Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Psikoloji / Sosyoloji / Felsefe

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bozuklukları, davranış, suçluluk

Davranış Bozuklukları Ve Sucluluk

Eski 07-23-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Davranış Bozuklukları Ve Sucluluk



Davranış Bozuklukları ve Sucluluk

Davranış bozukluklarının bazıları suçlu davranışı körüklemekte, suç oranını arttırmaktadır Davranış bilimlerindeki gelişmeler, bu tür suçlarda ceza indirimi ya da kaldırımını gündeme getirmiştir Ancak birkaç davranış bozukluğu dışlanırsa, davranış bozuklukları ile suç arasında kayda değer bir bağlantı yoktur


Yasaların, davranış bozuklukları gösteren kişileri cezalandırması sorunu, zamanla değişmelere uğramış ve bu konuda ortak bir konsensüs (oydaşma) sağlanamamıştır Bu konuda hukukçular, psikologlar ve sosyologlar farklı görüşler sergilemişlerdir Modern yasal sorumluluk, 1843 M Naghten kararına dayanmaktadır Bir İskoç olan Naghten, İngiliz Başbakanı Sir Robert Peel tarafından öldürüleceği paranoyasına kapılarak yanlışlıkla onun yerine sekreterini öldürmüştü Mahkeme Naghten’in akıl hastası olması nedeniyle cezai sorumluluğunun olmadığına karar verdi (Atkinson, 1995, s 647)

Önceki yüzyılda Kıta Avrupa’sında bile akıl hastalığı, yaş gibi cezayı hafifleten ya da kaldıran nedenler göz ardı edilmiş, ekmek çalan bir çocuk idam edilmekten kurtulamamıştır Bugün gelişmiş ülkelerde, sosyal bilimlerdeki gelişmeler ve insana verilen değerin sonucu olarak yasal ve demokratik değişiklikler olmuş, davranış bozuklukları gösteren hastaları cezalandırma yerine bu hastalıkların tedavisi önem kazanmıştır

Süper erkeklik kromozomu olarak bilinen fazladan Y kromozomu (XYY) bulunan kişilerde suç işleme olasılığı daha fazladır Bu durum kimi ülkelerde ceza indirimi ya da cezai ehliyetin olmaması nedeniyle, cezanın kaldırılması sonucunu doğurmuştur Örneğin: Avustralya’da Lawrence Hammel bu nedene bağlı olarak cinayet suçundan aklanmış; Fransa’da Daniel Hugon’un cezası ise, yine cinayet suçundan hafifletilmiştir 1969 yılında Los Angeles Yüksek Yargıçlığı, bu konuda yeterli bilimsel kanıt olmadığı gerekçesi ile, fazladan Y kromozomunu, cezayı hafifleten ya da kaldıran bir unsur olarak görmemiştir (Alkan, 1983, s 23)

Türk Ceza Yasası (TCY) davranış bozukluklarının cezai sorumluluklarını 46, 47 ve 48 maddelerde düzenlemiştir Buna göre suçu işlediği anda tam akıl hastası olanlara ceza verilmemekte ve iyileşinceye kadar hastanede kalması öngörülmektedir Suçun cezası ağır hapis ise bu önlem en az bir yıldan az olmamaktadır 47 madde ise suçu işlediği zaman kısmi akıl hastası olanlara uygulanmaktadır Burada cezanın kaldırılması değil indirimi söz konusudur 48 madde karma nitelikte olup, geçici nedenlere bağlı olarak işlenen suçlarda yerine göre 46 ya da 47 maddelere atıfta bulunmaktadır Bu maddelerin uygulanmasında bilerek ya da bilmeyerek pek çok yanlış yapıldığı bilinmektedir Davranış bozukluklarını sınıflandırmak kesin olarak mümkün değildir Zamanla değişmektedir Örneğin davranış bozukluklarını sınıflandırmada iki çağdaş yaklaşım vardır: Amerikan Psikiyatri Birliği (DSM) ve Dünya Sağlık Örgütü’nün (ICD) yaklaşımı Bunlar kendi aralarında farklılık göstermektedir

Dünya Sağlık Örgütü’nce bozukluk olarak kabul edilen bir belirti, Amerikan Psikiyatri Birliği’nce normal kabul edilebilmektedir Hukuki bir sorun ortaya çıkmış olsa hangi sisteme göre işlem yapılacaktır? Örneğin yanlış tanı nedeniyle tazminat davası açılmış olsa çelişik durumlar ortaya çıkabilecektir

Ulusların tarihini olumlu ya da olumsuz olarak etkileyen önderler vardır Hitler, yalnız Alman ulusunun değil, pek çok ulusun kaderini etkilemiş olan ve pek çok insanın ölümüne neden olan bir önderdi Hitler’i ortaya çıkaran pek çok sosyo-ekonomik ve tarihsel nedenler vardı Ancak bunlar Hitler’i aklamaz

Her suçun ve suçlunun birçok nedenleri vardır Ancak önderin suçu davranış bozukluklarından kaynaklanıyorsa her insan gibi onun da ceza indiriminden yararlanması beklenir Fakat önderlerin vermiş olduğu zararlar bir toplumun tümünü ya da bir bölümünü ilgilendirir Bu nedenle ayrıca değerlendirilmesi gerekir Nasrettin Hoca’nın çocuğu önce döverek suya gönderdiği gibi önderlerin zarar verdikten sonra cezalandırılması bir anlam ifade etmez Önder olacak kişilerde davranış bozukluklarının bulunmaması, bunun için de gerekli psikolojik değerlendirmelerin yapılması gerekir

Hitler 2 Dünya Savaşı’ndan önce Borderline kişilik olarak biliniyordu Savaştan sonra ise antisosyal kişilik bozukluğu olduğu saptandı Antisosyal ya da paranoid kişilik bozukluğu olanların ülkelerini felakete sürükledikleri ve bunu otoriter yönetim biçimiyle gerçekleştirdikleri bilinmektedir Demokratik yönetim biçimlerinde bu tür “yabani otlar” yeşermez

Alıntı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.