![]() |
Ebû Talhâ |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Ebû TalhâEbû Talhâ Resûlullahın fedâisi ![]() İslâm Güneşi Mekke'de parlarken, Ebû Talhâ 20 yaşlarında delikanlıydı ![]() ![]() ![]() Medîne'nin asîl ve zengin ailelerinden birine mensuptu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Daha kötüsü; birçok asil arkadaşları gibi, Puta tapmaktaydı ![]() ![]() Etrafında sayısız kadın ve kız dolaşıyordu ![]() ![]() ![]() Evlenme teklifinde bulundu ![]() Ümmü Süleym adlı bu hanımın, kocası, yeni ölmüştü ![]() - Yetîm oğlum büyüyünceye kadar, evlenmeyi düşünmüyorum ![]() Ümmü Süleym fakir olduğu halde, küçük oğlunu, üvey baba eline bırakmak istemiyordu ![]() Ebû Talhâ, çâresiz bekliyecekti! ![]() ![]() Evlenmem mümkün değil Epeyce zaman sonra, bizzat kendisi gitti ![]() - Oğlun artık büyüdü, Ey Ümmü Süleym! ![]() ![]() ![]() O'nun niyetinin iyi olduğunu anlıyan zeki kadın, başka bir şeyden endişeliydi ![]() - Yâ Ebû Talhâ! Ne yazık ki, seninle evlenmem mümkün değil ![]() Neccar Oğulları Kabîlesinin bu en yiğit, en zengin ve en yakışıklı delikanlısı; hayretle sordu: - Niçin? - Çünkü sen, müşriksin ![]() ![]() Ebû Talhâ'nın hayreti arttı: - Putlarımız sana, bir zarar mı verdiler? diye sordu ![]() - Onlar kimseye; ne zarar verebilir, ne de fayda! ![]() ![]() - Çünkü sen de biliyorsun ki; tahta putlarınızı, aşağı mahalledeki marangoz köleleriniz yapmaktadır! Taş ve toprak putllarınızı da, yukarı mahalledeki köleleriniz yaparlar ![]() Ebû Talhâ gözlerini açmış, evlenmek istediği kadını dinliyordu ![]() - Taptığınız putları, ateşe atsan yanar! Kayaya çarpsan dağılır, toz olurlar! Senin gibi asîl bir efendinin işe yaramaz oyuncaklara secde etmesi, yakışır mı? Biraz düşüneyim ![]() ![]() ![]() Zekî Medîneli, ne diyeceğini şaşırdı, sâdece sordu: - Peki sen, nelere inanıyorsun? Nasıl düşünüyorsun? Kadın, cevap verdi: - Seni, beni, yeri, göğü yaratan ve yaşatan ve öldüren Allah; birdir ve büyüktür ![]() ![]() ![]() Zengin delikanlının aklı karıştı: - Biraz düşünmek istiyorum! diyebildi ![]() Tek başına kaldığı zaman, gerçekten uzun uzun düşündü ![]() ![]() - Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühu ve resûlüh ![]() ![]() ![]() Ebû Talhâ kelime-i şehâdet getirip Müslüman olunca, O mü'mine hanım da: - Ey Ebû Talhâ! Şimdi seninle, hiçbir karşılık istemeden; evlenmeyi kabul ediyorum, dedi ![]() Ümmü Süleym hakikaten sevinçliydi ![]() ![]() ![]() ![]() Bu sıralarda sevgili Peygamberimiz, Allahın emriyle; Medîne'ye hicret, ettiler ![]() ![]() Lütfen kabul buyurun Hazret-i Ebû Talhâ ve muhterem hanımı da, Peygamber efendimizin huzurlarına vardılar ![]() - Yâ Resûlallah ![]() ![]() ![]() ![]() Bu küçük oğlu, Enes idi ![]() Efendimizin memnun oldukları, gözerinden anlaşılıyordu ![]() ![]() ![]() Cenâb-ı Hak bir müddet sonra onlara, yeni bir oğul verdi ![]() ![]() ![]() ![]() Ne yazık ki çocukcağız, bir gün hastalandı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ev halkına: - Babası geldiği zaman, siz bir şey söylemeyin, diye, tenbih etti ![]() Akşamleyin Ebû Talhâ eve döndü ![]() ![]() - Oğlum nasıl? Hanımı: - O şimdi, daha sâkin ve daha huzurlu bir hâlde bulunuyor, dedi ![]() ![]() Hayırdır inşâallah Hepsi âfiyetle yediler, içtiler ![]() ![]() Misâfirler, geç vakit gittiler ![]() - Ey Ebû Talhâ! Aşağı hurmalıktaki komşularımız, emânet birşey almışlar ![]() ![]() ![]() - Ne demişler? - Daha zamanı gelmedi! Ne çabuk istiyorsun, gibi şeyler! - İnsafsızlık etmişler doğrusu! - Evet öyle ![]() ![]() - Hayırdır inşâallah! Birşey mi oldu? - Evet ![]() ![]() ![]() - Ne oldu? - Cenâb-ı Hak da, bizdeki emânetini geri istedi, deyince, kocası hemen anladı ![]() - Oğlumuz öldü mü yoksa, diye sordu: - Allah, sana ömürler versin ![]() ![]() ![]() Ebû Talhâ ilk oğlunun ölüm haberine rağmen sarsıldı ![]() - İnnâ lillâh ve innâ ileyhi râciûn "Biz, hepimiz, Allahın kullarıyız ve ancak, O'na dönücüleriz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() O günlerde Müslümanlar, maddî sıkıntı çekiyorlardı ![]() - Ey Ümmü Süleym! Evde yiyecek var mıdır, diye sordu ![]() - Evet ![]() ![]() - Resûlullah efendimizin mübârek seslerinde, zaîflik ve açlık hissediyorum ![]() Hazret-i Ümmü Süleym derhal, birkaç arpa ekmeğini beze sardı ![]() ![]() Evet yâ Resûlallah Sevgili Peygamberimiz, Mescîdde, arkadaşlarıyla idiler ![]() - Seni, Ebû Talhâ mı yolladı ![]() - Evet efendimiz ![]() ![]() ![]() - Koltuğunda, ekmek mi var? - Evet, yâ Resûlallah ![]() Bunun üzerine sevgili Peygamberimiz, arkadaşlarına: Kalkın! Ebû Talhâ'nın evine gidiyoruz, buyurdular ![]() Bunu işiten Hazret-i Enes, önlerinden koşturdu ![]() ![]() - Yâ Ümme Süleym! ![]() ![]() ![]() ![]() Hanımı gâyet sâkin: - Allahü teâlâ ve Peygamberi, daha iyi bilirler ![]() ![]() Gerçekten o gün, iki cihân sultânı ve bütün arkadaşları, Ebû Talhâ hazretlerinin evinde doydular ![]() ![]() Günler sür'atle geçip gidiyordu ![]() Harp ve sulh anlarında Hazret-i Ebû Talhâ, sevgili Peygamberimizden hiç ayrılmadı ![]() ![]() Başta büyük Bedir gâzâsı olmak üzere, bütün savaşlarda herşeyini; Allahü teâlâ ve Resûlü uğruna fedâ etti ![]() ![]() Yüz kişiden hayırlıdır O gün Peygamber efendimiz buyurdular ki: - Kim, bir düşmanı öldürürse; düşmanın üzerinde nesi varsa O gâzîye âit olacaktır ![]() ![]() O savaşta Hazret-i Ebû Talhâ tek başına, yirmiden fazla müşrik öldürdü ![]() ![]() ![]() O'nun tek isteği, sâdece Allahü teâlânın ve Resûlullahın rızâları idi ![]() Sevgili Peygamberimiz: - Asker içinde Ebû Talh'nın sesi, 100 kişiden hayırlıdır, buyurmuşlardır ![]() Sevgili Peygamberimizin vefâtlarından sonra, Medîne'de duramadı ![]() ![]() ![]() 70 yaşlarında, Hakkın rahmetine ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|