07-20-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Eski Çin Tıbbında Nefes Teknikleri
Eski Çin Tıbbında Nefes Teknikleri
Nefes alıp verme tekniklerinin tarihi yirmi üç asırdan daha eskiye dayandığı iddia edilmektedir Bu konuda bilinen en eski çalışmalardan biriside Çin kültürüne ait olan Kigong çalışmalarıdır Eski Çin kültüründe nefes alıp vererek yaşam enerjisinin isteğe uygun olarak kullanılması anlamına gelen Kigong, diğer adıyla Nefes teknikleri uzun, sağlıklı ve farkındalık oluşturan yaşam arayışının ayrılmaz bir parçasıdır
Bu nefes çalışmalarındaki amaç daimi dinç kalmak için vücudun direncini arttırarak hastalıkların olmasını engellemek ve iyileştirmektir Rehabilitasyon tıbbının önemli bir parçasıdır Ki adı verilen yaşam enerjisi, içeri çekilen nefesle vücuttaki orjinal yaşam enerjisini besler Uygulamalar güçlü orijinal Ki’nin hastalıkları alt etmede ve sağlığı yakalamada hayati ve temel bir faktör olduğunu göstermiştir
M Ö 4 yüzyıldan günümüze kadar gelen en eski tıbbi eser kabul edilen “Sarı İmparator’un İçsel Tıp Kanunu” (The Yellow Emperor’s Canon of Internal Medicine) adlı eserin nefes alıp-verme egzersizlerine ayırdığı bölümde şöyle der: “Kişi hırs ve arzularından arındığın da hayat enerjisi düzenlenmiş ve zihni özgürlüğe kavuşmuş olarak rahatlayacaktır Hastalıklar böyle birinin varlığını nasıl istila edebilir ki? Kişi konsantre olarak ve kaslarını gevşeterek ruhsal enerjiyi solumalıdır
” İkinci Han Hanedan’ın ünlü tedavi uzmanı Zhang Zhanjing “Altın Kabinenin Özeti” (Synopsis of the Golden Cabinet) adlı eserinde hastalıkları daoyin ve masajla iyileştirebileceğini iddia eder Aynı dönmede yaşamış olan Hua Tuo (?-298) daoyin eğitiminin en eski sistematik yöntemi olan beş-hayvan egzersizlerini yaratmıştır
Sui Hanedanlığı’nda yaşamış olan Cao Yuan Fang “Hastalıkların Sebepleri ve Belirtileri Hakkında Tez” (Treatise on the Etilogy and Symptomatology of Diseases) adlı 610’da yayınlanan eserinde çok çeşitli daoyin aktivitelerinden söz eder
“Yimen Belgeleri” (Documents of Yimen) adlı eserde Tang Hanedanlığı döneminde yaşamış olan Sun Simiao “Sağlık şarkısı” nı bestelemiştir; eserde şöyle der: “Nefes alıp verme egzersizleri baharda gözleri keskinleştirir, yazın kalbi güçlendirir, sonbaharda akciğerleri güçlendirir, kışın ise böbrekleri düzenler ”
Song Hanedanı döneminde Zhu Xi (1130-1200) “Nefes Alıp-Verme Egzersilerinin Düsturları” (Maxim for Breathing Exercises) adlı eserde şöyle der: “ Burnunun ucuna konsantre ol Bütün vücudunu gevşet Derede yüzen bir balık gibi huzurlu sonuna kadar nefes ver, sonra kış uykusuna yatmış bir kurt gibi derin nefes al ” Bu nefes alıp-verme egzersizindeki meditasyondan sonraki rahatlama duygusunu çok güzel tarif eder
Jin Hanedanı’nın ünlü doktoru Zhang Zihe de (1156-1228) hastalıkları tedavide daoyin ve masajı kullanmıştır Buna karşılık Zhu Danxi (1281-1358) Yuan Hanedanı döneminde “arzulardan arınarak huzur arayışı”ndan söz eder; ki bu hareketsiz nefes egzersizlerinin kuramsal temelini oluşturur
Ming Hanedanı’nın farklı natüralisti Li Shizhen (1518-1593) ünlü eseri “Çin Tedavi Yöntemleri Ansiklopedisi”nde (Encyclopedia of Chinese Materia Medica) şöyle der: “Vücuttaki kanal ve kollateral sistem sadece nefes alıp-verme sanatını iyi uygulayan biri tarafından algılanabilir ” Bu vücuttaki kanallar ve nefes alıp-verme egzersizleri arasındaki ilişkiyi açıkça ortaya koyar
Qing Hanedanı’ndan Wu Shangzian (1806-1886) tarafından öne sürülen “dinginlik teorisi” bir çeşit sessiz nefes alıp-verme egzersizi olarak görülebilir Buna karşılık, aynı dönemde yaşamış olan Wang Ren’an (1615-?) “İlaçsız İyileşme” (Convalescence Without Medicine) adlı eserde nefes alıp-verme egzersizlerini ve yöntemlerini Buddhist ve Taoist okullarından alınmış uzun ömür arayışı olarak tarif eder
Ünlü modern fizikçi Zhang Xichun (1860-1933) “Geleneksel Çin ve Batı Tıplarının Birleştirilmesi Üzerine Kayıtlar” (Records on Combining Chinese Traditional and Western Medicine) adlı eserinde nefes alıp-verme teknikleri ile seminal emisyon tedavisini anlatır Çin Halk Cumhuriyeti’nin kurulmasından sonra nefes alıp-verme egzersizleri çok detaylı incelenmiştir Klinik gözlemler ve bilimsel deneylerle yüksek tansiyon, koroner kalp rahatsızlıkları, mide ülseri, gastroptosis, sinir hastalıkları ve kanser üzerindeki etkilerinin tatmin edici olduğu kanıtlanmış, çeşitli derecelerde olumlu sonuç veren nefes terapileri ülke çapında tıp kurumlarında uygulanmaya başlamıştır
Günümüzde nefes alıp-verme egzersizleri çalışmalarında yeni gelişmeler olmaktadır Örneğin, içinde Çin Doğal Bilimler Akademisi’ne Bağlı Atom Enerjisi Enstitüsü’nün de bulunduğu on yedi birim nefes alıp-verme egzersizlerinin farklı kişiler üzerindeki fiziksel ve fizyolojik etkileri üzerine binlerce deney yapmışlardır Egzersiz yapan birinin, egzersiz yapmayan birinden farklı bir takım fiziksel ve fizyolojik tepkiler gösterdiğini kanıtlayabilmişlerdir Hatta bazı sonuçlar modern aletlerle de gözlemlenmekte ve Ki’nin nesnel varlığını somut olarak kanıtlanmaktadır Ki’nin doğası üzerine yapılan çalışmalar nihayetinde yaşam bilimleri, fizik, kimya ve matematik alanlarında yapılan araştırmaları daha genişletecektir Aynı zamanda tıp mühendisliği, biyonik, Geleneksel Çin Tıbbı ve Batı Tıbbının kaynaşması ve Geleneksel Çin Tıbbı teorisinin gelişmesinde yeni pencereler açacaktır
1970’lerden bu yana çok sayıda yabancı araştırma birimi Nefes Teknikleri, vücut kanalları ve Ki’nin doğası üzerine etraflı araştırmalar yürütmeye devam ederek Prag, Fas ve Toronto’da özellikle nefes alıp-verme teknikleri üzerine uluslar arası sempozyumlar düzenlemişlerdir 1975’te İsviçre’deki Marsh European Üniversitesi nefes tekniklerini fizyolojik, biyokimyasal ve psikolojik açılardan değerlendiren detaylı bir inceleme başlatmışlar ve bu alanda kuramsallaşmışlardır 1976’da Amerika’da yayınlanan “Biofeed back” gazetesi Çin tıbbı üzerinde büyük bir ilgi göstermiş kigong ve Ki üzerine özel bir inceleme yapmıştır Avrupa, Asya ve Kuzey-Güney Amerika’da araştırma toplulukları kurulmuştur
Nefes alıp-verme teknikleri uygulayan kişi oluşturduğu etki ile vücut sistemlerini kontrol altına alır Kaslarını gevşetmeyi, düşüncelerini özgürleştirmeyi ve iradesini sağlamlaştırmayı öğrenir En üst düzeyde rahat ve huzura erişmek için düşüncenin ve duygusal tepkilerin kısıtlı bir alanda sıkışması önlenir Bu, rahatsızlıkları yenmek ve bireyin kendi öznel ihtiyaçlarını öne çıkararak tedavi sağlamak ve vücut direncini arttırmak için yapılan bir terapidir
Nefes alıp-verme tekniklerinin üç ayrılmaz parçası şunlardır:
Vücudu dengelemek (duruş),
Zihni dengelemek (İçe dönüş)
Solunumu dengelemek (nefes alıp-verme)
Tüm bunlar vücutta bir bütün olarak faaliyet gösterirler Nefes Teknikleri üzerine yapılan her türlü araştırmai bu üçlünün vücuttaki her organ ve sistem üzerindeki olumlu ve kesin etkisini kanıtlamıştır
Nefes tekniklerinin beyin zarı üzerindeki etkisinin gözlenmesi
Nefes teknikleri çalışmalarında sinir sistemi zihinsel dinginliğe bağlı olarak içe dönük bir durumdadır Deneyim ve çalışmalarda görülmüştürki Ki enerjisi basıncı beyin korteksinde tutararak beynin düzenleme kapasitesini güçlendirmekte ve vücuttaki tüm sistem ve organların fonksiyonlarını iyileştirmektedir Bilim adamları tarafından yapılan detaylı çalışmalarda korteksin farklı bölümlerinden alınan elektroensefalografik dalgalarda geriliminin birçok bölgede farklı olduğu ve genişliklerinin 50 mikrovoltu aşmadığını gözlenmiştir Nefes Teknikleri uygulamalarından sonra voltaj 150-180 mikrovolta kadar yükselmiştir, aynı zamanda korteksin her yerindeki elektroensefalogram voltajında senkronize bir artış olmuştur Egzersiz ne kadar iyi uygulanırsa, senkron da o kadar yüksek olmuştur Nefes Teknikleri sinir hücrelerinin elektrik aktivitesini en üst düzeyde düzene sokmakta, enerji tüketimini en aza indirerek beyinden yüksek fayda sağlanmasını gerçekleştirmektedir
mustafa kartal
|
|
|