| 
 | |||||||
|    | 
|  | Konu Araçları | 
| bağlı, döneminde, göstermeye, metinler, tanzimat, tiyatro, örneği | 
|  | Tanzimat Döneminde göstermeye bağlı metinler ve bir tiyatro örneği |  | 
|  06-21-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Tanzimat Döneminde göstermeye bağlı metinler ve bir tiyatro örneğiTANZİMAT DÖNEMİ GÖSTERMEYE BAĞLI EDEBİ METİNLER TİYATRO: Tiyatro, yazılı bir metinden veya doğaçlamadan yola çıkarak seyirci önünde bir sahnede sergilenen oyundur  Tiyatronun ortaya çıkışı insanla  birliktedir  Tiyatronun eski Yunan Tanrısı Dionisos adına yapılan dinsel  bağ bozumu şenliklerinde ortaya çıktığı sanılmaktadır  Bu törenlerde  insanlar keçi postu giyerek koro halince şarkı söyleyip dans ederlerdi  İlk önce tek bir insan çıkarak kendi kendine bir şeyler söyledi buna  monolog dendi  Daha sonra Tespis adında bir şair M  Ö  VI  yüzyılda  koronun karşısına bir aktör çıkararak diyaloğu başlattı  Ayiklos ikinci  oyuncuyu, Sofhokles üçüncü oyuncuyu sahneye çıkardı  Böylece koro  önemini yitirdi  TÜRK TİYAROSU: Türk tiyatrosu, Tanzimat dönemine kadar Karagöz ve Hacivat, ortaoyunu, Meddah ve köy seyirlik oyunları ile varlık göstermiştir  Edebiyatımızın modern anlamda tiyatro  ile tanışması Tanzimat döneminde gerçekleşmiştir  Bu dönem tiyatro ile  ilgili yapılan çalışmalar tamamen batıdan alınmıştır  Batılı anlamda  tiyatro geleneği Tanzimat Dönemi başlamıştır  Çeviriler uyarlamalar ve  ilk denemelerle kendini gösteren bu gelenek günümüze kadar olgunlaşarak  gelişmiştir  GELENEKSEL TÜRK TİYATROSU - MODERN TÜRK TİYATROSU 1  Geleneksel Türk Tiyatrosunda güldürü ögesi kullanılır; amaç  güldürmektir  Modern tiyatroda okura farklı duygular yaşatmak, halkı  güldürerek eğitmek amaçlanır  2  Geleneksel tiyatro şive taklitlerine  ve yanlış anlamalara bağlı olarak işlenir  Modern tiyatro şive  taklitlerine ve yanlış anlamalara yer verilse de tiyatro çok yönlüdür;  insanın duygularını tahlil eder, toplumun sorunlarını tasvir eder,  geleneklerin olumsuz yönlerini dile getirir  3  Batı’ya ait edebi  akımların etkisi görülmez  Belli konular kalıplaşmış davranışlar ortaya  konur  Modern tiyatro ise edebi akımlardan etkilenme söz konusudur  4  Kahramanlar “tip” özelliği taşır  Modern tiyatroda tipler de bulunmakla beraber “karakter” özelliği taşırlar   5  Geleneksel tiyatronun yazılı metni yoktur  Modern tiyatro yazılı bir metne bağlı olarak oluşturulur  6  Geleneksel tiyatroda sahne, dekor, kostüm yoktur  7  olay örgüsünde ayrıntıya yer verilmez  Modern tiyatroda ise ayrıntıya yer verilir  TANZİMAT DÖNEMİNDE TİYATRO YAZARLIĞI Şinasi, Namık Kemal, Ahmet Mithat Efendi, Recaizade Mahmut Ekrem, Abdülhak Hamit Tarhan, Ahmet Vefik paşa, Ali Bey  Tanzimat Dönemi Tiyatrolarında İşlenen Belli Başlı Konular: 1  Sosyal Konular: Vatan savunmasının kutsallığı (Vatan yahut Silistre) Evlilik konusu, birbirine kavuşamayan sevgililer, Gençlerin hayata hazırlıklı olarak yetişmelerin önemi, Kızların okumalarının gerekliliği, batıl inanışlar ve bazı gelenekler işlenmiştir  2  Konusunu Tarihten Alan Eserler: Celalettin Harzemşah, Tarık 3  Konusunu halk hikâyelerinden (Kerem ile Aslı, Leyla ile Mecnun) ve  masallardan alan oyunlar: Afife Anjelik, Pâkdâmen, Sözde Sebat, İkbal 4  Siyasi amaçlı oyunlar: Namık Kemal ve Abdülhak Hamit Tarhan’ın eserleri  Tanzimat sanatçıları tiyatroyu (özellikle Namık Kemal, Ahmet Mithat Efendi) eğitim aracı olarak görülmüştür  TANZİMAT DÖNEMİ TİYATROLARI ŞAİR EVLENMESİ: Eserde Müştak bey adındaki gencin görüp aşık olduğu Kumru Hanım adlı genç kızla evlenmek ister  O dönemde gelin ile damadın düğün öncesinde  görüşmesi mümkün olmadığından nikah işlemlerini yürütmekle  görevlendirilen kadın ve yenge hanım, mahalle imamı ile işbirliği  yaparak Kumru hanım’ın yerine onun çirkin ve yaşlı ablasını Müştak Bey’e  eş olarak verirler  Fakat Müştak bey duruma karşı çıkar  Bu arada  damadın uyanık arkadaşı Hikmet Bey duruma el koyar ve imamın cebine para  sıkıştırarak onu kendi taraflarına çeker  Sonunda Müştak Bey, Kumru  Hanım ile evlenir  Bir “töre tiyatrosu”dur  Eserin Tercüman-ı Ahval’de  yayınlanmasıyla Tanzimat Dönemi Türk edebiyatı başlamıştır  ŞİNASİ’NİN TİYATROCULUĞU: Batılı anlamda ilk tiyatro eseri Şinasi’nin “Şair Evlenmesi” adlı eseridir  Bu  eser 1859’da yazılıp 1860’da ilk defa Tercüman-ı Ahvâl’de  yayınlanmıştır  Bir karakter ve töre komedisi olan Şair Evlenmesi konusunu günlük hayattan almış  , konuşma diliyle yazılmıştır  Şair  evlenmesi, Fransız Klasisizminden gelen etkiyle üç birlik kuralına uygun  olarak yazılmıştır   Konusu görüsü usûlü ile evlenme adetidir  Olay, basit olmakla birlikte eserin oldukça sağlam bir kurgusu vardır  Bu kurguda hem yerli hem de yabancı unsurların etkisi büyüktür  Şinasi  orta oyununda alışık olan Türk seyircisini eskiden koparmadan batılı  tiyatroya ısındırmak istemiştir  Yerli olanla batılı olanı ustaca  kaynaştırmıştır   Şinasi, tiyatro türünü halka belli düşünceleri ve bilgileri aşılamak için bir araç olarak kullanmıştır, bunun için eserini halkın dili ile yazmıştır  Şair Evlenmesi’nde dikkat çeken bir nokta da kişilerin konuşma şeklidir  Oyunun kahramanları sokağın,  halkın diliyle konuşurlar  NAMIK KEMAL’İN TİYATROCULUĞU: Osmanlı Tiyatrosu’nun modern bir tiyatro haline gelmesi için büyük çaba harcamıştır  Namık Kemal tiyatroyu bir okul olarak görmüştür  Hatta yazdığı bir mektupta  tiyatronun “ahlak ve lisan mektebi” olduğunu söylemiştir  1872 yılı sonarlına doğru “Vatan yahut Silistire”yi yazmıştır  1 Nisan  1873’te oynanan ve bir hafta sonra Namık kemal2in Kıbrıs’taki Magosa  kasabasına sürgününe gönderilmesine neden olan eser üç yılda 600 defa  oynanmıştır   Vatan yahut Silistire’nin provaları yapılırken “Gülnihak”i yazan Namık kemal, Kıbrıs’ta kaldığı 38 ay içinde dört piyes daha yazmıştır  1  Zavallı Çocuk 2  Akif Bey 3  Kara Bela 4  Celâleddin  Harzemşah Bu piyeslerin hepsi dramdır  Celâleddin Harzemşah ve Vatan yahut Silistire konusunu tarihten almıştır  Namık Kemal’in tiyatroları teknik bakımdan zayıftır  Tiyatro eserlerinin en  kuvvetli olanı, olayın geliştirilmesi ve karakterlerin çok canlı olarak  verilmesi bakımından yazarın en başarılı eseri Gülnihal’dir  Celâleddin Harzemşah adlı eserde romantik dramın etkileri belirgindir  Hugo’nun  “Cromwell” adlı eseri gibi yalnız okunmak için yazılmış olan bu eser beş  perdelik bir eserdir  Konusunu Orta Çağ tarihinden almış olması,  karakterlerin yaratılışındaki aşırılık ve sahne dilinden uzaklaşan  konuşmalarındaki ifade şiddeti bakımından “romantik dramın” Tanzimat  tiyatrosundaki ilk önemli eserdir  Görücü usulü evlenme adetini “Zavallı Çocuk” adlı piyesinden eleştirir   Namık Kemal tiyatroda “eğlence” ile “sosyal fayda”yı birleştirerek onu “faydalı bir eğlence” olarak tarif eder   Tiyatro eserlerinde de “toplum için sanat” anlayışını benimsemiştir  Tiyatro  ile ilgili görüşlerini “Celâleddin Harzemşah Mukaddimesi”nde  belirtmiştir  Tiyatroda etkilendiği Batılı sanatçılar Shakspeare, Hugo, Corneille’dir   | 
|   | 
|  | 
|  |