Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
etmez, zayi

O Beni Zayi Etmez

Eski 07-12-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

O Beni Zayi Etmez



Basra’da yaşamış Allah dostlarından biri olan Abdülvâhid bin Zeyd (ra) bir defasında deniz yolculuğuna çıkmıştı Denize açıldıklarında kuvvetli bir rüzgar çıktı Bindikleri gemi fırtınaya tutuldu


Dağ gibi dalgalar arasında yol almaya çalışıyorlardı Sonunda dalgalar onları bir adaya sürükledi Oraya demir attılar


Karaya ayak basmanın sevinciyle gemiden inip dolaşmaya başladılar Adayı gezerken bir de gördüler ki orada puta tapan bir adam var Onun yanına varıp sohbet ettiler


- Sen kime tapıyorsun öyle?! dediler


Adam yakınındaki putu gösterdi


Onlar da adama:


- Neden buna tapıyorsun? Bu ne fayda ne de zarar verir! Senin ilâh diye tanıdığın şu put, birileri tarafından yapılmış bir şeydir Buna tapmanın mantığı nedir? Bu putun, tapılmasını haklı gösterecek nesi var?! dediler


Bu sorular karşısında adam:


- Peki siz kime taparsınız, kime ibadet edersiniz? dedi


Onlar da:


- Biz öyle bir varlığa ibadet ediyoruz ki; Her şeyi yaratan, her şeye kadir olan, arşı semâda, gücü, kuvveti sonsuz, hükmü dirilere de ölülere de geçen, var olan, bir olan, tek olan Allah’a ibadet ederiz, dediler


Bunun üzerine adam:


- Bunu size kim bildirdi? Kim öğretti? diye sordu


Onlar da:


- Allah bize, kendimizden çok değerli bir peygamber, kerim bir elçi gönderdi Bize bunları o haber verdi, dediler


Adam:


- O Peygamber nerededir? diye sordu


Onlar da:


- Bize Allah Teâlâ’nın gönderdiği dini, İslâm’ı bildirip, tebliğ edip vazifesini tamamladıktan sonra vefat etti Dünyadan ahırete göç etti Allah Teâlâ’ya kavuştu, diye cevap verdiler


Adam:


- Ondan hiç bir alâmet kaldı mı? diye tekrar sordu


Onlar da:


- Evet o, Allah Teâlâ’dan bir kitap getirdi O kitap bizim yanımızdadır, dediler


Aramızda geçen bu konuşmadan sonra adam:


O kitabı bana gösterin? dedi


Onlar da, Kur’an-ı Kerim’i getirdiler ve ona bir sûre okudular


İlâhî kelâm’ın gönlünü aydınlatması neticesinde adam hüngür hüngür ağlamaya başladı Sûreyi bitirinceye kadar için için ağladı Sonra Kuran-ı Kerim’in gönlünde bıraktığı tesiri ve coşkuyu ifade sadedinde şöyle dedi:


- Böyle bir kelâmın sahibine kimse âsi olamaz! İnsana yakışan bu kelâm’ın sahibine isyan etmemektir, diyerek hemen müslüman oldu


Abdülvâhid b Zeyd rahmetullahı aleyh o adamla bir gece geçirirler Ona Kur’an-ı Kerim’den birkaç sûre ve kendisine yetecek kadar din bilgisi öğretirler O gecede ki hatırasını şöyle anlatırlar:


Gece olunca yatsı namazını kılıp yataklarımıza çekildik


Yatma zamanı gelince o yatmadı Sabaha kadar ayakta uyanık kaldı


Bizim yattığımızı gören adam:


–Bana anlattığınız ilâh, geceleyin uyur mu? diye sordu


–Hayır, dedik


–O zaman siz ne kötü kullarsınız?! Efendiniz uyamazken siz uyuyorsunuz! dedi


Adamın sözü hoşumuza gitti Onun heyacanı, gayreti bizlere ders oldu Arkadaşlarıma:


- Bu zat henüz yeni müslüman oldu Aramızda biraz para toplayıp verelim de sıkıntı çekmesin, dedim ve adama vermek için bir miktar para topladık


Kendisine verirken adam:


–Bu nedir? dedi


–Harcaman için bir miktar para, dedim


Adam müstağni davrandı ve parayı almadı Sonra bize, ibret ve hikmet dolu şu cevabı verdi:


- Lâ ilâhe illallah! Ben ıssız bir adada O’ndan başkasına, yani bir puta tapıyorken ve kendisini tanımazken bile O beni zâyî etmedi Şimdi kendisini tanırken mi beni zâyî edecek?! dedi


Aradan üç gün geçtikten sonra bu zâtın hastalanıp yatağa düştüğünü öğrendim Hemen yanına koştum


- Bir isteğin, ihtiyacın var mıdır? diye sordum


Yine hikmetli bir şekilde:


– Benim ihtiyaçlarımı, sizi, o adaya getiren giderdi,diye cevap verdi


Bu görüşmemizden bir gün sonra da vefat etti O gece onu rüyamda gördüm Bahçenin ortasında yüksek bir kubbe vardı Kubbenin altında bir taht üzerine oturmuş şu âyeti okuyordu:


(Melekler “Sabretmenize karşılık size selâm olsun! Dünya yurdunun sonu (cennet) ne güzeldir!, âhiret seadeti ne güzeldir!” (derler) (Rad sûresi: 24)


Issız bir adada yaşayan insanın İslâm’la tanışmasına ve buluşmasına vesile olan bu Allah dostu, tebe-i tâbiin’den Basra’lı Abdülvâhid b Zeyd rahmetullahı aleyh’dir


Bu Allah dostunun en büyük özelliği; Allah Teâlâ’ya karşı yaptığı kusurlardan dolayı çok üzülmesi ve her fırsatta âciz olduklarını sık sık söylemesiydi Onun bu konuda güzel bir sözü vardı Şöyle derdi:


“- Bütün insanlığın yaptığı ibadet kadar ibadet yapsak Allah Teâlâ’nın bize verdiği nimetlere karşı gene de tam manasıyla şükrünü yapmış sayılmayız


Ona karşı şükrümüzü yerine getirmiş olamayız


Bizler âciz, zayıf kullarız O’na karşı her zaman âcizliğimizi îtiraf etmeliyiz


O büyük Allah dostu sevdiklerine daima şu tavsiyede bulunurdu


“- Eğer nefsinizde Allah Teâlâ’ya karşı yaptığınız ibadetlerde bir isteksizlik ve tembellik hissederseniz; bir süre yağlı ballı, kuvvetli yemeyi bırakınız


Gıdanız tuz ve ekmek olsun


Oruç tutunuz


Sâlih, vakar sahibi kimselerle oturunuz


Çünkü onların meclisinde çirkin, kötü şeylerden bahsedilmez


Bu şekilde yapmanız, Allah teâlâ’yı hatırlamanızı artırır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.