Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
big, büyük, chance, frederick, ingilizcetürkçe, lang, özeti, şans

The Big Chance - Büyük Şans - Frederick Lang (İngilizce-Türkçe Özeti)

Eski 12-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

The Big Chance - Büyük Şans - Frederick Lang (İngilizce-Türkçe Özeti)





He wasn?t the kind to pick a secretary by the color of her hair Not Bill Hargrave Both Paula and Nancy had been smart enough to know that And for some time everyone in the office had known that one of them, Paula or Nancy, was going to get the job In fact, the decision would probably be made this afternoon Hargrave was leaving town and wanted to settle the matter before he left
The two girls could see him from their desks outside his office Maybe it was only some correspondence that he was looking at with cool, keen eyes But for a moment his finger seemed to pause above those two efficient little pushbuttons If he pressed the left one, it would be Paula?s pulse which would begin to beat faster
Paula couldn?t keep her eyes off that light on her desk She kept making mistakes in her typing and nervously taking the sheets of paper out in order to start all over again
She leaned across her typewriter and said to Nancy, ?The boss is all dressed up today He must be going on a special trip?
She was just talking to relieve her nervousness Nancy took her time about answering She wasn?t used to having Paula talk to her in such an intimate tone Not since they?d learned a month ago that they were both in line for a promotion, for the important job as Bill Hargrave?s secretary
?He does look nice?
Hargrave was young and outside of office hours he was said to be human But that wasn?t why he?d gotten to be one of the important officials of the company until they saw him one day in one of the top executive positions

O bir sekreteri saçının rengine bakarak seçecek tipte biri değildi En azından Bill Hargrave böyle değildi Hem Paula, hem de Nancy bunu bilecek kadar zekiydiler Ve bir süredir de bürodaki herkesin bildiği gibi içlerinden biri, Paula veya Nancy, işi alacaktı Aslında, karar muhtemelen bu öğleden sonra verilecekti Hargrave kasabadan ayrılıyordu ve gitmeden önce meseleyi halletmek istiyordu
Kızların ikisi de, çalışma odasının dışındaki masalarından onu görebiliyorlardı Belki de patronlarının sakin, keskin gözlerle baktığı sadece bir mektuptu Ama bir an için parmağı, o iki küçük işlek çağrı düğmesinin üzerinde durur gibi oldu Eğer soldakine basarsa, daha hızlı atmaya başlayacak olan nabız Paula?nınki olacaktı
Paula gözlerini masasının üzerindeki ışıktan ayıramıyordu Daktiloda hata yapmaya ve herşeye baştan başlamak için gergin bir şekilde kağıtları çıkarmaya devam etti
Daktilosunun üzerinden eğildi ve Nancy?ye, ?Patron bugün baştan aşağıya iyi giyinmiş Özel bir geziye gidiyor olmalı? dedi
Sadece gerginliğini yatıştırmak için konuşuyordu Nancy cevap vermekte acele etmedi Paula?nın, kendisiyle böyle samimi bir ses tonuyla konuşmasına alışkın değildi Özellikle de, bir ay önce her ikisinin de Bill Hargrave?in sekreterliği gibi önemli bir işe terfi etmek için aday olduklarını öğrenmiş olmalarından beridir
?Hoş görünüyor?
Hargrave gençti ve mesai saatlerinin dışında insancıl olduğu söylenirdi Ama onu, bir gün şirketin üst yönetici mevkilerinde birinde görene kadar şirkette önemli biri olması gerektiğinin sebebi bu değildi

The two girls saw him get up from his desk and walk to the doorway of his office He stood there with one hand in a pocket of his blue flannel suit There was a small white flower in his buttonhole and the usual keen, unrevealing smile on his face
?Did you send for the tickets?? he asked Nancy
?I got the tickets all right,? she answered, ?but?and she tried to smile in the same hard way the boss did She looked about as hardboiled as a white kitten ?But there just aren?t any staterooms to be had,? she told him ?Not for love or money?
The boss was certainly disappointed Anybody could see that
?Suppose I try it?? Paula suggested quickly
And for the next ten minutes, half the office employees could hear Paula telling the ticket agent exactly what she thought of him
?Listen,? she said, ?I don?t care whose reservations you have to cancel??
Well, the job was worth going after There was the salary, for one thing And there was the prestige The boss?s secretary knew a great deal about the business And there were the interesting people she got to talk to The important people And the boxes of perfume, flowers, and candy they often left on her desk
And there was Bill Hargrave for a boss Young and clever and attractive That was a factor, too Because in the advertising business you called the boss ?Bill,? and he called his secretary ?Nancy? or ?Paula? and took her to dinner on the company expense account

Kızların ikisi de onun masasından kalktığını ve çalışma odasının girişine doğru ilerlediğini gördü Orada, bir elini mavi kadife takım elbisesinin ceplerinden birine sokmuş olarak ayakta durdu Ceketinin yakalarından birinde küçük, beyaz bir çiçek ve yüzünde her zamanki zeki, kendini açığa vurmaz gülümsemesi vardı
?Biletleri istettiniz mi? diye sordu Nancy?ye
?Biletleri hallettim,? diye yanıtladı Nancy, ?ama? ve patron gibi aynı ciddi ifadeyle gülümsemeye çalıştı Beyaz bir kedi yavrusu kadar çaresiz göründü o an ?Ama ayırtabileceğimiz hiç özel kompartman kalmamış,? diye açıkladı ona ?Mümkünatı yok?
Patron kesinlikle hayal kırıklığına uğramıştı Bunu herkes farkedebilirdi
?Bir de ben deneyim mi?? diye çabucak bir teklifte bulundu Paula
Ve sonraki on dakika boyunca ofis çalışanlarının yarısı, Paula?nın bilet satış görevlisine kendisi hakkında ne düşündüğünü söylemesini duyoyorlardı
?Dinleyin,? diyordu, ?Kimin rezervasyonlarını iptal etmek zorunda kaldığınız hiç umurumda değil??
Eee, iş peşinden koşmaya değerdi Bir kere, maaşı iyiydi Ve saygınlığı vardı Patronun sekreteri, işler hakkında oldukça fazla bilgiye sahip olurdu Ve konuşmak durumunda kaldığı ilginç
insanlar vardı Önemli kişiler Ve bu kişilerin sık sık masasının üstüne bıraktığı kutular dolusu parfüm, çiçek ve şekerler
Ve Bill Hargrave vardı patron olarak Genç ve zeki ve çekici Bu da bir etkendi Çünkü, reklamcılık işinde patronuna ?Bill? diye seslenirdin, ve o da sekreterine ?Nancy? veya ?Paula? derdi ve onu şirket giderleri hesabından ödenen akşam yemeklerine götürürdü

It was all strictly business, but it seemed intimate and informal
Both Paula and Nancy knew about those dinners Bill had tried to be fair He would ask Paula to stay one night, and it would be Nancy?s turn the next night
But Paula had been smart She had soon learned how impersonal Bill Hargrave could be, even at those intimate dinners About as personal as one of those advertisements that says, ?This means you? And she saw how much harder to please he was during the overtime hours- more irritable, more inclined to be critical in his manner
So when Nancy had said, ?I don?t mind staying nights, really I know Paula usually has a date She?s popular with the men?? well, Paula had been glad to let it go at that She?d been quick enough to see that neither of them was going to get the job simply on a basis of physical attractiveness, and she was right
Paula didn?t need any lessons when it came to office politics She was the one who was always busy when someone of little importance in the office wanted his material typed ?Sorry, but it?s impossible, Jack Why not ask Nancy??
And they did ask Nancy It left Paula free to do Bill Hargrave?s work in a hurry She was never too busy for Mr Bill?s work
When Hargrave finally pressed one of those buttons it was at Paula?s desk that the light went on She started to make a grab for her notebook, but she quickly took out her mirror first Then she grabbed up her notebook and an envelope that was on her desk

Bu mutlak suretle, tamamen işin bir parçasıydı, ancak biraz samimi ve gayri resmi görünürdü
Hem Paula, hem de Nancy bu akşam yemeklerini iyi biliyorlardı Bill adil olmaya çalışmıştı Bir akşam Paula?dan kalmasını rica ederdi, ve sonraki akşam yemek sırası Nancy?ye gelirdi
Ama Paula akıllı hareket etmişti Bill Hargrave?in o samimi akşam yemeklerinde bile ne kadar mesafeli olabildiğini hemen öğrenmişti Şu içlerinden birinde aşağı yukarı ?Bu sen demeksin? diyen reklam kadar mesafeliydi Ve onu fazla mesai sırasında memnun etmenin nasıl daha da zor olduğunu gördü_ daha asabi, hareketlerinde eleştirici olmaya daha fazla eğilimli
Ve tabii Nancy ?Akşamları ben kalabilirim, gerçekten Paula?nın genellikle bir randevusu olduğunu biliyorum Erkekler arasında oldukça meşhur?? dediğinde, Paula olayın böyle gelişmesine izin vermekten hoşnut olmuştu Paula, ikisinin de bu işi sadece fiziksel çekicilikleri ile elde edemeyeceklerini görmekte gecikmemişti, ve haklıydı
İş, büro politikalarına geldiğinde, Paula?nın hiç bir derse ihtiyacı yoktu Büroda fazla önemli olmayan biri notlarını daktilo ettirmek istediğinde her zaman meşgul olan hep oydu ?Üzgünüm, ama imkansız Jack Neden Nancy?den istemiyorsun??
Ve onlar da Nancy?ye rica ederlerdi Bu Paula?ya, Bill Hargrave?in işlerini daha acele yapma özgürlüğünü getirdi O, Bay Bill?in işleri için asla çok meşgul değildi
Hargrave en sonunda şu düğmelerden birine bastığında, ışığı yanan Paula?nın masasıydı Not defterini kapmak için hareketlendi, ama daha önce çabucak aynasını çıkardı Sonra defterini ve masasının üzerindeki bir zarfı aldı hemen

As for Nancy, what else could she do but sit there with her pretty blonde head bent over her typewriter? Nancy was a natural blonde, and that seemed the best way to describe her
She just didn?t seem to know any tricks such as Paula did for making herself more popular with the boss
The moment Paula got inside Hargrave?s office he asked about that stateroom
?Any luck, Paula??
Paula wasn?t dumb It was the little things that would count with Mr Bill Orchestra seats at the theater when an important client was in the town and the show was sold out Or a stateroom when there were ?no staterooms to be had for love or money?
She handed him the envelope It contained the two sets of tickets ?That?s your stateroom number on the outside,? she said in a businesslike way
She had on a blue flannel suit something like Bill?s, and it was clear he thought she looked pretty smart in it
?Don?t forget the time,? she added, ?eight-fifteen?
Hargrave smiled ?So there were no staterooms for love or money, eh??
He looked again at the number of his stateroom and he put the envelope carefully in his inside pocket
Then he told her She was going to have a new job He mentioned the salary, too He didn?t neglect to mention the salary
She took it just right- in a very businesslike manner Just enough of gratitude

Nancy?ye gelince, sapsarı kafası daktilosunun üzerine bükülmüş bir şekilde orada öylece oturmaktan başka ne gelirdi elinden? Nancy doğal bir sarışındı, ve bu onu tanımlayabilecek en iyi ifadeydi
Sadece, Paula?nın kendini patrona daha da yakınlaştırmak için başvurduğu hilelerin hiç birini biliyor gibi görünmüyordu
Paula patronun çalışma odasına girdiği anda, Hargrave şu kompartman konusunu açtı
?Hiç şansımız var mı, Paula??
Paula aptal değildi Mr Bill için önemli olan Ufak ayrıntılardı Önemli bir müşteri kasabadayken, tüm biletlerin satıldığı bir tiyatro salonunda orkestra gösterisi için yer bulabilmek gibi Veya ?ayarlanmasının mümkün olmadığı? bir zamanda bir kompartman
Ona zarfı uzattı İçinde iki kişilik bilet vardı ?Bu salonun kenarındaki kompartmanınızın numarası,? dedi ciddi bir ifadeyle
Üzerine Bill?inkine benzer mavi kadife bir takım elbise giymişti, ve bu elbise içinde patronun onun çok güzel göründüğünü düşündüğü aşikardı
?Saatini unutmayın? diye ekledi, ?sekiz-onbeş?
Hargrave gülümsedi ?Güya kompartman ayarlamak mümkün değildi, ha??
Kompartmanının numarasına tekrar baktı ve zarfı dikkatli bir şekilde iç cebine koydu
Sonra ona söyledi Yeni işi o alacaktı Maaştan da bahsetti Maaştan bahsetmeyi ihmal etmedi
Paula bunu tam anlamıyla uygun bir şekilde-çok ciddi bir tavırla- kabul etti Sadece yetecek kadar bir minnettarlıkla

And then, the old sportsmanship How sorry she felt about Nancy She didn?t look sorry
And neither did Bill He told her it was okay, that she shouldn?t worry about Nancy, that Nancy wasn?t made for the job anyway, and that besides, he and Nancy were leaving on their honeymoon tonight Tonight at eight-fifteen

Ve sonra, şu eski sportmenlik Nancy için ne kadar da üzülüyordu Aslında pek de üzgün görünmüyordu
Ve Bill de üzgün görünmüyordu Ona her şeyin yolunda olduğunu, Nancy için endişelenmemesi gerektiğini, nihayetinde Nancy?nin bu işe uygun olmadığını, ve bunun yanısıra, o ve Nancy?nin bu akşam balayına çıkacaklarını söyledi Bu akşam, saat sekiz-onbeşteki trenle


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.