Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Psikoloji / Sosyoloji / Felsefe

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
diyaloğu, faninin, hayali, tanrı

Tanrı Ve Fani'nin Hayali Diyaloğu...

Eski 07-22-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tanrı Ve Fani'nin Hayali Diyaloğu...



Özgür irade üzerine Tanrı ve Fani'nin hayali diyalogu


Raymond M Smullyan'ın "Tao Sessizdir" adlı kitabından


------------------------------------------------------------ ----------------------


FANİ: İşte bu nedenle Yüce Tanrım, sana dua ediyorum, belki bu acı çeken zavallı yaratığına merhamet eder de özgür bir iradeye sahip olma günahımı affedersin!


TANRI: Sana verdiğim en büyük hediyeyi red mi ediyorsun?


FANİ: Benim üzerimde bu kadar zorlayıcı etkisi olan birşeyi nasıl hediye olarak adlandırabilirsin? Özgür bir iradem var, ama bu benim seçimim değil Ben asla, özgür iradeye sahip olmayı özgür bir şekilde seçmedim İstesem de istemesem de özgür bir iradeye sahip olmak zorundayım


TANRI: Neden özgür bir iradeye sahip olmayı istemiyorsun?


FANİ: Çünkü özgür irade, ahlaki sorumluluklar anlamına geliyor ve ahlaki sorumluluklar da benim taşıyamayacağım kadar ağır!


TANRI: Ahlaki sorumlulukları neden bu kadar dayanılmaz buluyorsun?


FANİ: Neden mi? Dürüstçe söylemem gerekirse bunun nedenini açıklayamayacağım; bildiğim tekşey böyle olduğu


TANRI: Pekala, bu durumda seni tüm ahlaki sorumluluklarından kurtarıyorum, ama yine de seni özgür iradenle bırakıyorum Bu seni memnun eder mi?


FANİ: (Bir süre durakladıktan sonra): Hayır, korkarım ki etmez


TANRI: İşte, tam düşündüğüm gibi! Öyleyse senin özgür irade kavramında karşı çıktığın şey yalnızca ahlaki sorumluluklar değil Peki özgür iradede seni rahatsız eden başka ne var?


FANİ: Özgür iradeye sahip olunca günaha girebilirim ve günahkar olmak istemiyorum!


TANRI: Eğer günahkar olmak istemiyorsan neden olasın?


FANİ: Yüce Tanrım! Neden günaha girdiğimi bilmiyorum, yalnızca günaha giriyorum! Şeytan beni günaha teşvik ediyor ve ne kadar çabalarsam çabalayım buna karşı direnemiyorum


TANRI: Eğer ona karşı gerçekten dayanamadığın doğruysa, o halde kendi özgür iradenle günaha girmiyorsun ve bu nedenle de (en azından bana göre) günaha girmiş olmuyorsun


FANİ: Hayır, hayır! Ben yalnızca, eğer daha fazla çabalarsam günaha girmekten uzak durabileceğimi hissediyorum İradenin sınırsız olduğunu biliyorum Eğer insan tüm kalbiyle günaha girmemek için iradesini kullanırsa, o zaman günaha girmez


TANRI: Peki günaha girmemek için elinden geldiğince çabalıyor musun?


FANİ: Dürüst olmam gerekirse bilmiyorum! Bazen elimden geldiğince çabaladığımı hissediyorum, ama geçmişe baktığımda belki de elimden geldiğince çabalayamamış olmaktan endişeleniyorum


TANRI: O zaman başka sözcüklerle ifade edersek, günaha girip girmediğini bilmiyorsun O zaman hiç günaha girmemiş olma olasılığın da var!


FANİ: Tabii ki böyle bir olasılık var, ama belki de günaha girdim ve bu düşünce de beni korkutuyor!


TANRI: Neden günaha girmiş olabileceğin düşüncesi seni korkutuyor


FANİ: Nedenini bilmiyorum Bir nedeni, ölümden sonra böyle bir şey için korkunç bir ceza vereceğinin söylenmesi


TANRI: Hay allah, demek ki seni rahatsız eden şey bu! O halde neden önceden bunu söylemek yerine konuyla ilgili olmayan özgür irade ve sorumluluk gibi şeylerden bahsediyorsun? Neden basit bir şekilde benden, seni günahların için cezalandırmamamı istemiyorsun?


FANİ: Böyle bir isteği kabul etmeyeceğini bilecek kadar gerçekçiyim


TANRI: Hangi istekleri kabul edeceğimi bilecek kadar gerçekçi olduğunu düşünüyorsun öyle mi? Pekala şimdi sana ne yapacağımı söyleyeceğim Seni günahlarından tümüyle muaf tutuyorum ve sana, seni asla günahların nedeniyle cezalandırmayacağıma dair kutsal onurum adına söz veriyorum Anlaştık mı?


FANİ (Büyük bir korkuyla): Hayır, hayır, ne olur bunu yapma


TANRI: Neden? Benim kutsal sözüme güvenmiyor musun?


FANİ: Tabii ki güveniyorum Ama anlamıyor musun, günaha girmek istemiyorum! Günaha girmekten nefret ediyorum Bu, günaha verilecek herhangi bir cezadan tümüyle farklı birşey


TANRI: Bu durumda senin için daha iyi birşey yapacağım Günaha girme nefretini senin içinden atacağım İşte sihirli hap! Yalnızca bunu yutman yeterli, böylece günaha girme nefretini yitireceksin Zevkle ve neşeyle günaha gireceksin, hiçbir pişmanlık, hiçbir nefret duymayacaksın ve gene de ne benim tarafımdan, ne kendin ya da herhangi birşey tarafından cezalandırılmayacaksın Sonsuza dek neşe dolu olacaksın İşte hap burada


FANİ: Hayır, hayır!


TANRI: Mantıksız davranmıyor musun? Senin için en son engel olan günaha karşı duyduğun nefreti bile ortadan kaldırıyorum


FANİ: Gene de bu hapı yutmayacağım


TANRI: Neden?


FANİ: Bu hapın, benim gelecekte günaha karşı duyacağım nefreti ortadan kaldıracağını biliyorum, ama şu anki nefretim beni bu hapı yutmaktan alıkoyacak kadar güçlü


TANRI: Sana bu hapı içmeni buyuruyorum


FANİ: Reddediyorum!


TANRI: Ne? Kendi özgür iradenle mi reddediyorsun?


FANİ: Evet!


TANRI: Yani özgür iraden oldukça kullanışlı bir hale geliyor öyle değil mi?


FANİ: Anlayamıyorum


TANRI: Böyle korkunç bir teklifi reddedecek özgür bir iradeye sahip olduğuna memnun değil misin? Bunu isteyip istemediğine aldırmadan eğer seni bu hapı yutmaya zorlasam bundan hoşlanır mısm?


FANİ: Hayır! Ne olur bunu yapma


TANRI: Tabii ki yapmayacağım; sadece bir noktayı anlamanı sağlamaya çalışıyorum Pekala, bunu sana başka bir şekilde anlatayım Seni bu hapı yutmaya zorlamak yerine özgür iradenin ortadan kaldırılması için ettiğin duayı kabul ettiğimi düşün; o zaman artık özgür iraden olmadığında bu hapı yutacaksın


FANİ: Ama özgür iradem gidince , bu hapı yutmayı nasıl seçebilirim ki?


TANRI: Sana bunu seçeceğini söylemedim; sana yalnızca o hapı yutacağını söyledim Bu durumda gerekircilik (deterministik) kanunlarına uygun olarak hareket edecek ve hapı yutacaksın


FANİ: Halen bunu reddediyorum


TANRI: O halde özgür iradeni ortadan kaldırma önerimi reddediyorsun Bu, senin şu ilk duandan oldukça farklı öyle değil mi?


FANİ: Şimdi ne anlatmaya çalıştığını anlıyorum Öne sürdüğün şey son derece dahice, ama ben bunun doğru olduğuna emin değilim Birkez daha konuşmamız gereken birkaç nokta var


TANRI: Tabii


FANİ: Söylediğin iki şey bana karşıt gibi göründü İlk olarak bir insanın kendi özgür iradesini kullanmadıkça günaha giremeyeceğini söyledin Ardından, beni özgür irademden yoksun bırakacak bir hap vereceğini ve o zaman istediğim kadar günaha girebileceğimi söyledin Fakat eğer özgür bir iradem olmazsa o zaman nasıl günaha girebilirim?


TANRI: Tartışmamızın iki bağımsız parçasını birbirine karıştırıyorsun Hapın seni özgür iradeden yoksun bırakacağını söylemedim yalnızca günaha girmekten duyduğun nefreti ortadan kaldıracağını söyledim


FANİ: Ne yazık ki biraz aklım karıştı


TANRI: Pekala, o zaman taze bir başlangıç yapalım Senin özgür iradeni ortadan kaldırmayı kabul ettiğimi, ama bununla birlikte şimdi günah olarak kabul ettiğin şeyleri yapacak bir anlayış verdiğimi düşün Teknik açıdan konuşursak, o zaman günaha girmiş olmayacaksın, çünkü bu eylemleri özgür idarenle yapmayacaksın Ve bu eylemler hiçbir ahlaki sorumluluk, ahlaki suçluluk ya da ceza taşımayacak Yine de bu eylemler senin şu an günahkarlık olarak nitelediğin şeyler olacak; hepsi de şu an nefret duyduğun özelliklere sahip olacak, ama bu nefretin ortadan kalkacak Böylece artık eylemlere karşı nefret duymayacaksın


FANİ: Hayır, ama bu eylemlere karşı şu an bir nefret duyuyorum ve şu anki nefretim senin bu önerini kabul etmemi engelleyecek kadar güçlü


TANRI: Hmm Peki o zaman bu durumu düzelteyim Seni, artık benden özgür iradeni ortadan kaldırmanı istemez hale getireceğim


FANİ (Gönülsüzce): Hayır, sanırım bunu istemiyorum TANRI: Pekala bunu yapmayacağım Ama halen, artık neden özgür iradenden kurtulmayı istemediğin konusunda yeterince aydınlanamadım Lütfen bana bir kez daha anlat FANİ: Çünkü, söylediğin gibi, özgür iradem olmadan günaha giremeyeceğimi söyledin


FANİ: Fakat eğer şu an özgür iradeden kurtulmayı seçersem, o zaman bundan sonraki tüm kötü eylemlerim günah olacak; bu da gelecekte değil, özgür iradeden kurtulmayı seçtiğim şu anda olacak


TANRI: Çok kötü bir şekilde tuzağa düşmüşsün gibi görünüyor öyle değil mi?


FANİ: Tabii ki tuzağa düştüm Beni korkunç bir ikili çıkmazın içine soktun Şimdi ne yaparsam yapayım hepsi de yanlış Eğer özgür iradeye sahip olursam günah işlemeye devam edeceğim ve eğer özgür iradeyi bırakırsam (tabii senin yardımınla), şu an böyle birşey yaparak günaha girmiş olacağım


TANRI: Ama aynı nedenle sen de beni ikili bir çıkmazın içine soktun Seni özgür iradeyle bırakmaya ya da eğer istersen özgür iradeni ortadan kaldırmaya istekliyim, ama ikisi de seni memnun etmiyor Sana yardım etmek istiyorum, ama yardım edemeyecek gibiyim


FANİ: Doğru


TANRI: Ama bu benim hatam olmadığına göre neden halen bana kızıyorsun?


FANİ: Beni ilk elden böyle kötü bir duruma soktuğun için


TANRI: Fakat sana göre, seni tatmin etmek için yapabileceğim hiçbirşey yoktu


FANİ: Şu an yapabileceğin tatminkar birşeyin olmadığını söylemek istiyorsun, ama bu, bir zamanlar beni tatmin edecek birşeyler yapamayacağın anlamına gelmiyor


TANRI: Neden? Ne yapabilirdim?


FANİ: Bana özgür bir irade vermeyebilirdin Oysa bana böyle birşey verdiğine göre artık çok geç Ama bana bunu vermeyebilirdin


TANRI: Haa, demek ki bu! Sana özgür bir irade vermemiş olsaydım neden daha iyi olurdu?


FANİ: Çünkü o zaman günaha girmem mümkün olmayacaktı


TANRI: Eh, daima yaptığım hataları öğrenmekten memnun olurum


FANİ: Ne?


TANRI: Biliyorum, biliyorum Bu sana bir tür kendi kendime kafirlik yapmam olarak görünüyor, öyle değil mi? Neredeyse tam bir mantıki çıkmaz Bir yandan, sana öğretildiğine göre herhangi bir akıllı varlığın benim hata yapabileceğimi iddia etmesi ahlaki açıdan yanlış Diğer yandan istediğim her şeyi yapma hakkına sahibim Ama aynı zamanda ben de akıllı bir varlığım Bu durumda asıl soru, hata yapabileceğimi iddia etme hakkına sahip miyim değil miyim?


FANİ: Bu kötü bir şaka Önermelerden bir tanesi tümüyle hatalı Bana herhangi bir akıllı varlığın senin ilminden şüphelenmesinin yanlış olduğunu değil, yalnızca FANİlerin bundan şüphelenmesinin yanlış olduğu öğretildi Ama sen FANİ olmadığına göre bu emirden açık bir şekilde özgürsün


TANRI: Güzel, bunu mantıklı bir düzeyde farkettin Gene de "hatalarımı öğrenmekten daima memnun olurum" dediğimde şaşırdın


FANİ: Tabii ki şaşırdım Senin kendine karşı (şaka olarak söylediğin gibi) kafirliğin nedeniyle ya da gerçekte böyle söyleme hakkın olmadığı gerçeği nedeniyle değil, yalnızca bunu söylediğin için şaşırdım, çünkü bana senin hata yapmadığın öğretildi Yani, hata yapmanın mümkün olduğunu iddia ettiğin için şaşırdım


TANRI: Ben bunun mümkün olduğunu iddia etmedim Söylediğim tek şey, eğer hata yaparsam bunları öğrenmekten memnun olacağımdı Ama bu, eğer'in farkedilip edilmediği ya da farkedilip edilemeyeceği konusunda hiçbirşey belirtmez

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.