Prof. Dr. Sinsi
|
≫ Uzaylı Türleri
Andromedalılar
Spiritüel varlıklar olan Andromedalılar, Andromeda galaksisinden gelen çok eski, meleğimsi enerjisel bir ırktır Bu varlıklar, Pleiadeslilerin ve tüm insan evriminin öncüleridir Aynı zamanda tamamen farklı bir evrim kolu olan ve hem suda hem de karada yaşayabilen Cygnusian ırklarını da yönetmektedirler
Arcturuslar
Bootes takım yıldızındaki kırmızı dev yıldız Arcturus, Dünyadan yaklaşık 36 ışık yılı uzaklıkta bulunmaktadır ve olağanüstü parlaklığı sayesinde Mart-Kasım ayları arasında kuzey yarım küreden görülebilmektedir
Arcturus uygarlığı, galaksimiz içindeki en gelişmiş uygarlıklardan biridir 5 Boyutta bulunan Arcturus uygarlığı dünyanın gelecekteki prototipi olarak kabul edilmektedir
Arcturuslular, fiziksel olarak kısa boylu ve zayıftırlar Boyları 90-120 cm arasındadır Birbirlerine çok benzeyen bu varlıklar, bu durumun birbirleriyle kıyaslanmayı önlemesinden dolayı memnundurlar Tenleri yeşilimsi renktedir Büyük, badem biçimli gözleri vardır 3 parmaklıdırlar
Arcturusluların gözleri, koyu kahverengi ya da siyahtır Fakat görmelerini sağlayan ana organları, gerçekte gözleri değil telepatik bilinçleridir İşitme duyuları ise telepatik özelliklerinden bile daha ileridir Bu varlıkların ortalama yaşam süreleri 400 yıldır
Man In Black
SİYAH GİYEN ADAMLAR
" Kara Adamlar " olarak da bilinirler Bunlar insan gibi görünen , ve dış etkenler tarafından kontrol edilirler MIB'lerin çoğuna UFO gözlemlerinden sonra rastlanır Gözü korkutulan tanıklar , çoğunlukla gördükleri şeyler konusunda sessiz kalırlar Tehdit ederler , tanıklara psikolojik savaş olarak gözdağı verirler Bu insanlar , MIB'ler tarafından kontrol altında tutulurlar Çoğunlukla büyük siyah arabalarla görülürler Kaliforniya'da dağların içindeki kanyonlarda , tünellerde yada havada kayboldukları anlatılır İnsana benzeyen MIB'lerin çoğu belkide sentetik androitlerdir
Dr Herbert Hopkins , 1976 senesinde bir hipnozcu olarak çalışıyordu ve Maine'deki UFO'lar tarafından kaçırılma vakasında araştırmalar yapıyordu Bir gün evinde çalışırken , New Jersey UFO araştırma gurubundan olduğunu söyleyen kişiden bir telefon geldi ( Daha sonra böyle bir gurup olmadığını öğrenecekti ) Telefondaki kişi kaçırılma olayları hakkında yüz yüze görüşmek istediğini söyler ve Dr Herbert kabul eder Fakat o sırada Dr Herbert , gizemli ziyaretçisi telefonu kapattıktan bir kaç saniye sonra kapının önünde olmasına rağmen hiç bir şeyden şüphelenmemişti Gelen adam keldi ve kaşları hatta kirpikleri bile yoktu Siyah bir takım elbise , siyah kravat ve beyaz bir gömlek giyen adam , daha çok bir cenaze levazımatçısısına benziyordu Ayrıca suratı bembeyazdı ve dudakları kırmızı ruj sürülmüş gibiydi
O esnada bu ayrıntılara dikkat etmeyen doktor , yabancıyla oturarak bir süre kaçırılma vakası hakkında sohbet etti Bir süre sonra yabancının konuşmasının ağırlaştığını gören Hopkins , ayrıca hareketlerininde git gide mekanikleştiğini fark etti Ayrılmak üzere kalkan yabancı , "Enerjim tükenmek üzere , gitmeliyim " diyerek oradan ayrıldı Adam gittikten sonra yaşadıklarının garipliğini fark eden Hopkins , oldukça sarsılmıştı
Bir kaç küçük farklılık dışında Dr Hopkins'i ziyaret edenin MIB yani Siyah Giyen Adamlar denen ve UFO tanıkları ile araştırmacılarını tehdit ederek engellemeye çalışan garip insanımsı varlıklardan biri olduğu anlaşılıyor
1950'lerden beri Siyah Giyen Adamlar , UFO gözlemlerinin gizemli ve ürkütücü bir parçası olmuşlardır Araştırmacılar , 30 dan fazla MIB dosyasını detaylı olarak incelediler  Dr Hopkins vakasında olduğu gibi solgun beyaz yüzlü olanlarıda görülmesine reağmen MIB'lerin derisi genellikle koyu renkli Genelde üç kişilik gruplar halinde görülüyorlar ve anlaşılmaz bir şekilde tükenmez kalem yada mutfak malzemesi gibi sıradan eşyaları gördüklerinde çok şaşırıyorlar ve kafaları karışıyor Garip , derin bir ses tonuyla konuşuyorlar ve konuşma tarzları ya çok resmi yada holywood filmlerinden çıkmış gibi ("Bak evlat , eğer kendine ve ailene değer veriyorsan gördüklerini unutmalısın "şeklinde bir konuşmayı hatırlıyor tanıklardan biri )
Tanıkların raporlarına göre , MIB'ler genellikle robotu andıran şekillerde hareket ediyorlar Tavırları ne sıcak nede saldırgan Fakat genede oldukça tehditkar bir halleri var Dr Hopkins vakasında olduğu gibi sadece varlıkları bile insanı korkutup endişelendirmeye yetiyor Her an karşısındakine fiziksel zarar verecekmiş gibi durmalarına rağmen MIB'ler tarafından yaralanan yada zarar gören kimse bildirilmedi
MIB'ler , UFO tanıkları yada araştırmacılarını beklemedikleri anlarda ziyaret ederek araştırmalarını bırakmalarını , gördüklerini unutmalarını ve bir daha bu konudan kimseye bahsetmemeleri gerektiğini yoksa başlarına çok kötü şeyler geleceğini söyleyerek bu insanları tehdit ediyorlar Siyah Giyen Adamların ardındaki sır ne olursa olsun günümüzde hala gizemlerini koruyorlar
Maviler
Maviler de Nordikler gibi hangi yıldızdan geldiklerini açıklamamaktadırlar Kısa boylu varlıklardır ve yarısaydam, mavimsi bir tenleri vardır Gözleri büyüktür ve badem biçimindedir Oldukça spiritüel varlıklardır ve her insanın kendi yolunu takip etmesi gerektiğine ve özgür irade yasasına inanırlar
Nordikler
Nordikler, geldikleri yıldız sistemini hiçbir zaman açıklamamışlardır Oldukça güzel görünümlü varlıklardır; sarı saçlıdırlar, bu yüzden çoğu kez “sarışınlar” olarak adlandırılırlar Gözleri koyu mavi renktedir Boyları 1 70-1 90 cm arasında değişmektedir
Nordikler, Dünyadaki sorunları aşmaları için insan ırkına yol göstermeye çalışan pozitif varlık grubundandırlr Kendilerine değil de başkalarına odaklanan varlıklarla çalışmayı tercih ederler
Orionlar
Orionlu varlıkların yaklaşık %75’i insan benzeri bir görünüme sahiptir; geri kalan %25 ise insanlara benzememektedir , bunlar Reptilian lar denilen sürüngenimsi varlıklardır, bazı ırklarda insect denilen böceğimsi varlık gruplarına girerler
Orionlu insanımsı varlıkların en belirgin özelliği gözlerinin benzersizliğidir Oldukça keskin mavi gözlere sahip Orionlu varlıklarla temasa geçmiş pek çok insan bulunmaktadır İnsan benzeri Orionluların %90’ı açık kahverengi tene sahiptir; geri kalan % 10 ise Kafkas tipli, açık renk saçlı varlıklardır
Orion Sistemi çok büyük bir yıldız sistemini barındırır Orion Sisteminden gelenler negatif varlıklar olarak bilinseler de , tüm sistem negatiflerle kolonileşmiş değildir Özellike humanoid yani insanımsı varlıklar, hem teknolojik hem de spritüel açıdan çok gelişmiş pozitif varlıklardır 
Pleiadesliler
Pleiadesliler, Dünyamızdan 400 ışık yılı uzaklıkta bulunan ve Yedi Kardeşler olarak da anılan Pleiades takımyıldızındaki Erra gezegeninden gelmektedirler Bu varlıklar, fiziksel görünüş itibariyle insan ırkına çok benzemektedirler
Alfa Draconis'den gelen sürüngene benzer varlıklar tarafından işgal edilen gezegenlerde yaşıyorlar Pleiadeliler , teknolojilerinin bizim uluslararası teknolojimizden binlerce yıl ötede olduğunu ve kendilerinin , Andromeda takımyıldızının içinde bulunan , Andromeda Konseyinin bir parçası olduklarını belirtiyorlar İsviçreli çiftçi Billy Meier'in ilişkide olduğunu iddia ettiği uzaylılar bunlardır Tam bir insan görünümünde olan Pleiadesliler genelde sarışın olmakla beraber, bazıları koyu renk saçlıdır Gözleri genelde açık mavi ya da açık kahverengidir Pleiadesliler arasında yaklaşık 1 50 cm boylarında çok narin yapılı varlıklar olduğu gibi, 2 m boyunda olanlar da bulunmaktadır Bazıları kızıl saçlı ve açık tenlidir
Pleiadesliler insanlarla en çok ve sık temas kuran varlık tipidir İsviçreli ünlü temasçı Billy Meier gibi pek çok insan bu varlıklarla telepatik ya da fiziki iletişim halindedir
Pleiadesliler pozitif odaklı; teknolojik ve zihinsel açıdan ileri varlıklardır
Santorlar
Santorlar, Dünyamızdan yalnızca 4 2 ışık yılı uzaklıkta bulunan Alfa Centauri Merkezi Sistemi’ndeki en yakın komşularımızdır Santorlar, teknolojik ve ruhsal açıdan bize yakın güneş sistemlerindeki en gelişmiş medeniyetlerden biridir Siriuslular, Pleiadesliler ve Venüslülerle aralarında yakın bir bağlantı bulunmaktadır
Alfa Merkezi Sistemi, 3 yıldızdan oluşmaktadır; bunlar astronomik literatürde Alfa A,B,C olarak adlandırılmaktadırlar Bunlardan Alfa C yıldızı güneş sistemimize en yakın olanıdır
Santorlar, diğer medeniyetlerle birlikte, özellikle son 4000 yıldır dünyadaki evrimi izlemekte, ve insanlara evrimlerindeki bir sonraki adım olan Yeni Çağa geçişlerinde yardım etmektedirler
Santorların teknik yetenekleri hayal edebildiğimizin çok ötesindedir Devasa uzay gemilerinin yapımı ve yıldızlar arası seyahat, ancak Santorlar’ın da sahip olduğu maddeleşme ve madde boyutundan ileri bir boyuta geçme yeteneği ile mümkündür
Ayrıca Proxima Centauri yıldızından gelen insana çok benzeyen pozitif motivasyonlu çok gelişmiş ırklarda vardır 
Siriuslar
Dünyamızdan 8 ışık yılı uzaklıkta bulunan ve köpek yıldızı olarak da bilinen Sirius, ileri bilince açılan boyutlararası bir kapı niteliğindedir Siriuslular teknolojik ve spiritüel açıdan bizden binlerce yıl ileridir
Siriuslular Pleiadesliler’e göre daha koyu renkte bir tene sahiptirler; ten renkleri açık kahverengiden çok koyu kahverengiye varan bir çeşitlilik göstermektedir Çarpıcı bir göz yapısına sahiptirler; gözleri büyüktür ve hafifçe kesişmektedir
Siriusluların atalarından bazıları uzak geçmişte gezegenimizle etkileşime geçmişler ve genetik projenin bir parçası olmuşlardır Hatta bazıları kendi içlerinde genetik değişimlere uğramışlardır Bu değişimler sonucu bazıları daha açık bir tene sahip olurlarken, bazıları ise genetik açıdan diğerlerinden çok daha farklı hale gelmişlerdir
Siriusluların bazıları insana hiç de benzemeyen varlıklardır; daha çok böcek ve sürüngenleri andırırlar Bunlar insan gibi memeli yaratıklar olmalarına rağmen, farklı bir görünüşe sahiptirler Hem teknolojik hem de spritüel anlamda müthiş gelişmiş olumlu varlıklardır
Sirius , geçmişte sibernetik varlıkların türevi olan sasquatch ( kocaayak ) , benzeri varlıkların bölgesidir Siriuslar , geçmişte Orion imparatorluğu ile savaşıyorlardı Genetik kaynakların , hayvan , bitki , mineral ve kozmik su vahası olan stratejik yıldız sistemlerinin yani sol ve özellikle Dünya (terra) yada Shan gezegenini kapsayan 21 yıldızlık sistemi içine alan bölgenin sakinleri olduklarını iddia ederler
Vegalar
Vegalar, Dünya dan yaklaşık 26 ışık yılı uzaklıkta bulunan Lyra takımyıldızındaki en parlak yıldız olan Vega’dan gelmektedirler Bu varlıklar 1 80-2 10 cm boylarındadırlar Kalın ve dayanıklı derileri vardır Vegaların temel saç renkleri siyahtır; fakat aralarında koyu kahverengi saçlılar da bulunmaktadır Bazı Vegaların ise çok az saçı vardır ya da hiç saçı yoktur
Vegalar iki sınıfa ayrılmaktadır İlk sınıftaki Vegalar insan benzeri varlıklardır Oldukça çarpıcı gözleri vardır, fakat Zetalardan farklı olarak gözkapakları mevcuttur İkinci tür Vegalar ise insana benzememektedirler Böcek ve sürüngenleri andıran bir görünümleri vardır Bu sınıftaki Vegaların saç renkleri genellikle yeşilimsidir Derilerinde ve kanlarında bulunan bakır, vücutlarına yeşil bir renk vermektedir
Zetalar
Bu insan benzeri varlıklar, Reticulum adını verdiğimiz güney takım yıldızındaki Zeta 1 ve Zeta II ikiz yıldızlarından gelmektedirler Zeta Retucililer 1 m -1,5 m boyundadırlar; genelde zayıf görünümlü, vücutlarına oranla büyük kafalı ve saçsızdırlar Gözleri büyük ve kapaksızdır Ağız, burun ve kulakları çok küçüktür Zetalar, türlerini değiştirmek ve bugünkü hallerine gelebilmek için genetik mühendislik ve klonlamadan yararlanmışlardır
Zetalar dünyamızı sıkça ziyaret etmekte ve insanlar tarafından genellikle “gri varlıklar” olarak adlandırılmaktadırlar
Zeta Reticulilerin türlerinde değişime gitmeden önceki temel genetik özellikleri insan ırkına benzemektedir Zetalar, dönüşümleri sırasında beden yapılarını da değiştirmişlerdir Bu, onların neden dünyayı ziyaret ettiklerini ve genlerimizle ilgilendiklerini de açıklamaktadır Dönüşümleri sırasında kendilerini duygulardan arındırmakla hata yaptıklarını düşünen Zetalar, yeni bir değişim için orijinal genlerini aramaktadırlar 
ALINTI 
|