Prof. Dr. Sinsi
|
Kişilik Bölünmesi
Kişilik bölünmesi yaşayan kişilerde her bir benlik, kendi beyin bölgesini kullanıyor Bir benliğin yaşadıklarına diğeri, yabancı birini izliyor gibi dışarıdan tanıklık ediyor
Kişilik bölünmesi sanıldığından daha 'derin' bir sorun Her bir kişiliğin kullandığı beyin bölgelerinin ayrı olduğuna dair bulgular uzmanları şaşırttı
İçinde birden fazla kişilik barındırmak ve kişilikler arasında kontrolsüz geçiş yapmak olarak tanımlanan kişilik bölünmesi üzerine yapılan araştırmalar, bu psikolojik rahatsızlıkla ilgili çarpıcı gerçekleri ortaya çıkarttı
Hollandalı bilim adamları, her bir benliğin kendi sinir sistemini kullandığını saptadı Yani her kişilik, farklı beyin bölgelerini kullanıyor Böylece her benlik, diğer benliğin yaşadıklarına dışarıdan tanıklık ediyor, o olayları bir yabancı yaşıyormuş gibi algılıyor
Hollanda'daki Groningen Üniversitesi'nde görevli Simone Reinders ve meslektaşları, çoklu kişilik teşhisi konulmuş 11 hastayı deneye tabi tuttu Her bir hastaya çeşitli zamanlarda kendi travmatik otobiyografileri okundu Denekler 'birinci benlik' durumunda olduklarında, daha çok duygularla ilgili beyin bölgesinin harekete geçtiği görüldü; birinci benlikler okunanları kendi öyküleri olarak tanıyıp tepki verdi İkinci benlikler ön planda olduğunda ise okunanlar karşısında deneklerin farklı beyin bölgeleri harekete geçti ikinci benlikteki denekler, bir başkasının öyküsü okunuyormuşçasına tepki verdi
Kişilik bölünmesinin tohumları genelde çocuklukta atılıyor Cinsel taciz, tecavüz, aile içi şiddet gibi travmalar bu rahatsızlığın nedenleri
Dissosiyatif Bozukluklar
Dissosiyatif Amnezi (Bellek Yitimi)
Dissosiyatif Füg (Kaçış)
Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu
Depersonalizasyon Bozukluğu
DİSSOSİYATİF BOZUKLUKLAR
Genel özellikler, psikolojik nedenlerle orta çıkan bellek, bilinç, kimlik veya çevrenin algılanmasının kaybıdır Herhangi bir beyin hasarı söz konusu değildir Bu başlık altında 4 hastalık ele alınır
DİSSOSİYATİF AMNEZİ (bellek yitimi)
Yeni bilgileri öğrenme kapasitesi bozulmamış olmakla birlikte, genellikle stresli ve travmatik durumlarda görülen önemli bilgilerin ani kaybı söz konusudur Bu unutma, olağan bir unutkanlıkla açıklanamaz Hastalar, genellikle bellek kaybından haberdar ve bu konuda uyanıktırdır En yaygın tipinde, lokal amnezi söz konusudur Burada, kısa bir zaman dönemine ait olaylar unutulmaktadır Hastalarda bu tür kısa süreli hafıza kaybına karşı belirli bir aldırmazlık söz konusu olabilir Bilinçte hafif bir sislenme görülebilir
Dissosiyatif bozukluların en yaygın olanıdır Felaketlerin ardından veya savaş anlarında daha sık görülür Kadınlarda daha fazladır Ergenlikte, erken erişkinlikte ortaya çıkar Emosyonel travmalar hastalığa katkıda bulunur
Bu hastalarda, bellek kaybı, elem verici psikolojik çatışmalara ikincildir Hastalık aniden sonlanabilir; az sayıda tekrarlamalar olabilir
DİSSOSİYATİF FÜG (kaçış)
Hasta, herzamanki evinden veya işinden uzak bir yere, ani, beklenmedik seyahatlere çıkar Önceki kimliğini, ailesini, adını yani önceki kimliğininin önemli kısmını hatırlayamaz ya da hatırlamakta güçlük çeker Genellikle yeni bir kimlik takınır Ani bellek kaybıyla birlikte, amaçlı, açık zihinle, uzak mesafelere, uzun süren seyahatlere çıkma görülür Seyahat daha çok başıboş dolaşma şeklindedir O sırada, geçmiş yaşamıyla ilgili kısmi ya da tam bellek kaybı söz konusudur ve kişi bunun farkında değildir Yeni kimliğiyle tamamen normal bir görünümdedir; gariplik içinde görülmez Bazen bu yeni kimlikte şaşkınlık ve yönelim bozukluğu olabilir
Nadir görülen bir hastalıktır Felaketler ardından ve savaş zamanlarında artar Emosyonel travmalar hastalığın ortaya çıkışına katkıda bulunur Aşırı alkol kullanımı yatkınlık geliştirebilir Borderline, histrionik ve şizoid kişilik bozukluklarında daha sık görülür Genellikle kısa sürer, ancak aylarca sürebilir ve çok uzak mesafelere seyahatler görülebilir İyileşme genellikle kendiliğinden olur ve hızlıdır Hastalığın yinelemesi nadirdir
DİSSOSİYATİF KİMLİK BOZUKLUĞU *çoğul kişilik
Aynı kişide ayrı kişilik ve kimlikler yaşanır Kişi o sırada, sanki diğer kişiliği yokmuş gibi, o anda yaşadığı kişilik, tutumlarına ve davranışlarına hakim olur Hasta ikinci bir kimliğe geçtiğinde, orijinal kişilik genellikle hatırlanmaz; orijinal kişilik diğerinden haberdar değildir Bir kişilikten diğerine geçiş genellikle anidir Her kişiliğin ayrı karakteristikleri vardır İki kişilik psikolojik teste tabi tutulduklarında tamamen ayrı sonuçlar verirler İki kişilik, başka cinsiyetten, başka yaştan başka ırktan olabilir Bu hastalık daha çok filmlere konu olmakla birlikte, eskiden sanıldığı kadar az görülmediği düşünülmektedir
Ergenlik ve erken erişkinlikte görülür Daha erken yaşlarda da başlayabilir Kadınlarda daha fazla ortaya çıkar Birinci derece akrabalarda daha çok görülür Çocuklukta ruhsal ve fiziksel kötüye kullanım, hastalığın etiyolojisinde rol oynar Bunların büyük çoğunluğu cinsel kötüye kullanımlardır Bu cinsel kötüye kullanımların en yaygını ensest’tir (ebeveyn, kardeş, dayı, amca gibi kişilerle yaşanan cinsellik, eski Türkçe “fücur”) Çocuklukta yaşanan bu olaylar, dehşet ve acıdan kendini uzaklaştırma ihtiyacına yol açar Bu uzaklaşma ihtiyacı, orijinal kişiliğin ayrı yönlerinin bilinçdışı bir bölünmesine yol açar Her kişilik gerekli emosyon ve durumu ifade eder; öfke, cinsellik, yetenek gibi Bunlar, orijinal kişiliğin ifade etmeye cesaret edemediği niteliklerdir Kötüye kullanım sırasına çocuk, dehşet verici fiillerden, kişiliğin çözülmesiyle kendini kurtarmaya çalışır Bunu yaparken, özde başka bir kişi olur ya da kötüye kullanımın olmadığı veya olamayacağı başka bir kişi olur Çözülmüş kendi’ler, uzun süreli, farkedilmiş emosyonel tehditlerden kendini korumanın kökleşmiş yöntemi olur Epilepsi (sara) ile birlikte görülebilir Dissosiyatif bozuklukların en şiddetlisidir ve kroniktir Tam düzelme olmaz
DEPERSONALİZASYON BOZUKLUĞU
Kişinin kendisi veya bedeninden sürekli ve yineleyici ayrılma hissini yaşamasıdır Rüyada olma, kendini dışarıdan seyrediyormuş hissi gibi Kişi, kendi ve bedeni hakkında gerçek dışılık duygusu içindedir Bunun yanında gerçeği değerlendirme yetisi bozulmamıştır Bu duygular benliğe yabancıdır Zaman ve uzay algısında bozulmalar, kol ve bacakların olduğundan çok uzun ya da kısa görünmesi, derealizasyon (dış dünya hakkında tuhaflık hissi) yaygındır Hastalar kendilerini robot gibi hissedebilirler Başdönmesi, depresif belirtiler, obsesyon, anksiyete ve bedensel zihin uğraşları sık görülür Hastalığın kendisi nadir olmakla birlikte aralıklarla gelen depersonalizasyon dönemleri sık görülür 40 yaşın üzerinde başlaması nadirdir Kadınlarda daha sık olabilir Şiddetli stres, anksiyete, depresyon, rahatsızlığa yatkınlık sağlar Genellikle ani ortaya çıkar; kronik olmaya eğilim gösterir dır
bu hastalık hakkında bilgisi olan paylaşsın lütfen
|