Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
maddeler, nörotransmitter

Nörotransmitter Maddeler...

Eski 07-17-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Nörotransmitter Maddeler...



Nörotransmitter iki sinir hücresi arasındaki bağlantıyı sağlayan kimyasal bir maddedir Daha basit bir anlatımla nörotransmitterleri iki sinir hücresi arasında bilgi alışverişini sağlayan ulaklar olduğu söylenebilir Bu ulakların işlevleri sayesinde beyinde bulunan milyarlarca sinir hücreleri saniyenin binde birinden daha kısa bir sürede birbirleriyle etkileşimde bulunabilirler

Bir ismi hatırlamak, bir cümleyi ezberlemek, bir bedensel hareket yapmak, bir duygu yaşamak ve daha binlerce ruhsal ve bedensel işlev beyin içindeki ve dışındaki bölgelere bu kimyasal maddeler aracılığıyla iletilir ve işlem tamamlanır

Nörotransmittter maddelerinin azalması veya çoğalması bu işlevlerin aksamasına neden olabilir Başta serotonin adı verilen madde olmak üzere henüz yapısı tam olarak aydınlatılamamış olan binlerce madde nörotransmitter olarak görev yapmaktadır

Günümüzde çeşitli ruhsal hastalıkların tedavisinde nörotransmitter dengesini sağlamaya yönelik ilaçlar başarıyla kullanılabilmekte ve her geçen yıl bu ilaçlara yenileri eklenmektedir


ASETİLKOLİN (Ach)


Asetilkolin hafıza ile ilgili diğer beyin kimyasalıdırAlzheimer hastalığının tedavisinde özellikle başlangıç Alzheimer’da çok yararlı olan bazı ilaçlar beyinde asetilkolin miktarını arttıran ilaçlardırÇocuklardaki öğrenme güçlüklerinde zihinsel işlevi arttırmak için beyin asetilkolin miktarını arttıran ilaçlar araştırmaları ciddi ilgi alanları oluşturmuştur

Sinir-kas kavşağında, santral sinir sisteminde bulunan bir nörotransmitter maddedir

Merkezi sinir sisteminde asetilkolin salgılayan nöronların aşırı aktivitesi sonucu parkinson hastalığı gelişir

Hücre zarının kalsiyum geçirgenliğini değiştirerek etki eder

Merkezi sinir sisteminden çıkan bir uyarının sinir boyunca ilerledikten sonra geldiği sinir-kas kavşağında; sinirden kasa taşınmasını sağlar motor son plakta yer alan sinaptik keseciklerde bulunan asetilkolin molekülleri; sinirsel uyarının gelmesiyle aralığına dökülür buradan ulaştıkları postsinaptik membranda kolinerjik reseptörlere tutunarak kas kasılmasının şekillenmesini sağlar


SEROTONİN


Serotonin, depresyon belirtileriyle ilişkisi bulunmuş bir nörotransmitterdir Serotonin uykuyu, seksüel enerjiyi, ruh halini, ani ve aşırı istekleri ve iştahı düzenler Düşük serotonin miktarı, sinirli, huzursuz ve depresif ruh hallerine yol açabilir Vücuttaki serotonin miktarını arttırmanın yollarından birisi, şeker ve karbonhidrat açısından zengin yiyecekler yemektir Bu şekilde beyin kimyamızı değiştirme çabamız ne yazık ki kısa ömürlü olacaktır Dolayısıyla kendimizi iyi hissetmeye devam edebilmek için, durmadan ve daha fazla yememiz gerekir


Serotonin miktarının yeterli seviyede olması ayrıca ani ve aşırı isteklerin kontrolünü de sağlayarak, kişinin yemeden önce düşünebilmesine de yardımcı olacaktır


Beyinde serotonin kimyasalı salındığında kan damarları kasılarak daralır; serotonin düzeyi düştükçe genişler

Migren atağından önce vücuttaki serotonin düzeyi yüksek olmakta, atak geçtikten sonra da düşmektedir

Açlık, yorgunluk, stres, yemek, ışık ve ilaçlar gibi faktörlerin tamamı insan vücudundaki serotonin düzeyini etkilemektedir Stres ve düşük kan şekeri serotonin düzeyini düşürürken; oksijen, kusma, içinde aminler bulunan gıdalar (örneğin: peynir, çikolata, portakal, mandalina, domates ) ve içinde triptofan isminde bir çeşit amino asit bulunan gıdalar, (örneğin süt, hindi eti ) serotonin düzeyini yükseltmektedir

Bunun dışında insan vücudundaki serotonin düzeyini, çeşitli hormonlar da etkilemektedir Örneğin kadın vücudundaki östrojende (kadınlık hormonu) artma, serotonin düzeyinde de bir artışa neden olmakta; aynı şekilde, kadınların âdet görmeleri sırasında, östrojen hormonlarında düşüş olması, serotonin düzeyini de düşürmekte ve bu durum, kan damarlarının aşırı genişlemesi sonucu, kadınlarda migren başlamasına neden olabilmektedirAyrıca serotonin dopaminerjik nöronlardaki reseptörlerine bağlanarak dopamin salgılanmasını azaltmaktadırSerotoninin depresyon oluşumu üzerinde etkisi vardırDepresyon ve anksiyete tedavilerinde serotonin geri alım inhibitörü (serotoninin tekrar kullanımı için sinaps aralığından, salgılandığı nörona geri alımını yok eden) ilaçlar kullanılır


DOPAMİN


Dopamin, vücutta doğal olarak üretilen bir kimyasaldır Beyinde, dopamin reseptörlerini aktive ederek nörotransmiter olarak görev yapar Dopamin, ayrıca, hipotalamustan da salgılanır ve kana karışarak nörohormon görevi yapar Nörohormon olarak görevi hipofizin ön lobundan prolaktin salgılanmasını baskılamaktır

Sempatik sinir sistemindeki etkileri dolayısıyla ilaç olarak; kalp atışlarını hızlandırmak ve kan basıncını yükseltmek için kullanılır Kan-beyin omurilik sıvısı bariyerini geçemediği için merkezi sinir sitemini doğrudan etkileyemez Parkinson hastalarında ve Dopa-Duyarlı distoni hastalarında, beyindeki dopamin miktarını artırmak için, dopamin sentezinde öncü molekül görevi üstlenebilen L-DOPA molekülü kullanılır, zira L-DOPA kan-beyin bariyerini aşabililir


Dopaminin öğrenme ile ilgili rolü “Dikkat Eksikliği, Hiperaktivite Bozukluğu” ( DEHB ) hastalığı olan çocuk ve erişkinlerde dikkati çekiyorYapılan araştırmalar dikkatini toplayamayan, kafa yoran şeylerden sıkılan, aceleci, sabırsız, çok konuşan, unutkan, dağınık, sık eşya kaybeden, kıpır kıpır yerinde duramayan bu insanlarda beynin ön bölgesinde dopamin az salgılanmaktadır Nitekim beyinde dopamin miktarını arttıran ilaçlarla bu kişilerde belirgin düzelme görülmektedirDopaminin öğrenmenin dikkatle ilgili sürecindeki rolü ve kısa bellek için değeri yeni araştırmalara kaynak olmuştur


sinapslarda nöronların kimyasal yolla iletimini sağlareksikliği parkinson, fazlalığı ise tourettes sendromu sebebidir


STRES HORMONU (CRF)


Stres hormonu (CRF ) beyinde öğrenme mekanizmasını olağanüstü etkilemektedirHipofiz bezinin salgıladığı bu hormon öğrenme ile ilgili beyin bölgelerine amigdale, hipokampus ve lokuserules da uyarılma yaparAz miktarda stres hormonu zihni açar, dikkati arttırır, öğrenmeyi hızlandırırAşırı salgılanması bedeni gerçekle ilgili olmayan aşırı tepkili ve alarm durumuna iter Posttasamatik stres bozukluğu (PTSB ) denilen bir hastalık ortaya çıkar Bu hastalıkta korku,kaygı,aşırı ihtiyat,irkilme,eskileri yaşama,duygusal uyuşukluk, zevk alamama, başkalarının hissettiği ile ilgilenmeme gibi belirtileri vardırBu kişilerin beyinlerinde bağlantılar bozulmuşturSağlıklı bir kişinin arkasına geçip aniden eline çarpsanız ilk seferinde irkilir 3-4üncü seferde irkilmezBeyninde çok fazla stres hormonu (LRF ) salgılanan kişi irkilmeye devam eder


NORADRENALİN (NOREPİNEFRİN)


Kan damarlarının kasılmasını ve kan basıncının yükselmesini sağlayan hormondur Noradrenalin; adrenalinin (epinefrin) demetile hali, böbrek üstü bezinden salgılanan bir hormon, ilaç olarak damar daraltıcı olarak kullanılır Dopaminden sentezlenir


Noradrenalin, post-ganglionik adrenerjik sinirlerin ileticisidir ve ayrıca muhtemelen beyinde de bulunmaktadır Periferide, öncelikle sempatik sinir sistemindeki alfa-reseptörlerini uyararak sonucunda kan basıncının yükselmesine ve periferik vasküler direncin artmasına yol açar Serebral kan dolaşımı yavaşlar Beyindeyse, noradrenalin muhtemelen ruhsal durum, öğrenme reaksiyonları ve ödül sinyal sistemlerinin temelindeki mekanizmalardan sorumludur Adrenerjik sinapsta, «yoğun çekirdek» vesiküllerinde ATP (adenosin trifosfat) ile bir kompleks halinde depolanır ve eksositozla salgılanır Reseptördeki etkisinin sona ermesi, presinaptik terminale geri-alımına (re-uptake) bağlıdır Kokain, amfetamin ve imipramin gibi ilaçlar bu gerialımı bloke ederek reseptörlerdeki etkin serbest amin düzeylerini yükseltirler Bu maddelerin ruhsal durumu canlandırıcı etkileri muhtemelen bundan ileri gelmektedir MAOI ~ler (bkz) de ana enzim olan ve noradrenalini yıkıma uğratan monoamin oksidazı bloke edip beyindeki serbest noradrenalin düzeyini yükselterek ruhsal durumu canlandırırlar Bu bileşiklerden bazıları ayrıca depolardaki noradrenalini de serbest bırakabilir ya da noradrenalin reseptörlerinde başlı başına etki gösterebilirler Reserpin hem katekolaminlerin, hem de serotoninin depolarını yıkarak beyin ve periferideki düzeylerde önemli düşüşlere yol açar Bunun sonucunda klinik depresyon tablosu gelişebilir Noradrenalin metabolizmasında rol oynayan ikinci bir enzim de, noradrenalini Orto pozisyonunda metilliyerek normetadrenalin ve vanil mandelik asit (VMA) üretimini gerçekleştiren katekol-0-metil transferazdır


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.