Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > Serbest Forum

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
buldular, neler, umdular

Neler Umdular Neler Buldular

Eski 12-27-2010   #1
GöKKuŞaĞı
Varsayılan

Neler Umdular Neler Buldular




NE BEDELMİŞ AMA

Mübadele bedel kelimesinden geliyor Al adamını ver adamımı En basit şekliyle insan takası
Çoluğuyla, çocuğuyla, hayalleriyle, umutlarıyla

MEZARLARI MEÇHUL
Türkiye’ye 500 bin göçmen ulaştı Yola çıkanlar elbette daha fazla Yaşlılar, çocuklar, hamileler dayanamaz, birer birer düşerler toprağa


Sen maacir misin len?
İstersen değilim de Sarı saçların çakır gözlerin veriverir ele Sükut edersin bilmiş bilmiş kafa sallarlar “demişdim di mi, susuyor bak!”
Manavlar da (yerliler) kendilerince haklılar Bi bakmışsın gemiler dolusu bitap, pejmürde insan Getirip, mahallene bırakmışlar
Piyasa zaten bozuk, ticaret dar, bir ucundan da onlar asılırlar Üstelik kalenderdirler az ücrete “he” der, tuttuklarını koparırlar Sen sayarsın yerinde, onlar uzar
Yine de hoş tuttular Yatak döşek verdiler, lokmalarını paylaştılar
Dedem suskundu rahmetli, kerpetenle asıl kelime alamazsın ağzından Babaannem ise ayaklı arşiv Dinleyenler şaşar kalırlar, “pes valla” derler “bu ne hafıza?”
Garibim Rumeliyle yatar, Rumeliyle kalkar Anlatır anlatır başa sarar Hatıraları niye canlı? Kim bilir kaçıncı tekrar?

TOPARLANIN!
Yıl 923 Selanik Yenice Vardar
Kendi halinde bir Türk kasabası, tıkırdayıp gidiyorlar Bir gün memurlar geliyor “toplanın” diyorlar
- Hayrola?
- Gidiyorsunuz, Anadolu’ya!
- Bizi Vardar’dan kimse atamaz, burada doğduk, öleceğiz burada!
- Kararı alan biz değiliz ama
- Ya?
- Lozan, Curzon, Ankara
Ne diyebilirsin ki? Anavatan var arada
Gayrimenkulleri güya vesikayla bırakıyorsun, eşyalar heder olup gidiyor Paraya çevirebildiklerini de yolda şakilere kaptırıyorsun, yalınayak başıkabak yürüyorsun maceraya
Selanik Limanı bir nevi toplama kampı
Ailesini kaybedenler, diz dövenler, ağıt yakanlar
Cepde cepkende beş on mecidiye kalsa da her şey para Hava açtı mangır at, yağmur yağdı at bi daa
Altına girecek çatı altı bulamıyorsun, hela, hamam karaborsa

BİR SESSİZ GEMİ
İstanbul Nakliyat ve Sevkiyat Müdüriyeti ve Seyri Sefain İdaresinin gemi sayısı mahdut, giden aylar sonra dönebiliyor ancak Onca insan sürünüyor çadırlarda

Üç hafta, beş hafta Gülcemal görünüyor, neden sonra
Trenle yollananlar ayrı perişan, karayolunu seçenler ise saldırıya uğruyor Yine vapur en iyisi Güverteye çıkan zemini bus ediyor
Eşyanın okkası şu kadar lira, çorba isteyen buyursun kasaya

Cüzdanı kalın olanlar kamaralara geçiyor, fukara takımı hayvanlarla birlikte tıkılıyorlar ambara
Gel de bitlenme, tifo, tifüs, veba
Yol yıpratıcı, soğuk ciğerlerinde hançer, kolera kol geziyor, fareler fıkır fıkır yanıbaşında
Öleni saklayamıyor, defnedemiyorlar Kolundan bacağından tutup sallıyorlar suya
Muhacir vapurlarının yanaştığı bazı Ege kasabaları ayaklanıyor, açıkça “istemiyoruz” diyorlar
Ora olmadı bura, Aydın, Muğla derken sürün gitsin Mersin bataklıklarına
Sinek bulut bulut, sıtma adi vaka
Kayırılanlar da oluyor tabii Vodinalılar mesela Onlara Mudanya-Dereköy gösteriliyor, “abe bura dere içi, içimiz kararır sonra”

O günlerde Mübadele ve İskân Vekili Celal Bayar Ona nazları geçiyor “önümüz deniz olmalı” diyorlar, “ki geceleri mehtap yapalım, piştov atalım

Bayar Gemlik’i teklif ediyor “Abe bu ova mendil kaa” diye bozuluyorlar “biz isteriz üç çift öküzle girelim tarlaya!”
Bayar hem gönüllerini yapıyor hem de “şu M Kemal’in hemşerileri yok mu” diye kahırlanıyor ardları sıra

PARAMPARÇA
Efendim bizimkiler İstanbul üzerinden Mudanya’ya geliyor Bursa ‘da soluklanıp uzanıyorlar Kasaba’ya (sonradan adı M Kemalpaşa oldu) Şose tomofil yok tabii, öküz arabalarıyla
Sabri Bey mahallesinde bükük belli bir virane gösteriyorlar Bir Sultan Hamid yadigârı olan Taşmektebin yanıbaşında
Teyzemin teki Kalle’de (Çanakkale’de) kalıyor, dayılar İzmir’e uzanıyor Ailenin bir kısmı İstanbul’a ilişiyor, bir kısmı Tekirdağ’a

Kaybolanları unut, feysbuk ney yok ki Nasıl bulacaksın öyle sora sora

Yeni bir yurt, yeni yeni insanlar Taş yerinde ağır, Selanik’te bey oğlu olsan ne yazar?

Birkaç koyun ediniyor, komşuların “hayvanlar yesin” diye yolladıkları kavun karpuz kabuklarını kemiriyorlar açlıktan
Ki bunlar hısım akraba düğününe tabakla altın yollayan insanlar

Soğuk, gıdasızlık, sari hastalıklar Babaannem nazlı kızı Mualla’yı ve görenlerin “bu çok akıllı olacak” dediği iri kirpikli Burhan’ını kaybediyor
Kabristanda yer çook
Muhacir kimin umurunda?

SUYUN “ÖTE” YANINDAN
Anam tarafı da Selanik muhaciri, onlar İzmir Kemalpaşa’ya yerleşiyor (Ne kadar derinim anlayın artık Dedelerim Selanikli, babam Bursa MKemalpaşa’dan, annem İzmir Kemalpaşa’dan Cumhuriyet ilkokulu, Devrim Ortaokulu ve Eskişehir Atatürk lisesinde okumuşum ayrıca İş yerim de 29 Ekim Caddesinde yaaa) Bakın onlar pek sıkıntı çekmiyor, Parsa köyünde bir bağ ediniyor, icabında kuru üzüm yiyor, pekmez içiyor, tutunuyorlar hayata

Efendim Anadolu’yu terk eden Ortodokslar genelde sanat sahibi İyi ama yerlerine yollanan Müslümanların işi ziraat olunca Üç beş evlek toprak bekliyorsun, takım tezgâh gösteriyorlar sana

Bağ, bostan güjjmen işi, zeytin, tütün ve zerzavatçılığı da öğretiyorlar Anadolu halkına

Nasip işte bazılarının işi rast gidiyor parayı buluyorlar “Gördün mü bak, bitleri kanlandı, aç gezdikleri günleri ne çabuk unuttular!”

Fısıltı gazetesinin işi yok: “Bunlar var ya bunlar, yine gömü buldular!”

Neymiş efendim, gece Rumun biri gelmiş, “ben bu evin eski sahibiyim” demişmiş, “altın saklamıştık göstereyim, yarı yarıya

Laf işte! Duy da inanma
İyi de bu muhacir geceli gündüzlü çalışmadı mı? Alıp, satmadı mı? İş yeri açmadı mı? Elini koymadı mı taşın altına?
Yok, yaranamazsın Çeneleri ile gösterirler, burunlarının ucuyla
Allah kimseyi vatanından etmesin dünyada cüda
Sürünsen de göze batarsın, kazansan da

MÜBADELEDEN SONRA

Türklerin kin tutma gibi bir huyları yoktur, hatta burada kalanlara (İstanbul, Gökçeada, Bozcaada Rumlarına) ticari imtiyazlar tanır, önlerini açarlar

Mütekabiliyet esasına göre Batı Trakyalı Türklerin de aynı haklara sahip olması lazımdır Ama ne mümkün! Yunan hükümeti ümüklerini sıkar adeta

Gazeteler dergiler kapatılır, liderler tutuklanır Cami, türbe, hamam, çeşme, sebil gibi tarihî eserlere tamirat yasağı getirir, viranlatırlar Nedense yeni açılan yollar hep Türk-İslam eserlerine çarpar, derken toprak reformu bahanesiyle arazilerimizi istimlâk eder, üstüne yatarlar
Yunanistan bırakın devleti, kabile bile olamaz Bir zamanlar 60 camisi olan Kavala ve 70 camisi olan Selanik’te birer mescid kalmış, onlar da 20 yıldır tamiratta

Halbuki Taksim, Beyoğlu, Balat, Feriköy, Pangaltı, Bakırköy, Yedikule, Samatya gibi semtlerde kiliseler sıralanır ardı ardına Biz imparatorluk çocuğuyuz ne işimiz olur papazla zangoçla

Biliyorsunuz yaşanan son krizin ardından Yunan turizmi dibe vurdu, şimdi kırmızı dipli mumla bizi çağırıyorlar
İyi de ecdadımdan iz nişane bırakmamışsın ki, ne arayıp da bulacağım orada?

Türk’ün Türk’le takası
Selanik’teyiz Azmi Hoca, Yunan edebiyatı okumuş, sular seller gibi Rumca konuşuyor Adamın birine çöp tenekesi soruyor “siku pidyu tenekes?”
“Ben de arıyorum ama

Rumlarla hayli müşterek kelimemiz var, Karpuzis, cacikis, acıbademis Sonuna bir “is” ekle tamam

Ancak buz yerine buzikis dersen mânâ veremiyorlar Zira o bir müzik aleti, niçin istenir ki suyla?

Selanik biraz İzmir’e benziyor Kavala Antalya’ya Atina için “görmeye bile değmez” diyorlar “kuru bir başkent işte, de ki Ankara!”

Ara sokaklardan birinde rastladığımız yaşlı bir kadın türkçeye hasret olmalı adeta esir alıyor “Adım Kula” diyor, “babam koymuş, mânâsını bilmiyorum ama
- Biz biliyoruz Manisa’da bir kâzâ

Anlatıyor da anlatıyor Samatya’dan, Tatavla’dan, Adadaki dostlarından Melehat, Nebahat, Mihriban hanımlardan
Ve son zehirli cümle: “Bizi ayırdılar yavrum, attılar buraya!”
“Bizi de ayırdılar” diyorum “ninelerim dedelerim hepsi buradan!”

ÇİFT TARAFLI USTURA
Yunanistan’ı dolaşın göreceksiniz Türkçe konuşan hayli yaşlı var Hele bir kısmı Yozgat, Kayseri aksanıyla

Niye? Çünkü aslı nesli Türk Alpaslan’dan evvel Asya’dan kopmuş gelmiş, Bizans’ın tesirinde kalmışlar

“Yunanistan’a gideceksiniz” denildiğinde oturup ağlıyor “gozunun yağınyim ağam, bizi gavura virmen!” diyorlar
O hengamede bir kısmı “ben Müslüman olmuştum” deyip yırtıyor

Oldum diyorsa olmuştur, kalbini yarıp da bakacak halimiz yok ya “İmanmetre” diye bir cihaz yapılmadı daha

Yunanistan’da hoş karşılanmıyorlar, adları “Türkolodis”e (Türk tohumuna) çıkıyor İtiliyor, kakılıyor, hakaret görüyorlar Nerede çorak kıraç, taşlı kireçli arazi varsa, bunlara kakalanıyor Halbuki bir milyon 250 bin muhacir (ki bunlar iş bilen insanlar) sayesinde ülke kımıldayıp kıpırdıyor, çarşıya pazara hareket geliyor

O KADAR BASİT Mİ YAV?

Gazetenin biri manşet atmış “Atatürk çağırdı geldik be yav!”
O kadar da basit değil, evini yurdunu kim bırakır, mecburiyet olmasa
Kaldı ki bir de “git” denilenler var Kovulanlar! Onların günahını kim üstlenecek acaba?
Bütün dünya tehcirin lanetli bir uygulama olduğunu söylüyor
Mübadelenin vebali kat kat fazla İki tarafı da bizar ediyor zira

AH TAHSİN PAŞA
Selanik Türklerin kesif olduğu bir bölge Bulgar tehdidi aşikâr ama Yunan’ın eline geçebileceği akıllara gelmiyor

Nedendir bilinmez İttihatçı Tahsin Paşa emri altındaki 50 bin askere, onca mermiye, mevziye rağmen Selanik’i Rumlara teslim ediyor Tek tüfek “pum” etmeden anahtarları uzatıyor İşte tespihin ipi “o gün” kopuyor aslında Rumlar önlerine konan her belgeyi imzalıyor, lâkin hiçbirini yerine getirmiyorlar

Göç göç göç Balkanlarda damarlarımız boşalıyor adeta
Bugün Yunan Meclisinde 100 Türk milletvekili hayal değildi yoksa

ULUS DEVLET
Mübadelede 1 milyon 250 bin Ortodoks ile 500 bin Müslüman takaslanır İngiliz’in derdi iki tarafı da yalıtmak, damıtmaktır Ki kolayca yara kaşıya, savaştıra Gelgelelim hem Atina, hem de Ankara teklife balıklama atlar O günlerde moda olan “Ulus devlet” bunu gerektirmektedir zira Çöpsüz üzüm Az olsun benden olsun Nüfus kağıdında Müslüman yazan kim varsa (Pomak, Ulah, Roman, Torbeş, Patriyot, Arnavut) toplayıp gemilere tıkarlar Aralarında Türkçe konuşamayanlar da mevcutur (Giritliler mesela)

Dönmeler (Sabetaycılar) Türkiyeye gelmeyi bilhassa arzular, ki ilerleyen yıllarda önemli mevkilere oturacaktırlar



İrfan ÖZFATURA


__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar
Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar
NFK





GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali
GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.