Şengül Şirin
|
Aristotelesçilik, Aristotelesçilik Hakkında Bilgi
ARİSTOTELESÇİLİK
Aristotelesçilik,Eski Yunanlı filozof Aristoteles'in görüşlerini benimsemiş,yöntemlerini kullanmış ,çeşitli zaman ve kültürlerde oluşmuş felsefe akımlarıyla okullarının ortak adı
Temel çizgilerinde Yunan kültürü içinde canlı kalan Aristotelesçilik ,bütün Roma döneminde Doğu Akdeniz'de sürmüş; Doğu Anadolu,Suriye ve Mısır'da İslam kültürüne katılmış; Hıristiyan ortaçağında Kuzey Afrika ve İspanya'dan Araplar yoluyla ve Latin etkilerin de katılmasıyla İtalya,Fransa ve İngiltere'ye yayılmış,buralardan da yeni çağlarda Almanya ve Kuzey Amerika'ya geçmiştir Böylece,Yunan ve Latin kültürlerinin yanı sıra Arap,Fars,Türk ve Yahudi düşünürler eliyle ve hem Hıristiyan hem de İslam kültürleri içinde yoğrulup zenginleşerek günümüze ulaşmıştır
YUNAN GELENEĞİ,Aristoteles'in etkileri Yunan ve sonraki Bizans düşüncesi içinde neredeyse kesintisiz olarak sürmüş,15 yüzyıldan sonra ise Aristotesçiliğin ağırlık noktası Batı'ya geçmiştir
Aristotelesçilik,Aristoteles'in kurduğu okul olan Lykeion'da 300 yıla yakın bir süre canlı kalmış,bir inanç sisteminden çok bir eleştirel araştırma anlayışı olarak yaşamıştır
Bu arada gelişen Helenistik felsefe içinde,çeşitli okullar,Aristotelesin görüşlerinin bazı bölümlerini benimsemişlerdir Böylece,Stoacılar biçimsel mantık ,anlam görüşü ve doğaya verdikleri önem açısından şüpheciler,şüphelerini kanıtlamak için kullandıkları usavurma yöntemleri açısından Aristotelesçi sayılabilirler
Bu etkiler,Aristoteles'in Platoncu özellikler taşıyan (bugüne ulaşmamış) gençlik dönemi kitaplarından kaynaklanır İÖ 1 yüzyılda Aristoteles'in kuramsal metinlerinin Rodoslu Andronikos tarafından çoğaltılması,yepyeni bir etkinin kaynağını oluşturmuştur Bu etki,hemen bütün araştırma alanlarının başlangıcına ,Aristoteles'in görüşlerini koyan,bilgi edinmenin onu yorumlamaktan ,ondan yöntem öğrenmekten geçtiğini varsayan (18 yy'daki Aydınlanmaya değin sürecek olan) sonraki Aristotelesçiliğin temelidir
İSLAM GELENEĞİ 7 yüzyılda Bizans ve Sasani imparatorlarının topraklarına giren Müslüman Araplar,Doğu Anadolu ve Suriye'deki (en önemlileri Edessa (Urfa) ve Antiokheia (Antakya) olan) kültür ve düşün merkezlerini ele geçirdiler Aristotelesçilik önceleri Süryani ve Yahudi,sonradan Arap ve Türk düşünürler tarafından ele alanıp yorumlanarak parlak bir gelişme gösterdi İslam dinini düşünsel yapısı içinde son derece önemli bir yer aldı
Aristotelesçiliğin İslam geleneği içinde gelişmesinde katkısı olan ilk düşünür Kindi'dir Onun Aristotelesçiliği genel çizgileriyle belirlemesinden sonra Farabi,,derinlemesine yorumlar getirerek ,Aristoteles'in mantık görüşlerini işledi ve felsefe ile İslam dininin ilkeleri arasındaki ilişkiler üzerinde durdu Aristotelesçiliğin İslam kültürü içindeki sarsılmaz yerini alışı ise,İbn Sina ve İbn Rüşd'ün etkileriyle oldu
İbn Sina,Aristoteles'in görüşlerini ve Plotinos'un yanlışlıkla Aristoteles'in sanılarak theologia (ilahiyat) teriminin Arapçaya aktarılmış biçimiyle Esulucya ve Kitabü'l -Rububiye adlarıyla çevrilen bazı metinlerini temel alarak,son derece sistemli ve tutarlı bir felsefe geliştirdi İbn Rüşd ise dinin,halk için basitleştirilmiş felsefeden başka bir şey olmadığı görüşünden yola çıkarak Aristoteles'e bağlı kalan,kendinden önceki Yunan ve Arap düşünürlerinden yararlanan zengin bir görüşler bütünü oluşturdu İbn Rüşd'ün Aristoteles'e dayandırarak ortaya koyduğu düşünceler arasında ruhun ölümsüzlüğü ,dünyanın sonsuzluğu,aklın bütün insan cinsi için birliği gibi görüşler vardı
LATİN VE HIRİSTİYAN GELENEĞİ Aristoteles'in erken dönem yapıtları ile onun izlerini taşıyan Plotinos ve Porphyrios'un metinlerinin etkileri Roma'da 4 yüzyıla değin görülse de Aristotelesçiliğin Latin kültürü içindeki ilk önemli temsilcisi Boethius sayılır Aristoteles'in görüşlerine kendinden pek az özgün görüş katabilen Boethius'tan sonra Aristotelesçilik,Aristoteles'in kuramsal metinleri Latincede bulunmadığından 12 yüzyıla değin yüzeysel kaldı 12 ve 13 yüzyıllarda ,İtalyan (özellikle Venedikli) düşünürlerin Bizans ile,İspanyol (özellikle Toledolu) düşünürlerinde İslam ile ilişkileri sonucu,Aristoteles'in hemen bütün yapıtlarının ve bunların yorumlarının Yunanca ve Arapçadan Latinceye çevrilmesiyle Aristotelesçilik yaygınlaştı önceleri yalnızca mantıkla sınırlıyken ,fizik,kozmoloji ,özellikle de doğabilim alanlarında etkili oldu Bu yeni görüşler bir süre Hıristiyan otoritelerce yasaklandıysa da ,etkileri gene de yayıldı
Roger Bacon ve Abertus Magnus'un çalışmalarından sonra ortaçağın son büyük düşünürü Aquino'lu Tommaso'nun yaklaşımı,Aristoteles'e saygılı,ama dinsel inançlarla çeliştiği noktalarda ondan ayrılan bir tutum oldu
13-15 yüzyıllar arasında Aristotelesçilik (Paris ve Oxford'da) dinsel çevrelerde tepki uyandırdı yasaklamalara konu oldu "Averroizm" olarak bilinen ve İbn Rüşd'ün Aristoteles yorumlarından kaynaklandığı öne sürülerek dinsizlik sayılan görüşleri de Aristotelesçiliğe atfedildi Ama Hıristiyan düşüncesinin 14 yüzyıldaki büyük adları Duns Scotus ve Ockham'lı William,birçok bakımdan Aristotelesçi görüşlere bağlı kaldılar
RÖNESANS 15 yüzyıldan başlayarak Batı'nın kültür ve düşün merkezi haline gelen İtalya,aynı zamanda Aristotelesciliğin çeşitli kollarının da buluşma yeri oldu İspanyol Yahudilerinin ve Bizanslı Rumların katkılarının yanısıra basım tekniklerinin gelişmesiyle (y 1475) ortaya çıkan canlı ortam içinde Aristotelesin yapıtları yaygınlaştı Padova, Bologna,Ferrara ve Venedik Üniversitelir Aristotelesçiliğin merkezleri haline geldiler Yüzyılın sonlarında Aristoteles'in bugün bilinen hemen bütün yapıtlarının özgün metinleri Aldus Manutius tarafından yayımlandı
Bütün bu etkilerle Aristotelesçilik bir yandan doruk noktasına ulaşırken,bir yandan da yapılan yeni bilimsel çalışmalar sonucu aşılıd Fizik ve astronomide Galileo ve Kopernik'in çalışmaları Aristolesçi izler taşıdığı halde,yeniçağ bilimi,Aydınlanma içinde,Aristotelesçiliği eleştirmeye ve bulunan yeni yöntemlerle ondan uzaklaşmaya başladı
YENİÇAĞ Aristotelesçiliğin Aydınlanma ile başlayarak etkisini yitirişi,Batı düşüncesinin dinsel etkilerden kurtulması ve laikliğin yaygınlaşması ile paralellik gösterir Aristoteles'in görüşlerine Hıristiyanlık içinde çok temel bir yer verildiğinden ,Avrupa düşüncesi dinden bağımsızlaştıkça Aristotelesçilik de zayıfladı
Fizik ve astronomide Newton'ın klasik mekaniği Aristotelesçi evren görüşlerinin yerini alırken,Darwin'in temelini attığı nedensellik kavramına dayalı biyoloji bilimleri,daha çok erekliliği temel alan Aristotelesçi doğabilimi aştı 20 yüzyılın başlarında bugün geçerli olan biçimini Frege ve Russell'da alan simgesel (matematiksel) mantık da Aristoteles mantığının eksikliklerinden yola çıkarak,onun sisteminden üstün bir sistem kurduğu savını yaygınlaştırdı
Günümüzde Aristoteles'in dolaysız izleyicisi olduğu söylenebilecek ve Aristotelesçi olarak nitelenebilecek bir akım ya da okul yoksa da çağdaş felsefe eğitiminin ayrılmaz bir parçası olarak yerini koruyan Aristoteles'in görüşlerinin etkileri birçok kültür alanında sürmektedir Dil ve ilgili alanlarda "kategori" , " özne- yüklem "; felsefe ve sanatta " biçim -içerik "; fizikte" enerji -madde " ve çeşitli alanlarda da "potansiyel", "öz","nicelik-nitelik", "ilişki" "neden" "cins-tür","genel-tikel" gibi canlılığını koruyan birçok kavram ve kuramsal ayrım Aristoteles'in düşünce tarihine katkılarıdır
Kaynak;AnaBritannica cilt 3 sayfa 53-54 frmsinsi net için derlenmiştir
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|