Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Siyasal Bilgiler / Hukuk

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
davası, doğan, haksız, ihtiyati, tazminat, tedbirden

Haksız İhtiyati Tedbirden Doğan Tazminat Davası

Eski 09-20-2010   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Haksız İhtiyati Tedbirden Doğan Tazminat Davası



Haksız İhtiyati tedbirden doğan tazminat Davası -GENEL OLARAK


İhtiyati tedbir isteyen kimse,tedbiri haksız olarak koyduğu anlaşılırsa,karşı taraf veya 3kişi konulan ihtiyati tedbir nedeniyle uğramış oldukları zararı isteyebilirlerNitekim ileride ihtiyati tedbirin haksız çıkma olasılığına binaen başlangıçta HUMK 110maddesi gereğince ihtiyati tedbir isteyen kimseden teminat alınmaktadırEğer açılan tazminat davası kazanılırsa bu tazminat öncelikle teminattan karşılanacaktır

HUMK’da haksız ihtiyati tedbirden dolayı zarar uğrayan kimsenin açacağı dava ile ilgili olarak ayrıntılı düzenleme yapılmamıştırSadece HUMK 110maddede,ihtiyati tedbir isteyen kimseden teminat alınacağı belirtilmiştirAncak bu dava daha çok haksız filden doğan tazminat davasına benzemesi nedeniyle davanın şartları da buna göre belirlenmektedir
Yeni Neuchatel Kanununda da bu dava kural olarak haksız fiil davasının şartlarına tabi tutulmuştur


II-İHTİYATİ TEDBİR KARARI VERİLEMEYEN HALLER



Mahkemeye yapılacak olan ihtiyati tedbir talebine karşılık,mahkemenin ihtiyati tedbir talebini benimsemesi gibi bir zorunluluk bulunmamaktadırMahkeme yasal şartların oluşması halinde takdir yetkisini de kullanarak ihtiyati tedbire karar verebilecektirAncak bazı hallerde yasal koşullar oluştuğu halde ihtiyati tedbir kararı verilemeyen haller vardır


A)İhtiyati Tedbir Kararları,Esas Davayı Çözümler Nitelikte Olmamalıdır


Verilecek olan ihtiyati tedbir kararı ile davanın esası çözümlenemezHatta ihtiyati tedbir kararı ile ileride verilecek olan hükmün ne olacağını belirtecek nitelikte olmaması gerekir


B)İdari Nitelikteki İşler İçin İhtiyati Tedbir Kararı Verilmemelidir


Adli yargıda,idari işler için ihtiyati tedbir kararı verilemezİdari işler idari yargının yargısal denetimi altındadırÖrneğin,idare tarafından alınmış olan yıkma kararına karşı adli yargı kararı ile ihtiyati tedbir kararı verilemez


III-HAKSIZ İHTİYATİ TEDBİRDEN DOĞAN TAZMİNAT DAVASININ ŞARTLARI


Haksız olarak ihtiyati tedbir kararına karşı,ihtiyati tedbir kararı ile muhatap olan taraf ile bu karardan etkilenen 3kişilerin tazminat davası açabileceklerini daha önceden belirtmiştikBöyle bir davanın açılabilmesi için bazı şartların oluşması gerekecektirBu şartlar şunlardır;

-İhtiyati tedbir kararının icra edilmiş olması
-İhtiyati tedbir kararının haksız olduğunun anlaşılması
-Haksız ihtiyati tedbirden dolayı bir zararın ortaya çıkması
-Haksız ihtiyati tedbir ile zarar arasında uygun nedensellik bağının kurulması
-Kusursuz sorumluluk


A)İhtiyati Tedbir Kararının İcra Edilmiş Olması



İhtiyati tedbir kararının verilmesi ile karşı taraf bir zarara uğramazSöz konusu zarara uğraması için bu kararın icra edilmiş olması gerekirÇünkü ihtiyati tedbir kararı icra edilmeden karşı tarafın zarara uğraması mümkün değildir
Nitekim Yargıtay’da bir olayda ‘’İstihkak davacısının tazminatla sorumlu tutulabilmesi için,istihkak iddiası nedeniyle takibin talik edilmiş olması icap ederTeminat şartı yerine getirilmediğinden,takibin talikine müteallik kararın infaz edilmemiş olması nedeniyle alacaklının zarara uğramış olduğu düşünülemezO halde alacaklı lehine tazminata hükmedilmesi İİK’nın 97maddesine aykırıdır’’şeklinde karar vermiştir


B)İhtiyati Tedbir Kararının Haksız Olduğunun Anlaşılması



Tedbir isteyen kimsenin ileri sürmüş olduğu hakkını tam olarak ispat etmesi beklenmezBöyle bir hakkının varlığını gerçeğe yakın bir şekilde göstermiş olması yeterlidirBuna rağmen tedbir isteyen kimsenin dava sonunda haksız çıkması mümkündürBu takdirde tedbir haksız alınmış demektir Mesela,davacı bir gayrimenkulün kendisine ait olduğu gerekçesiyle davalıya karşı tescil ve müdahalenin önlenmesi davası açmışsa ayrıca gayrimenkulün üzerinde yapılmakta olan inşaatın durdurulması için ihtiyati tedbir kararı almışsa ancak dava sonunda sözkonusu gayrimenkulün davalıya ait olduğu anlaşılmışsa,sözkonusu ihtiyati tedbir kararının haksız olduğu ortaya çıkmış olacaktır
Açılmış olan davada ihtiyati tedbir isteyen taraf kısmen haklı kısmen haksız çıkmışsa,davacı sözkonusu haksız çıktığı kısım açsından sorumluluğuna gidilebilecek midir?Konu tartışmalıdır

Yılmaz’a göre, davacı kısmen haksız çıktığı kısım açısından sorumlu olacaktır

Özkök’e göre,esas davanın kısmen kabul edilmesi,verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının haksız olduğu anlamına gelmeyecektir

Yargıtay’a göre,davanın kısmen kabul edilmiş olması,bir bölüm isteğin reddedilmiş davanın ve ihtiyati tedbir kararının haksız olduğunu göstermez

Bize göre ise,davacı açmış oluğu davada kısmen haklı çıkıp kısmen haksız çıkmışsa,haksız çıktığı kısım bakımından sorumlu olmalıdırSorumlu olmayacağını kabul etmemiz halinde bu hak kötüye kullanabilecek duruma gelirBu sebeple davacı haksız çıktığı kısımdan sorumlu olmalıdırAksi taktirde davadan tamamen haklı çıkan kimse ile kısmen haklı çıkan arasında bir farkın olmaması adaletsiz durumların ortaya çıkmasına sebebiyet verecektir


C)Haksız İhtiyati Tedbirden Dolayı Bir Zararın Ortaya Çıkması


Herhangi bir zarar meydana gelmemişse sözkonusu tazminat istenemeyecektirZarar,maddi olabileceği gibi manevi de olabilir
Tedbir kararı farklı şekillerde sona erebilirtedbir kararı dava açılmadan önce verilmişse,davacı on gün içinde esas hakkındaki davasını açması gerekirDavasını açmadığı takdirde ihtiyati tedbir kendiliğinden ortadan kalkar,yine ihtiyati tedbir kararı esas hakkında verilen kararın tefhim veya tebliğ edilmesinden itibaren kendiliğinden ortadan kalkar ayrıca aleyhine tedbir kararı verilen kimse teminat gösterirse mevcut ihtiyati tedbir değiştirilebileceği gibi kaldırılabilirde
Görüldüğü üzere ihtiyati tedbir kararı farklı şekillerde sona ermektedirBu da istenebilecek olan zararın tespitinde farklılık yaratmaktadır

İhtiyati tedbir kararı on gün içinde dava açılmamış olması nedeniyle kalkmış ise(HUMK 109) bu durumda yalnız ihtiyati tedbirin kalktığı tarihe kadar meydana gelen zarar istenebilirİhtiyati tedbir kararı hükmün tefhim veya tebliğ edilmesiyle ortadan kalkmış ise ihtiyati tedbir kararının icra edildiği tarih ile hükmün tefhim veya tebliğ edildiği dönemdeki zarar istenebilirİhtiyati tedbir kararı,teminat karşılığında kaldırılmışsa, istenebilecek olan zarar ihtiyati tedbirin ortadan kalkması için teminat göstermek zorunda kalmış olmasından dolayı uğradığı zarardır Burada davacı,ihtiyati tedbirin kaldırılması ile hükmün verildiği tarih arasındaki zararını da isteyebilir Çünkü teminat ile ihtiyati tedbir kalkmış ise de,tazminat davası açan davacının zararı sona ermemiştirTeminatı göstermesi nedeniyle de bir zararı olmuştur


D)Haksız İhtiyati Tedbir İle Zarar Arasında Uygun Nedensellik Bağının Kurulması


Haksız İhtiyati tedbir nedeni ile tazminat davası açan davacının,ödenmesini istediği zarar ile haksız ihtiyati tedbir arasında uygun illiyet bağı bulunması gerekir

İhtiyati tedbir kararının sona ermesinden sonraki döneme ait zararlar ile haksız ihtiyati tedbir arasında uygun illiyet bağı yokturSonraki dönemle ilgili ortaya çıkan zararlar için genel hükümlere göre dava açılabilir


E)Kusursuz Sorumluluk


Davacı,davalının kötüniyetle tedbir aldığını veya bu konuda ihmalinin bulunduğunu ispatla yükümlü değildir
Haksız ihtiyati tedbiri koyduran kimsenin kusurlu sorumluluğu açısından gerekli değildirİhtiyati tedbiri kötüniyetle koydurmuş olması gerekmezİhtiyati tedbirin haksız olması ve bundan bir zararın doğmuş olması tazminatın ödenmesi için yeterlidirAncak kusursuz sorumluluk esası maddi tazminat açısından geçerlidir,manevi tazminat istenebilmesi için ihtiyati tedbiri koyduran kimsenin kusurlu olması gerekir
Yargıtay’da ‘’haksız ihtiyati tedbirden doğan sorumluluk,kusura dayanmayan objektif sorumluluktur’’ şeklindeki kararı ile,haksız ihtiyati tedbirden doğan tazminat davasında kusura gerek olmadığına karar vermiştir


IV-YARGILAMA USULÜ


A)Davanın Tarafları



Haksız ihtiyati tedbirden doğan tazminat davasını öncelikle bu kararın muhatabı olan karşı taraf (asıl uyuşmazlıktaki davada tavalı) açabilirAncak ihtiyati tedbir kararından etkilenen üçüncü kişilerin tedbire karşı itiraz etme imkanları olmamakla birlikte,bu tedbirden zarar görmüşlerse tazminat davası açabilirlerDavalı taraf ise tedbiri koyduran kimsedir


B)Yetkili ve Göreli Mahkeme


Haksız ihtiyati tedbirden doğan tazminat davasında görev genel hükümlere göre belirlenecektirYetkili mahkeme ise davalının ikametgahı veya kararın uygulandığı (haksız fiilin ortaya çıktığı,HUMK 21) yer mahkemesidir

Nitekim Yargıtay’da ‘’Gerek doktrinde gerekse uygulamada haksız eyleme ilişkin hükümlerin bu kabil davalarda da uygulanacağı ittifak gösteren görüştürŞüphe yok ki haksız eyleme ilişkin davalarda davacı genel hükümlere göre davasını davalının ikametgahında açabileceği gibi,HUMK 21maddesi uyarınca haksız eylemin meydana geldiği yer mahkemesinde de ikame edebilirBaşka bir ifade ile bu konudaki seçimlik hak davacıya aittirHaksız ihtiyati tedbire dayalı davada haksız eylemin meydana geldiği yerin ise haksız ihtiyati tedbirin icra edildiği yer mahkemesi olacağı herhalde tereddütsüz bulunmak gerekir’’ şeklinde karar vermiştir

C)Zamanaşımı

Bu davanın zamanaşımı süresi BK60 maddesinde düzenlenen 1 yıllık zamanaşımına tabidirzamanaşımı süresinin başlangıç tarihi tedbir kararının kalktığı tarih değil,esas hükmün kesinleştiği tarihtirEsas hakkındaki davanın 10 gün içinde açılmaması durumunda zamanaşımı,tedbirin kalkmış olduğu tarihten itibaren başlar
Nitekim bir olayda Yargıtay,’’İhtiyati tedbir konulmasına ilişkin davada tedbirin kalktığı değil,ona dair kararın kesinleştiği gün ,zamanaşımı başlangıcına esas alınmalıdırYargıtay’ın kökleşmiş uygulaması da bu doğrultudadır’’şeklinde karar vermiştir
Sözkonusu dava temyiz veya karar düzeltme yolundan geçmek suretiyle kesinleşmişse bu durumda 1 yıllık zamanaşımı süresi ilgilinin esas hükmün kesinleştiğini öğrendiği tarihten itibaren başlamalıdırÇünkü BK60maddesinde süre öğrenmeden itibaren başlar
10 yıllık süre ise ihtiyati tedbirin uygulanmasından itibaren başlar


D)Yargılama ve Davanın sonucu


Haksız ihtiyati tedbirden doğan tazminat davası,haksız fiilden doğan tazminat davası gibi genel hükümler çerçevesinde görülürBöyle bir dava açılırken davacıdan teminat alınmaktadırSözkonusu teminatın bazı özellikleri vardır

Buna göre haksız ihtiyati tedbirden doğan zarar nedeniyle açılan tazminat davası kazanılmış ise,uğranılan zararlar öncelikle bu teminattan karşılanır


Peki ihtiyati tedbir kararı alan kimse esas davasında haksız çıkmışa,davalının tazminat davası açma ihtimaline binaen bu teminat 1 yıl süreyle muhafaza mı edilecektir?Yoksa belirli şartlar altında iade edilebilecek midir?

Kuru,asıl dava sonuçlandıktan sonra haksız ihtiyati tedbir nedeniyle tazminat davası açılmamışsa ,teminat uzun süre muhafaza edilmemeli,teminatı yatıranın talebi üzerine,asıl davaya bakan mahkeme tarafından karşı tarafa tazminat davası açması için süre verilmeliSözkonusu süre içinde dava açılırsa teminat dava süresince sahibine iade edilmezSözkonusu süre içinde dava açılmazsa o zaman teminat sahibine iade edilir görüşünü savunmakta

Yılmaz,haksız ihtiyati tedbir uygulatan tarafın esas davayı kaybetmesi üzerine,karşı tarafın tazminat davası açmaması üzerine teminat yatıran tarafın mahkemeye başvurarak karşı tarafa uygun süre verilmesini istemesini doğru bulmamaktaÇünkü bu durumun hak arama özgürlüğünü zedelediğini ileri sürmektedir

Bize göre de karşı tarafa uygun süre verilip tazminat davası açmasının istenmesi menfaatler dengesine uygun düşmemektedirDava açmakta tereddütü olan kimseye sırf teminatın sürüncemede kalmaması için belli bir süre verilmesi hakkaniyete uygun değildirİhtiyati tedbiri uygulatanda teminatı zaten karşı tarafın uğrayabileceği zarara karşılık olarak yatırmıştırO halde tedbiri uygulatan taraf davasından haksız çıkmışsa teminatını,tazminat davasının açılma süresine kadar iade edilmemesine katlanmak zorundadır
Haksız ihtiyati tedbir nedeniyle zarara uğrayan taraf tazminat davasını kazanırsa ,bu kimseye teminat ayni olarak verilmezYapılacak olan ilamlı takip üzerine teminat paraya çevrilerek ödenir


E-Yanlış İhtiyati Tedbir Kararı Verilmesi Hakimin Hukuki Sorumluluğuna Yol Açabilir


Hakimler kural olarak vermiş oldukları kararlardan sorumlu değildirAncak hakimlerin kasten veya ağır ihmal ile kanuna aykırı karar vermiş oldukları bazı önemli hallerde hakimlerin mali sorumluluğuna gidilebilmektedir
Eğer hakim ihtiyati tedbir kararında yanlışlık yapmışsa ve bu kararında kasıt yada ağır ihmali bulunuyorsa kendisine karşı tazminat davası açılabilecektir

Örneğin,ihtiyati tedbir kararı verilemeyen hallerden birisinin bulunduğu halde tedbir talebiyle karşılaşan hakim,ihtiyati tedbir kararı vermişse sorumluluğuna gidilebilecektirSözkonusu dava BKm60 gereğince 1 yıl içinde açılmalıdır


F-Üzerinde İhtiyati Tedbir Bulunan Malı Alan Kişinin İhtiyati Tedbirle Bağlılığı


Eğer bir mal üzerinde ihtiyati tedbir kararı bulunuyorsa ve u malı üçüncü bir kişi satın almışsa,bu kimse sözkonusu malı ihtiyati tedbir şerhi ile satın alır

Hakkında ihtiyati tedbir kararı bulunan taşınmazların cebri icra yoluyla satılıp satılamayacağı konusunda Yargıtay’ın vermiş oluğu kararlar çelişkilidir
Bir olayda Yargıtay,’’Tedbir kararları taşınmazın rızai olarak üçüncü kişilere devir ve temlikini önleyici nitelikte olup,cebri icra yoluyla taşınmazın satışına engel teşkil etmez’’şeklinde karar vermiştir
Başka bir olayda ise ,’’İhtiyati tedbir kararının devam ettiği sürede satış istenmesi sonuç doğurmaz’’şeklinde karar vermiştir
Yılmaz’a göre,taşınmazların cebri icra yoluyla satışı mümkün olsada uygulamada böyle bir taşınmazın alıcısının olması pek mümkün olmayacaktırO sebeple cebri icra yoluyla satışın mümkün olması pek bir anlam ifade etmeyecektir
Bize göre de,taşınmazı cebri icra yoluyla alan kimsenin daha sonradan malik sıfatını kaybetme ihtimali vardırO sebeple taşınmazın cebri icra yoluyla satılması pek uygun görünmemektedir



IV-MENFİ TESPİT DAVASINDA HAKSIZ İHTİYATİ TEDBİRDEN DOĞAN TAZMİNAT DAVASI



İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasında mahkeme icra takibinin durdurulmasına,icra takibinden sonra ise ihtiyati tedbir olarak icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine karar verebilir(İİKm72/II-III)
Menfi tespit davası reddedilirse ,davacı borçlunun koydurmuş olduğu ihtiyati tedbirin haksız olduğu ortaya çıkarBu nedenle davalı alacaklı uğramış olduğu zararı isteyebilirAncak bunun için ayrı bir dava açmasına gerek yokturÇünkü İİK72/IV maddesinde özel bir düzenleme yer almaktadırBu sebeple bu hüküm öncelikle uygulanacaktırMahkeme menfi tespit davasını reddetmişse kendiliğinden borçluyu alacağın %40’ı oranında tazminata mahkum edecektir
Buna karşın alacaklı zararın daha fazla olduğunu iddia ediyorsa bu yöndeki iddiasını yargılama sonuna kadar ileri sürebilirBu durumda alacaklı zararın tamamını ispat etmek zorundadır


VI-İSTİHKAK DAVASINDA HAKSIZ İHTİYATİ TEDBİRDEN DOĞAN TAZMİNAT DAVASI


Yapılan haciz nedeniyle istihkak iddiasında bulunulmuşsa davaya bakacak icra tetkik merciinin icra takibinin ertelenmesine ilişkin karar (İİKm97/I-V),hukuki niteliği bakımından ihtiyati tedbir kararıdır
İstihkak davası üzerine icra tetkik merci takibin ertelenmesine karar verdiği halde dava sonunda davanın reddine kararı vermişse alacaklı zarara uğramış demektir


Bu durumda davalı olan alacaklı tahsili geciken miktarın %40’ından az olmamak üzere tazminat talep edebilirTazminata karar verilebilmesi için burada talebin olması gerekmektedir(İİKm97/XIII)Davalı alacaklının ayrı bir dava açmasına gerek yokturÇünkü burada özel bir düzenleme bulunmaktadırAlacaklı,alacağın %40’ına kadarki zararını ispat etmek zorunda değildir,bu oranı aşan kısım için ise zararı ispat etmek zorundadır


SONUÇ



İhtiyati Tedbir uygulatan taraf,esas davasında haksız çıkmışsa sözkonusu ihtiyati tedbir kararı da haksız uygulanmış olacağından karşı tarafın uğramış olduğu zararı açılacak dava üzerine karşılamak zorundadırTazminat davasını kendisine karşı haksız ihtiyati tedbir uygulanan taraf veya ihtiyati tedbir kararından zarara uğrayan üçüncü kişi açabilecektirİhtiyati tedbir kararına karşı davalının itiraz hakkı olduğu halde,ihtiyati tedbir nedeniyle zarara uğrayan üçüncü kişinin itiraz hakkı bulunmamaktadırSadece tazminat davası açabilmektedirYapılacak olan kanuni düzenleme ile üçüncü kişiye de itiraz hakkı verilmelidir

Haksız ihtiyati tedbir nedeniyle açılacak olan tazminat davasında tazminata hükmedilmişse,tazminat öncelikle ihtiyati tedbir kararını talep eden tarafın göstermiş olduğu teminattan alınacaktırTeminat,haksız ihtiyati tedbir kararı uygulanan taraf için güvencedirBu nedenle teminat,tazminat davasının açılabilme süresi olan 1 yıllık zamanaşımı süresine kadar sahibine iade edilmemelidir

Haksız ihtiyati tedbir nedeniyle zarara uğrayan tarafın tazminat isteyebilmesi için ayrı bir dava açması gerekmektedirBu dava davalının ikametgahı mahkemesinde açılabileceği gibi haksız ihtiyati tedbir kararının icra edildiği yer mahkemesinde de açılabilirGörevli mahkeme genel hükümlere göre belirlenecektirOysaki kanundaki özel düzenleme nedeniyle menfi tespit davasında ve istihkak davasında haksız ihtiyati tedbirden dolayı zarara uğrayan tarafın tazminat isteyebilmesi için ayrı bir dava açmasına gerek yokturgörülmekte olan davada sözkonusu tazminata hükmedilebilecektir

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.