Prof. Dr. Sinsi
|
Evlenirken Güzellikle Diğer Özellikler Arasında Kalma
Evlenirken Güzellikle Diğer Özellikler Arasında Kalma
Damat adayının fizik güzelliği ile diğer özellikler arasında bir karar verebilmesi kendi tercihidir Yüce dinimiz, evlilikle ilgili bu detayı açık ve net bir şekilde ortaya koyuyor ve kadının güzelliğini, evliliğin şartlarından biri olarak belirliyor Peygamber Efendimiz (sav) bir hadisinde; “Kadın dört şey için alınır: Malı, soyu, güzelliği ve dini için Siz, dindar olanını tercih ediniz ” buyuruyor
insan hayatında malın-mülkün, soyun-sopun, güzelliğin ve dinin yeri önemli, Bu özellikler, insan hayatının her safhasında karşısına çıkıyor Yukarıdaki hadiste de, mal-mülk, soy-sop, güzellik, bu nedenle öne sürülüyor Kişinin iradesi, “güzellik” ile “dindarlık” arasında serbest bırakılıyor Bir tarafta insanı büyüleyen güzelliği, diğer tarafta da “dindar kişiliği ”
Efendimiz, burada aklımızı kullanmak ve imtihanı başarıyla kazanabilmek için kişiyi bu tercihler arasında bir arayışa yöneltiyor

Yunanlı trajedi yazan Euripides “Salamış Adası” adlı eserinde; “insan, ruh güzelliğine bakmalı Güzel bir vücutta güze! bir ruh olmazsa neye yarar?” diyor
Gönül arzu ediyor ki, güze! bir bedende güze! huylar da olsun Ne yazık ki, iki güzel özellik çoğu zaman bir arada bulunmuyor Çünkü her şey zıddı ile kaimdir Zıtlıklar olacak ki, hayatın anlamı ve cazibesi ortaya çıksın
Fiziksel ve Ruhî Güzellikler Ne İşe Yarar?
Fiziksel ve ruhsal güzelliğin bir arada bulunması nadir olduğuna göre, ne yapmamız gerekiyor? “Güzellik” dediğimiz bu kavram ne işe yarıyor? Biraz da bunu irdelemeye çalışalım
Fiziksel güzellik, cazibe ve ilgi çekmek içindir Dükkanların vitrinlerindeki malların en güzel şekilde düzenlenmesi tabi ki müşterilerin ilgisini çekmek içindir Vitrindeki malı almak istediğimizde bize onu vermiyorlar “O mal teşhir içindir, esas mallarımız içeridedir ” diyorlar
Evlilikteki durum da buna benzer Kadının güzelliği, erkeğin yakışıklılığı dikkat çekip ilgi uyandırmak içindir Güzelliği olmasa, evlenecek kişi, kimin ilgisini çeker?
Fiziksel görünüm geçicidir Dikkat çekip bağlantı kurmak içindir Bağlantı kurulduktan sonra, ruh güzelliği ile birlikte diğer güzelliklere sıra gelir
Ruhsal Güzellikler Yoksa…
Eşler arasında ruhsal uyum, fiziksel görünüm kadar güzel olmayabilir, işte bu noktada eşler, birbirlerindeki “ortak noktalan” belirleyip “asgari ölçülerde” anlaşma yollarını aramalıdır Şunu unutmamak gerekiyor ki evlenecek eşler estetik güzelliğe fazla takılmamalıdır Fransız şair ve yazarı Victor Hugo’nun dediği gibi: “Güzellik kısa süren bir saltanattır ”
Evlilikte kuracağınız saltanat, ömür boyu süreceğine göre; fiziksel güzelliği ikinci, ruhsal güzelliği ilk sıraya almalı Halk şairi “Karacaoğlan” bir dizesinde bu duyguyu çok güzel dile getiriyor; “Netmeli güzeli, huy olmayınca ” diyor
Bu bağlamda, eşler birbirlerini araştırırlarken istenmeyen gizli huylarını açık ve net bir şekilde birbirlerine anlatmaktan çekinmemelidir Evlilik sonrasında, herhangi bir ters durum meydana geldiğinde; “Ben bu huyumu sana önceden söylemiştim ” diyebilme hakkını elde edebilmek için, açık sözlü olmalıdır
Sonuç itibariyle fiziksel güzellik, insanın göz zevkini tatmin eder Ruhsal güzellik ise, insanın iç dünyasını rahatlatır Bu rahatlama sevgiyi, şefkati, merhameti, fedakârlığa ve güveni de beraberinde getirir
Şu ipucunu da hatırlatalım Ruh güzelliği ne kadar gizli olsa bile, bir çok durumlarda insanın yüzüne yansır İnsanî ilişkileri olan ve psikolojik davranışlardan az-çok anlayan kimse bunu, kısa zamanda sezebilir
imam-ı Gazali’nin güzel bir sözüyle konumuzu noktalayalım: “Kendine değer ver Ruhunun erdemlerini olgunlaştır Çünkü sen bedeninle değil, ruhunla insansın ”
Eş Seçiminde Arzulama Duygusu ile Aşkın Karıştırılması
insanların karşı cinse ilgisi, fıtratlarından gelen bir duygudur Bu duygu akılla kontrol altına alınıp sevgiyle beslendiğinde faydalı olur insan en kıymetli hazinesi olan aklını kullanmayıp yalnız duygularıyla hareket ettiğinde, “egolar” devreye girer Egolarının esiri olan insanların ise, ne ihtirasları biter ne de arzuları
insanın egosu, yani nefsi devamlı arzular Hak-hukuk demeden, he-lâl-haram ayırmadan her şeyi ister, istediği olmadığı zaman da, her çeşit gayri meşru yolu kendine mubah görür Nefsinin esiri olan insanların gözleri doymaz Bu konuda atalarımızın söylediği; “insanın gözünü kara toprak doyurur ” sözü ne kadar yerindedir
Duygular insanları çoğu zaman yanıltırlar Bu yüzden “eş seçiminde” duygularımızla değil, aklımızla hareket etmeliyiz Bu bağlamda uzmanlar “duygusal evlilik” yerine “mantıksal evlilik” yapmanın çok daha sağlıklı olacağını söylüyorlar
Bu demek değildir ki duygularımızı bir tarafa bırakalım Ancak duygularımızı devreye sokarken, yapacağımız diğer işler için de aklımızı kullanmalıyız Sağlıklı karar vermek için, her ikisini bütünleştirip akıl ile duygularımız arasında “denge” sağlamalıyız
Ülkemizde bir çok kavram birbirine karıştığı gibi, duygular da karışmış durumdadır Evlenmeye niyetlenen kadın ve erkekler birbirlerine karşı olan duygularını belirlemede çoğu zaman yanılmaktadır Duygularını nereye oturtacaklarını bilememektedir Neyin “aşk”, neyin “sevgi kelimesiyle ifade etmektedirler
Her şeyin istismar edildiği bir dünyada “aşk duygusu” da istismar edilmekte ve cinselliğe alet edilmektedir
Gazetelerde, televizyonlarda, filmlerde, romanlarda, türkülerde ve sanatın her alanında aşk duygusu çeşitli biçimlerde sunulmaktadır Bunların etkisinde kalan gençler, romantik hayallere kapılarak birbirlerine çeşitli iltifatlarda bulunuyorlar Kendilerini beğendirebilme uğruna birbirlerini “ilâh” yerine koyanlarda az değil!
Günümüzde çok yaygın olan bu çarpık aşk anlayışının en yaygın sözlerinden biri olan “Sana tapıyorum ” bu örneklerden yalnız bir tanesi
|