06-22-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ramazan niyetine...
Bu yıl da şükür ki ramazan geldi Ne diyelim hoş geldi, sefalar getirdi Herkes için hayırlara vesile olur inşallah Ben ramazanın geldiğini hep televizyonlardan, gazetelerden öğrenmişimdir Bu yıl da öyle oldu Efendim bunda şaşılacak ne var diyeceksiniz Müneccimbaşı değiliz ya tabi birileri ölçecek, biçecek mübareğin geldiğini bize toplu iletişim kanallarıyla haber verecek Demek istediğim o değil Ramazan geldi haberlerini kastetmiyorum, medyada reklamlara varıncaya kadar oluşan değişimden bahsediyorum
?E tabi, Ramazan ayı çok mübarek ay maddi manevi mucizeleri var, değişim bundandır ? diyecek olanlara bir şey diyemeyiz amma sürekli ?Bunlar çıkarları için takıyye yapıyorlar aslında böyle düşünmüyorlar!? diye bas bas bağıran adamların elli yıldır bir aylığına değişim göstermesi kara kara düşündürüyor beni Acaba diyorum: ?Eniştem beni niye yalnızca bayramdan bayrama öpüyor? Yoksa eniştem beni sevmiyor da takıyye mi yapıyor?? Hemencecik, din kimsenin tekelinde değildir, nidaları çınlıyor kulaklarımda fakat ben zaten dinin birilerine mahsus olduğu kanaatinde değilim Zaten konu bu değil Demek istediğim şey takıyye yapıyorsun yaftalamasıyla karşısındakini susturuveren, insanların gerçekte hep aynı kalacakları varsayımından hareket eden bir kısım medyanın her yıl bir aylığına sergilediği ikilem Mescit basan muhabirin birden Hazreti Ali cenklerini anlatmaya başlamasından, kırmızı noktalı yayın yapanların geceleri Çağrı filmini oynatmaya başlamasından bahsediyorum Bilmem hatırlar mısınız -mübarek ayda söylenmez ama açılım günleri hatırına olsun- Ahmet Kaya?nın bir şarkısı vardı; ?Nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan alçakça!? diye Niyeyse aklıma geliverdi Neyse, bu kadar gevezelik yeter
İşin asıl beni düşündüren hatta kahreden yanı, birçok değer gibi Ramazan ayının da medya üzerinden bir tüketim nesnesi haline getirilmesi Böyle olur küresel çağın ?kapitalizmin- maneviyatı kabilinden Ramazan asıl temsil ettiği değerlerden uzak kılınıyor İnsanlar için yeni midesel, bedensel hazların mevsimi gibi aksettirilmeye çalışılıyor Medya etik değerler üzerinden değil reyting ya da getirisi yönünden yaklaşıyor ona Ramazanla alakası olmayan şirketler Ramazan ayı üzerinden reklamlarla Müslümanların tüketim iştiyakını arttırıyor, böylece bu manevi değeri alçakça sömürerek kendisi için paraya dönüştürüyor Velhasıl para, kendinden başka hiçbir değeri tanımıyor Her şeye maddi kazanç zaviyesinden yaklaşıyor Yazık ki çocuklarımız da bu ilkeye göre büyüyor, onun telkinleriyle yetişiyor
Örneğin Coca Cola?nın Ramazan temalı şahane reklamını ele alalım Şahane sıfatını gerçek manasıyla kullanıyorum çünkü markayı, temsil ettiği değerleri bir kenara bırakırsak reklamdaki mesajlar hakikaten güzel Oysa arka planda duran fakat asıl amaç olan marka, Ramazan kavramının içeriğinin aksine bir yaşam modelinin simgesi Mesele bu markanın İsrail?e desteği, gençlik projeleri falan değil, mesele özelde Coca Cola da değil Mesele kapital mantığın önüne gelen her şeyi, her fırsatı sömürmesi böylece maddi kazanç elde etmesi Düşünün ki bir marka Rock festivali düzenliyor, sonra aynı zamanda arabesk müziğin sevilen ismine bıır yaptırıyor, aynı anda iki komşu ülkeden birinde noel vesilesiyle ürününü noel babayla sunarken ötekinde aynı ürününü cami minaresine çıkarıyor, ramazan pidesine sarıyor, olmadı Karagöz?e içiriyor Bu ne yaman çelişki? Aslında çelişki falan yok Dedikleri gibi sermayenin ne dini imanı ne de ırkı var Fakat işin korkutan boyutu galiba onun dikkate aldığı hiçbir değer yok! Sahte zamanlar yaşamaktayız Küçük çıkarlarımız için ellerimizle çürüttüğümüz değerlerimiz bir bir dökülüyor Değerlerimizin özünü kaybettikçe gerçekte biz değersizleşiyoruz
Ramazana bir de bu açıdan bakabilmek, kaybettiklerimizi bulabilmek temennisiyle, hayırlı Ramazanlar diliyorum?
ADEM ADEMOĞLU
kaynak:GÖNÜLLÜ MUHABİR GÖZÜYLE HABER
|
|
|