Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
istihdam

İstihdam

Eski 03-26-2011   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

İstihdam



İstihdam


İSTİHDAM a (ar istihdam)

1 Bir kimseyi bir işte, bir hizmette kullanma, çalıştırma

—2 istihdam etmek, bir işte, bir hizmette kullanmak, çalıştırmak

—Ed iki anlama (gerçek anlam, mecazi anlam) gelen bir sözcüğü, bir ifadede her iki anlama da gelen biçimleriyle kullanma sanatı (Örn "Baki yine mey içmeye and içti demişler / Divane midir bade dururken içe andı" [Baki], Burada "içmek" sözcüğünün "ant içmek" ve "bade içmek" kalıplarındaki anlamları bir arada kullanılmıştır)

—Huk istihdam eden -> Çalıştıran —Ikt Bir ülkede, bir meslekte iş sahibi kişilerin oranı; sayılarının indeksi (İSTİHDAM HACMİ de denir) [İstihdam; etkinlik oranını, yani çalışanların (istihdam talep edenlerle askerlik hizmetini yapanlar da içinde olmak üzere) sayısıyla toplam nüfus arasındaki orana eşittir] (Bk ansikl böl) || Dış istihdam, ilgili İşletmelerle hiçbir belirli hukuki bağlantısı olmayan personelin istihdamı (çalışma yerlerinin temizliği ve bekçiliği, lokanta, bilgi İşlem tesisatı bakımı vb işlerde bu gibi hizmetler sunan işletmelere başvurulması durumu) || Tam istihdam, bir ülkedeki etkin nüfusun olanaklarının azami ölçüsünde (gerek işçi sayısı, gerekse İşçi başına düşen haftalık çalışma saatleri bakımından) çalışır durumda olması ya da istediği takdirde bir İş bulabilmesi durumu

—istat istihdam havzası, yerel iş piyasalarının çözümlemesinde kullanılan ve İçinde işçinin eviyle işyerinin özdeş kabul edilebildiği bölge olarak tanımlanan kavram, —işi ikt istihdam değerlendirmesi, bir işletmede (ya da bir iş dalında) görevlerin birbirlerine oranla değerinin saptanması ve bunlardan her birine ayrılacak ücretin belirlenmesi (Bk ansikl böl)

—ANSİKL ikt Son zamanlardaki çalışmalar istihdam piyasası hakkında mikroeko-nomlk bir görüşe geniş ölçüde yer ver-mekteyse de, Keynes'ln çalışmalarından (1936) beri, istihdam dengesinin tümüyle ekonominin dengesine bağlı olduğu ve makroekonomik bir görüş açısından çözümlenmesi gerektiği genellikle kabul edilmiştir Buna göre, istihdam düzeyi genel iktisadi etkinlik düzeyine bağlıdır Daha açık bir deyişle, yetersiz bir iktisadi büyüme işsizliğin artması tehlikesini doğurur Yüksek büyümeyse, tersine, ancak tam istihdama dönüşü sağlamaya yarar

Bu saptamalardan kalkarak, İstihdam talepleri sayısını azaltmak için, ücretlilerin tüketiminin hızlandırılmasına dayanan bir genişleme politikasının uygulanması öneriliyordu Tüketim eğilimi ücretlerde, kârlara oranla daha fazla olduğundan, gelirlerin dağılımında ücretliler yararına yapılacak bir değişiklik, mal ve hizmetlere olan toplam talebi artıracak ve istihdam arzının yetersizliği bu toplam talebin yetersizliğinden kaynaklandığına göre, sonuç olarak işsizlikte bir azalma oluşacaktı

Genellikle sanayileşmiş ülkelerde 50'li yıllarda ve 1965'e kadar, istihdamın evrimi bu çözümlemeyi haklı çıkardı Gerçekten de, işsizlerin sayısı konjonktürel yavaşlama dönemlerinde yükselmekte, iktisadi etkinliğin canlandığı dönemlerdeyse azalmaktaydı Ama, 1965'ten başlayarak, durumda bir değişiklik görülür oldu: işsizlerin sayısı, iktisadi etkinliğin yavaşladığı dönemlerde büyük ölçüde artmakta; buna karşılık, İktisadi etkinlik yeniden canlandığında ya hiç azalmamakta ya da pek hafif bir azalış göstermekteydi, işsizlik sürekli bir olay olmuştu Bu durumda, istihdam sorununun, yalnızca tüketimin hızlandırılmasına dayanan bir genişleme politikasına başvurularak çözümlenemeyeceği düşünülmeye başlandı Çağdaş iktisadi çözümleme, aynı zamanda hem başka alanlarda (örneğin, yatırımları desteklemek için işletmelerin kârları üzerinde) etkili olmak, hem de başka bazı olayları da hesaba katmak gerektiğini belirtiyordu

Bir yandan, girişimcileri yatırım yapmaya ve böylece üretim kapasitelerini artırmaya özendirmek amacıyla, işletmelerin kârlarını canlandırıcı bir iktisat politikası izlenmesi salık verildi Ama böyle bir politika az ya da çok uzun bir vadede istihdam alanları yaratabilse bile, birçok engellerle karşılaşıyordu Gerçekten de, E Malln-vaud'nun belirttiği gibi, kârların canlandırılmasını sağlamak, aynı zamanda, kısa vadede toplam talebi özendirmek ve böylece var olan kapasitelerin kullanılma oranını düşürmek demekti Bundan başka, girişimciler, kârlarının ileride artacağını düşünerek hareket edecek yerde, üretimlerine hemen pazar bulabileceklerini düşünerek hareket ettikleri zaman yatırımlar hiç de özendirilmiş olmuyordu Sonra da, ücretliler, gelirlerinde herhangi bir kısıntı yapılması düşüncesini kolay kolay kabul etmiyorlar ve bu da girişimcilerin ek kazançlar sağlama olanaklarını sınırlandırıyordu Bu durumda resmi makamlar, örnek olmak ve böylece bir gelir (özellikle, ücret) politikasının uygulanmasını sağlamak amacıyla sıkı bütçe ve para politikalarına başvurmak gereğini duydular ve yatırımlara yardımda bulunmamayı, hatta yeni üretim etkinliklerine girişmek isteyen işletmelere bile yardımcı olmamayı kararlaştırdılar Bu politika, amacına aykırı düşecek bir biçimde, işsizliğin geçici bir süre için artmasına yol açabilir Ama, bu sonuçlara karşın, istihdam sorununun kalıcı bir çözüme kavuşturulmasında, bu politika büsbütün bir yana bırakılamaz

Öte yandan, çağdaş iktisadi çözümleme, İstihdam durumunun sağlıklı ve dengeli bir büyüme dışında gerçek bir iyileşme gösteremeyeceği düşüncesini korumakla birlikte, yapısal olayların bu konudaki rolü üzerinde de ısrarla durmaktan geri kalmaz Birinci nokta olarak, İşsizliğin artma eğilimi, kadınların, özellikle evli kadınların çalışması olayının çok yaygınlaşmış olması sonucudur, ikinci olarak, işsizliğin artması, işsizlik süresinin uzamasından çok, işsizlik döneminden geçişlerin çoğalması biçiminde olur Bu geçiş dönemi, üretime yeni bir yapı verilmesine bağlıdır Bu dönemin kısaltılması, emeğin hareketliliğini etkin bir biçimde destekleyen bir politikayı; iktisadi etkinlikleri coğrafi çerçeve içinde daha iyi dağıtmayı amaçlayan bir politikayı gerektirir Üçüncü olarak, iş piyasasında, yapısal duruma gelmiş birtakım uyumsuzluklara rastlanır Her kişinin, özellikle kendi yetişme biçimi,

eğitim düzeyi, yaşayış biçimi bakımından arzu ettiği istihdam türleriyle ona önerilen istihdam türleri arasında bir karşıtlık bulunur Bu yüzden, bugün işgücü tarafından belli bir ilgisizlikle karşılanan birçok meslek ya da unvanlar için ancak güçlükle eleman bulunması tehlikesi vardır

iş piyasasındaki uyumsuzlukların azaltılması İki yönlü bir çabayı gerektirir: insanların uyumlandırılması (değişikliğe yatkınlık sağlayacak biçimde mesleki formasyonun geliştirilmesi) ve işyerlerinin uyumlandırılması (çalışma koşullarının düzeltilmesi, çalışma saatlerinin düzenlenmesi, el işçiliğine değer verilmesi, yeni nitelikler elde edilmesi) Bu amaçla, resmi makamlar, işgücünün akışkanlığını, ek formasyondan geçirilmesini ve rehabilitasyonunu kolaylaştırıcı önlemler almaya çalıştılar Bu çabalar sonucunda, özellikle hizmetler kesiminde (sigortacılık, bankacılık) ve bazı etkinlik alanlarında (elektronik, bilgi işlem, telematik, robotik vb) istihdamın genişlediği görüldü

—işi ikt İstihdam değerlendirmesi Birbirini tamamlayan dört çözümsel aşamayı içerir: görevlerin incelenmesi, görevlerin değerlendirilmesi, görevlerin kategoriler biçiminde gruplandırılması, bir ücret baremi saptanması Çeşitli değerlendirme sistemleri vardır Bunlar, görevleri değerlendirmede kullandıkları özel yöntemlerle birbirlerinden ayrılırlar Bu bakımdan, temel ayrım, niceliksel olmayan yöntemlerle (hlyerarşik sınıflandırma, kategoriler itibariyle sınıflandırma) niceliksel ya da etmenlere ilişkin yöntemler (etmen karşılaştırmaları ve puanlama yöntemleri) arasındadır Ama niceliksel değerlendirmeyle niteliksel değerlendirme (temel kapasite ya da temel yetenek yöntemleri) ilkelerini birleştiren yöntemler aracılığıyla, uygulamada bir uzlaştırma gerçekleştirilebilmiştir Bu karma sistem, özellikle, 1975'ten beri metalürji ve maden sanayilerinde uygulanmakta olan ve görevlere düzey ve katsayı İtibariyle ayıran sınıflandırmanın hazırlanmasında yol gösterici olmuştur

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.