|  | Alangova (Alan-hoa) |  | 
|  06-24-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Alangova (Alan-hoa) Alangova (Alan-hoa) Börteçine soyundan Minekli'nin oğlu Yıldız Han'ın iki çocuğu olmuş  Bunlar, kendisinden önce ölmüş  Büyük oğlu, (Dubun) adında bir erkek, ikincisi de (Alangova) adında bir kız bırakmış   Yıldız Han, bunları evlendirmiş  (Bilgutay) ve (Bekçitay) adında iki erkek çocukları olmuş  Çok geçmeden Alangova'nın kocası ölmüş ve Alongova, dul kalmış  Kendisini Han'lar istemişse de varmamış   Alangova'nın Gebe Kalışı Alangova, bir gece sarayında yatarken, seher vakti uyanıp bacadan odaya nurlu bir gölgenin indiğini, bu gölgeden beyaz yüzlü, şehlâ gözlü bir adamın çıktığını gördü  yanında yatan kadınları uyandırmak içi haykırmak istedi; fakat dili tutulduğundan bir turlu sesi çıkmadı  Kalkmaya çalıştı, elinin ayağının kuvveti kesilmiş olduğundan kıpırdanamadı  Aklı yerinde olduğu için her şeyi görüyor, biliyordu   Adam, yavaş yavaş yatağa girdi  Sonra yine bacadan çıktı, gitti  Alangova, "Bunu söylesem kimse inanmaz  " diyerek olanı biteni gizli tuttu  Adam, beş-altı gecede bir gelmeye başladı  Alangova, ilk geceden gebe kalmıştı  dört - beş ay geçince iş anlaşıldı  Kardeşleri, gebeliğinin nedenini sordular  O da ne olmuşsa anlattı ve, "Bana eş lâzım olsa bir kocaya varırım  Her ne kadar kadın isem de, bir çokları beni padişah edinmek için istemişti  Kendimi bunca ilimi, iki oğlumu halk içinde rüsvâ edecek bir hâli asla câiz görmem  Birkaç gece evimin etrafında saklanırsanız, Tanrı beni mahcup bırakmaz  " dedi   Herkes, Alangova'nın sözüne inandı  üç kişi evin etrafında nöbet beklediler   Birkaç gün sonra gökten seher vakti nurlu bir şeyin indiğini, Alangova'nın bacasından içeri girdiğini, bir zaman sonra çıktığını gördüler  Böylece Alangova'nın sözünün doğruluğuna inandılar   Kaynak: "Türk Mitolojisi", Murat Uraz  Düşünen Adam Yayınları, İstanbul, Şubat 1992   | 
|   | 
|  | 
|  |