İngilizce Hukuk Terimleri |
|
|
#1 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İngilizce Hukuk Terimleriİngilizce Hukuk Terimleri aw court: mahkeme judge: hakim law: hukuk, yasa judgement: yargılama justice: adalet criminal: cezaarticle :madde provision :hüküm to abolish :yürürlükten kaldırmak to amend : tadil etmek official journal :resmi gazete to conclude : bir sözleşmenin imzalanması public corporate body : kamu tüzel kişisi unification of judgement : içtihadı birleştirme guardianship : vesayet testament /will :vasiyet discretion :temyiz kudreti reserved portion : saklı pay ex-officio : re'sen tort :haksız fiil aggravating ground ( ceza huk ) : ağırlaştırıcı sebepmajority :rüst major :reşit surety:kefil suretyship:kefalet domicile :ikametgah ratify:icazet principle of equity :hakkaniyet ilkesi act of prohibition : saldırının önlenmesi davası unjust enrichment : sebepsiz zenginleşme bodily integrity :vücut bütünlüğüattorney: vekil brief: dava özeti, evrak, belge case: olay, dava, delil evidence: (n) tanık, kanıt, belirti (v) ispatlamak, belirtmek, açıklamak guilty: suçlu, kabahatli lawsuit: dava plead: savunmak, müdafaa etmek, savunma yapmak, dava açmak, avukatlığını yapmak plead guilty: suçunu kabullenmek, suçunu itiraf etmek plead not guilty: suçu reddetmek sentence: (n) mahkeme kararı, hüküm/yargı, (v) hüküm vermek, ceza vermek, mahkum etmek solicitor: Hukuk görevlisi, avukat, savcı ![]() ![]() solicitor general: başsavcı yardımcısı, danıştay başkanı sue: dava açmak, mahkemeye vermek, talep etmek divorce: boşanmak sue for: talepte bulunmak, rica etmek sue for a divorce: boşanma davası açmak sue out: mahkeme kararı çıkartmak sue smb for damages: zarar ve ziyan davası açmakdamage: (n) zarar, ziyan (v) zarar vermek, hasara uğratmak sum up: araştırmak, bilgi toplamak, özetlemek, kavramak, özet çıkarmak, toparlamak submit: ibraz etmek, sunmak trial: duruşma without prejudice: etki altında kalmadan, önyargısız without prejudice to: hakları saklı olarak, haklarına dokunmaksızın, zarar vermeden Babalık Davası: Paternity Suit Mezkür: Aforementioned Miras: Inheritance Saikte Hata: Mistake as to motive Süreksiz İşçi: Casual Employee Takas Odası: Clearing House Tahliye Davası: Action in Ejectmen Vaad: Promiseİmpunity: Cezasızlık,cezasız kalma Review : Yüksek mahkemce kararın yeniden incelenmesi,temyiz,teftiş etmek Appeal : Temyize gitmek Apprehension: Tutuklama Annul :Bozmak,feshetmek,yürürlükten kaldırmak Custody :Gözetim,gözaltı,nezaret Compensation: Tazminat,tazmin Proceeding:Yargılama usulleri,dava,tutanak Allege :İddia etmek,kanıt olarak göstermek Accusation :Suçlama,itham Breach :Bozma,ihlal,uymama(anlaşmaya) Breach of faith: Güveni kötüye kullanma Arrest :Tutuklamak Public Prosecutor : Cumhuriyet savcısı Sentence : Hüküm,ilam,mahkum etmek Jurisdiction : Yargılama yetkisi FOR CONTRACTS Integration: butunlesme, birlesme Clause : madde, hukum, fikra Duty: gorev ,vazife Disclose: aciga vurmak, ifsa etmek Integration: butunlesme, birlesme Buyer: alici, musteri Property: mal mulk Duress: zorlama, baski Existence: varlik, varolus, yasam Assumption: varsayim ,farazi Confidence: guven, itimat Threat : tehdit, gozdagi Prove: ispatlamak, kanitlamak Victim: kurban Reasonable: makul, makul olculerde, orta derecede Wrongful: haksiz, kanuna aykiri Purpose: niyet, amac, maksat Remove: cikarmak kaldirmakItem: madde, fikra Reasonable: makul olculerde olan Inspect: teftis etmek, denetlemek , control etmek Inspection: teftis, denetleme Unfit : uygun olmayan Conspicuous: goze carpan, dikkat ceken Custom: bir musterinin yaptigi alisveris, gelenek aliskanlik Set????? Swap: degis tokus takas, trampa Trick: hile aldatmak, Goz onunde bulundurmak, tutmak : to keep in mind, bear in mind, consider Bear???????? Suppose: zannetmek , sanmak Supply????? Merchant: tuccar, ticari Merchantability???? Commercial law: ticaret hukuku Constitutional law: anayasal hukuku Constitution: anayasa Disclaimer: yalanlama, teksip Disclaim: yalanlamak , Kabul etmemek Minuscule: kucuk harf, ufacik , onemsiz Petition: dilekce Outline: taslak Appeal: temyiz mahkemesine basvurmak , goturmek Judgment: karar hukum, yargi Amend: duzeltmek Circuit: daire Dismiss: davayi reddetme Complaint: sikayet, yakinma Relief: ic rahatlamasi, kurtarma, yardim Granted: cevaben evet Jurisdiction: yargilama , yargi hakki, yargi Involve: gerektirmek icermek Dispute: tartisma Defendant: davali Plaintiff: davaci Respective: kendi ( respective home) Interest: hisse, pay, cikar kar Accumulation: birikim birikinti Accumulate: toplama biriktirme Impression: izlenim ( first impression) Fact: gercek Execute: uygulamak, yerine getirmek, bir yargiyi infaz etmek, idam etmek Involve: gerektirmek istemek Sue: dava acmak Inheritance: miras Succession: veraset intikal tereke Consideration: bedel karsilik ivaz hukuki sebep akidi mukavele yapmaya sevkeden menfaat veya sebep Offer: teklif icap Offer and acceptance: icap Kabul Issue: ihtilaflinokta sorun dava olan nokta Undertaking: taahhut taahhutname Client; muvekkil Represent anlatmak ifade etmek aciklamak undertaking to represent a client Appear isbat-i vucut mahkeme huzuruna cimak Appearance: mahkeme huzuruna cikma gorunme Obviously: acikca Prospective: mustakbel You get information if you get much information Consent: riza, muvafakat Engagement: sozlesme Suppose: farzetmek, dogru oldugunu Kabul etmek , tahmin etmek suppose the Yasemin Refuse: reddetmek , kabuletmeyis, alinmayis Prospective: beklenen Prospective students Development: gelisim gelisme kalkinma Developments seminars Commercial Law : ticaret hukuku Commercial contract: ticari akit Mercantile law : ticaret hukuku ( ticari teamul ve uygulamalarda bunlardan dogan hukuki anlasmazliklarin cozumu ile ilgili hukuki dali Consideration: ……… ![]() ![]() Comment: aciklama , yorumlama, tefsir Offer: teklif , sunma , takdim Pregnant mind; fikirlerle dolu zihin Over: uzerinde ustunde Common law: medeni hukuk, orf ve adet hukuku Common lawyer; hukuk davasina bakan avukat Agreement; anlasma akit mukavele Treat: tedavi etmek To be treated: tedavi olmak tedavi gormek Privilege; imtiyaz ayricalik musaade ruhsat Quality; nitelik kalite vasif ozellik Measurement; olcme , olcum Structure; yapi Process; islem surec yontem usul yol Process; dava acmak Certain; kesin kati mutlak muhakkak Certainly; kesinlikle Illness; hastalik rahatsizlik Illness costs; hastalik masraflari Field; alan Indefensible; sovunulmaz savunmasiz Liability; sorumluluk yukumluluk pasif Profit; kar kazanc Suggest : one surmek ileri surmek Suggestion; fakir verme uyari oneri teklif Stimulate; tesvik etmek uyarmak Concur; ilk izlenim uyusmak avukat yasemin güllüoğlu 1 responsibilities-sorumluluklar isim 2 social responsibilities-toplumsal sorumluluklar isim 3 community responsibilities-beledi sorumluluklar isim 4 functional responsibilities-fonksiyonel sorumluluklar (belirli görev ve etkinliklerle ilgili olan sorumluluklar isim 5 rights and responsibilities-haklar ve sorumluluklar isim 6 governmental responsibilities-devlet sorumlulukları isim 7 functional responsibilities-fonksiyonel sorumluluklar isim 8 to confer the responsibilities-sorumluluk vermek fiil 9 distribution of responsibilities-sorumlulukların dağıtılması 10 awaken sb to his responsibilities-birine sorumluluklarını hatırlatmak fiil 11 to fill well one's responsibilities-sorumluluklarını müdrik olmak fiil 12 shuffle off responsibilities upon others-sorumlulukları başkalarının üzerine atmak fiil 13 to be promoted to heavier responsibilities-daha ağır sorumluluklar yüklenmek fiil 14 discharge the directors from responsibilities-müdürleri sorumluluklardan kurtarmak 15 supervisory-denetçiye özgü 16 supervisory-denetleyici 17 supervisory-teftiş edici 18 supervisory body-teftiş organı 19 supervisory body-kontrol organı 20 supervisory duty-nezaretçilik 21 supervisory post-nezaretçi mevkii 22 supervisory board-denetim kurulu 23 supervisory board-teftiş dairesi 24 supervisory costs-denetleme giderleri isim 25 supervisory costs-nezaretçilik giderleri isim 26 supervisory organ-denetim organı 27 supervisory power-denetleme yetkisi 28 supervisory staff-denetçi personel 29 supervisory agency· denetleyici 30 supervisory service-kontrol hizmeti 31 supervisory service-denetim hizmeti 32 supervisory position-nezaretçi görevi 33 supervisory authority-denetleme makamı 34 supervisory committee-denetleyici komite 35 supervisory personnel-denetçi personel 36 supervisory employee-nezaretçi memur 37 supervisory committee-gözetim kurulu 38 in supervisory capacity-gözetimci sıfatıyla 39 in an supervisory capacity-müfettiş sıfatıyla 40 supervisory employee employe-nezaretçi memur 41 bank supervisory commission-banka teftiş kurulu 42 to exercise supervisory control-denetim altında tutmak fiil 43 chairman of the supervisory board-yönetim kurulu başkanı 44 chairmanship of the supervisory committee-denetim kurulu başkanlığı |
|
|
|