Prof. Dr. Sinsi
|
İşınlanma Gerçek Oluyor..
Bilim adamları atomlararası özellik iletimini, 1 milimetreden kısa bir mesafede de olsa başardılar ‘Teleportasyon’ adı verilen bu yöntemle, atomlar, enerji, hareket, manyetik gibi kuantum özelliklerini birbirlerine aktarıyorlar ‘Işınlama’ ya da atomlararası ‘kuantum aktarımı’nın başarılması, gelecekte üretimi öngörülen kuantum bilgisayarlarını mümkün kılacak Son derece hızlı çalışacak olan kuantum bilgisayarlarının raflara çıkmasının 10 yıldan fazla sürmesi bekleniyor ABD’den National Institute of Standards and Technology öğretim üyesi David J Wineland ve Avusturya’dan Innsbruck Üniversitesi’nden Rainer Blatt başkanlığındaki ekibin çalışması, atomların fiziksel özelliklerinin birbirleri arasında alışverişini sağlıyor Çalışma üzerine Nature dergisinde bir makale yayımlayan Dr Wineland, aktarımın şimdilik sadece 1 milimetre’den küçük bir mesafe içinde yapılabildiğini, ancak gelecekte daha uzun mesafeler arasında da aktarım yapılabileceğini belirtti
EŞLENEN ATOMLAR ÖZDEŞLEŞİYOR
Dr Wineland ‘Kuantum aktarımı’ çalışmasını beril atomları arasında gerçekleştirdi Avusturyalı ekip ise, aynı işlem için kalsiyum atomu kullandı Her iki çalışmada da, bir atomun içinde bulundurduğu kuantum özellikleri diğer eş-atoma aktarıldı
EİNSTEİN’I ‘KORKUTAN’ YÖNTEM
Bilim adamları, laboratuvar ortamında atomları birbirleri ile ‘entaglement’ denen, Albert Einstein’ın el yazmalarında “korkutucu” diye tarif ettiği, bir yöntemle eşliyorlar Bu eşlemenin doğası gereği, bir atomun edindiği özelliği, ya da tam tersini, eş-atomu da otomatikman üstleniyor Özelliklerin iletimi için, eş-atomlar arasındaki mesafe önem taşımıyor Atomlar teorik olarak kilometrelerce uzakta olasalar dahi, özelliklerini Kuantum aktarımı’ ile değiş tokuş edebiliyorlar Işınlama süresi sadece milisaniyelerle ifade ediliyor  
Işınlanma gerçek oluyor !
Aynı anda iki yerde birden olmak ister miydiniz? Ya da uzay gemisi Atılgan’ın mürettebatı gibi ışınlanmak? Yo hayır size bir bilimkurgu öyküsü anlatmıyoruz Bilim, maddelerin ‘yer değiştirebileceği’ni birkaç yıl önceki bir fizik deneyinde görünce, şimdi hızla bir ‘yer değiştirme projesi’ni gerçekleştirmeye koyuldu
Projenin adı ‘Claytronik’
Claytronik, farklı bir mekanda maddelerin (belki bir doktorun!) üç boyutlu görüntülerini gerçekmiş gibi gösterebilecek  
Işınlanmanın veya bir maddeye yer değiştirtmenin bilimsel adı teleportasyon Ne yazık ki, günümüz insanı için ışınlanmak henüz hayal Ancak iki bilim insanı Seth Goldstein ve Todd Mowry’ın araştırmalarının önümüzdeki yılların ilgi odağı haline geleceği de kesin Ne yapıyor bu iki araştırmacı?
Bilgisayar bilimcisi bu ikili, insanların 3 boyutlu fiziksel görüntülerini çoğaltacak akıllı bir ürün geliştirmeye çalışıyor Eğer her şey yolunda giderse bir internet bağlantısı ile kendinizi bir başka mekana yansıtabilecek ve bir tutam ‘akıllı nano toz’ ile kopyanızı birleştirebileceksiniz
Goldstein ve Mowry’nin projeleri henüz daha bebeklik aşamasında Birbirleri ile kablosuz bağlanan nano bilgisayarlardan oluşan bu yeni ürün, anlık bir zaman dilimi içinde, muzdan insana kadar her türlü cisim ve varlığın bir kopyasını oluşturabilecek Claytronics adı verilen bu projede atomun tek partikülleri de ‘claytronik atom’ ya da kısaca ‘catom’ diye tanımlanıyor Gelin biraz izah etmeyle çalışalım  
Örneğin evinizdeki bir tutam catom, doktorunuzun 3 boyutlu şeklini odanın içine getirebilir ve doktorunuz nabzınızı ölçebilir Bu arada gerçek doktor kendi muayenehanesinde kameranın önünde oturuyor ve sizin claytronik bileğinizi tutuyor  Evinizdeki doktorun muayenesi bittikten sonra görüntüsü ayrışıyor, arkasında bir sürü kristal bırakarak  Belki de bu kristal zerrecikler sonra bir hareketli heykele ya da bir sandalyeye dönüşecek  
UZAY YOLU GERÇEK Mİ OLUYOR?
Yoksa yakında uzay yolundaki Atılgan’ın mürettebatı gibi ışınlanacak mıyız? Bilim maddelerin yer değiştirebileceğini fark etti Şimdi hızlı bir yer değiştirme projesini gerçekleştirmeye çalışıyor Biz bu güne kadar iki yerde birden olmayı sadece astral yolculuklar aracılığıyla gerçekleştirebildik
Parapsikolojide bilokasyon, dedublüman ya da teleportasyon olarak adlandırılan olgunun aslı astral yolculuktur Yani ruh gücü ile düşünceyi belli bir noktada konsantre etmek başka bir mekana ya da zamana projekte olmak Parapsikoloji araştırmaları, ezoterizm ve teozofi tarihçe olarak:
Bedenimiz bir koltukta otururken, yatakta yatarken veya yolda giderken, düşünce gücü aracılığıyla, astral projeksiyon oluşturarak, bir başka yerde daha olmanın mümkün olduğunu anlatan yaşanmış örneklerle doludur Bu olguda, Astral beden şuurlu ya da kendiliğinden dışarılaşır
Teleportasyon;ruhsal enerjileriyle maddeye hakimiyet sağlayabilenlerin, bedenlerini ve eşyayı parçacıklarına ayırarak, atomize ederek, arzu ettikleri yere transfer edip tekrar oluşturulmalarınadenir
Başka bir görüş, teleportasyonu zaman ve mekan bakımından üçüncü boyutu dışına çıkılarak başka bir boyutta yolculuk etmek ya da eşyayı oradan nakletmek olarak açıklamaktadır
Işınlanma tekniğini aşan bir özellik taşıması nedeniyle teleportasyon, her yüzyılda görülebilmiş ve kerametin kanıtlarının biri olma durumunu hiç yitirmemiştir (Bkz: Ansiklopedik Metapsişik Terimler Sözlüğü S: 165)
Astral dublenin bedenden hafifçe uzaklaşışı ile astral yolculuk yapılır Teozofistler ve ezoterik uygulama yapanlar, bu yolculukta astral dublenin ince bir astral kordonla bedene bağlı olduğu kabul edilir, bu yüzden de deneyimi yaşayan kişi, bedene dönmek istediğinde sadece bedende olduğunu düşünmesi yeterli olmaktadır Ve dublenin bedenden kopması diye bir şey asla söz konusu değildir Düşünce gücü ile projekte edilen astral duble yine düşünce gücü geri çağrılır ya da deneyime son verilir
Astral yolculuk köken olarak astral projeksiyon yapabilme gücüdür ve herkeste saklı olarak bu doğal yetenek vardır Bazı kişilerde çalışmayla ve bilinçli olarak astral yolculuk yaparken bazıları da farkında olmadan kendiliğinden bu projeksiyonu yaşar Aynı anda iki yerde birden gözükmek bu şekilde mümkün olduğu gibi, bedeni hareketsiz kılarak, medidatif bir hal içinde başka zaman ve mekanlarda dolaşmak da mümkündür
Çağlar boyunca sadece Mistiklerin, Tibetli rahiplerin, Ermişlerin gerçekleştirdiği bir olgu olarak kabul edilen astral yolculuk aslında son derece sade ve doğal bir metotla konsantre edilmiş düşünceyi yansıtma gücüdür Ama tabii ki başarılı olmak için kişinin konsantrasyon-telkin-meditasyon-düşünceyi kontrol gibi bazı temel prensipleri biliyor ve uyguluyor olması gerekir ki, maksatlı bir projeksiyonu gerçekleştirsin
Kendiliğinden oluşan astral projeksiyonların pek önemi yoktur çünkü kontrol edilememektedir ama o kişide böyle bir yeteneğin olduğunu, çalışırsa ilerletebileceğini göstermesi açısından yararlı olabilir Kendisine ne gibi yarar sağlayacağı ve geliştirmek isteyip istemeyeceği konusunda da birey özgürdür
Şimdi de bilim çağımıza uygun yeni yansıtma/projekte etme olgusunu kendi kulvarında araştırıyor Maddelere yer değiştirme projesinin, ışınlanma şeklinde yaşama uygulandığını düşünmek bile çok güzel! 
|