Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
gökyüzlü, kuruş, kız, yirmi

Gökyüzlü Kız Ve Yirmi Beş Kuruş

Eski 07-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gökyüzlü Kız Ve Yirmi Beş Kuruş



Gökyüzlü Kız Ve Yirmi Beş Kuruş - Ahmet Kastancı yazıları


Aşka karşı çok çocuk, toydum o zamanlar Hayallere dalmıştım imkânsızlığını düşünmeden, hiç hesap etmeden


Çocuktum işte, varsam masumluğumla, saflığımla vardım

"Benim olsa dünyaları alırım ona" dediğimde cebimde sadece 25 kuruş vardı O zamanlar çok paraydı, en azından ben öyle sanıyordum

Annem her seferinde unuturdu, işi olurdu ya da Uzun bir süre dikilmeyi bekleyen yırtık bir ceple yürüdüm bu yüzden okulla ev arası o uzun yolu Yırtık ayakkabılarımın ayağımı terk etmesi gibi korkular taşıdım hep, az da olsa para paraydı, değerli diyordu insanlar bu kâğıt, demir parçalarına Ellerimi ceplerime gizlediğim zamanlar o 25 kuruşla oyalanır, oynardım da sürekli Üşüdüğümde bile yalnız o ısıtırdı beni


Ve bir kızı sevdim

Gözleri masmavi ve bembeyaz tenli, gökyüzü derdim yüzüne, mavi ve beyaz ancak göklere yakışabilir sanıyordum çünkü bu kadar

Hep hayranlıkla izledim onu, uzaktan uzağa, gizli gizli Bir türlü cesaret edemedim ama söylemeye, susmayı öğrendim sonra, sustuklarımı yazmayı


Bir gün, bütün cesaretimi toplamış, onunla konuşmaya karar vermiştim Karşısına geçtiğimde ellerim fazlalık gibi geldi, nereye koyacağımı bilemedim Heyecanlandım Kalp atışlarım hızlandı, nefes alamıyor gibiydim Oksijen denilen şey onun yanında daha fazla olduğu halde neden nefessiz kalır ki insan?

O an ceplerim ve içinde saklanan 25 kuruş'um geldi aklıma Ellerimi saklamak için en ideal yerdi orası, terleyen avuç içlerimi gizlemek için de öyle

Merak dolu gözlerle yüzüme bakıyordu, konuşmamı bekler gibiydi Heyecanı bastırmak, dilimden dökmek için içimi; gözlerimi ayakkabılarıma, elimi de cebime attım Atar atmaz sonsuz bir boşluğa düştüm sanki 25 kuruşumu düşürdüğümü fark ettim Yoktu Oysa cesaret aldığım, sevmekten korkmadığım tek şey oydu Güvendiğim tek varlığı, yol boyu bana eşlik eden tek arkadaşı, tek oyuncağımı düşürmüştüm işte, farkında bile olmadan


Gökyüzlü kız, çantasından çıkardığı çikolatasını yerken, tatlı bir tebessümle ve bu tebessüme rengini veren kahverengi dudaklarıyla gözlerimin içine bakarak sordu "Bir şey mi söyleyeceksin bana?" Bu arada çikolatanın kabuğunu düşürmüştü yere, ister istemez markasını okudum Yutkundum Sonra yüzüme fakir bir tebessüm giyindim ve "hiç" dedim "hiç bir şey söylemeyeceğim" Arkamı dönüp, gözyaşlarımı da saklayıp uzaklaştım yanından


O zamanlar onun yediği çikolatayı bile hiç yiyememiştim ben, onu sevmeyi bırak çikolatasını sevmeye bile hakkım yok diye düşündüm Eğer o gün cebimde 25 kuruş olsaydı belki söyleyebilirdim Ama yoktu, söyleyemedim


Ağlayarak eve gittim sonra, yol boyunca kaldırımları ıslattım (Yağmur bile hiç bu kadar içten ıslatamamıştır kaldırımları, eminim) Kimse aldırmadı ama küçük bir çocuğun gözyaşlarına, acımadı da asla Yalnızca eve vardığım zaman annem "Neyin var oğlum?" dedi "Düştüm, canım çok acıyor anne" dedim Evet, canım çok acıyordu ve düşmüştüm de, düşlerimden



Ahmet Kastancı


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.