07-16-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İnsan Denen Meçhul -24 (İdrarın Terkibi Ve Vücut Sıvılarının Ayarlanması)
İDRARIN TERKİBİ VE VÜCUT SIVILARININ AYARLANMASI
İdrarın terkibinin ve miktarının bilinmesi, boşaltım sisteminin ve genel vücut sağlığının devamı açısından önemlidir Kan ve idrar tahlilleri, hastalıkların teşhisinde başvurulan en temel iki tahlildir Birçok maddenin kan ve idrardaki yoğunluğunun değişmesi, vücutta değişen veya bozulan bazı metabolik vetirelere işarettir
İdrar miktarı ile terkibinin değişmesi, beslenme tarzındaki normal değişikliklerden olabileceği gibi, herhangi bir organdaki bozukluktan veya idrar boşaltım sisteminin herhangi bir yerindeki farklılıktan da olabilir Bu sebepten, idrarda bulunması gereken maddelerin miktarının ve normal şartlarda bulunmaması gereken maddelerin bilinmesi gerekir
1 012–1 022 gr/litre olan idrarın özgül ağırlığı, sudan biraz daha ağırdır 1,0–1,4 olan idrarın nispî viskozitesi (akışkanlığı) ise, sudan hafif daha koyu kabul edilebilir İdrarın, asitlik ve bazikliği belirleyen pH değeri de, 4,8–7,6 arasında değişir Buna göre idrar daha çok hafif asidiktir; ancak zaman zaman çok hafif bazikliğe kayabilir
Vücudun iç yapısına ait sıvıların terkibi ve yoğunluğu, metabolizmanın sağlıklı işletilmesi adına hayatî ehemmiyeti hâizdir Her maddenin kandaki miktarı, hassas kontrol mekanizmalarına bağlanarak dengede tutulur Bu yüzden, kandan böbrek nefronlarının kapsüllerine süzülen maddelerin belli miktarı nefronların tüpçük kısımlarında geri emilir; kalan kısım ise, idrarın terkibine dâhil olur Bu zâviyeden bakılınca idrar, hiç de basit bir sıvı değil, aksine doku ve sistemler hakkında birçok gizli bilgiler taşıyan önemli bir atıktır
Böbrek kapsüllerinde süzülen ve tüpçüklerde geri emilen maddelerin gram cinsinden günlük değerleri aşağıdaki tablodan incelendiğinde, geri emilmenin ne kadar önemli olduğu daha iyi anlaşılır (Tablo-1)

Bir insanın günlük attığı ortalama 1,5 litre (1–2 litre arasında değişebilir) idrarın içindeki mineral tuzların, şekerin ve diğer maddelerin toplam miktarı aşağıda verilmiştir Sol taraftakiler, fazla atılan maddelerin (gram cinsinden); sağ taraftakiler ise, daha az miktarda atılanların (miligram cinsinden) listesidir (Tablo-2)

İdrar tahlilinde, günlük toplam miktarlar üzerinden hesap yapmak, külfetlidir ve oldukça uzun zaman ister; bu yüzden hazır bulunan az miktardaki idrarın içindeki yoğunluğu hesap etmek daha pratiktir İdrar tahlilinde, ürik asit ve üre gibi bazı maddelere her zaman bakıldığı hâlde, özel bileşiklere ve kurşun, nikel gibi bazı maddelere ancak hususi durumlarda bakılır Herhangi bir maddenin miktarının normal değerlerin üzerinde artması veya eksilmesi yahut idrarda bulunmaması gereken bir maddenin görülmesi, hekime hastalığın teşhisi hususunda yol gösterir (Tablo-3)

Birçok insan, idrarda bu kadar madde olduğundan habersiz yaşamaktadır Cıva gibi zehirli bazı maddelerin bir kısmı idrar ile atılarak, vücutta zehir birikmesinin önüne geçilir Birkaç damlası bile, abdesti bozan bir kirlilik kabul edilen idrarın terkibinin hassas bir şekilde kontrol edilmesi, insan vücudunda cereyan eden bütün metabolik süreçleri en ince teferruatına kadar bilen sonsuz bir ilim ve kudret sahibi Yaratıcı'yı göstermez mi? Hipokrat’tan İbn-i Sîna'ya kadar birçok hekim, gerektiğinde idrarın da bir kitap gibi okunacağını tespit edip, insanlığa önemli bilgiler sunmuşlardır İdrar tahlilleri, bugün de, insan vücudundaki değişiklikler hakkında hekimlere çok mühim bilgiler vermeye devam ediyor
Prof Dr Arif SARSILMAZ
|
|
|