![]() |
Şiddete Karşı Felsefe-Afşar Timuçin |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Şiddete Karşı Felsefe-Afşar Timuçin![]() Tabancalar ve okşayışlar kadar gözyaşları da şiddet aracı olarak kulla- nılabilir ![]() mahalle bekçisi kılığında dolaşmaz, o çok zaman yakınmalarda, okşayışlarda, tatlı tatlı gülüşlerde, hüngür hüngür ağlayışlarda, çok iyi düzenlenmiş çekip gitme provalarında, ilkeli gibi görünen davranışların katılığında kendini belli eder ![]() Her şiddet köktenci ve bütüncü bir tutum içindedir, her şiddet Machia- velli'ci bir dizgede açıklığa kavuşur ![]() dığı, yoluna çıkmış sinsi bir tuzak gibi gördüğü her şeyi, niteliğine, anlamına, geçerliliğine, değerine bakmadan gidermeye çalışır ![]() Şiddetin mantığı Machiavelli'ci bir çerçevede bir engeli toptan giderme mantığıdır; bir tartışma mantığı değil, bir ya hep ya hiç mantığıdır ![]() ![]() Her şiddet bir kesin sonuca göre düzenlenmiştir ![]() kısa yoldan ve her türlü tepkiyi hiçe indirgeyecek biçimde bir sonuca ulaşma istemidir bu ![]() gerçekleşmeyen bir umuttur ![]() Şiddet ülküsel bir sonu değil, kendi doğasından bir başka şiddeti yaratarak son bulur ![]() nın tersine, paralel aynalarda oluşan yansılar gibi, sonsuza kadar doğurgandır ![]() "Şiddet" kavramını "baskı" kavramından ayırmak gerekir mi? Baskı denilince şiddeti, şiddet denilince baskıyı düşünürüz: şiddete dayanmayan bas- kı yoktur, baskı niteliği taşımayan şiddet de yoktur ![]() olsun, amaç ruhu kaldıramayacağı bir yükün altına koymaktır ![]() dene yönelişi dolaylıdır, amaç ruhu zedelemektir ![]() rumda beden sonuna kadar dayanıklıdır ![]() Bîr acı eşiği vardır, beden bu eşiği geçtikten sonra şiddetin nitelik ve nicelik artışını sezemez olur ![]() ![]() ![]() Buna göre bir şiddet ruhsallığından ya da şiddet ruhbiliminden sözedebiliriz ![]() Şiddeti şiddet yapan ruhta yaratacağı çözülmedir, bezginliktir, bıkmışlıktır ![]() Bu yüzden bedene yönelik her sert davranış şiddet anlamı taşımaz ![]() cinsel etkinlikte şiddet gibi görünen bir edim gerçekte şiddetle hiçbir ilişkisi olmayan bir edim olabilir ![]() Hiçbir şiddet eylemi yaşamın akışını değiştiremez, bu akışı durdurur ya da yavaşlatır gibi göründüğü noktada hızlandırır ![]() devlet adamı filozof Solon "Şiddetin ürünleri kalıcı değildir" der ![]() belirlediği gibi, "Doğru kendini şiddete dayanmadan ortaya koymalıdır" ![]() Şiddetten destek almayan bir doğru kendini daha kolay benimsetecektir ![]() duğumuz şeyin doğru olması yeterli değildir, doğruyu doğru savunmak önemli- dir ![]() ![]() chard IF de "Şiddet ateşleri kendi kendilerini yakarlar" der ![]() Geçmişte, ileri bir dünyanın şiddet yöntemleriyle kurulabileceğini düşünenler olmuştur ![]() Fransız toplumcu düşünürü Georges Sorel şöyle der: "Sosyalizm modern dünyaya esenlik getirmesini sağlayan yüksek ahlakî değerleri şiddete borçludur ![]() İnsan tanıyan, insan yaşamının koşullarını bilen kişi şiddetten yardım ummayacaktır ![]() yaramayacağım bilir ![]() Gerçek anlamda bilinçli birey olmanın baş koşulu iyi bir felsefe eğitiminden geçmektir ![]() Bunun için felsefeciler için felsefe ilkesini değil herkes için felsefe ilkesini temel almak gerekir ![]() Bilincin ne olduğunu, sağlıklı bilinçlenmenin hangi koşullarda sağlanabileceğini yalnızca felsefenin verimli alanında öğrenebiliriz ![]() Felsefenin bilinçlendirdiği insan yüksek düzeyde gelişim fikrine ulaşmış insandır, bu fikri yaşama geçirmede şiddete yer olmadığını ya da gerek olmadığını bilen insandır ![]() ![]() ![]() olup ne olmadığını bildiren, yaşamın gerçek anlamlarını araştıran ve öğreten felsefe ilerlemenin baş etkeni olduğu gibi şiddetin baş düşmanıdır ![]() Her türlü şiddete dur diyebilmek için felsefeyi etkin kılabilmek gerekir ![]() Gerçek bilinç şiddet üretmeyen ve şiddete her durumda sonuna kadar karşı duran bilinçtir ![]() insanın kendi üzerindeki gerçek zaferi kendini iyi tanımasıyla gerçekleşecektir ![]() İnsanoğlu doğanın ya da evrenin gizlerini tam olarak belki uzun süre çözemeyecek ![]() racağını söylememiz kehanet olmayacaktır ![]() Doğayı tanımak bizim çabamızla olduğu kadar doğanın gizlerindeki özelliklerle belirgindir ![]() ![]() Bunun için felsefi düzeyde bütün bir insanlık geçmişinin yoğun bilgisinden başka bir şeye gereksinimimiz yoktur ![]() ![]() ![]() İnsanlığın bugünden sonraki tarihi hep birlikte tartışarak yaratmanın tarihi olmalıdır ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Şiddete Karşı Felsefe-Afşar Timuçin |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Şiddete Karşı Felsefe-Afşar TimuçinŞiddeti yöntem edinmiş bir dünyada yaşıyoruz ![]() de dünyamızda şiddetin binbir çeşidi geçerlidir ![]() Dünyanın kurulduğu günlerden bugüne insanoğlu şiddeti en kestirme çözüm yolu olarak kullanıyor ve bu yolun çözüm yolu olmadığını görmek istemiyor ![]() ![]() Çağdaş toplumda şiddeti bürokrasi aygıtı üretiyor ![]() ![]() ![]() Şiddet uygulamak yalnızca birini bir köşe başında kurşunlamak, birini falakaya yatırmak, birinin bir yerlerini elektiriğe tutmakla olmuyor ![]() ![]() Şiddetin en kötü biçimleri her zaman kabaŞiddetin en kötüsü gelişmek isteyen kişiye çıkarılan engellerin yarattığı ruhsal sarsıntıdır, bu sarsıntıyla gelen yabancılaşmadır ![]() azından bugün git yann gel diyebilir ![]() Bürokrasi karşısında duyduğumuz ilk duygu korku duygusudur ![]() ![]() ![]() ![]() "Benim evladım çok akıllıdır, okuldan çıkar çıkmaz eve gelir, annesini ve be- ni üzmez" der ![]() Bu dosdoğru bir tehdittir ![]() ![]() Sevgi üretemeyenler, fikir üretemeyenler, sağlıklı ilişki üretemeyenler genellikle tehdit ya da şiddet üretirler ![]() Afşar Timuçin |
![]() |
![]() |
![]() |
Şiddete Karşı Felsefe-Afşar Timuçin |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Şiddete Karşı Felsefe-Afşar TimuçinŞiddeti Anlamak Prof ![]() ![]() Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Felsefe Bölümü "Şiddet"i neden anlamalıyız? Şiddetin yaşamımızdaki yerini, ortaya çıkışının ardında yatan etkenlerin neler olduğunu, şiddetle yaşanan yaşamın olumsuzluklarını, bu olumsuzlukla nasıl başedebileceğimizi öğrenmek, bilmek, tartışmak için şiddeti incelemeli, tartışmalı, yorumlamalıyız ![]() ![]() Şiddetin olduğu bir yaşam, mutsuzluğun, acının, tutsaklığın, ezilmişliğin, kendini gerçekleştirememenin yaşandığı bir yaşamdır ![]() ![]() İşte ilk bakışta hemen gözleyivereceğimiz böylesi bir olumsuz güce sahip şiddetin kaynaklarını, etkilerini anlayabilmek amacıyla beş ayrı, ama zaman zaman da örtüşen anlamlarının dile getirilmesi gerekir ![]() ŞİDDET VE BOYUTLARI Doğada, evrende gördüğümüz, varoluşun köklerinde bulunduğunu düşünebileceğimiz, adına da kozmik şiddet diyebileceğimiz, şiddeti tanımakla başlayalım ![]() Bakışımızı Dünya Gezegeninin dışına, ötesine çevirdiğimizde görüyoruz: Evrende sürüp giden bir devinim var, "yeni" gök cisimleri oluşuyor, "eskileri" ortadan kalkıyor, dönüşüyor, dağılıyor; patlamalar, saçılmalar oluyor ![]() ![]() ![]() Dünyaya dönüp, doğayı gözlediğinizde bu kozmik şiddetin gezegenimizde de bir anlamda yaşandığını söyleyebiliriz ![]() Şiddetli depremler yaşıyoruz (Örneğin 7 şiddetinde !) ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Demek ki şiddet evrenin bütünün de doğada hep vardı, hep var ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Oysa, on yedinci yüzyılın ünlü düşünürü Leibniz için evren bir uyumdan, "harmonia"dan oluşmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() Evrenin yapısında şiddet var mı? Bu sorunun yanıtı "şiddet"ten ne anladığımıza bağlıdır: İnsana bağlıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kozmik şiddetin adaleti var mıdır? Bu soru, insanın başına gelen zorlukların, uğradığı doğal felâketlerin, acısıyla yandığı kayıpların etkisiyle, mitolojilerde, dinsel tartışmalarda, felsefede yüzlerce yıldan beri, değişik biçimlerde kendine sorduğu bir sorudur ![]() Bu soruya verilen yanıtlar arasında, en dikkat çekici olanlardan biri de, şiddetin yol açtığı acıyı akıl yardımıyla azaltma çabasını en fazla gösteren düşünürlerden gelenleridir: Şiddetin bizim kavrayamadığımız bir mantığı vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Doğanın, evrenin kendi içinde şiddet taşıdığı yorumlarının karşısında, "şiddet"in bir yaşantı olduğu, içimizde yaşadığı savı ileri sürülebilir ![]() ![]() ![]() Şiddetin bir davranış biçimi olduğu, içinde hoşgörüsüzlük, saldırganlık, öfke, hınç bulundurduğu görüşü, şiddetin ikinci anlamını oluşturuyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Neden şiddet çatlakları var? Neden kimi kişilerde, kimi toplumlarda şiddet püskürmelerine (yanardağ püskürmeleri gibi) rastlıyoruz? İçimizdeki şiddet enerjisini, kozmik şiddeti doğuran enerjiyi düzenleyemiyorsak, bu enerjiyi, olumlu enerjilere dönüştüremiyorsak, "kabuk"larımızda çatlaklar oluşur ve kozmik şiddet bu çatlaklardan fışkırır! İçimizdeki enerjiyi tanımak, kendimizi tanıyabilmekten geçiyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şiddet mühendisliği ya da daha açık dile getirildiğinde, şiddeti önleme ve dönüştürme mühendisliği çeşitli disiplinlerden, insanların bir araya gelerek gerçekleştirmesi gereken bir çabadır ![]() Şiddetin üçüncü anlamı, kaba kuvvet kullanmayla ilgilidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gizli şiddet burada işe karışıyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dördüncü anlamıyla şiddet, tam bilinçli şiddettir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şiddetin en tehlikeli, en acımasız biçimi, bu yazımdaki dördüncü anlamı, yıldırma, korkutma, sindirme, direncini kırma özellikleriyle kendini gösteren şiddettir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sindiren şiddet, güç peşinde, iktidar tutkunu şiddettir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sindiren şiddetle püsküren şiddet arasında kaldığını düşünebileceğimiz bir şiddet türü de, soygun yapma, çıkar ya da haz elde amacıyla uygulanan şiddettir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Böylece, şiddeti, sırasıyla kozmik, püsküren, eğiten, sindiren ve çıkarcı şiddet olarak beş ayrı anlamıyla gözden geçirdik ![]() Şimdi, dünyayı bize cehennem eden bu şiddetlerden nasıl kurtulabileceğimiz sorununu irdeleyebiliriz ![]() |
![]() |
![]() |
|