![]() |
Avrupa Birliğinin Tarihi |
![]() |
![]() |
#1 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Avrupa Birliğinin TarihiAvrupa birliğinin tarihi Avrupa Birliğinin Tarihi birinci bölüm 1 ![]() Genellikle Avrupa toplulukları tarihinin başlangıç noktası olarak II ![]() Devletleri” düşüncesi daha eskilere gider ![]() ![]() ![]() haline getirmek ve kolayca Avrupa Milletleri arasında iş bölümünü ve barışı gerçekleştirmekti ![]() ![]() doğmuş ve gelişmiştir ![]() ![]() Projesi” Alman Leibniz’in Avrupa Birliği’ne ilişkin görüşleri bu düşüncenin ilk felsefi temsilcileridir ![]() II ![]() ![]() Başbakanı Sir Winston Churchill Zürih’te yaptığı bir konuşmada, gerek Sovyet Rusya’nın tehdidinden korunmak, gerekse savaşın getirdiği yaranın sarılabilmesi için bir Avrupa Birleşik Devletleri kurulmasını gereğinden bahsetmiştir ![]() ![]() olmaması ve ekonomik sektörler arasında büyük bir rekabetin olması sebebiyle bu projeden vazgeçmişlerdir ![]() ![]() II ![]() ![]() ![]() Avrupa’ya geniş bir yardımda bulunacağını; ancak bu yardımın daha etkili olabilmesi için Avrupalıların dayanışma içinde olmaları gerektiğini söylemiştir ![]() sürecine aynı ölçüde hazır değildiler ![]() ![]() ![]() ![]() OEEC’nin kurulması Avrupa’nın bütünleşme çabalarında çok önemli bir adımdır ![]() ![]() ![]() kaydedilmişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1 ![]() Fransız Dışişleri Bakanı Robert Schuman, 9 Mayıs 1950’de, özellikle yakın tarihlerinde birbirleriyle savaşmış olan Fransa ve Almanya’nın bir daha savaşmalarını engellemek amacıyla, savaş sanayisinin ana maddeleri olan kömür ve çeliğin üretim ve kullanımının “uluslar üstü” (Supranational) bir organ tarafından yönetilmesi teklifiyle, Avrupa’nın bütün “demokratik” ülkelerine çağrıda bulundu ![]() ![]() ![]() ![]() Schuman Bildirisi’nden hemen sonra başlayan müzakereler oldukça çetin geçti ve 18 Nisan 1951’de Avrupa Kömür ve çelik Topluluğu’nu (AKÇT) kuran anlaşma Paris’te imzalandı ![]() ![]() ![]() ![]() AKÇT’yi kuran Paris Anlaşması 100 maddeden oluşmakta ve kömür ve çelik gibi ekonominin iki temel maddesini ele alarak, bunların altı üye devlet arasında serbestçe mübadele edilmesi ve ekonominin bütününe hitap etmesi amaçlanmıştır ![]() ![]() ![]() 1 ![]() AKÇT’nin başarılı olması ve Almanya ile Fransa arasındaki anlaşmazlığı çözmesi üzerine, altı üye ülke bu sefer nihai amaç olan Avrupa’nın siyasi birliğini kurma yolunda faaliyetlere giriştiler ve ilk olarak, askeri güçlerini birleştirip dışa karşı kendilerini korumak amacıyla bir “Avrupa Savunma Topluluğu” kurmaya çalıştılar ![]() ![]() silahsızlandırılmış olan F ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1 ![]() AKÇT’nin başarısı ve AST denemesinin ortaya koyduğu gerçek karşısında, altı ülke, kömür ve çelikte giriştikleri deneyi ekonominin diğer alanlarına da yaymak üzere harekete geçtiler ![]() 1955’te Messina’da bir araya geldiler ve söz konusu amacı gerçekleştirmek üzere bir “Hazırlık Komisyonu” kurdular, başına da Belçikalı P ![]() ![]() incelenmek üzere üye devlet yetkililerine verdi ![]() ![]() ![]() ![]() 1 ![]() ![]() Avrupa topluluklarını kuran anlaşmalar içerisinde en geniş kapsamlısı olan “AET”yi kuran anlaşma 248 maddelik bir “esas metin” ile, buna ilişik; dört “ek”, on “protokol”, bir “uygulama sözleşmesi”, son senet, iki “ortak bildiri”, dört “niyet bildirisi”, iki “hükümet bildirisi”, ve bir “AT adalet divanı statüsü hakkında protokol”den meydana gelmektedir ![]() Roma anlaşması ile altı üye ülke zamanla aralarındaki gümrükleri kaldırmayı, üçüncü ülkelere karşı ortak bir gümrük tarifesi uygulamayı, topluluk içinde malların, insanların, hizmetlerin ve sermayenin serbestçe dolaşabilmesini hedeflemişlerdir ![]() bunları gerçekleştirebilmek içinde, ekonominin bütün sektörlerini kapsayan geniş bir Pazar kurmayı, ekonomik, mali, sosyal ve siyasi bütün kurumları arasında bir yakınlaştırmayı hatta bütünleştirmeyi ön görmüşlerdir ![]() ötesine geçmektedir ![]() 1 ![]() ![]() EUREATOM kurucu antlaşması genişlik bakımından AET kurucu antlaşmasından sonra ikinci sırada yer alır ![]() tedbirleri almak, diğer ülkelerle ticari amacı artırmaktır EUREATOM’un temelleri Spaak komisyonu tarafından atılmıştır ![]() ![]() ![]() Avrupa eğer atom enerjisi alanında ileride ABD’ye bağımlı olmak istemiyorsa, böyle bir entegrasyona gitmek zorundaydı ![]() gecikmeden geliştirilmesi gerektiğini söylüyorlardı ![]() ayrı bir topluluk kurulmasını istiyordu ![]() ![]() EUREATOM bugün Belçika, İtalya, Hollanda ve Almanya’da bulunan dört “ortak araştırma merkezi”ne sahiptir ![]() ![]() ![]() 1 ![]() AT’nin ilk yılları gerek ekonomik gelişmeler açısından gerekse kurucu antlaşmaların uygulanması bakımından oldukça başarılı geçmiştir ![]() ![]() tarihinde AT’ye tam üyelik için baş vurmuştur ![]() ![]() karşı 1960’da “Avrupa Serbest Ticaret Bölgesi”ni (EFTA) kurmuş olan İngiltere’nin de başvuruda bulunuyor olması ayrı bir önem taşıyordu ![]() ![]() görüşülmeye başladığında İngiltere’nin kuruluş yıllarında AT’ye karşı aldığı cephe nedeniyle Fransa Cumhurbaşkanı De Gaulle “henüz topluluğa üye olacak düzeyde değil” bahanesiyle İngiltere’nin başvurusunu veto etmiştir ![]() 1969 La Haye Zirve Konferansı toplandığında Fransa’nın başında De Gaulle yoktu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() genişlemeye AT’nin Kuzeye Genişlemesi denir ![]() ![]() üyeliği öngören bir ortaklık ilişkisi vardı ![]() ![]() ![]() Toplulukların “Güneye Genişlemesi” denilen İspanya ve Portekiz’in katılımları ise katılma antlaşmalarının 1 Ocak 1986’dan yürürlüğe girmesiyle gerçekleşmiştir ![]() ![]() ![]() 1 ![]() AT’nin hedefleri siyasi, ekonomik ve sosyal hedefler olmak üzere üç başlık altında toplanabilir ![]() 1 ![]() ![]() - Avrupa’da siyasi birliğin kurulması - Üye ülke halkları arasında iki defa dünya savaşına neden olan ayrımcı muameleleri ve uyrukluk dolayısıyla meydana gelen engelleri kaldırmak ![]() - Üye ülkelerin tek başına halledemeyecekleri uluslar arası problemleri AT çatısı altında oluşturacakları güç yoluyla çözmeye çalışmak - Uluslar arası ilişkiler sisteminde ikili kutuplaşma yerine, Çin ve Japonya ile birlikte sistemde yer alarak çoklu kutuplaşmayı gerçekleştirmek ve böylece hukuka saygılı istikrarlı ve dengeli bir uluslar arası ilişkiler sisteminin kurulmasına katkıda bulunmak - AT içinde ortak bir savunma sistemi geliştirerek, dünya barışı açısından güçlü bir unsur olmak 2 ![]() - Avrupa topluluğu ülkeleri arasında ekonomik bütünleşmeyi gerçekleştirmek ![]() - Topluluk üreticilerinin gelirlerini artırıcı politikalar izlemek ve onları dış rekabette korumak ![]() - Ekonomik ve teknolojik alanda kaynakların ve kapasitelerin etkin bir şekilde kullanımını sağlamak ![]() - Bu yolla da ABD ve Japonya gibi dünyanın diğer ekonomik güçleri karşısında rekabet gücünü yükseltmek ![]() 3 ![]() - Üye ülke halklarının yaşam standartlarını yükseltmek ![]() 1 ![]() AT yukarıda saydığımız hedeflerine ulaşmak ve faaliyetlerini gerçekleştirmek üzere aşağıdaki organları oluşturmuştur ![]() - Komisyon (The Commission)- Avrupa Parlamentosu (The European Parliament) - AT Adalet Divanı (The Court of Justice)Yardımcı Organlar- Ekonomik ve sosyal komite (The Economic and Social Committee)- Avrupa Yatırım Bankası (The European Investment Bank)- Sayıştay (The Court of Auditors) a-) Konsey : Avrupa Topluluğunun üst düzeyde karar alma ve yürütme organıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() b-) Komisyon : Avrupa Topluluğunun Konseyden sonra ikinci karar alma yürütme organıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Komisyonun temel görevi kurucu antlaşmaların uygulanmasını gözetmektir ![]() karşı AT’yi temsil etme görevleri vardır ![]() c-) Avrupa Parlamentosu : Avrupa Topluluğu’nun “Demokratik denetim organı” olan Avrupa Parlamentosu (AP) Konsey ile Komisyon arasında paylaşılmış olan yasama ve yürütme yetkilerinin kullanılmasını demokratik yoldan denetler ![]() AP’de Parlamento üyeleri siyasi görüşlerine göre grup kurarlar ![]() ![]() ![]() Demokrat (ED), Komünist Grup (COM), Liberal Grup (LDR), Avrupa Demokratlar İttifakı (RDE), Yeşil ve Gökkuşağı Grubu (ARC), Avrupalı Sağcılar (DR), Bağımsızlar (NI) ![]() AP’nin Konsey üzerindeki denetimi oldukça sınırlıdır ![]() ![]() ![]() vererek onu düşürebilir ![]() amaçlayan kararları temyiz edilemeyen bir üst yargı organıdır ![]() ATAD’ın yetkileri şunlardır: - Topluluk hukukunu asıl ve nihai olarak yorumlama yetkisi ![]() - Topluluk organlarının yasama ve yürütme tasarruflarının topluluk hukukuna uygun olmadığını; üye devletlerin topluluk hukukunu ihlal edip etmediklerini karara bağlama yetkisi ![]() - Topluluk hukuku süreleri (gerçek ve tüzel kişiler ile üye devletler) arasında yine bu hukuk alanında çıkabilecek anlaşmazlıkları çözme yetkisi ATAD kararları üye devletlerdeki bütün mahkemeleri bağlar ![]() e-) Ekonomik ve Sosyal Komite (ESK): Roma Antlaşması ile Konsey ve Komisyona yardım etmek ve istişari nitelikte görev yapmak üzere kurulmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() f-) Avrupa Yatırım Bankası: 1958 yılında kurulmuştur ![]() ![]() ![]() topluluktaki 15 devlettir ![]() g-) Sayıştay : AT’nin ve bağlı kuruluşların gelir ve harcamalarını incelemek bunların topluluk mevzuatına uygun bir şekilde yürütülmesini sağlamakla görevlidir ![]() 1 ![]() 7 şubat 1992’de Maastricht’te imza edilen Avrupa Birliği antlaşması 1 Kasım 1993’te yürürlüğe girdiğinde, Avrupa bütünleşmesine tamamen yeni bir boyut verdi ![]() ![]() ![]() ![]() dış politika ve güvenlik politikası; diğer yanda, göç ve irtica politikası, polis ve adalet gibi konuları kapsayan içişleri ![]() ![]() ![]() Ancak, insanların Maastricht Antlaşması hakkında en iyi hatırlayacakları şey, muhtemelen, onların günlük hayatları üzerinde en büyük pratik etkiyi yaratacak olan karar, yani ekonomik ve parasal birliğe geçme kararı olacaktır ![]() ![]() İç Pazarın tamamlanmasındaki nihai, mantıki aşama olan tek para biriminin uygulamaya konulması, bunun her yurttaş için kişisel yansımaları, ekonomik ve sosyal sonuçları düşünülecek olursa son derece siyasi bir adımdır ![]() Birliği’nin en son simgesi olacaktır ![]() ![]() 1 ![]() Haziran 1993’te gerçekleştirilen Kopenhag Zirvesi’nde, aşağıda sıralanan üç kriterin karşılanması durumunda, aday ülkelerin Avrupa Birliği’ne üye olabilecekleri kararı alınmıştır ![]() i Siyasi Kriterler : Demokrasinin güvence altına alındığı istikrarlı bir kurumsal yapı, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve azınlık haklarına saygı;ii Ekonomik Kriterler : İyi işleyen pazar ekonomisi ve AB içindeki piyasa güçlerine ve rekabet baskısına karşı koyabilme kapasitesi; iii Topluluk müktesebatının kabulü : AB’nin çeşitli siyasi, ekonomik ve parasal hedeflerine bağlılık ![]() Zirvesi’nde aday ülkelerin idari yapılarının, aşamalı ve uyumlu bir bütünleşmenin koşullarını sağlayacak biçimde uyumun önemi de vurgulanmıştır ![]() ![]() İKİNCİ BÖLÜM AVRUPA BİRLİĞİ – TÜRKİYE İLİŞKİLERİ 2 ![]() ![]() ÜYELİK 2 ![]() ![]() Nedenleri Söz konusu nedenler aşağıdaki gibi sıralanabilir : · 1958 yılında Yunanistan Hükümeti Ortak Pazara ve ilerde tam üyeliği amaçlayan bir ortaklık antlaşması yapmak istediğini bildirmişti ![]() AET’ye aynı şekilde başvurmalıdır ![]() ![]() ![]() ![]() · Nüfus ve ekonomik potansiyeli büyük ve yaşam standardı yüksek bir topluluğun tam üyesi olmakla, bu güne kadar sürdürdüğü ticari ve ekonomik ilişkilerin boyutları genişleyecek, istikrarlı ve zengin geniş bir pazarın ortağı durumuna girecektir ![]() Türkiye’nin topluluğa tam üyeliği, topluluğun, uyguladığı korumacı politikaları aşmasını sağlayacağı gibi, topluluk üyesi olan Yunanistan,İspanya,Portekiz gibi Akdeniz ülkelerinin yaratacağı sıkıntıları da hafifletecektir ![]() · Topluluğa tam üye olunmasıyla Türk Ekonomisi itici bir güç kazanacak ve işbirliği koşulları içinde topluluk kurallarına daha kısa zamanda uyum sağlayarak gelişmesini hızlandırabilecektir ![]() ![]() · Topluluğun ekonomik açıdan az gelişmiş bölge ve yerlerine, çeşitli fonlardan yapılan yardımlardan yararlanma olanağı bulabilecektir ![]() · Amacı ilk aşamada ekonomik ve daha sonra siyasal birlik içinde bütünleşme olan topluluğa katılmakla, Türkiye, bu güne kadar askeri ve siyası iş birliği içinde bulunduğu Batı ile ekonomik iş birliğini de gerçekleştirerek Batılılaşma istek ve arzusuna kavuşmuş olacaktır ![]() 2 ![]() ![]() Avrupa Birliği ile ilişkilerimizin neredeyse 40 yıllık bir geçmişi vardır ![]() ![]() batılılaşma ile modernleşmenin eş tutulması özellikle 2 ![]() ![]() ![]() ![]() Dolayısıyla, Avrupa ile entegrasyonun başlangıçtan itibaren ülkemiz için ekonomikten ziyade politik amaçları olduğu söylenebilir ![]() yerine getirmeye yeterli olmadığı bildirilmiş ve tam üyelik koşulları gerçekleşinceye kadar geçerli olacak bir ortaklık antlaşması imzalanması önerilmişti ![]() ![]() Ankara Antlaşması’nın ön sözünde Türk halkının yaşam standardının yükseltilmesi amacı ile AET’nin sağlayacağı desteğin ilerdeki bir tarihte Türkiye’nin topluluğa katılmasına yardımcı olacağı belirtilmektedir ![]() ![]() ![]() Antlaşma, hazırlık dönemi, geçiş dönemi ve nihai dönem olarak 3 dönem öngörülmüştür ![]() ![]() ![]() ![]() paylaştırmak gerekir ![]() ![]() ![]() uygulanmıştır ![]() Türkiye kendi hükümlülüklerini yerine getirmemeye toplulukla ilişkilere soğuk bakmaya başlayınca, topluluk da kendi yükümlülüklerini aksatmaya ve ortaklık ilişkisinin geliştirilmesi istikametinde çaba harcamaktan kaçınmaya başlamıştır ![]() ![]() mali iş birliğine son verilmiştir ![]() ![]() 2 ![]() ![]() ![]() 1983 yılında Türkiye’de sivil idarenin yeniden kurulması ve 1984 yılından itibaren ülkemizin ithal ikamesi politikalarının hızla terk ederek dışa açılma sürecini başlatması ilişkilerimizi yeniden canlandırmıştır ![]() ![]() gümrük birliği sürecinin tamamlanmasını önermiştir ![]() ![]() Mart 1995 tarihinden yapılan ortaklık konseyi toplantısında alınan karar uyarınca Türkiye ile AB arasında gümrük birliği 1 Ocak 1996 yılında yürürlüğe girmiştir ![]() Gümrük Birliğinin tamamlanmasıyla ülkemiz AB ülkeleriyle entegrasyon istikametinde çok önemli bir merhale kat etmiştir ![]() üyeliğin gerektireceği yükümlülükleri de zaman içinde üstlenebileceğini göstermiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Birisi Yunanistan’ın, diğeri Avrupa Parlamentosunun muhalefetidir ![]() ![]() ilişkimizin dengesini bozma sonucunu doğurmaktadır ![]() 2 ![]() ![]() ![]() Avrupa Birliği 1993 Kopenhag Zirve Toplantısı’nda aldığı kararlar uyarınca eski Varşova Paktı ülkeleri olan merkezi ve Doğu Avrupa ülkelerini kapsayan bir genişleme süreci başlatmıştır ![]() üzere hazırladığı öneriler 16 Temmuz 1997 tarihinde “Gündem 2000” başlıklı bir raporda açıklanmıştır ![]() ![]() ise Slovak Cumhuriyeti, Lituanya, Letonya, Bulgaristan ve Romanya yer almıştır ![]() ![]() ![]() sürdürülmesine imkan vermediği, Gümrük Birliği’nin uygulamasının ülkemizin bir çok alanda AB müktesebatını başarıyla üstlenebileceğini gösterdiğini, buna karşılık ekonomimizin makro ekonomik istikrarsızlık kıskacını kıramadığı ifade edilmiştir ![]() ![]() ![]() zirve toplantısından beklentilerini aşağıdaki biçimde ortaya koymuştur ![]() ![]() ![]() statüde katılması ![]() 2 ![]() ![]() ![]() 12-13 Aralık 1997 tarihlerinde Lüksembourg’da yapılan Avrupa Birliği zirvesinde kabul edilen sonuç bildirisinin en önemli bölümü genişleme konusuna ayrılmıştır ![]() ülkemiz için bunun ötesine giden bir içerik taşımıştır ![]() ![]() · Türkiye’nin tam üyeliğe bir kez daha teyit edilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() · Bunlara karşılık Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesinin aynı zamanda ülkemizdeki siyasi ve ekonomik reformların sürmesine, Yunanistan ile iyi ve istikrarlı ilişkilere sahip olunmasına ve Kıbrıs sorununa çözüm bulunması amacıyla BM gözetimindeki müzakerelerin desteklenmesine bağlı olduğu vurgulanmıştır ![]() hedefini muhafaza ettiğini ve AB ile var olan ortaklık ilişkilerinin sürdürüleceğini ancak bu ilişkilerin geliştirilmesinin AB’nin yükümlülüklerini yerine getirmesine bağlı olacağını, AB’nin mevcut zihniyet ve yaklaşımı değişmedikçe ilişkilerimizin ahdi çerçevesi dışındaki konuları AB ile ele almayacağımızı belirtmiştir ![]() sorunu, Türk-Yunan ilişkileri dahil olmak üzere Türkiye’nin iç meselelerini bundan böyle kapsamayacağını belirtmiştir ![]() ortaklık antlaşmalarımızda öngörüldüğü şekilde sürdürüleceği AB tarafının Lüksembourg Zirvesi’nin sonuç bildirisinde yapmayı üstlendiği, Gümrük Birliği’nin değiştirilmesine ve Ankara Antlaşması’nın sağladığı imkanların kullanılmasına yönelik tekliflerin beklendiği ifade edilmiştir ![]() ![]() Avrupa Birliği ile ilişkilerimiz Lüksembourg Zirvesi’nden sonraki dönemde yukarıda belirtilen Hükümet açıklaması çerçevesinde yürütülmüştür ![]() ![]() ![]() 2 ![]() ![]() ![]() 15-16 Haziran 1998 tarihinde gerçekleşen AB Cardiff zirvesi sonunda yayınlanan Başbakanlık Sonuç Belgesinin genişleme ile ilgili bölümünde, Türkiye’nin AB'nin genişleme sürecindeki konumunu nispi şekilde iyileştiren bir üsluba yer verildiği görülmüştür ![]() bu kez Türkiye’nin “üyelik için ehil” olduğu ifadesinden vazgeçildiği, bunun yerine zımni “üyelik adayı” tanımlamasının getirildiği gözlemlenmektedir ![]() ![]() Başkanlık Kararlarını temel alması öngörülmüştür ![]() ![]() Belgede yer alan bu olumlu unsurların genişleme sürecindeki konumumuzda nispi nitelikte bir iyileştirme yaptığı, ancak bunun Lüksembourg’da Türkiye’ye karşı yapılan ayırımcı muameleyi izole edecek bir düzeyde olmadığı ve ülkemizin adaylığının kabul edilmesinin ilave siyasi koşullara bağlanmasını kabul edemeyeceğimiz 17 Haziran 1998 tarihinde yapılan Bakanlık açıklamasında dile getirilmiştir ![]() vurgulanmıştır ![]() ![]() ![]() kaydedilmiştir ![]()
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz
![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Avrupa Birliğinin Tarihi |
![]() |
![]() |
#2 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : Avrupa Birliğinin Tarihi2 ![]() ![]() Almanya’da Ekim 1998 ‘de iş başına gelen Sosyal Demokrat-Yeşiller Komisyonu’nun Türkiye-AB ilişkileri konusunda bir önceki hükümete kıyasla daha olumlu ve görüşlerimize müzahir bir yaklaşım benimsediği görülmüştür ![]() ve Avusturya Dönem Başkanlıkları sırasında uygulanandan farklı olarak, Alman Dönem Başkanlığı ile daha yakın temaslar kurulmasını sağlamıştır ![]() adaylığının tescili konusunda bir mektup teatisinde bulunulmuş ve AB’den beklentilerimiz ayrıntıları ve gerekçeleriyle ortaya konulmuştur ![]() Bununla birlikte 3-4 Haziran 1999 tarihlerinde Köln’de yapılan AB Hükümet ve Devlet Başkanları Zirvesinde Almanya tarafından hazırlanan ve Türkiye’nin beklentilerini karşılayabilecek nitelikteki taslak metin, İngiltere ve Fransa’nın desteğine rağmen Yunanistan’ın ve diğer bazı üye ülkelerin olumsuz tutumları neticesinde kabul edilememiştir ![]() Bu gelişme üzerine Dış İşleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı tarafından 4 Haziran 1999 günü yapılan açıklamada, Alman Dönem Başkanlığı’nın gayretlerinin memnuniyetle karşılandığı , ancak AB’nin Türkiye’ye yönelik ayırımcı politikasında herhangi bir değişiklik meydana gelmemesi sebebiyle Türkiye’nin de AB ile ilişkilerinde,Hükümet tarafından 14 aralık 1997 tarihinde yapılan açıklama ile belirlenen yaklaşımın değişmeyeceği bildirilmiştir ![]() 2 ![]() ![]() ![]() a ![]() İzmit depremini ardından AB ülkelerinden münferiden ve Komisyon aracılığıyla gelen yardımlar, ayrıca Yunanistan’ın davranışı,Türkiye-AB ilişkilerinin de yumuşamasına yol açmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() b ![]() ![]() raporda , bu kez tam üyeliğe aday gösterilmiş ve Lüksembourg Zirvesinde diğer ülkeler için yapılmış olduğu gibi, ülkemizde de somut bir Katılma Ortaklığı Stratejisi önerilmiştir c ![]() Ekim 1999 tarihlerinde Finlandiya’da Tampere Kentinde yapılmıştır ![]() ![]() d ![]() İstanbul’da 18-19 Kasım 1999 tarihlerinde gerçekleştirilen AGİT Zirvesinin ardından dışişleri Bakanı İsmail Cem ,AB üyesi ülkelerin dışişleri bakanlarına İstanbul’da bir öğle yemeği vermiştir ![]() Başkanları Zirvesinde Türkiye’nin AB ne adaylık statüsü konusu ile Türkiye’de Son dönemde kaydedilen başarılar ele alınmıştır ![]() 2 ![]() ![]() Türkiye,10-11 Aralık 1999 tarihlerinde Helsinki’de yapılan AB devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesinde Oybirliği ile AB’ne aday ülke olarak kabul ve ilan edilmiş, diğer aday ülkelerle eşit konumda olacağı açık ve kesin bir dille ifade edilmiştir ![]() ![]() arasında ![]() ![]() ![]() kriterleriyle, üye ülke olmanın gerektirdiği yükümlülükler ışığında ve AB müktesebatının yoğunlaşacağı belirtilmiştir ![]() tek bir çerçeve sunmaya çağrılmıştır ![]() 2 ![]() AB’nin genişlemesi kapsamında 13-14 Aralık 1997 tarihli Lüksembourg Zirvesi öncesinde sürdürülen girişim ve temaslarda Türkiye’nin genişleme sürecinde kazanacağı konum ele alınmış ve Türkiye’nin bu sürecin dışında kalamayacağı vurgulanarak diğer aday ülkeler için öngörüldüğü gibi bir katılma öncesi stratejisinin oluşturularak hayata geçirilmesi hususu öncelikli talebimiz olarak ortaya konmuştu ![]() bırakılmıştır ![]() ![]() bir çalışma gerçekleştirmiş ve Türkiye’yi AB’ne katılıma hazırlamak şeklinde tanımladığı stratejinin unsurlarını 4 Mart 1997 tarihinde açıklamıştır ![]() prosedürleri tamamlandıktan sonra söz konusu belge, üzerinde bir değişiklik yapılamaksızın Cardiff Zirvesinde onaylanmıştır ![]() ![]() ![]() yer alacağına işaret edilmiş,tarafımızdan eleştiri konusu yapılan mali işbirliği alanındaki AB taahhütlerine değinilerek önerilen unsurların gerçekleşmesinin AB’nin Türkiye’ye taahhüt ettiği mali yardımların yürürlüğe konulmasıyla mümkün olacağı belirtilmiş ve bu konuda yetkili bulunan konseyin söz konusu yardımları gecikmesizin kullanılabilir hale getirecek düzenlemeyi yapması istenmiştir ![]() ![]() Strateji belgesinde Gümrük Birliğini yanı sıra sanayi, tarım,hizmetler,makro ekonomik diyalog, telekomünikasyon, bilim ve teknoloji, araştırma, ulaştırma, enerji, çevre,tüketici politikası, bölgesel ve sınır aşan işbirliği, Türkiye’nin topluluk programlarına katılımı ve kurumsal iş birliği başlıkları altında toplam 14 alanda somut işbirliği önerilmiştir ![]() ![]() hazırlanmış ve Bakanlar Kurulunda onaylanmasını takiben 22 Temmuz 1998 tarihinde dönem başkanlığı ve AB Komisyonuna sunulmuştur ![]() heyeti ile 25 Eylül 1998 , 30 Kasım 1998, 24Mart 1999,ve 2 Temmuz 1999 tarihlerinde olmak üzere Ankara ve Brüksel’de 4 tur görüşme yapılmıştır ![]() başta olmak üzere, AB’ne katılımı hususunda Türkiye’ye uygun bir perspektif verilmesi yönünde siyasi irade eksikliği sebepleriyle Türkiye’nin beklentilerini karşılamakta yetersiz kalmıştır ![]()
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz
![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Avrupa Birliğinin Tarihi |
![]() |
![]() |
#3 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : Avrupa Birliğinin TarihiÜÇÜNCÜ BÖLÜM ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİNİN ROLÜ 3 ![]() Bildiğimiz gibi endüstri mühendisliği disiplini, çağımız terminolojisinde önemli bir yeri olan kalite, kıt kaynakların planlanması, rekabet gücünün arttırılması, insan kaynakları yönetimi, verimlilik, standardizasyon,tüketici hakları, çalışma ve yaşam koşulları, çevre gibi konuları ilgi alanına alan bir mühendislik dalı olarak göze çarpmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() söylemek yanlış olmaz ![]() ![]() Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğinde endüstri mühendisliğinin rolü konusu, kısmen yoruma açık olmakla beraber, AB teknolojisi olarak nitelendirilebilecek bir takım kavramlar dahilinde ele alındığı zaman daha iyi anlaşılabilecektir ![]() düşünülmektedir ![]() 3 ![]() Standartlar, yetkili kılınan ve bu yetkileri ulusal ve uluslar arası bir standardizasyon kurumu tarafından kabul edilen; yaygın olarak bir defadan fazla kullanılan; madde ürün ve hizmetler için kuralların, yöntemlerin veya ürünlerin üretim metotlarının, ilgili süreçlerin niteliklerini saptayan ve ilgili tarafların işbirliği ile hazırlanan teknik belgelerdir ![]() ![]() (International Standards Organization)’dur ![]() AB de malların serbest dolaşımına katkıda bulunmak amacıyla ulusal standartların yerini Avrupa Standartları’nın oluşturulması için çalışmalar yürütmektedir ![]() ![]() ![]() ötesinde, her ürünün uyması gereken teknik özellikleri en ince ayrıntısına kadar açıklamıştır ![]() ![]() gelişmeye paralel olarak ürünlerin çeşitlenmesi ve gerekli belgelerin sayısının giderek artması sonucu, sistem işlevselliğini yitirmiştir ![]() Yeni yaklaşım ise, yönergelerin çok fazla teknik ayrıntı içermemesi, ürünlerin mal gruplarına göre uyması gereken genel kuralları belirlemesini öngörmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() AB’ de standardizasyon alanında faaliyet gösteren üç kurum bulunmaktadır: - CEN (Avrupa Standartlar Komitesi) - CENELEC (Avrupa Elektroteknik Standartlar Komitesi) - ETSI (Avrupa Telekomünikasyon Standartlar Komitesi) 3 ![]() ![]() Kısa adı CEN olan Avrupa Standartları Komitesi, standartların AB düzeyinde uyumlaştırılması amacıyla faaliyette bulunan temel kurumdur ![]() ![]() 3 ![]() ![]() CE (Comfermité Européene) işareti, bu işarete sahip ürünün ilgili AB yönergeleriyle belirlenen sağlık, güvenlik, tüketicinin ve çevrenin korunması gerekliliğine uyduğunu belirten bir işarettir ![]() ![]() Önümüzdeki yıllarda gerçekleşmesi gündemde olan gelişmeler göz önünde bulundurulduğu zaman, AB’nin hedefleri arasında yer alan tek pazarın oluşturulması açısından tek tip bir AB standardı oluşturulması ve özellikle CE işaretinin daha da yaygınlaşacağına ve vazgeçilmez bir hal alacağına kesin gözüyle bakılmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() standardizasyon kalite güvence sistemleri gibi konulara aşina olan endüstri mühendislerinin yeterli müfredat ve AB kültürüyle donatılmış olarak ortaya çıktıkları zaman, kilit rol oynayabileceklerini söylemek yanlış olmaz ![]() 3 ![]() AB ve Türkiye arasında gümrük birliğinin tamamlanmasıyla sonuçlanan 6 Mart 1995 tarihli ve 1/95 sayılı ortaklık konseyi kararının 8 ![]() ![]() önemine dikkat çekilmektedir ![]() liberal globalizasyonun gerçekleşmesine yardımcı olacaktır ![]() ![]() 3 ![]() AB’nin temel hedefleri arasında yer alan istikrarlı ve dengeli büyüme, fiyat istikrarı, yüksek düzeyde istihdam, ödemeler dengesi, yaşam koşullarının iyileştirilmesi, dengeli kamu harcamaları gibi hedeflerin gerçekleşmesi için üye ülkelerin ekonomi politikalarının koordinasyonu gerekmektedir ![]() biri halini almıştır ![]() ![]() ![]() konusu kriterler:· Kamu açığı ![]() az olması ![]() ![]() · Enflasyon oranı, 1999 yılından önceki son 12 ay içerisinde en düşük enflasyon oranına sahip üç üye ülkenin enflasyon oranları ortalaması en fazla 1,5 puan üzerinde olabilir ![]() · Uzun dönem nominal faiz oranları, en düşük ortalamaya sahip üç ülkenin faiz oranları ortalamasından en fazla 2 puan fazla olabilir ![]() · Avrupa para sisteminin döviz kuru mekanizması çerçevesinde belirlenen normal dalgalanma marjına, en az son iki yıl ciddi sapmalar gözlenmeksizin uyulmalıdır ![]() Makro-ekonomik yaklaşım kriterlerinin hedefi, EPB çerçevesinde dengeli ekonomik kalkınma sağlanması ve üye ülkeler arasında parasal ve mali açıdan gerilimlerin engellenmesidir ![]() üye ülkeler tarafından sağlanmasının zorunlu olması, Türkiye’nin AB’ye geçiş süreci içinde söz konusu kriterler etrafında mali ve ekonomik politikalar oluşturulması ve istikrarlı bir şekilde uygulaması gerekmektedir ![]() Bu arada AB’nin en temel hedeflerinden biri olan istikrarlı bir ekonomik büyümenin sağlanması ve birliğe yeni üyelik sürecindeki ülkelerin bu yönde ilerlemeler sağlamalarının gerekliliği, Türkiye’ye ve özellikle Türkiye’deki endüstriyel kapsamı oluşturan firmalara önemli sorumluluklar yüklemektedir ![]() ![]() 3 ![]() ![]() 6 Mart 1995 tarihinde toplanan AT ve Türkiye 36 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() değer çevre değişiklikleri olacaktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() yol açacaktır ![]() ![]() Şüphesiz ki bir firma şayet rakiplerine göre müşterinin açık ve saklı isteklerini daha hassas bir şekilde tespit edebiliyor ve bu isteği daha kaliteli olarak ve daha ucuza, isteğin oluştuğu andan itibaren en hızlı ve tam zamanında tatmin edebiliyorsa, bu firmanın rekabet gücü daha yüksektir ![]() mühendislerinin Türkiye’nin AB’ye tam üyelik sürecinde ne kadar önemli oldukları kavranabilir ![]() 3 ![]() ![]() AB’nin rekabet kuralları, piyasa koşullarına dayalı bir Avrupa Ekonomik Alanının etkin biçimde işleyebilmesini sağlamak amacıyla oluşturulmuştur ![]() ![]() engelleyecek ya da kısıtlayacak anlaşmalar, ortaklıklar ve ortak uygulamaların yasaklanması ![]() oluşturan her tür devlet yardımının denetlenmesi ![]() ![]() · Haberleşme, ulaştırma,enerji gibi çoğu zaman kamu ya da özel sektör firmalarının tekel konumda olduğu bazı sektörlerin liberizasyonu ![]() ![]() biri olarak kabul edilen rekabet edilme kapasitesinin yeterliliği sorunlarının aşılması gerekmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Özellikle rekabet koşullarında tutunabilmek için firmalarımızın sürekli içerisinde olmaları gerekmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() 3 ![]() ![]() Tüketicinin korunması, AB’ yi kuran antlaşmaya Maastricht Antlaşmasıyla eklenen madde 129 A’ da ele alınmaktadır ![]() ![]() AB’nin önemli amaçlarından birisi de tüketici hakları konusunda uluslar arası yasal mevzuatların uyumlaştırılmasıdır ![]() ileride önemli sorular doğurmaması için gerekli çalışmaların yapılması gerekmektedir ![]() Kaliteli mal ve hizmet üretimiyle tüketici haklarının önemli oranlarda korunmasının sağlanmasında endüstri mühendislerinin durumu önemli olmakla beraber, Türkiye’nin geleceğini daha sağlam temeller üzerine oturtması açısından gerçekçi bir tüketiciyi bilinçlendirme politikası oluşturması gerekmektedir ![]() 3 ![]() ![]() AB ülkelerinde işsizliğin yüksek boyutlarda seyrettiği göz önünde bulundurulduğunda istihdam AB’nin temel sorunlarından biri olmaktadır ![]() ![]() hazırladığı büyüme, rekabet gücü ve istihdam konulu ESSEN zirvesinde (9-10 Aralık 1994) istidamın arttırılması için 5beş öncelikli alan belirlenmiştir:· Mesleki eğitim alanında yatırımın arttırılması yoluyla istihdam olanaklarının iyileştirilmesi:· İstihdam arttırmaya yönelik büyüme sağlanması:· Ücrete dayalı olmayan iş gücü maliyetlerinin azaltılması:· İş gücü piyasalarının ilişkin politikalarını etkinliğinin arttırılması:· Toplumun istihdam azlığından özellikle zarar gören kesimlerine yardımın arttırılması:21 Kasım 1997 tarihinde AB düzeyinde ilk kez istihdama ilişkin bir olağanüstü zirve düzenlenmiştir ![]() hazırladıkları eylem planları ile bu planları ne şekilde hayata geçirildiğine ilişkin faaliyet raporlarını sunmalarını kararlaştırılmasıdır ![]() Amsterdam Antlaşmasının yürürlüğe girmesiyle birlikte istihdam AB’nin hedefleri arasına alınmış, AB’ yi kuran antlaşmaya istihdama ilişkin yeni bir bölüm eklenmiştir ![]() ![]() azaltılması olan iş etüdü gibi teknikleri başarı ile kullanan endüstri mühendislerinin, genel istihdam politikalarını destekler nitelikte yöntemle sergiliyor olduklarını söylemek yanlış olmaz ![]() 3 ![]() ![]() 1972 yılında hazırlanan topluluğun 1 ![]() ![]() kalitenin iyileştirilmesi; İnsan sağlığının korunması ve doğal kaynakların tasarruflu ve rasyonel kullanımıdır ![]() ![]() alanda çoğunlukla işbirliği yöntemine göre karar alınır ![]() genişlemesiyle birlikte çevre politikası, zaman içerisinde giderek önem kazanmıştır ![]() ![]() “Çevrenin korunması, kalitenin iyileştirilmesi; insan sağlığının korunması ve doğal kaynakların tasarruflu ve rasyonel kullanımı” şeklinde belirttiğimiz AB’nin çevre politikası, oldukça önemli görünmekle beraber, merkezi bir konumda bulunması AB’ ye tam üyelik sürecinde Türkiye için özel bir önem arz etmektedir ![]() ![]()
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz
![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Avrupa Birliğinin Tarihi |
![]() |
![]() |
#4 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : Avrupa Birliğinin Tarihi3 ![]() ![]() AB’nin sosyal politikası, üye ülkelerdeki çalışanların yaşam ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi, işçi-işveren kesimleri arasında bir diyalog ortamı oluşturulması ve üye ülkelerin sosyal politikaları arasında uyum sağlanması amacıyla oluşturulmuştur ![]() Endüstri mühendisliğinin, sosyal yönüyle diğer mühendislik disiplinlerinden ayrılması ona özel bir önem vermektedir ![]() ![]() Kaynakça : 1-) Türkiye Ticaret, Sanayi, Deniz Ticaret Odaları birliği 2-) Üretim Sistemleri Dersi 2000 yılı Sunum Notları HAZIRLAYANLAR SAADETTİN ERHAN KESEN YUSUF ARSAKAY AHMET YILDIZ GÖKHAN ERDAL
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz
![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|