|  12-20-2012 | #1 | 
	| 
Prof. Dr. Sinsi
 | 
				  Çin'de Çağdaş Edebiyat 
 
             Konuşulan dilin anlatım aracı olarak kabul edildiği ve geleneksel  konuların bir yana atıldığı 1920 yıllarında, Çin edebiyatı tarihinde bir  kopukluk oldu O dönemde, Yunan tiyatrosundan İbsen'e, simgecilikten  doğalcılığa kadar Batı kültürünün bütün ürünleri, Çin yazarları  tarafından ilgiyle ele alındı  Mao Dun'un Geceyarısı'nda ve Ba Çin'in  Aile, İlkbahar, Güz adlı üçleme romanında görüldüğü gibi, uzun,  ayrıntılı ve kapsayıcı yapıtlar verme eğilimi doğdu  Ama XX  yy'ın en  dikkati çeken yazarı, Çin Halk Cumhuriyeti' nde çok sevilen ve beğenilen  bir sanatçı, çetin bir tartışmacı, aynı zamanda da bir ozan olan Lu  Siun'dur kuşkusuz (Bir Delinin Güncesi; Ah Q'nun Gerçek Öyküsü)  Mao  Çe-tung 1942'de Yen-an'da Sanat ve Edebiyat Üstüne Konuşmalar'ı yazarak,  çağdaş Çin edebiyatının temellerini attı  Aydınların, kitleleri  etkileyebilmeleri için halkın arasına karışmaları istendi  "Yüz Çiçek"  kampanyasının özgürleştirme girişimi (1956-1957), aslında, partinin  kültür siyasetinin sertleşmesi sonucunu verdi  Böylece, her yapıtın  sosyalizmin kuruluşuna olumlu bir katkısı olması istendi ve Guo Mo-ju  gibi eski kuşaktan bazı yazarların belli düzeyde yapıt vermeyi  sürdürebilmelerine karşın, bireyciliğe göz yummayan bir toplumda, genç  yeteneklerin ortaya çıkabilme şansı azaldı  Çin halkının sahne  gösterilerine duyduğu derin bağlılığın sonucu olarak, yalnızca bir tür  sosyalist tiyatro başarılı ürünler verdi (Beyaz Saçlı Kız)  Ama 1973'te,  Mao Çe-tung'un yazdığı sanılan bazı resmî metinlerde, yaratış özgürlüğü  ve bireysel atılımları yüreklendirici bir nitelik gözlendi   
 
 | 
	|  |   |