|  | Millî Edebiyat Akımı |  | 
|  06-21-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Millî Edebiyat AkımıMillî Edebiyat Akımı Modern Türk Edebiyatını yaratma amacıyla kurulan Tanzimat, Servet-i Fünun ve Fecr-i Âtî toplulukları büyük hamleler yapmakla beraber ruhta büyük ölçüde Fransız sanatına bağlı, dil ve üslûpta Osmanlıcayı sürdüren, millî kimlik ve kişiliğe ulaşamamış bir edebiyat vücuda getirmişlerdir   Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılışı sırasında, Türk aydınlarının büyük bir bölümü, ümmete bağlı Osmanlıcılığın terk edilerek milliyetçiliğin benimsenmesinin, memleketin geleceği için gerekli olduğuna inanıyorlardı  Bu inanç sonucunda Türkçülük ve Milliyetçilik akımları doğmuş, her sahada millî kimlik arayışları başlamıştır   Türk dili, Türk vezni, Türk zevki ve kültürü ile millî konuları, millî ülküleri işleyen Türk edebiyatı ihtiyacı ve özlemi sonucunda 1911-1923 yılları arasında Millî Edebiyat akımı var olmuştur   Türk milletine mensup olma şuuru, tarih içinde devamlılık düşüncesi, olduğu gibi kalarak batılılaşma inancı, 1911-1923 yılları arasındaki akımın temelleridir  Bu dönemin bariz özelliği, Türk romantizminin edebî tezahürlerini göstermesidir  Cumhuriyet’in kuruluşunu hazırlayan milliyetçilik ideolojisi içinde doğan Milli Edebiyat akımı Cumhuriyet’in ilk yıllarında en olgun eserlerini verdi  Cumhuriyet rejimi ve bu devirde meydana getirilen sosyal ve iktisadî müesseseler üstünde başlarında büyük Türk sosyoloğu ve düşünürü Ziya Gökalp'in bulunduğu Türkçü ve Milliyetçi münevver zümre etkili oldu  Gökalp'in Türkiye ve Türkler için şekillendirdiği düşünceler başta Atatürk olmak üzere, Cumhuriyeti kuran birinci neslin dünya görüşünün kaynağını teşkil etti   Halka ulaşabilmek ve onunla bütünleşebilmek için onun dilini kullanmak gerektiğine inanan bu nesil yazarları, eserlerinde konuşma dilini kullandılar  Halk dilini kullanırken gençlik yıllarında hayran oldukları Edebiyat-ı Cedide (Yeni Edebiyat) yazarlarının ince zevkini günlük dile aktardılar   1911 yılında Selânik’te çıkarılmaya başlanan Genç Kalemler dergisinde başladı bu çalışmalar   Bir kısmı daha sonra Cumhuriyet dönemi yazar ve şairleri arasında da yer alan bu edebiyatın temsilcilerinin en önemlileri, Ziya Gökalp, Ömer Seyfettin (öncü), Mehmet Emin Yurdakul, Ali Canip (öncü), Yusuf Ziya Ortaç, Faruk Nafiz Çamlıbel, Enis Behiç Koryürek, Kemalettin Kamu, Aka Gündüz, Refik Halit Karay, Reşat Nuri Güntekin, Yakup Kadri, Halide Edik Adıvar, Hamdullah Suphi, Ahmet Hikmet Müftüoğlu, Necip Fazıl Kısakürek, Fuat Köprülü, Halide Nusret Zorlutuna, Şükûfe Nihal, Peyami Safa, Ahmet Hamdi Tanpınar'dır   Milli Edebiyat akımının özellikleri, Cumhuriyet’in ilk on yılının da bir özeti olmaktadır  Bu çerçeve içerisinde, Milli Edebiyat akımının ilkeleri de şu şekilde belirtilebilir: Dilde yalınlık (en mühim prensip), Türkçe karşılığı olan Arapça ve Farsça kelimelerin atılması  Yalın (süssüz, sanatsız, özentisiz) bir dille yazma; İstanbul Türkçesini kullanma   **Halk edebiyatı şiir biçimlerinden yararlanma **Hece ölçüsü, **Konu seçiminde yerlilik   **Konularını hayattan, ülke şartlarından seçme  **Millî kaynaklara yönelme  İslâmcı, Osmanlıcı, gelenekçi görüşlere sahip yazarlardan bireysel eğilimli yazarlara kadar tüm edebiyatçılara açık bir bütünlük mevcuttur  Çünkü artık söz konusu olan Millî Edebiyat akımı kavramı değil, Millî Edebiyat dönemidir  Bu akım dilde ve duyuşta 1911-1915 dönemi milliyetçilik fikirlerinin ön plânda olduğu roman, hikâye, tiyatro eseri ve şiirler verilmesini sağlamıştır  Başlangıçta Fecr-i Âtî roman ve hikâyecisi olan Yakup Kadri Karaosmanoğlu ve Refik Halit Karay, gerçek kişiliklerini Millî Edebiyat akımı içerisinde göstermişlerdir  Fecr-i Âtî topluluğu dışında kalan, İstiklâl Marşı şairi Mehmet Âkif Ersoy ve Yahya Kemal Beyatlı, kendi şiir anlayışlarına göre eserler veren ve daha sonra Millî Edebiyat akımına katılan şairlerdir   Gerek Mehmet Âkif Ersoy gerekse Yahya Kemal Beyatlı, şiir dili ile konuşma dili arasındaki uzlaşmayı sağlamışlar, Türk diline zor uyan aruzun engellerini ortadan kaldırıp, yaşayan Türkçe ile başarılı şiirler yazmışlardır   Dönemin Sanatçıları ÖmerSeyfettin(1884-1920) Son devir Türk hikâyeciliğinin en önemli isimlerindendir  Yeni Lisan hareketinin savunucularındandır  Amacı millî şuuru kuvvetlendirmek, toplum hayatındaki aksak yönleri ortaya çıkarmaktır  Konularını gerçek hayattan alır  Bu sebeple hikâyeleri realist özellik taşır  Konuları genellikle tarihî olaylar, çocukluk hatıraları ve yaşanan günlük olaylardır  Aşk konusunu da bu hikâyelerinde işler  Kahramanlık, hikâyelerinin önemli konularındandır  Bazı eserlerinde sosyal hayattaki gülünç özellikleri karikatürize eder  Türklerin Balkanlar’da uğradıkları zulümleri de konu edinmiştir  Dili oldukça sadedir ve yalındır  Kurguları oldukça başarılıdır  Hikâyeleri: Eshab-ı Kehf’imiz, Harem, Efruz Bey, Yalnız Efe, Yüksek Ökçeler, Gizli Mabet, Beyaz Lâle, Bomba, Bahar ve Kelebekler, ZiyaGökalp(1876-1924) Türkçülük cereyanını bir sisteme bağlayan fikir adamı ve bu sistemi eserlerinde işleyen bir sanatçıdır  Türk milletinin din, dil, ahlâk, edebiyat yönünden aynı kültürle yetişmiş kişilerden oluştuğuna inanan Gökalp, eserleriyle Türk milliyetçiliğinin sınırlarını belirlemiş, millî edebiyatın da fikir yönüyle temellerini oluşturmuştur  Onun Türkçülük anlayışı, dil, edebiyat, din, iktisat, güzel sanatlar ve siyaset alanlarını kapsar  Turancılık ideolojisini de savunmuştur   Edebiyatı, bu fikirlerini yaymak için bir araç olarak kullanmıştır  Sanat yapma kaygısı yoktur  Şiir ve nesir alanında eserleri vardır   Destan, masal ve makaleler de yazmıştır   Dile önem vermiştir  Eserlerini sade bir dille yazmıştır  Türk dilinin gelişmesi yolunda çaba harcamıştır  Türkçe karşılıkları olan Arapça ve Farsça kelimelerin atılmasından, Türkçeleşmiş kelimelerin de artık Türkçe sayılmasından yanadır   Ona göre millî vezin hece veznidir  Şiirleri: Kızıl Elma, Altın Işık, Yeni Hayat Fikrî Eserleri: Türk Medeniyeti Tarihi, Türk Töresi, Türkçülüğün Esasları, Türkleşmek-Muasırlaşmak-İslâmlaşmak, Malta Mektupları   AliCanipYönten(1887-1967) Daha önce Fecr-i Âtî’de yer alan sanatçı, daha sonra millî edebiyat akımının öncülüğünü yapmış, Ömer Seyfettin’le birlikte çıkardıkları Genç Kalemler dergisinde baş yazarlık yapmıştır   Yeni Lisan hareketinin savunucularındandır   Şiirlerinin hece vezniyle ve sade bir dille yazmıştır   Şiirlerinin bir kısmını Geçtiğim Yol adı altında yayımlamıştır   Sonraları şiiri bırakıp edebiyat incelemeleri yapmıştır  FuatKöprülü(1890-1966) Edebiyat tarihi ve tarih araştırmacısıdır   Türk edebiyatını dönemlere ayıran, bilimsel yöntemlerle inceleyen ilk araştırmacıdır  Eserleri: Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar, Türk Edebiyatı Tarihi, Türk Saz Şairleri, Türk Dili ve Edebiyatı Hakkında Araştırmalar   Mehmet Emin Yurdakul (1869-1944) Halkçılık ve milliyetçilik düşüncesini şiirlerinde işlemiştir  Şahsî duygulara ve tabiata pek rastlanmaz  Şiirleri sosyal faydaya yöneliktir ve didaktiktir  Bu yüzden bir kuruluk göze çarpar  Hece veznini ve batı edebiyatı nazım şekillerini kullanmıştır  Dilinin tamamen sade olduğu söylenemez  Şiirleri: Türk Sazı, Ey Türk Uyan, Tan Sesleri, Ordunun Destanı, Turana Doğru  ReşatNuriGüntekin(1889-1956) Millî edebiyat akımından etkilenen sanatçılardandır   Şöhretini Çalıkuşu romanıyla kazanmıştır  Birçok eserinde Anadolu’yu, Anadolu hayatını ve insanını, batıl inançları, yanlış batılılaşmayı, insanımızın bilime ve eğitime ihtiyacını işlemiştir   Mizah öğesine de yer vermiştir  Romanlarında güçlü gözlemciliğine dayanan bir realizm ve canlı bir üslûp vardır  psikolojik tahlillerde de başarılıdır  Eserlerinde konuşma dili hâkimdir Roman, hikâye, tiyatro ve gezi yazısı türünde eserleri vardır  Romanları: Çalıkuşu, Gizli El, Dudaktan Kalbe, Acımak, Eski Hastalık, Akşam Güneşi, Yaprak Dökümü , Damga, Miskinler Tekkesi Hikâyeleri: Eski Ahbap, Tanrı Misafiri, Sönmüş Yıldızlar, Boyunduruk Gezi Yazıları: Anadolu Notları Tiyatroları: Yaprak Dökümü, Eski Rüya, Hançer, Balıkesir Muhasebecisi, Eski Borç, Gözdağı | 
|   | 
|  | 
|  |