Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
folklorun, tarihi

Folklorun Tarihi

Eski 07-09-2010   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Folklorun Tarihi





Folklorun Tarihi




"Folklor" sözcüğünü, ingiliz J W Thoms halka özgü görenekleri, geleneksel inançları, batıl itikatları ve efsaneleri belirtmek amacıyla 1846'da yaratmıştı Eleştirilere uğramış olan bu terim, görüldüğü gibi, öncelikle, maddesel olmayan halk kültürü diye adlandırılabilecek olan şeye bağlanmaktadır


Folklora duyulan ilgi, Batı tarihinde eskidir: Herodotos, Plutarkhos ya da Pausanias (Perieghesis tes Elladhos) [Yunanistan'ın tasviri] gibi yazarlar, yaşadıkları çağın gelenekleri hakkında önemli tanıklıklar bıraktılar Montaigne, Voyageenita e'siyle (italya gezisi) İtalya'yı anlatan bu konuda bir öncü olarak belirir Almanya, Büyük Britanya ve Fransa'da bilginler, halk şarkı, masal ve efsanelerini toplamaya XVIII yy'da giriştiler: Herder'in 1778-79'da yayımladığı Volkslieder, Grimm kardeşlerin 1812-1815'te yayımladıkları Kinder-und Hausmârchen XIX yy'in ikinci yarısında folklora karşı gittikçe artan ilgi, birçok bilimsel çalışma ile (Dulaure'un ve Kelt akademisi'nin anketleri; Luzel, La Ville-marque, Blade, vb tarafından gerçekleştirilen sözlü edebiyat derlemeleri), ilk eşya koleksiyonları ve ilk etnografya müzelerinin kuruluşu ile (Trocadero Etnografya müzesi, 1878) ortaya çıkıyordu, ilk uluslararası folklor kongresi 1889'da toplandı Örneğin Fransa'da dergi ve kitaplar birbirini izledi: Sebillot, Gaidoz, Rolland, Saintyves, Van Gennep gibi folklorcuların yanı sıra yerel bilginlerin de yer aldığı Millisine (1875'te), Revue des traditions po-pulaires, Revue du folklore français

Halk sanatları ve gelenekleri müzesi'nin kuruluşuna kadar (1936) folkloru etnografyadan, etnolojiden ayırt etmek zordu Bu bilim dallan geliştikçe folklor sözcüğü, Av-rupa'daki kırsal topluluklarda kolektif olguların tümünü belirtir oldu Dolayısıyla av-rupalı olmayan topluluklardaki benzer olguları betimleyen etnografyayla, sosyal ve kültürel antropoloji durumuna gelen etnolojiyle karşılaştı

Geleneksel olarak, folklor, Sebillot'nun (1886) ileri sürdüğüne göre, "uygar" ya da "evrilmiş" toplumlarda saptanabilen halk kalıntılarını, arkaizmlerini, geleneklerini inceler; Saintyves'e göre, "uygarlaş-mış ülkelerdeki "halksınıflarının kültürü"-ne yönelir; görüldüğü gibi, bazen ilkçağ'a dek uzanan ve az çok değişikliğe uğramış olarak Avrupa'daki çağdaş döneme kadar "korunmuş" bulunan örf ve âdetler anlamında kalıntı kavramı, folklor kuramında büyük bir rol oynamıştır

Arnold Van Gennep bu görüşü yadsır Manuel de folklore français contempo-rain (1937-1958)'inde açıkladığına göre, onun için folklor ya da avrupalı "kırsal toplulukların etnografyası", "canlı," "çağdaş" ve hatta "doğmakta olan" kolektif olgulara yöneliktir Kalıntı kavramı, onun gözünde, tutarsız bir kavramdır Nitekim, eğer bir korunma olayından başka bir şeyi belirtmiyorsa, folklordaki görenekler yapay ve boş bir biçimden başka bir şey değildir Karşıt durumda ise aynı görenekler sosyal bir işlevi yerine getirir ve bir arkaizm olamaz Cl Levi-Strauss da bu noktada Van Gennep'i izler

Bugün, folklorun, modern toplumlarda, dışsal kökenli bir kışkırtının ürünü olmak şöyle dursun, her şeyden önce bir kültürel canlılık belirtisi olduğu düşüncesi egemendir "Kolektif" ya da "halka özgü", "halka yönelik" sözcüklerinin anlamı üzerinde uzlaşmanın güçlüklerine karşın, Van Gennep de, A Varagnac'ın ardından, folklorun, Avrupa'da, işlevsel karakterli kolektif inanç ve uygulamalardan oluştuğunu, sözkonusu inanç ve uygulamaların da somut etkinliklerle, "yaşama tarzlarfyla bir arada ve iç içe bulunduğunu ve bunların ereklerinin zaman içinde değişebileceğini düşünür Kısacası folklor, göreneklerin, yani yaşama tarzlarının bu tarzlar yazılı ya da yazılı olmayan kurallara uysun uymasın incelenmesidir Günümüzde, avrupa kültür varlığı konusundaki araştırmalar ilerleyip genişledikçe, Avrupa'ya ilişkin folklor ve etnografya incelemeleri de, yeniden canlı bir ilgi odağı durumuna gelmektedir

Kaynak: Büyük Larousse, Cilt 7, sf 4183



__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.