Köreltmek |
|
|
#1 |
|
Şengül Şirin
|
KöreltmekKöreltmek köreltmek ettirg f 1 Bir şeyi köreltmek, keskinliğini yitirmesine yol açmak, daha az sivri ve kesici duruma getirmek: Bıçağı, makası köreltmek —2 Soyut bir şeyi köreltmek, onun şiddetini, yoğunluğunu azaltmak: Zaman, duygularını köreltti Çok farklı alanlarda çalışması, onun resme olan yeteneğini köreltti —Patol Körelmesine neden olmak --Bir şeyi (soyut) köreltmek, onun zayıflamasına neden olmak: Alkolizm onun iradesini köreltti
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz
En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır |
|
|
|