Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
dağlarımız

Dağlarımız

Eski 06-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dağlarımız




Demirkazık Dağı



Demirkazık, Niğde'de Aladağlar bölgesinde yer alan, 3756 metre yüksekliğindeki dağdır Uzun süre Aladağların en yüksek dağı olarak bilinmesine karşın yapılan araştıma ile en yüksek dağın Kızılkaya olduğu tespit edilmiştir
1927 yılı yaz aylarında Dr Georg Künne, Dr Wilhelm Martin ve eşi Marianne'den oluşan ekip Demirkazık (3756 m), Kaldı (3736 m), Kızılkaya (3725 m), Alaca (3582 m), Eznevit (3550 m) zirvelerinin ilk çıkışlarını gerçekleştirmiştir
Demirkazık zirvesi çıkışı sırasında ekibe Demirkazık köyünden Veli Çavuş adı ile bilinen bir genç köylü rehberlik yapmıştır Veli Çavuş'un da ekiple birlikte Demirkazık zirvesine çıktığı bilinmektedir Bu anlamda Demirkazık zirvesinin bilinen ilk Türk çıkışı 1927 yılında Veli Çavuş'a aittir
1972 yılında Aladağlar'da Demirkazık kuzey duvarı ilk kez tırmanıldı Tırmanışı Avusturalya'dan Joe Friend ve Yeni Zelanda'dan Rick Jamieson gerçekleştirdiler


Alıntı Yaparak Cevapla

Dağlarımız

Eski 06-24-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dağlarımız




Bolkar Dağları



Bolkar Dağları, Konya, Niğde ve İçel (Mersin) illerine yayılmış, en yüksek noktası 3524 metre rakımlı, tektonik bir dağ sırasıdır
Konya ilinin Ereğli ilçesi ile Niğde ilinin Ulukışla ilçesi sınırları içerisinde yer alan Medetsiz zirvesi konum itibâriyle Ulukışla'nın 20 km kadar güneydoğu yönünde yer alır Toros Dağları'nın Bolkar Dağları olarak isimlendirilen dağlık bölgesinin en yüksek doruğudur Büyük bir sıradağ kütlesi üzerinde kalmasından dolayı çevresinde çok sayıda 2500 metreden yüksek tepeler vardır Bu sebepten dolayı çok uzak mesâfelerden seçilmesi kimi zaman zordur
Medetsiz Zirvesi, ismini aldığı güney yamacındaki kayalıkları ile güzel bir manzaraya sâhiptir İklimsel ve coğrafi özellikleri bakımından Akdeniz iklimi ile karasal iklim arasında bir geçiş ikliminin özelliklerini göstermektedir Yıllık ve günlük sıcaklık farkı fazladır Kışları soğuk ve yağışlıdır Yüksek kesimlerde ve İç Anadolu'ya bakan Kuzey yamaçlarda yağışlar kışın kar olarak düşer Yaz mevsiminde ise serin ve kurak bir hava hakimdir Güney yamaçlar, Akdenizden gelen nemli havanın etkisiyle bol yağış alır Güney yamaçlarda alçaktan yükseğe kızılçam, karaçam, sedir ve toros göknarı bulunur Kuzey yamaçlar ise İç Anadolu karasal ikliminin etkisiyle bozkırla kaplı olmakla birlikte yer yer ardıç, alıç ve karaçam toluluklarına da rastlanmaktadır Dağlar üzerinde birçok yayla yer alır



Bolkar Dağları'nda yaz tırmanışları için en uygun zaman mayıs, haziran, temmuz aylarıdır Medetsiz Zirvesi'ne ulaşmak için pek çok yol vardır Mâden Köyü üzerinden tâkip edilen yolda Meydan Yaylası ve Koyunasagi geçidinden gidilerek dağın kuzey yamacı ile direk olarak zirveye ulaşılır Bu yol, düşük seviyeli bir eğime sâhip olmasından dolayı herhangi bir teknik zorluğa sâhip değildir Zirvenin güney yönü ise oldukça dik ve keskin bir şekilde alçalır Çamlıyayla ilçesi ile İçel ve Tarsus tarafından ulaşım daha kolaydır İlçeden tepenin arka tarafında kalan Olukkayagi Köyü'ne geçilir Bu yol zirvenin güney yönüne tekâmül eder ve Elmalipinar mevkiine kadar araçla gidilebilecek kadar bir yol mevcuttur Daha sonra bati yönünde kayalığın yanından geçilerek arka taraftan zirveye ulaşılır Inköyü ise Olukkayagi'na gelmeden 5 km geride kalır ve Çamalan'dan ulaşmak daha kolaydır Fakat Mâden Köyü dışındaki yollar kuzey yamaçlardaki yollara göre daha karışık olduğundan zirveye gidilen yol daha uzun sürer
Medetsiz Zirvesi her mevsim şiddetli rüzgâra mâruzdur Zirveden Hasan Dağı ve Aladağlar çok net bir şekilde görülebilir Delimahmutlu yolu ise Olukkayagi Köyü ve diğer yollara göre çok fazla uzaktır Ancak bu yol ise diğerlerine göre daha güzel ve eğlencelidir Zirveye ulaşırken yaz mevsimlerinde su bulmak sıkıntı yaratsa da kış mevsimlerinde oldukça yoğun bir kar miktarına sahiptir Fakat bu kar güney bölgesinden gelen oldukça yüksek sıcaklık değerlerine sâhip hava akımlarından dolayı yaz mevsiminin hemen basında erir ve sâdece kalker kayalık yapıların kıvrımlarındaki çukurluk kesimlerde bulunur Zirve tırmanışı kuzey yollarından kolay olsa da güney kısımlarından son derece zor ve tehlikelidir Zirvenin güneyinden görülen kısmi daha heybetli ve güzeldir Kuzey yolu için kamp yeri dağın son düzlüğü veya Koyunasagi geçidi idealdir



Alıntı Yaparak Cevapla

Dağlarımız

Eski 06-24-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dağlarımız




Kaçkar Dağı



Kaçkar Dağı (Kavron), Kaçkar Dağları'nın (Doğu Karadeniz Bölümü, Rize'nin 60 km güneydoğusunda) 3937 m yükseklğindeki en yüksek doruğu Türkiye sınırları içindeki dördüncü yüksek doruk
Dağın kuzey yamaçlarından inen akarsular birleşerek Ardeşen ve Pazar arasında Büyükdere adıyla Karadeniz'e dökülür Güneyde ise kısa derelerin yardığı yamaçlar Çoruh Vadisi üzerine dik olarak iner Dağların kretase şist ve kireçtaşından oluşmuş volkanik ara tabakalı katmanları ortasında granit-diyazit billurlu kayaçları yer alır 2100 m'ye kadar olan kesimlerinde ladin ve göknar ormanları, daha yükseklerde dağ otlakları ve en yüksek kesimde ise kuzeye doğru bir dil halinde uzanan buzullar vardır

Kaçkar zirvesine çıkmak için yüksek irtifa yürüyüşünden buzul tırmanışına kadar farklı zorluklarda rotalar bulunmaktadır





Klasik Rota ya da Güney Rotası, en kolay rota olarak bilinir Turizm firmaları ve trekking grupları bu rotayı kullanarak zirveye ulaşmaktadır Rota Yusufeli Heveg Köyü'nden başlamaktadır Vadi boyunca güneybatı yönünde ilerleyerek önce Olgunlar Yaylası, sonra Nasdaf Yaylası yoluyla yaklaşık 5 saatlik bir yürüyüş sonucu 2750 m irtifadaki Dilberdüzü kamp alanına ulaşılır Çoğu ekip burada kamp yapmaktadır
Ertesi gün, Dilberdüzü'nden önce Deniz Gölü'ne çıkılır, gölün çevresindeki patiktadan kuzeybatısındaki aşıta kadar yürünür Bu noktadan Kaçkar zirvesi açıkça görülmektedir Burada hava durumunu değerlendirerek tırmanışa devam kararı vermek mümkündür Aşıttan sonra yaklaşık 50 m'lik bir iniş yapılır Gri renkli bir döküntü yığınından oluşan burnun üzerine tırmanılır, patika ve işaretler (babalar) takip edilir Patika yer yer kaybolsa da zirveye kadar devam etmektedir Çıkışta iki noktada el yardımıyla yapılan yatay kaya geçişleri vardır Bunlar çok zorlu olmasa da altlarındaki boşluk ve kayadan sürekli akan soğuk su nedeniyle korkutucudur
Bu rotada herhangi bir teknik malzeme gerekmese de, dik yerlerden düşebilecek taş parçaları nedeniyle kask takılması tavsiye edilir Rota boyunca su kaynakları bulunduğundan fazla su taşımaya gerek yoktur


Alıntı Yaparak Cevapla

Dağlarımız

Eski 06-24-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dağlarımız




Palandöken Dağı



Palandöken Dağı, Erzurum'da bulunan, 3271 metre rakımlı, tektonik bir dağdır Başköy mevkiinde bir kayak merkezi bulunur
Erzurum şehrinin 10 km kadar güneyinde bulunan zirvesiyle çevrenin en yüksek noktasıdır Erzurum şehir merkezinin 1950 metreyi bulan yüksekliğinden ve kütle olarak bir sıradağ olmasından dolayı ülkemizin 3000 metrenin üzerindeki diğer dağları gibi heybetli görünmez Ancak mitolojide bilhassa da Anadolu'da ki birçok efsânede ismi geçer
Palandöken, kış mevsiminde kuzey yamacında barındırdığı kar miktarı, kalitesi ve Türkiye'nin en uzun pistine sahip olan kayak merkezi ile en gözde kayak merkezi unvanına sahiptir Dağın ismi hakkında pek çok rivayet vardır Bunlardan en kabul göreni, pala deviren, dayandırmayan anlamında paladöken isminin zaman içinde Palandöken'e dönüşmesiyle meydana gelmiş olanıdır
Teknik tırmanış açısından herhangi bir zorluğa sahip olmamasına rağmen kış mevsiminde diğer 3000'liklerde de olduğu gibi her türlü olasılık göz önünde bulundurularak, o şekilde teknik malzeme ile tırmanılmalıdır Dağın bazı dik parkurları, yöresel olarak kışların aşırı sert geçmesinden dolayı tehlikeli olabilir Erzurum şehir merkezinden 3271 m'lik zirveye giden en iyi ve en rahat yol kayak merkezinden geçer



Erzurum şehir merkezine yaklaşık 4 km uzaklıkta olan 2100 m râkımdaki oteller mevkiinde her türlü ihtiyaç giderilebilecek imkânlar bulunmaktadır Güvenlik açısından jandarma 24 saat görev yapmaktadır Kamp için de bu mevkii idealdir Devam eden karayolu ile daha yukarıda bulunan oteller mevkiine ulaşılır Burası ise 2450 m yüksekliktedir ve bu seviyeden sonra telesiyej hattı tâkip edilerek sırt üzerinden zirveye ulaşılır Diğer yol ise dağın güney yamacında bulunan Başköy köyünden zirveye ulaşılan yoldur Bu rota da teknik bir tırmanış zorluğu içermez
Palandöken Dağları'nın en yüksek noktası Büyükejder Tepesi olarak isimlendirilir Burada, iletişim vericileri ve özel bir işletmeye ait kafeterya bulunmaktadır ve kayak sezonunda telesiyej vâsıtasıyla da zirveye ulaşılabilmektedir Zirveden inen hat üzerinde, 2500 metre irtifâda Ejder Lifti'nin bitiminde de özel bir kafeterya bulunmaktadır
Bunun yanında Palandöken Dağı 2011 Dünya Üniversitelerarası Kış Oyunları'na ev sahipliği yapacaktır



Alıntı Yaparak Cevapla

Dağlarımız

Eski 06-24-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dağlarımız




Nemrut Dağı

Nemrut Dagı Guneydogu Anadolu Bolgesinde bulunan Adiyaman ilimizin Kahta ilcesi sinirlari icinde yeralan 2150 metre yuksekligindeki Dogu Toros sira daglari(ankar) massifi uzerinde,Firat Nehri gecitlerine ve Ovalarina Hakim bir tepe uzerinde KOMMAGENE krali 1Antiochos tarafindan yaptirilan Dogu tarafinin yuksekligi 4980 metre Bati Tarafinin Yuksekligi ise 3945 metre olan yaklasik 150 metre capinda kirma taslardan yapili bir Tumulus ve etrafinda devasa Tanri, Kral Heykelleri,Dunyanin ilk horoskopu ve Ates Sunaklari bulunan,dunyanin sekizinci harikasi sayilan bir kult (Tapinma yeri)Yeri dir

Tumulus bir ana kaya duzlestirilerek uzerine yerlestirilmis olup,dogu bati ve kuzeyinde de ayni islemler gerceklestirilerek teraslar olusturulmusturDogu ve bati teraslarda devasa kloksal Greko-Pers tarzi blok kayadan tanri ve kral heykelleri yontulmus, kuzeyde ve her iki terasta bunlarin yaninda kum taslrindan bloklara atalari resmeden steller oturtulmustur
Dogu teras:Taht uzerinde siralar halinde oturtulmus tanrilarin her iki yaninda kartal ve aslan heykelleri vardir Heykeller sirasi ile 1Antiochos,Fortuna-Kommagene,Zeus-oramastes,Apollon-Mithras,Herakles-Artagnes dir ayrica bu terasta dikdortgen seklinde ates sunagi ve bunun yaninda Aslan heykeli bulunurTerasin kuzey ve guneyinde ise atalari tasvir eden steller bulunmakta imis ancak bunlar gunumuzde maalesef kayiptir sadece stel kaideleri mevcuttur
Kuzey teras:Burada dogu ile bati teraslarini birlestiren 180 metre uzunlugunda bir toren yolu bulunmakta ayrica 80 metre uzunlugunda bazisi tamamlanmis cogu tamamlanmamis steller ve kaideleri bulunmaktadirBurada daha cok torenler icin hazirlanan yemeklerin ve saraplarin koyulacagi yerler vardir bunlarda kum tasindan oyulmadir

TUMULUS
Kilometrelerce uzaktan daglarin üzerine binmis bir dag yada kulah gibi gozukur tumulus,kilometrelerce uzaktan kendine hayran birakir Yaklastikca hayranliginizi arttirir cezbeder sizi, bir an once kavusmak istediginiz sevgili gibi beyninizi kaplar hukmetmeye baslarOzel idare tesislerine gelip Arabada gecirdiginiz zorlu virajli yollarin yorgunlugunu atmak icin iceceginiz serinlik bile size tumuluse ulasmak icin onunuzde gozuken zorlu yaklasik 30 dk lik tirmanis bile ona varmak icin icinizde duydugunuz sabirsizligi geciremez
Dagin ve tumulusun muhtesem manzarası yanında dev boyutlu heykeller Aklinizi basinizdan alirHerseyden once bu tumulusun ve heykellerin nasil yapildigi sorusu kafanizi kurcalamaya baslar Bu arada eger gunesin dogusunu seyretmeye ciktiysaniz Havadan fotografini gordugunuz tumulus kaya bir olusumun uzerine kirma taslar yigilarak yapilmistir Tumulusun capi yaklasik 150 metre olup doguda yuksekligi 4980 metre batida ise 3945 metredir Kommagene krali 1 Antiochos ulkesini ve halkini refaha kavusturunca kralliginin yaninda tanriligini da ilan etmis halkina tapinilabilecek bir yer insa etmek ve tanri arkadaslari ile birlikte gunesin dogusunu ve batisini ilelebet sonsuza kadar seyretmek icin bu kultu yaptirmistir


Tumulsteki kirma tas yuksekliginin hacmi ilk arastirmacilar olan Human ve Puchstein tarafindan 264 750 metrekup hesap edilmis ancak daha sonra bunun bu kadar olmadigi Frderich Karl DORNER tarafindan Ana kaya uzerine yigildigi ve altta yuksek bir monoblok kaya oldugu gosterilmistir












Alıntı Yaparak Cevapla

Dağlarımız

Eski 06-24-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dağlarımız




Süphan Dağı



Yükseklik: 4058 m
Konumu: Doğu Anadolu'da Van gölünün kuzeyinde Adilcevaz - Erciş ve Patnos arasında yükselir
Tırmanış Zamanı: Tırmanış için en uygun zaman Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül aylarıdır
Özellikleri: Sönmüş bir volkan olan Süphan dağı, Anadolu'nun üçüncü yüksek doruğudur Doruk bir örtü buzulu ile kaplıdır
Dağcılık : Süphan dağına genellikle doğu yüzünden tırmanış yapılır Tırmanış sırasında Van gölü her an birbirinden değişik ve güzel görüntüler sunar Doruk tırmanışına Aydınlar köyünden başlanır Buraya 6-7 km uzaklıkta ve 2500 m yükseklikte Şekerpınarı ya da Süphan yaylasında kamp kurulur; kamp yerinden doruğa tırmanış ve dönüş, 8-10 saatlik bir zaman alır

Ülkemizde Büyük Ağrı (5137 m) ve Cilo (4168 m) dağından sonra en yüksek üçüncü dağımız olan Süphan dağı, Van gölünün kuzeyinde Adilcevaz - Erciş ve Patnos arasında yükselir, en yüksek zirvesi 4058 m’dir Bu dağın zirve kesiminde 1 km çapında bir lav tıkacı ve genişçe bir de kalderası bulunmaktadır Doruk bir örtü buzulu ile kaplıdır Son püskürmesini tarihi dönemde yapmıştır



Süphan Dağı Efsanesi
Süphan Dağı'nın zirvesinde Kırklar olarak bilinen 40 ad Şehit Mezarı bulunmaktadır Ayrıca zirvede Peygamber Mezarının da olduğu rivayetler arasında yer almaktadır
Hace ile Siyabent adından 2 Sevgilinin Efsanevi Aşk yaşadıkları Siyabent Sevgilisi Hace'yi kaçırarak Karnalık denilen Süphan Dağı eteğindeki uçurumun tepesine götürür Günlerce orada kalan Dillere Destan 2 Sevgili evlenecekleri günü hayal ederlerken Siyabent başını Hace'nin dizine koyup derin bir uyku çekmek ister O sırada bir geyik sürüsünün geçmesiyle sürünün Liderliğini yapan erkek geyik dişi geyiğe diğer geyiklerin yaklaşmamasını sağlarken manzarayı gören Hace duygulanıyor O sırada gözlerinden damlayan yaş sevgilisinin yüzüne düşer Uyanan sevgili Hace'ye niçin ağladığını sorar?

Seni ağlatan o lider geyiğin ciğerini söküp sana getireceğim Sevgili Lider Geyiği vurur keseceği an geyiğin ayaklarını çırpmasıyla Siyabent uçurumdan aşağıya düşer Hace düşen Sevgiliye Ben Ne Yapayım diye seslenirken O da Hace'ye Ben artık faydasızım diye cevap verir Hace'de kendini uçurumdan aşağıya atarak Efsane bir Aşk Efsanesi olarak ölümsüzleşir ve günümüze kadar yansır İki Sevgilinin düştüğü yerler arasında heryıl kendiliğinden 2 gül yeşerir


Alıntı Yaparak Cevapla

Dağlarımız

Eski 06-24-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dağlarımız




Ilgaz Dağları




Konumu Batı Karadeniz Bölgesinde bulunan yüksek ve devamlı bir dağ sıraları olan Ilgaz Dağları kuzeyde Gök ırmak ve Araç Çayı, güneyde ise Devrez Çayı ile sınırlanmıştır Ilgaz Dağı, zengin orman örtüsünün meydana getirdiği eşsiz doğal güzelliklere sahiptir Ankara-Çankırı-Kastamonu devlet karayolu ile Ankara'ya 200 km, Kastamonu'ya 45 km, Ilgaz ilçe merkezine ise 25 km uzaklıktadırMilli Park Arazi Yapısı ve Bitki Örtüsü Genellikle serpantinler, şistler ve volkanik kayaçlardan oluşur Dağ oluşum hareketleri yönünden ilginç örnekler bulunmaktadır Yöre değişik karakterde vadiler, sırtlar ve doruklardan oluşur Üstün değerde peyjaz güzellikleri sunan bir jeomorfolojik yapıya sahiptir Ilgaz Dağları eteklerinden doruklarına doğru değişen, çok değişik görünümlü ve çekici güzellikte sarıçam, karaçam ve köknarın hakim olduğu ağaç
türleri ile kaplı sık orman örtüsüne sahiptir Bu orman örtüsü ve saha zengin bir orman altı bitki topluluğu ile desteklenmektedir Bu bitki topluluğu içerisinde özellikle orkidelere çok sık rastlanmaktadır



Orkide Yurdumuz orkide bakımından Avrupa ve Ortadoğu'nun en zengin ülkelerinden biridir Türkiye'de 24 cinse ait orkide bulunmaktadır Bunların çoğu mevsiminde gezildiğinde Ilgaz Dağlarında görülebilir Orkidenin yumrularından salep elde edilmektedir Her yıl salep elde edilmek üzere aşırı derecede ve bilinçsizce orkide toplanması bu güzel bitkilerin varlığını sona erdirmek üzeredir İyi bir koruma ile son derece güzel ve gösterişli bu bitkiler gelecek nesillere ve araştırma kurumlarına açık bir inceleme alanı olacaktır



Kış Sporları Milli parkın bir önemli kaynağı da kış sporlarıdır Ilgaz Dağı kış sporları açısından ülke düzeyinde önem taşıyan bir kaynak niteliğindedir Ilgaz Dağı kayak merkezinde 900 metre uzunluğunda çift sandalyeli telesiyej, 2 km uzunluğunda bir teleski ile 250 metre uzunluğunda da bir baby liftten oluşan mekanik tesisler yanı sıra 100 yatak kapasiteli Köy Hizmetleri Tesisleri, 115 yatak kapasiteli Dağ Başı Otel mevcuttur Ayrıca devre mülk şeklinde yapılan Ilgaz Mountain resort Ilgaz Dağı Milli Parkı sınırları içerisindedir


Alıntı Yaparak Cevapla

Dağlarımız

Eski 06-24-2012   #8
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dağlarımız




ULUDAĞ



Uludağ ya da Olimpos Dağı, Bursa ili sınırları içinde, 2543 m yüksekliği ile Türkiye'nin en büyük kış ve doğa sporları merkezi olan dağ
Antik çağın ilk tarihçilerinden Heredot (İÖ 490-420) yazdığı Heredot Tarihi isimli kitabında Uludağ, Olympos olarak geçer ve Olympos'ta Lydia kralı Kroisos'un oğlu Atys'in yaşadığı trajediyi anlatır Heredot'tan 400 yıl sonra Amasya doğumlu coğrafyacı Strabon (İÖ 64-İS 21) yazdığı 17 kitaptan oluşan Coğrafya isimli kitabında Uludağ, Olympos ve Mysia Olympos'u olarak geçer Strabon; Mysia isminin aslının Lydia'lılarda gürgen ağacı anlamına gelmektedir Roma İmparatorluğu'nda resmi din hıristiyanlık olduktan sonra Uludağ'da 3 yüzyıldan sonra keşişlerin yaşadığı ilk manastırlar kurulmaya başlanmış ve manastırlar 8 yüzyılda sayıca en üst seviyeye çıkmıştır Uludağ'da Nilüfer nehri ile Deliçay arasındaki vadi ve tepelerde 28 manastır kurulmuştur Orhangazi Bursa'yı uzun bir kuşatmadan sonra teslim almış ve dağdaki keşişlerin yaşadığı manastırların bir kısmı terk edilirken, bazılarının yerlerine Doğlu Baba, Geyikli Baba, Abdal Murat gibi müslüman dervişlerin inziva yerleri olmuştur Orhangazi Bursa'yı teslim aldıktan sonra Türkler dağa Keşiş Dağı ismini vermişlerdir 16 yüzyılda Bursa'ya gelen Alman seyyah Reinhold Lubenau Uludağ'ın Türklerin eline geçtikten sonra keşişlerin sadece gündüzleri ibadet için dağa çıktıkları ve manastırların harç kullanılmadan taş duvarlarla yapıldığını belirtir
Marmara Bölgesinin en yüksek dağı Kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda uzanan Uludağ'ın uzunluğu 40 km'yi bulur Genişliği ise 15-20 km'dir Toplu ve heybetli bir görünüşe sahip olan bu dağın Bursa'ya bakan yamaçları kademeli, güneye Orhaneli'ne bakan tarafları ise düz ve daha diktir En yüksek noktası Uludağ Tepe'de 2543 m'dir Dağın kuzey tarafında Sarıalan, Kirazlı, Kadı, Sobra yaylaları vardır
Uludağ'ın yüksek yerlerinde eski buzullara ait izlere raslanmaktadır Karatepe'nin kuzeyindeki Aynalıgöl, Karagöl ve Kilimligöl buzul gölleri bu izlerin en önemlileridir Bu göllerin mavi berrak suları, hemen aşağısında başlayan yemyeşil çam ormanları, yükseklerdeki beyaz kar yığınları buraların güzelliğine güzellik katmaktadır
Etrafındaki çöküntü sahalarının cevresinde yükselen Uludağ'da tabakalar arasında yer yer maden ve maden damar yataklarına rastlanmaktadır Türkiye'nin önemli volfram yatakları buradadır İklimi, yüksek dağ özelliğindedir Yükseklere çıkıldıkça kar yağışı ve miktarı fazlalaşır Yüksekliğe bağlı olarak da ısı azalır Dağın doruk noktasındaki karlar yaz kış erimez Bazı yerlerde kar kalınlığı iki metrenin üzerine çıkmaktadır Uludağ'dan kaynaklanan derin vadiler içindeki pekçok dere, Nilüfer Çayı ile Göksu'ya ulaşırlar
Uludağ modern dağ tesisleri, teleferiği Bursa'nın hemen yanında olması ile dağ ve kış turizminin merkezi olmuşturTürkiyenin en büyük kayak merkezidirYol durumunun uygunluğu, her mevsim kar bulunması, eşsiz manzaraları buraya turist çekmektedir Dağın doruk noktasından açık havada İstanbul, Marmara ve civar yakın yerlerin görünmesi buraya ayrı bir özellik vermektedir Doğu, kuzey eteklerinin Bursa Ovasına yakın yerlerinde sıcak su kaynaklarının bulunmasından burada kaplıcalar meydana gelmiştir Bursa'nın Çekirge semtindeki bu kaplıcalar pekçok hastalığa şifa olmaktadır













Alıntı Yaparak Cevapla

Dağlarımız

Eski 06-24-2012   #9
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dağlarımız




Ağrı Dağı



(Selçuklular döneminde; Eğri Dağ, resmi adıyla Büyük Ağrı Dağı), Türkiye'nin en yüksek dağıdır Zirvesi 4 mevsim boyunca erimeyen kar ve takke buzulu ile kaplı volkanik bir dağ olan Ağrı Dağı, Türkiye'nin doğu ucunda, Ağrı ilinin sınırları içerisinde yer almaktadır Dağ, İran'ın 16 km batısında ve Ermenistan'ın 32 km güneyindedir Dağın %65'lik bir kesimi Iğdır ilinde, kalan %35'lik kesimi ise Ağrı ili sınırları içerisindedir
Ağrı dağı 5165 metrelik rakımıyla, Anadolu Yarımadasının en yüksek doruğudur 4000 metreye kadar bazalt daha sonra sonraki yükseklikte andezit lavlarından oluşarak volkanik bir dağ özellikleri gösterir Dağın doruğunda bir örtü buzulu vardır Doğu yüzünde Serdarbulak yaylası ve 3896 m yükseklikteki Küçük Ağrı Dağı yer alır
Bir inanışa göre, Eski Ahit'teki Tekvin babında Nuh'un gemisi nin karaya oturduğu dağ bu dağdır Fakat, Kuran'ı Kerim'de Nuhun gemisinin "Cudi'ye oturduğu" belirtilmektedir 1950'li yıllarda, havadan çekilen fotoğraflardaki gemiye benzeyen şekiller Nuh'un gemisinin bulunduğu yönünde yorumlandı, ancak daha sonra bu iddiaların asılsız olduğu ortaya çıktı




Türkiye'nin en büyük dağı olan Ağrı Dağı jeolojik konumu ve Büyük Tufan dan sonra Nuh'un gemisi ne ev sahipliği yapması dolayısıyla efsanevi özelliği olan bir dağdır Kutsal kitaplarda da adı geçen Ağrı Dağının farklı dillerde birçok ismi vardır Başlıcaları, Ararat, Kuh - i Nuh, Cebel ül Haris'tir
Marco Polo'nun hiçbir zaman çıkılamayacak dediği dağa ilk tırmanış, kayıtlara göre 9 Ekim1829'da Prof Frederik Von Parat tarafından gerçekleştirildi İlk kış solo tırmanışı ise 21 Şubat1970'te Dağcılık Federasyonu eski başkanlarından Dr Bozkurt Ergör tarafından gerçekleştirildi 1980'li yıllarda binlerce dağcı Ağrı Dağı'nı ziyaret etti Ağrı'ya tırmanış 1990 yılında yasaklandı 1998'de Dağcılık Federasyonu'nun bir grup dağcıya izin vermesiyle bu yasak kaldırıldı



Alıntı Yaparak Cevapla

Dağlarımız

Eski 06-24-2012   #10
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dağlarımız






Canik Dağları
Orta Karadeniz bölgesinde yer alır Batıda Kızılırmak vadisi, doğuda Melet Irmağı güneyde Kelkit çukuru boyunca uzanır Uzunluğu yaklaşık 180 km’dir Genişliği ortalama 60 km kadardır Kelkit vadisine inen yamaçları oldukça diktir Doğuya gidildikçe yüksekliği artar
Karadeniz yamaçları çok fazla yağış alır Bu nedenle geniş ormanlık alanlarla kaplıdır Kuzey yamaçları meşe, gürgen ve kayın ağaçlarıyla kaplıdır Güneyinde yağışların seyrekleşmesinden dolayı soğuğa dayanıklı sarıçam, karaçam ve meşe ağaçları görülür



Canik dağları, Kızılırmak ve Yeşilırmak tarafından derin vadilerle yarılmıştır Ama bu kesimler ulaşım için çok elverişli değildir En önemli yol, Samsun’dan denize dökülen kavak vadisini izleyen Karadağ Geçidi’nden geçen yoldur Bu tarihî yol Orta Karadeniz’i İç Anadolu’ya bağlayan yoldur







Alıntı Yaparak Cevapla

Dağlarımız

Eski 06-24-2012   #11
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dağlarımız




Erciyes Dağı


İç Anadolunun en yüksek dağı Erciyes Dağı Kayseri il merkezinin 25 km güneybatısından ovaların yanından birdenbire yükselen bir dağ kütlesidir Zirvesi uzaktan bir kubbeye benzer İki zirve vardır Büyük Erciyes (kuzu yatağı) zirvesi 3917 metredir Küçük Erciyes zirvesi 3770 metredir Erciyes kütlesinin çapı 72 km ve 3800 km²lik bir alanı kaplar
Erciyes Dağı üzerinde 1800-3000 m yükseklikte Erciyes Kayak Merkezi bulunmaktadır





Alıntı Yaparak Cevapla

Dağlarımız

Eski 06-24-2012   #12
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dağlarımız




Aladağlar



Kayseri - Niğde - Adana illeri arasında bulunan Aladağlar, bitki örtüsü ve hayvan çeşitleri bakımından zengin bir çeşitliliğe sahiptir Bu nedenle dağın 54524 hektarlık bir bölümü 1995 yılında Milli park ilan edilmiştir

Dağcılık faaliyetleri

En yüksek doruğu 3756 m olan Aladağlar'da, tırmanışlar için 3700 metre üzerinde üç doruğun yanısıra 3000 metrenin üzerinde çok sayıda doruk vardır Bu doruklar Niğde il sınırları içinde devam eden Toros dağ kıvrımlarının (Orta Toroslar) en yüksek doruklarıdır İlk baharda eriyen karlardan dolayı Aladağlar'da birçok göl oluşur, ama kurak yaz mevsiminde bu göllerden çoğu buharlaşıp yok olur Yalnızca yer altı suları ile de beslenen birkaç göl kalır Aladağlar içinde birçok gölün bulunduğu genişçe bir kazanı andırır
En uygun tırmanış zamanı Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarıdır Kalker kayalardan oluşan Aladağlar'da Emli ve Barasama vadileri dışında ormanlık alan görülmez Dağda alpin bitki toplulukları gelişmiştir

Demirkazık Tırmanışı:
Aladağların en yüksek zirvesi olan Demirkazık (3756 m) tırmanışı için Çukurbağ köyünden yaya olarak 1,5 saat uzaklıktaki Sokullupınar kamp yeri olarak seçilir Kamp yerinden doruğa tırmanış ve dönüş normal olarak 10-12 saat sürer Aladağlara çok sayıda tırmanış yapacaklar Yedigöller Vadisini kamp yeri olarak seçmelidirler Çukurbağ köyü-Yedigöller yaya 10-12 saattir Yedigöllerden Emler Zirvesi, (3723 m) Kızılkaya (3723 m), Direktaş (3470 m) doruklarına çeşitli çıkış yollarından ulaşılır Demirkazık Köyünde özel idarece yaptırılmış olan 100 yataklı yeni ve modern bir dağ evi bulunmaktadır Burada yemek ve duş imkanı olduğu gibi, bir kütüphane ve dinlenme salonları da mevcuttur Dağ evinden hareket edilerek Demirkazık ve Küçük Demirkazık (3425 m) zirvelerine tırmanmak mümkündür
Ayrıca Çukurbağ köyünden hareketle 1,5-2 saatlik bir yürüyüş sonunda Emli vadisine varılır Buradan da Kaldı (3734 m), Güzeller (3461 m) ve Alaca (3588 m) zirvelerine tırmanmak mümkündür



Alıntı Yaparak Cevapla

Dağlarımız

Eski 06-24-2012   #13
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dağlarımız




Türkiye’de dağlar çok geniş bir alan kaplar Dağ; çevresine göre 500m Ve daha yüksek kabarıklıklardır Bazıları tek bulunurken bazıları da sıradağlar şeklindedir
Oluşumlarına göre dağlar ikiye ayrılır
1-Orojenik Hareketlerle Oluşan Dağlar:
Orojenez dağ oluşumu demektir Yan basınçla sıkışan yerkabuğu plakaları kıvrılarak yada kırılarak engebe kazanır ve sıradağlar oluşur Ülkemizde orojenez iki şekilde görülür A) Kıvrılma ile B) Kırılma ile
a) Kıvrım Dağları: Orojenez sonucu esnek tabakalar kıvrılarak yükselir ve sıradağlar oluşturur Ülkemizdeki dağlar Alp-Himalaya orojenezi sonucu oluşmuştur Kuzey Anadolu ve Toros Dağları bu şekilde oluşmuştur
Kıvrılma sonucu yüksekte kalan kubbemsi kısımlara Antiklinal, alçakta kalan çanaksı yapıya ise Senklinal denir Bu oluşumda da bazen kırılmalar dolayısıyla senklinaller boyunca fay hatları oluşabilir Ülkemizi KAnadolu
b) Kırık Dağları: Orojenez sonucu sert tabakalar kıvrılmaz kırılır Böylece yükselen kısımlar (Horst) sıradağları oluştururken, Alçalan kısımlar Çöküntü ovalarını (Graben) oluştururlar Horst ve Grabenler arasında ise kırıklar (Fay Hatları) bulunur Bu yüzden buralar hem deprem alanlarıdır hem de kaplıca kaynaklarının sık görüldüğü yerlerdir Ege bölgesinde kıyıya dik uzanan dağlar bu şekilde oluşmuşlardır
2- Volkanizma ile Oluşan Dağlar:
Yerin derinliklerindeki mağmanın yerkabuğunun zayıf ve çatlak kısımlarından yer üstüne çıkmasıyla oluşan genelde tek dağlardan ibaret olan dağlardır
Not: Volkanik sahalar mineralce zengindir O yüzden tarım arazileri de çok verimlidir Ayrıca maden bakımından da zengin alanlardır

Türkiyedeki volkanik dağlar;
Marmara Bölgesi : Uludağ

GDoğu Anadolu Bölgesi : Karacadağ
Karadeniz Bölgesi : Köroğlu Dağları
Akdeniz Bölgesi : Hassa Bölgesi (Hatay)
Ege Bölgesi : Kula Tepeleri (En genç)
Doğu Anadolu Bölgesi : Ağrı ,Tendürek, Nemrut, Süphan Dağları
İç Anadolu Bölgesi : Erciyes, Melendiz, Hasandağ, Karadağ, Karacadağ

TÜRKİYE'DEKİ DAĞLARIN DAĞILIŞI

Kuzey Anadolu Dağları: Karadeniz kıyısı boyunca uzanan sıradağların kapladığı alana Kuzey Anadolu Dağları denir Doğuda Rize Dağları (Kaçkar Tepesi 3937m) ortada Canik dağları, batıda İsfendiyar Dağları vardır 2sırada yçne doğudan, Mescid, Kop, Ilgaz ve Köroğlu dağları bulunurAlp-Himalaya sisteminin kuzey kanadını oluşturur Kocaeli Yarımadasından Gürcistan’a kadar uzanır Bu uzanış boyunca dağlar Batı Karadeniz’de yükselir Orta Karadeniz’de 1000m lere alçalır DKaradeniz’de ise tekrar yükselerek 3000 m nin üstüne çıkar


Güney Anadolu Dağları: Alp sisteminin güney koludur Toros Dağları da denir Girit ve Rodos Adalarından başlar İran’a kadar uzanır Batı, Orta ve Güneydoğu Toroslar olarak üç bölüme ayrılırlar Batı Toroslar Antalya Körfezi'nin iki yanında uzanırlar Göller Bölgesi'ni içine alırlar Orta Toroslar ise Adana yöresini batı, kuzey ve doğudan çevirirler Güneydoğu Toroslar da İskenderun Körfezi'nden başlar bir yay çizerek Van Gölü'nün güneyinden Hakkari'ye ulaşırlar Bu dağlar özellikle Taşeli Yarımadası karstik arazilerden oluşmuştur Bir sürü karstik şekle rastlanır
Batı Anadolu Dağları: Kıyılarda ve iç batı kısımda olarak iki bölümde ele alabiliriz Madra, Yunt, Aydın, Menteşe dağları kıyıda, Türkmen ve Emir dağları, Murat Dağ iç kısımlardadır Marmara Bölgesi'nde dağlar azdır Daha çok verimli ovalar vardır Kaz dağları, Uludağ, Yıldız dağları ve Tekirdağ en bilinenleridir
Kırıklı yapıda olduklarından horstlar şeklinde oluşmuşlardır Aralarında ise Grabenler yani çöküntü ovaları uzanır Denize dik uzandıkları için;
·İç kısımlara ulaşımı zorlaştırmazlar
·Kıyıların çok girintili çıkıntılı olmasını sağlamıştır
·İklimin iç kısımlara kadar girebilmesini sağlamış Bu da tarımı olumlu etkilemiştir

İç Anadolu Dağları: İç kısımlar daha çok yüksek yaylalarla çevrilidir Burada tek dağlar, volkanlar ve yüksek ovalar vardır
Elmadağ, Akdağlar, Tecer, Erciyas, Karacadağ, en belli başlılarıdır Cihanbeyli, Bozok, Obruk, Uzunyayla İç Anadolu'nun büyük platolarıdır
Doğu Anadolu Dağları:Burası yurdumuzun en yüksek ve engebeli bölgesidir ortalama yükseklik 2000 metreyi geçer Tekdağlar, sıradağlar, sönmüş volkanlar ve yüksek ovalar vardır
Munzur Dağları, Palandöken ve Bingöl Dağları, allahüekber dağları, Erzurum-Kars platosu bölgeyi kaplar Türkiye'nin en yüksek dağı olan Ağrı ve Küçük Ağrı buradadır Yükseklikleri 5137-5165 metreyi bulur Tendürek, Süphan Nemrut ünlü sönmüş volkanlardır
Dağların Ekonomiye Etkileri
Olumlu Etkileri
  • Kıyı kesimleri iç bölgelerden ayırarak kıyıların yağışlı iç kısımları karasal olmasını sağlamış Bu durum mevsim çeşitliliğine neden olmuştur Bu durumda tarımsal ürün çeşitliliğine imkan sağlar
    KAD’da gür ormanlar oluşmuştur
    Dağlar akarsuların su deposudur
    Yaban hayatının yaşama alanlarıdır
    Yer altı kaynaklarının temel depo alanlarıdır
    Avcılık,Dağ Sporları ve Kış Turizmine imkan sağlarlar
  • Yaylacılık faaliyetleri ile hayvancılığı destekler
Olumsuz Etkileri
  • Ulaşımı zorlaştırır Yol yapım maliyetlerini arttırır
    Heyelanların fazla olduğu yerlerde can ve mal kayıplarına neden olurlar
  • Tarım ve Yerleşme alanlarının sınırlanmasına neden olur


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.