, Hacettepe ve ODTÜ üniversitelerinde Felsefe Bölümlerinde akademik çalışmalar yapılmıştır
VİKİPEDİ
|