02-19-2018
|
#1
|
Şengül Şirin
|
Önceki Yıllarda Ayrılmayan Amortismanlar Sabit Kıymetin Satışında Maliyet Olarak
ÖNCEKİ YILLARDA AYRILMAYAN AMORTİSMANLAR SABİT KIYMETİN SATIŞINDA MALİYET OLARAK DİKKATE ALINIR
Özet:
Maliye İdaresi’nin anlayışına göre mükelleflerin her bir sabit kıymet için ilgili yılında, hiç amortisman ayırmama veya eksik amortisman ayırma hakları vardır Bu şekilde kullanılmayan amortisman hakları izleyen yıllarda kullanılamamakla beraber, amortismandaki bu eksiklik ilgili sabit kıymetin net defter değerinin aynı miktarda yüksek kalmasını sağladığı için, sabit kıymetin satışında maliyet olarak dikkate alınabilmektedir
Atik’lerin Satılmasında Geçmiş Dönemde Ayrılmayan Amortismanların Durumu ve Muhasebe Uygulamaları
VUK’un 328 Maddesi hükümlerine göre amortismana tabi iktisadi kıymetlerin satılması halinde alınan bedel ile bunların envanter defterinde kayıtlı değerleri arasındaki fark kar ve zarar hesabına geçirilir İşletme hesabı esasında defter tutan mükelleflerle serbest meslek kazanç defteri tutan mükellefler bu farkı defterlerinde hasılat veya gider olarak kaydeder denmektedir Ayrıca ilgili maddesin 2 fıkrasında “amortisman ayrılmış olanların değeri ayrılmış amortismanlar düşüldükten sonra kalan meblağdır Devir ve trampa satış hükmündedir” İfadesi geçmektedir
Bu bilgilere göre ATİK’ lerin satılması durumunda satış durumunda alınan bedel ile deftere kayıtlı net değeri arasındaki farkı kar veya zarar olarak kayıtlara intikal ettirilmesi gerekmektedir Bu konuda en çok tereddüt edilen konu satış esnasında geçmiş dönemlerde ayrılmayan amortismanların durumudur
Bir iktisadi kıymetler ilk iktisabın VUK’un 269, 270, 273 Maddelerine göre maliyet bedeline göre değerlenir ve kayıtlara alınır ve 313 No lu VUK Tebliği’ne göre amortismana tabi tutulur VUK’un 320 maddesine Amortisman süresi kıymetlerin aktife girdiği yıl başlar denmektedir ve her yılın amortismanı ancak o yıla ait değerlemede nazara alınabilir
Fakat Amortismana tabi bir iktisadi kıymetin satışında ayrılmayan geçmiş dönem amortismanların satıldığı yılda durumunun incelenmesi gerekmektedir
Örnek :1
01 01 2010 yılında aktife alına ticari aracın değer 50 000 TL’dir İtfa süresi 4 yıl olmaklar beraber 2010 ve 2011 yıllarında amortisman ayrılmış olup 2012 ve 2013 yıllarında amortisman ayrılmamıştır Araç 2014 yılında 20 000 TL’ye satılmıştır
Bu örnek doğrultusunda 2 görüş mevcuttur
A- GÖRÜŞE GÖRE KAYIT
HESAP KODU BORÇ ALACAK
689 DİĞER OLAĞAN DIŞI GİD VE ZARARLAR HESABI 25 000,00
257 BİRİKMİŞ AMORTİSMANLAR HESABI 25 000,00
Geçmiş Döenm ayrılmayan amortismanların kaydı
………………………………………… ………………  /                       
102 BANKALAR 20 000,00
257 BİRİKMİŞ AMORTİSMANLAR 50 000,00
254 TAŞITLAR 50 000,00
679 DİĞER OLAĞAN DIŞI GELİR VE KARLAR 20 000,00
Araç Satış Kaydı
………………………………………… ……/………………………………
900 KANUNEN KABUL EDİLMEYEN GİDERLER 25 000,00
- Geçmiş dönem ayrılmayan amortismanlar
910 KANUNEN KABUL EDİLMEYEN GİDERLER ALACAKLI HESABI 25 000,00
- Geçmiş dönem ayrılmayan amortismanlar
………………………………………… ……… /……………………………
B- GÖRÜŞE KAYIT
HESAP KODU BORÇ ALACAK
102 BANKALAR 20 000,00
257 BİRİKMİŞ AMORTİSMANLAR 25 000,00
689 DİĞER OLAĞAN DIŞI GİD VE ZARARLAR HESABI 5 000,00
254 TAŞITLAR 50 000,00
Araç Satış Kaydı
………………………………………… ……/…………………………
Bu kayıtlardan ilk görüşteki kayıt vergi idaresine vergi kaybına düşürmemek için genellikler uygulanan kayıttır Fakat Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 2008 yılında verdiği B 07 1 GİB 0 03 29/2973-315-442 sayılı muktezasında “…… iktisadi kıymetler için ayrılan amortisman tutarı ancak ilgili olduğu yılda dikkate alınması gerekmekte olup, herhangi bir yıl amortisman ayrılmaması ya da eksik ayrılması halinde amortisman süresinin uzatılmasına ve daha sonradan ayrılan amortisman giderinin ilgili olduğu yıldan başka bir yılda gider olarak dikkate alınmasına, daha açık bir ifade ile herhangi bir yıl amortisman ayrılmaması ya da eksik ayrılması sebebiyle amortisman süresinin son yılında iktisadi kıymetin itfa edilmemiş bakiye değerinin (net defter değerinin) o yıl defaten gider olarak dikkate alınmasına imkan bulunmamaktadır
Şu kadar ki, VUK’nun 328 maddesi gereği, amortismana tabi bir iktisadi kıymetin satılması halinde alınan bedel ile iktisadi kıymetin (amortisman konu edilmiş olması halinde, ayrılan amortisman tutarları düşüldükten sonra kalan net) değeri arasındaki farkın kar ve zarar hesabına geçirileceği tabiidir ”
Görüldüğü gibi, Maliye İdaresi’nin anlayışına göre mükelleflerin her bir sabit kıymet için ilgili yılında, hiç amortisman ayırmama veya eksik amortisman ayırma hakları vardır Bu şekilde kullanılmayan amortisman hakları izleyen yıllarda kullanılamamakla beraber, amortismandaki bu eksiklik ilgili sabit kıymetin net defter değerinin aynı miktarda yüksek kalmasını sağladığı için, sabit kıymetin satışında maliyet olarak dikkate alınabilmektedir
Konu ile ilgili Danıştay’ın görüşü de yukarıda izah edilen Maliye İdaresi görüşüne paraleldir Nitekim, Danıştay 3 Dairesi’nin 7 2 1984 tarih ve E 1984/1879; K 1984/3360 sayılı kararında;
“…… satışı yapılan minibüs için amortisman ayrılmadığı sabit bulunduğundan alış ve satış bedelleri arasındaki farka ayrılması gereken amortisman miktarının eklenmesinde kanuni uyarlık bulunmadığı,… ” ifadesi yer almıştır Bu ifadeden anlaşıldığı üzere minibüsün sahibi olan mükellef bu minibüs için amortisman ayırma haklarını hiç kullanmamış, dolayısıyla minibüsün net aktif değerinde eksilme olmamıştır Adem ÇIKRIKCI E-Yaklaşım / Temmuz 2014 / Sayı: 259
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir Özdoğrular smmm ltd şti / www ozdogrular com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|