Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
anadolu

Anadolu

Eski 05-07-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Anadolu



Anadolu kelimesi Yunanca güneşin doğduğu yer anlamına gelen “Anatoli”dan doğmuştur Romalılar, kendi topraklarına göre doğuda kaldığından buraya doğu toprağı anlamında Thema Anadolia demişlerdir Anadolu isminin bir bölge adı olması ise Selçukluların Anadoluya gelmesiyle başladı




,Anadolu'nun NASA uydusu ile çekilmiş bir resmi


Anadolu, Asya kıtası'nın Güneybatı ucunda yer alan bir yarımadadır Tamamı Türkiye'de bulunur Kuzeyinde Karadeniz, batısında Marmara ve Ege denizleri, güneyinde ise Akdeniz yer almaktadır

Anadolu ( Yunanca: ανατολη anatole, "doğu") bugünkü Yunan dili 3000 yıllık bir geçmişi olan Hint-Avrupa dil ailesine ait bir dildir Antik Yunanca Klasik Yunan uygarlığının dili olarak kullanılmıştır Modern Yunanca Antik Yunancadan oldukça farklı olmakla beraber köken olarak ona dayanır Yunanca, Yunan alfabesi kullanılarak yazılır Modern Yunanca dünyada, çoğu Yunanistan'da yaşayan yaklaşık 12 milyon kişinin anadilidir


Türkiye'nin Türkiye Cumhuriyeti, Kuzey yarımkürede, Avrupa ve Asya kıtalarının kesişme noktasında bulunan bir ülke Ülke topraklarının büyük bir bölümü Anadolu yarımadasında, kalanı ise Balkan Yarımadası'nın uzantısı olan Trakya'da bulunur Ülkenin üç yanı Akdeniz, Karadeniz ve bu iki denizi birbirine bağlayan Boğazlar ile Marmara Denizi ve Ege Denizi ile çevrilidir Komşuları Yunanistan, Bulgaristan, Gürcistan, Ermenistan, İran, Irak ve Suriye'dir
Asya kıtasındaki parçasıdır Alm Anatolien (n), Fr Anatolie, İng Asia Minor, Anatolia Türkiye topraklarının yaklaşık % 97’sini içine alan Asya kıtasından batıya doğru uzanmış büyük bir yarımada Küçük Asya olarak bilinir Anadolu toprakları “Eski Dünya” adı verilen kara kitlesinin ortasında,


Asya kıtasının batısında yer almaktadır Eski dünyayı çevreleyen Atlas Okyanusunun bir kolu karalar arasından sokularak Anadolu’nun üç yanını kaplar Güneyinde Akdeniz, Suriye ve Irak, doğusunda İran ve SSCB, kuzeyinde


Karadeniz, batısında Karadeniz, Türkiye'nin kuzeyinde bulunan denizdir Karadeniz'i çevreleyen ülkeler Türkiye, Bulgaristan, Romanya, Rusya, Ukrayna ve Gürcistan'dır

Karadeniz, İstanbul Boğazı ile Marmara Denizi'ne, oradan da Çanakkale Boğazı ile Ege Denizi'ne bağlanır


Marmara ve


Ege Denizi bulunur Ege Denizi, 41'-35' kuzey enlemleriyle 23'-27'/28' doğu boylamları arasında yer alır Kuzeyden güneye yaklaşık 660km uzanır; genişliği kuzeyde 270, ortada 150, güneyde ise 400km kadardır Balkan yarımadasının doğu bölümü ile Anadolu arasında yer alan deniz Çanakkale Boğazı aracılığıyla Marmara Denizi’ne ve Karadeniz’e bağlanan Ege Denizi’i yüzölçümü 214000km2’dir


Romalılar, kendi topraklarına göre doğuda kaldığından buraya doğu toprağı anlamında Thema Anadolia demişlerdir Anadolu isminin bir bölge adı olması ise Romalılar, MÖ 9 yy'de Italyan yarımadasında bulunan Roma adındaki şehir-devlette başlayan medeniyeti ve o medeniyetin mensuplarını belirler Dilimizde anlamı aynı zamanda günümüzün Roma şehirinde yaşayan insanları da kapsar


Selçukluların Anadoluya gelmesiyle başladı

Anadolu adının kökeni


Anadolu kelimesi, Selçuklular, Türk-İslam devletlerinin en büyüklerindendir Oğuzların Üçoklar kolunun, Kınık boyuna mensupturlar 10 yüzyılın sonu ile 11 yüzyılın başlarında İslamı kabul ettiler Selçuklular; Çin'den, Batı Anadolu dahil bütün Ortadoğu ülkeleri, Akdeniz sahilleri, Kuzeybatı Afrika, Hicaz ve Yemen'den Rusya içlerine kadar yayılan hakimiyetin, muazzam bir kültür ve medeniyetin temsilcisidir


Yunanca "Doğu" anlamına gelen ''ή άνατολή'' (anatole) kelimesinden türemiştir Bu sözcük, "doğmak, yükselmek" anlamına gelen Yunanca ''άνατέλλειν'' (anatellein) fiilinden gelir "Doğu ülkesi" anlamına gelen Anatolia ilk kez 7 yüzyılda Yunan dili 3000 yıllık bir geçmişi olan Hint-Avrupa dil ailesine ait bir dildir Antik Yunanca Klasik Yunan uygarlığının dili olarak kullanılmıştır Modern Yunanca Antik Yunancadan oldukça farklı olmakla beraber köken olarak ona dayanır Yunanca, Yunan alfabesi kullanılarak yazılır Modern Yunanca dünyada, çoğu Yunanistan'da yaşayan yaklaşık 12 milyon kişinin anadilidir

Doğu Roma İmparatorluğu'nun Bizans İmparatorluğu'nun diğer adıdır Bizans İmparatorluğu, Roma İmparatorluğu'nun 395'te Doğu ve Batı olarak ikiye ayrılmasıyla ortaya çıktı Başkenti Roma olan Batı Roma İmparatorluğu 5 yüzyılda Germen kabilelerince yıkıldı Merkezi Konstantinopolis (bugünkü İstanbul) olan ve Doğu Roma İmparatorluğu da denen Bizans İmparatorluğu ise, bin yılı aşkın süre varlığını sürdürdü Bizans'ın ortaya çıkışı, Roma İmparatoru I Constantinus'un başkenti, Roma'dan bugünkü İstanbul'a taşımasıyla da yakında


Afyon, Afyon Alm Opium (n), Fr Opium, İng Opium Familyası: Gelincikgiller (Papaveraceae), Türkiye’de yetiştiği yerler: Afyon, Isparta Uşak, Denizli Elde edildiği bitki: Haşhaş (Papaver somniferum),


Isparta, Isparta güller ve göller diyârı, halısı ile ünlü il Isparta Akdeniz bölgesinin Antalya bölümünde ve Göller yöresinde Burdur, Afyonkarahisar, Konya, Antalya, Beyşehir ve Burdur gölleri arasında yer alan şirin bir ildir 30°01' ve 31°33' doğu boylamları ile 37°18' ve 38°30' kuzey enlemleri arasında kalır Isparta�ya Türkiye'nin halı tezgahı ve gül bahçesi denir


Konya, Konya Yüzölçümü bakımından Türkiye�nin en büyük ili Konya, büyük kısmı İç Anadolu bölgesinde, küçük bir kısmı Akdeniz bölgesinde olup; Orta Anadolu Yaylası üzerinde Ankara, Niğde, Aksaray, İçel, Antalya, Isparta, Afyonkarahisar, Eskişehir ve Karaman ile çevrilidir 36°22' ve 39°08' kuzey paralelleri ile 31°14' ve 34°05' doğu meridyenleri arasında yer alır


Kayseri ve Kayseri İç Anadolu Bölgesi'nin orta Kızılırmak bölümünde, Erciyes Dağının eteklerinde modern bir il Kuzey ve kuzeybatıda Yozgat, Kuzey ve kuzeydoğuda Sivas, doğuda Kahramanmaraş, güneyde Adana, güneybatıda Niğde, batıda ise Nevşehir illeriyle çevrilidir 34°56' ve 36°59' doğu boylamları ile 37° 45' ve 38° 18' kuzey enlemleri arasında yer alır


İçel yörelerini kapsayan idari birimi (''Anatolikon Thema'') için kullanılmıştır
Osmanlı döneminde ise ''Anadoli'' veya ''Anadolu'', merkezi {{Amasya}} olan ve Sivas ve Kastamonu'yu kapsayan bir eyaletin adıdır 19 yüzyılda genel anlamda imparatorluğun Asya kıtasında kalan ve Türklerle meskûn olan bölgesini tanımlamak için kullanılmıştır

Mersin Akdeniz bölgesinin Adana kısmında olup, Adana, Konya, Niğde, Antalya ve Akdeniz ile çevrilidir 32° 56' ve 35°11' doğu boylamları ile 37°26' ve 36°01' kuzey enlemleri arasında yer alır Türkiyenin turfanda ürünler bahçesi ve Torosların eteklerinde bol güneşli bir bölgedir


Cumhuriyet döneminden önce "Anadolu"nun geleneksel doğu sınırı olarak Fırat Nehri kabul edilirken, Cumhuriyetten sonra Türkiye'nin Asya kıtasında kalan kısmının tümü aynı coğrafi terime dahil edilmiştir

Anadolu'yu Türkçe ana ve dolu sözcükleri ile açıklayan görüş, Türkiye'de 1930'lardan itibaren yaygınlık kazanan milliyetçi tarih anlayışı çerçevesinde değerlendirilmelidir

Coğrafya

Anadolu'nun yüzölçümü 647,500 km² olan bu yarımadanın kuzeyinde Cumhuriyet millet tarafından seçilen parlamentoya dayanan ve başında cumhurbaşkanı olan siyasî bir rejim şekli Hemen bütün ülkelerde tek ortak yanı, devlet başkanlığı makâmının babadan oğula veya aile yakınlarına mîrâs kalmamasıdır


Karadeniz, batısında Karadeniz, Türkiye'nin kuzeyinde bulunan denizdir Karadeniz'i çevreleyen ülkeler Türkiye, Bulgaristan, Romanya, Rusya, Ukrayna ve Gürcistan'dır

Karadeniz, İstanbul Boğazı ile Marmara Denizi'ne, oradan da Çanakkale Boğazı ile Ege Denizi'ne bağlanır


Marmara Denizi ve Marmara Denizi Karadeniz'i Ege Denizi ve Akdeniz'e bağlayan bir iç denizdir Türkiye'nin Asya ve Avrupa kısımlarını da birbirinden ayırır Karadenize İstanbul Boğazı, Ege Denizine Çanakkale Boğazı ile bağlanır Yüzölçümü 11,350 km²'dir Adalarında bol miktarda mermer bulunması yüzünden denize bu isim (Yunanca: Marmaros = Mermer) verilmiştir


Ege Denizi, güneyinde ise Ege Denizi, 41'-35' kuzey enlemleriyle 23'-27'/28' doğu boylamları arasında yer alır Kuzeyden güneye yaklaşık 660km uzanır; genişliği kuzeyde 270, ortada 150, güneyde ise 400km kadardır Balkan yarımadasının doğu bölümü ile Anadolu arasında yer alan deniz Çanakkale Boğazı aracılığıyla Marmara Denizi’ne ve Karadeniz’e bağlanan Ege Denizi’i yüzölçümü 214000km2’dir


Akdeniz yer almaktadır Doğusunda Akdeniz dünyanın en büyük iç denizidir Kuzeyinde Avrupa, güneyinde Afrika, doğusunda Asya'nın yer alır Çanakkale Boğazı ile Marmara Denizine buradan İstanbul Boğazı ile Karadeniz'e, Cebelitarık Boğazı ile Atlas Okyanusuna, Süveyş Kanalı ile Kızıldeniz'e, dolayısıyla Hind Okyanusuna bağlanır Yüzölçümü 2971000 kilometrekaredir Batıdan doğuya uzunluğu 3755 km, kuzeyden güneye genişliği 741 kilometredir Düzgün bir derinliğe sahip olup, ortalama derinliği 1400 metredir


Gürcistan, Gürcistan (Gürcüce: საქართველო/Sakartvelo; Gürcüstan olarak da yazılır), Karadeniz’in doğu kıyısında, Güney Kafkasya’da yer alır Tam adı Gürcistan Cumuhuriyeti’dir Eski Sovyet cumhuriyetlerinden biri olan Gürcüstan’ın kuzeyinde Rusya, güneyinde Azerbaycan, Ermenistan ve güneybatısında Türkiye yer alır Ülkenin batı sınırını Karadeniz belirler


Ermenistan, Ermenistan (Ermenice: Հայաստան, Hayastan, Hayq), Asya’nın batısında yer alan bir devlet Kuzeyinde Gürcistan, doğusunda Âzerbaycan, batısında Türkiye, güneyinde Nahçıvan ve İran yer alır Güney Kafkas Dağları ile Karadeniz ve Hazar Denizi arasında kalan bölgede denize kıyısı olmayan bir ülkedir Başkenti Erivan'dır


Nahçivan, Nahçivan Cumhuriyeti Azerbaycan Cumhuriyeti'ne bağlı bir özerk cumhuriyettir Kuzeyi ve doğusu Ermenistan ile, güneyi ve batısı da İran topraklarıyla çevrilmiş olup, batısında yer alan Türkiye ile 13 kilometrelik bir sınırı vardır Bu sınır bölgesi Türkiye tarafından "Dil Ucu" olarak adlandırılmakta olup, Türkiye ile Nahçıvan'ı birbirine bağlayan yol Dil Ucu'nda Aras nehri üzerine inşa edilen "Hasret Köprüsü"nden geçmektedir


İran, güneyinde ise İran İslam Cumhuriyeti Asya’nın batısında yer alan bir devlet Kuzeyinde Ermenistan, Azerbaycan, Türkmenistan ve Hazar Denizi, doğusunda Afganistan ve Pakistan, batısında Türkiye ve Irak, güneyinde Basra ve Umman körfezleri bulunur


Irak ve Irak Orta Doğu ülkelerinden biri Kuzeyinde Türkiye, batısında Suriye ve Ürdün, doğusunda İran, güneyinde Kuveyt, Suudi Arabistan ve Basra Körfezi yer alır Başkenti Bağdat olan ülkenin nüfusu 26 milyondur (46 sırada) Osmanlı İmparatorluğunun çöküşünün ardından Ortadoğu’da kurulmuş olan devletlerden birisidir Tarih içinde hiçbir zaman yaşamış olan bir Irak devleti ve Irak halkı olmamıştır Irak adı da Osmanlı İmparatorluğu döneminde merkeze olan uzaklığından dolayı “Irak “ kelimesiyle


Suriye ile kara sınırları oluşturur

Anadolu'nun bir diğer adı da Küçük Asya'dır

Anadolu, kuzey yarım küresinde, ekvator ile kutup arasında ortaya yakın bir yerdedir Bir dikdörtgen görünümünde olup, genişliği 550 km, uzunluğu ise 1600 kilometreye yakındır Yüzölçümü, 755688 kilometrekaredir 27°58’ ile 44°48’ boylamları arasında yer alır Bu iki uç arasında 1 saat 15 dakikalık bir saat farkı vardır

Anadolu'nun coğrafi özellikleri

Anadolu’nun ortalama yüksekliği 1130 metredir Sıradağlar kuzey ve güney kenarları boyunca, doğu-batı doğrultusunda, geniş yaylar çizerek uzanır Anadolu’nun orta kısımlarında geniş yüksek düzlükler bulunur Bu düzlükler kuzey ve güney sıra dağlarını birbirinden ayırır Kuzeyde ve güneyde yer alan dağlar doğuda birbirine karışarak sıkışır Bu sebepten Anadolu’nun doğu bölgesi daha yüksek ve dağlıktır Batıda dağlar sıklaşırsa da yükseklikleri fazla değildir Bunlar denize dik olarak uzanırlar Aralarında ovalar yer alır Suriye Arap Cumhuriyeti ortadoğu ülkelerinden Başkenti Şam'dır Yüzölçümü 185180 km2, nüfusu 17,585,540, dili Arapça, dini İslam olan ülke Güneybatı Asya’da, Ortadoğu’nun kalbi durumunda bir mevkiye sahiptir 32° 19’ - 37° 20’ kuzey enlemleriyle 35° 37’ - 42° 22’ doğu boylamları arasındadır Kuzey ve kuzeybatıdan Türkiye, doğudan Irak, güneyden Ürdün, batıdan İsrail, Lübnan ve Akdeniz ile çevrilidir

Gediz Ovası, Menderes Ovası gibi Ayrıca büyük ırmak ağızları yakınında da ovalar vardır (Adana Ovası, Kızılırmak,

Yeşilırmak deltaları gibi)

Yüzey şekilleri

Yüzey şekilleri bakımından birbirinden oldukça farklı beş bölgeye ayrılır: Kuzey, Güney, Doğu, Batı ve İç Anadolu bölgeleri

Kuzey Anadolu: Bu bölgede dağlar, Marmara bölgesinden başlayıp Güney Kafkasya’ya doğru gittikçe yükselir Karadeniz’e paralel bir kaç sıra halinde uzanırlar Kızılırmak ve Yeşilırmak deltaları bu bölgenin önemli ovalarıdır Ovaların hemen girişindeki kıyı dağlarının yüksekliği Rize Dağlarında 3500, Kaçkar Tepesinde ise 3932 metreyi bulur Bu bölgede İç Anadolu ile geçidi sağlıyan iki yer vardır Bunlar, Trabzon ile Gümüşhane arasındaki Zigana Geçidi (2025 m), Bayburt ile Aşkale arasındaki Kop Dağı Geçidi (2390 m)dir

Kıyı dağlarının gerisinde Ilgaz ve Köroğlu dağları vardır Gökırmak vadi oluğu kıyı dağları ile iç sıra dağlarını birbirinden ayırır

Güney Anadolu: Yeşilırmak Karadeniz’e dökülen, Türkiye’nin önemli akarsularından biri
Kelkit ve Çekerek ırmaklarını alarak büyür Uzunluğu 519 km, yağış alanı toplamı 36000 km2dir Sivas’ın kuzeydoğusundaki Kösedağı (2812 m)ndan doğar


Toros Dağlarının bulunduğu bu bölgenin genel görünümü dağlıktır Kıyı bölgesinde Toroslar, Amanos Dağları ile başlayıp, Toros Dağları, Türkiye'nin Akdeniz kıyılarına paralel olarak, Rodos Adası'ndan Suriye sınırına kadar yaklaşık 2000 kilometrelik bir dağ zincirinden oluşmaktadır Bu zincirin en yüksek noktası yaklaşık 4000 metrelik Demirkazık zirvesidir Torosların bu bölgesi Aladağlar adıyla anılmaktadır


Van Gölünün güneyine kadar uzanır Batı Toroslar adını alan bu dağlar, Van Gölü veya yöresel adıyla Van Denizi, Tatvan ilçesi sınırları içinde bulunan Nemrut volkanik dağının patlaması sonucu oluşan kraterde biriken suların oluşturduğu varsayılan volkanik bir göldür


Antalya Körfezinin kuzeyinde göller bölgesinde sıkışırlar
Buradaki Bey Dağları (3069 m), Elmalı Dağları (3025 m), Geyik Dağı (2900 m) yüksekliğe ulaşırlar

Orta Toroslar, İçel bölgesinde yayla görünümü alırlar
Burada Antalya Körfezi hakkında bilgi



Taşeli Yaylası vardır Bu dağlar kuzeydoğuya gidildikçe yükselerek Ala Dağların Demirkazık Tepesinde 3756 metreye ve Bolkar Dağının Medetsiz Tepesinde 3524 metreye ulaşır İç Anadolu’yu Adana Ovasına bağlayan Gülek Boğazı (1050 m) bu bölgededir Bölgenin doğu kesiminde ise dağlar iyice yükselir Cilo Dağında Reşko Tepesinin yüksekliği 4168 metreye ulaşır

Batı Torosların iki kanadı arasında Antalya, Orta Toroslarla Amanos Dağlarının arasında Adana ve Amanos dağlarının doğusunda Amik Ovaları yer alır

Doğu Anadolu: Anadolu’nun en yüksek bölgesi olup ortalama yükseklik 1500-2000 m arasında değişir Sınır üzerindeki dağlarla İran’dan ayrılır Bu bölge batıya doğru yavaş yavaş alçalarak İç Anadolu’ya bağlanır Yüksek yaylalar, ovalar, tek sıradağlarla kaplı bölgenin yüzey şekilleri çok çeşitlidir

Karasu-Aras dağ sırasını meydana getiren Munzur Dağlarının yüksekliği 3500 metreyi bulur Bu dağlar Erzincan’ın güneyinden başlayıp Erzurum’un Palandöken dağlarıyla Aras Vadisini takib eder Sönmüş bir volkan olan Ağrı Dağına ulaşıldığında yükseklik 5137 m ile Anadolu’nun en yüksek yerine varılır Tendürek (3660 m), Sübhan (4058 m), Nemrut (2828 m) Dağı bu bölgededir Deniz seviyesinden 1600 m yüksekte, 3713 kilometrekare yüzölçümü ile Anadolu’nun en büyük gölü olan Van Gölü yine bu bölgededir

İç Anadolu: Diğer bölgelere nazaran çok az dağlık bir bölgedir Kuzey Anadolu Dağları ile Toroslar arasında yer alır Anadolu’nun en geniş ovaları bu bölgede olup ortalama yükseklik 1000 metredir Bölgenin kuzeyini çevreleyen dağlar (Kösedağı, Yıldızdağı), Kuzey Anadolu dağlarına, güneydekiler de Tahtalı dağı, Tecer ve Hınzır dizisi, Toros dağlarına paralel olarak uzanır Arada kalan ise Çamlıbel ve Akdağ dağlarıdır

İç Anadolu’nun Kızılırmak batısında kalan kısmı birbirinden farklı iki bölüme ayrılır Güneyde Konya bölümü yüksek yaylalarla birbirinden ayrılmış ovalardan meydana gelir Bu ovaların çukur yerlerinde yazın kuruyan sığ göller vardır İç Anadolu düzlüklerinin güneydoğu kenarı boyunca çok eski volkanlara da rastlanır Kayseri’nin güneyindeki Erciyas Dağı (3917 m) bunların en önemlilerindendir

Batı Anadolu: Denize dik inen dağlar arasında, doğu-batı istikametinde oluk biçiminde uzanan ovalar yer alır Gediz, Büyük ve Küçük Menderes, Bakırçay nehirlerinin geçtiği bölgelerde aynı ismi taşıyan ovalar vardır Bölgenin en önemli dağları, Emirdağı (2307 m), Türkmendağı, Domaniç Dağı, Uludağ (2543 m), Sandıklı Dağları, Murat Dağı (2309 m), Eğrigöz Dağıdır Kozak, Yurt ve Bozdağlar, Ege bölgesinde büyük ovalar arasına girmiş dağlardır

Batı Anadolu’nun kuzeyindeki Marmara bölgesi Ege’den farklı görünümdedir Buradaki ovalar doğu-batı istikametinde, fakat oluk şeklinde değildir Adapazarı, Pamukova, İnegöl ovaları düzlükleri, Sapanca, İznik, Apolyont ve Manyas gölleri çukurları meydana gelir

Denizler ve kıyılar: Anadolu’nun kuzeyinde Karadeniz, güneyinde Akdeniz vardır Bu iki denizi birbirine bağlıyan Marmara kapalı bir deniz gibidir Marmara, Çanakkale Boğazı ile Ege'ye, İstanbul Boğazı ile Karadeniz’e açılır Karadeniz kıyı dağları denize paralel uzandığından kıyılar fazla girintili çıkıntılı değildir Tuzluluk fazla olmayıp binde 17-18 arasındadır

Akdeniz kıyılarında dağlar denize paralel uzandığından Karadeniz kıyılarına benzer Kıyıların uzunluğu 1500 km civarındadır Suyun tuzluluğu ise Karadeniz’in iki katı olup, binde 39’dur Akdeniz’in bir uzantısı olan Ege denizinde dağlar kıyılara dik olarak iner Bu sebepten çok girintili çıkıntılıdır Ege denizinde irili ufaklı pek çok ada olup kıyı uzunluğu 2800 km kadardır

Marmara Denizinin yüzölçümü 11000 kilometrekare, kıyı uzunluğu ise 1200 kilometreye yaklaşır



Anadolu fiziki görünüm


Akarsu ve göller: Akarsular genellikle Anadolu’nun etrafını çevreleyen denizlere dökülür Bir kısmı ise sınırları geçtikten sonra diğer denizlere ulaşır Güneydoğu Anadolu’nun iki büyük nehri olan Dicle, Fırat nehirleri Basra Körfezine dökülür Doğu Anadolu’nun önemli akarsuları Aras, Kara Murat ve Çoruh’tur Karadeniz’e dökülen Yeşilırmak, Sakarya, Kızılırmak, Orta Anadolu’nun büyük nehirleridir Ayrıca Harşit, Melet, Bartın, Filyos gibi küçük akarsular da Karadeniz’e dökülür

Susurluk, Biga ve Gönen çayları Marmara’ya; Gediz, Küçük ve Büyük Menderes Ege denizine dökülür Seyhan, Ceyhan ve Göksu ırmaklarından başka da Dalaman, Eşen çayları Akdenize dökülür

Göller: Doğu Anadolu’daki Van Gölü 3713 kilometrekare yüzölçümüyle Türkiye’nin en büyük gölüdür Van Gölünün doğusunda Erçek ve Kars’ın kuzeyinde Çıldır gölleri yer alır Güneydoğu Toros bölgesinde Hazar Gölü, daha güneyinde Hatay’a yakın Amik gölleri bulunur Orta Anadolu’daki Tuz Gölü 1500 kilometrekarelik yüz ölçümü ile Anadolu’nun ikinci büyük gölüdür Bu bölgedeki pekçok gölden en önemlisi Akşehir Gölüdür Batı Torosların iç taraflarında ise Beyşehir, Eğridir ve Burdur gölleri yer alır Sapanca, İznik, Polyont ve Manyas ise; Marmara bölgesinin en önemli gölleridir

Son yıllarda barajların yapılmasıyla oldukça büyük baraj gölleri meydana gelmiştir Bunlardan Keban, Karakaya, Atatürk, Demirköprü, Hirfanlı, Sarıyar, Seyhan önemlidir

İklimi

Yüzey şekillerinin çeşitliliği, özellikle kıyı dağlarının denize paralel olması sebebiyle bölgeler arasında büyük iklim farkları vardır Üç tarafı denizle çevrili olduğundan kıyılarda ılık deniz, iç kısımlarda ise kara iklimi hakimdir

Akdeniz ikliminin etkisinde bulunan güney kısımlarda yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlı geçer Ege bölgesinin tamamında, Marmara bölgesinin kuzeyinde sıcaklık düşer Karadeniz bölgesinde ise daha ılımlı ve yağışlı deniz iklimi hüküm sürer Orta Anadolu’da ise step iklimi hakimdir Burada yazlar sıcak ve az yağışlı, kışlar da soğuk ve karlı geçer Doğu Anadolu’nun yüksekliği fazla ve dağlık olduğundan, yazlar serin, kışlar çok soğuk ve karlıdır Güney Doğu Anadolu bölgesinde yazlar kurak ve sıcak geçer, kışlar ise fazla soğuk değildir

Rüzgarlar: Anadolu’da genel olarak yazın poyraz adı verilen kuzey rüzgarları eser Azor antisiklonundan doğan ve Tuna boylarından geçtikten sonra Karadeniz kıyılarını tesiri altına alıp İran’a geçen bu akım Anadolu’yu oldukça etkiler Bu ana akımın rüzgarları serin ve kuru olmakla beraber yüzey şekillerinin etkisiyle yükseldikleri yerlerde yağmur meydana getirirler Bu rüzgarlar yeryer İç Anadolu’ya sokulursa da asıl etkileri Bogazlar, Marmara ve Ege denizinde görülür

Kış aylarında Sibirya üzerinden gelen yüksek basınç, Doğu Anadolu ile İç Anadolu’yu etkiler Kış aylarında Atlantik üzerinde beliren alçak basınç, etkilerini genellikle kıyı bölgelerinde gösterir Denizden gelen soğuk rüzgarlarla karadan gelen soğuk rüzgarların karşılaşması, özellikle kıyı bölgelerinde yağışlara sebeb olur

İlk ve sonbahar rüzgarları çeşitli olur ve devamlılık göstermez Marmara ve İstanbul çevresinde poyraz ile lodos nöbetleşe eser

Bu genel rüzgarların yanında meydana geliş sebeblerine göre özel isimler alan bir takım mahalli rüzgarlar da vardır Bunlar kıyılarda görülen deniz ve kara rüzgarları ile dağ ve vadi rüzgarlarıdır Bu cins rüzgarların en önemlisi İzmir bölgesinde esen İmbat rüzgarlarıdır

Yağış: Türkiye’de yıllık yağış mikdarında bölgelere göre büyük farklar vardır
Ayrıca, bölgelerdeki yağışların mevsimlere dağılışı da farklıdır İç Anadolu’da 40 mm altına düşen yağışlar kıyılarda ve kenar dağlarda 700 milimetreyi aşar Doğu Karadeniz bölgesinde ise 2500 milimetreyi bulur

En çok yağış genellikle kışın görülür Ege ve Akdeniz bölgeleri ile Doğu Toroslarda durum böyledir Kuzey kıyılarında en fazla yağış sonbahardadır İç kısımlarda ise ilkbahara rastlar Memleketimizde başlıca üç yağış tipi görülür:

Karadeniz tipinde, yazları dahil her mevsim yağışlıdır En az yağış mayıs ayındadır En çok yağış ise ekim ayında görülür

Akdeniz tipinde, yazlar kurak, kışlar ise yağışlı geçer En fazla yağış, aralık ve ocak aylarında görülür

Kara tipinde, en çok ilkbaharda mayıs ayında olur Kış aylarında genellikle kar şeklindedir

Bitki Örtüsü

Anadolu’nun tabii bitki örtüsü üç grupta toplanır

Karadeniz bitki örtüsü: Burada hakim bitki örtüsü ormandır Deniz seviyesinden 2000 metre yüksekliğe kadar ormanlar vardır 1200 metreye kadar olan kesimde meşe, gürgen, kestane ve çınar gibi yapraklarını döken ağaçlar; daha yukarılarda ise köknar, sarıçam, ladin, çam gibi iğne yapraklı ağaçlar yer alır Kıyı dağlarının iç kısımlarında ise step bitki örtüsü hakimdir

Akdeniz bitki örtüsü: Burada orman örtüsü daha seyrektir Eteklerden 2200 metreye kadar orman örtüsü çıkar Ağaçların çoğunluğu karaçam, katran ve sedir çeşitleridir Güney bölgesinin dağlık kısımlarında yazları kuruyan otlaklara, dağ yamaçlarında kuraklığa ve sıcağa dayanan makilere rastlanır Fıstık çamları ve zeytin ağaçları bölgeye has bitkilerdir

Stepler (Bozkırlar): Memleketimizin iç kısımlarında stepler hakimdir Ormanlar genellikle dağ yamaçlarında ve küçük parçalar halindedir Su kenarlarında söğüt ve kavak ağaçlarına rastlanır Bölgenin hakim bitkisi, yabani buğdaygiller ve soğanlı bitkilerdir Hayvanlar İlkbaharda yeşil kalan çayırlar geniş yer kaplar

Eskiden yaşadığı bilinen hayvanların hiçbirinin nesli kalmamıştır Ayı, kurt, çakal, sansar, tilki, tavşan en çok rastlanan hayvanlardır

Güney Anadolu dağlarında nadir de olsa benekli parslara rastlanır Birçok bölgede bol sayıda yaban domuzu, tavşan, dağlık yerlerde dağ keçisi bulunur Kuş çeşitleri pekçoktur Yılana fazla rastlanır Zehirli olan engerek yılanı, sıcak ve kuru yerlerde seyrek olarak bulunur Zararsız olan kara yılanı her tarafta görmek mümkündür

Anadolu Tarihi

Anadolu toprakları 65 milyon yıl önce yer hareketleri sonucu Tetis denizinden yükselmiştir Tüm İç Anadoluda uzun süre küçük bir iç deniz olarak kalmıştır Tuz Gölü bu iç denizin parçasıdır

Anadolu, çok eski devirlerden beri bilinip, insanların yaşadığı bir toprak parçasıdır Doğu ve batı, Asya ve Avrupa kıtalarının köprüsü mahiyetinde olduğundan, çeşitli kavim, devlet, kültür ve medeniyetleri bünyesinde barındınmış ve daima göçlere, istilalara uğramıştır Hattiler, miladdan önce 2500-2000 yılları arasında Anadolu’dan Mezopotamya'ya kadar önemli bir medeniyeti temsil ettiler MÖ 2000 yıllarında Anadolu’da Hititlerin oturduğu kabul edilir Hititler, Orta Anadolu’da MÖ 1850’de devlet kurarak genişlediler Anadolu’nun tamamına yakın kısmına hakim oldular Arkeolojik kazılarda bulunan kültür ve medeniyet eserleri meydana getirdiler Yapılan kazılarda Alacahöyük ve Bogazköy’de Hitit eserleri bulundu Hititler zamanında Anadolu; batıdan İyonlar, doğudan Asurlular, Urartular, güneydoğudan Hurriler ve Mitanniler’in istilasına uğradı

Anadolu'ya Türklerin gelişi Büyük Selçuklu İmparatorluğuSultanı Alp Arslan'ın 1071'de yapılan Malazgirt Savaşı'nda Bizans İmparatorluğu'nu yenmesi ile başlamıştır Bu savaşta Bizans bünyesindeki gayrimüslim Türklerin bir kısmı da paralı asker olarak Müslüman olan Selçuklular'a karşı savaşmıştır

Anadolu’da Türk varlığı ve hâkimiyeti 11 yüzyılda başlar Ancak birkaç yüzyıl içinde sürekli göçler ve başarılı iskân politikalarıyla Anadolu, kısa sürede bir Türk ülkesi hâline gelir Anadolu Türk varlığının çoğunluğu Oğuz Türklerinden oluşmakla birlikte, Kıpçak, Peçenek, Çiğil, Toxsı, Yağma gibi diğer Oğuz dışı Türk unsurlarının da Anadolu’ya geldikleri bilinmektedir


Türklerin batı Anadolu'ya ilerleyişi Haçlı Seferleri'nin başlaması ile durdu ve Anadolu Selçuklu Devleti süresince, Anadolu Beylikleri dönemine kadar batı Anadolu Bizans kontrolünde kaldı

MÖ 1000 yılında ise, Anadolu; Hititler, Asurlular, Urartular, Frikyalılar, Lidyalılar, Medler ve Perslerin hakimiyetine girdi Daha sonra Anadolu’nun tamamı Romalıların eline geçti Romalıların MS 395 yılında ikiye ayrılmasıyla, Anadolu Bizanslıların payına düştü Bizanslılar devrinde Anadolu; Partlar, Sasaniler, Haçlılar ve Moğolların taarruz ve istilasına uğradı On birinci yüzyıldan itibaren Anadolu toprakları Türk kavimlerinin akınına uğramaya başladı Anadolu’nun büyük kısmını ele geçiren Selçuklular, bölgenin Türkleşip, İslamlaşmasında çok hizmet ettiler On üçüncü yüzyıldan itibaren Anadolu toprakları Osmanlı hakimiyetine girdi

Anadolu, Osmanlı Devletinin son zamanına kadar taarruz ve istilaya uğramadı Yirminci yüzyılda Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya savaşından mağlub olarak çıkması üzerine, Anadolu toprakları bir çok Avrupa devleti tarafından istila edildi İstiklal harbi sonunda bütün Anadolu toprakları düşmandan temizlendi ve başkent Ankara olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti Devleti kuruldu

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Anadolu

Eski 05-27-2010   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Anadolu





ANADOLU, Türkiye Cumhuriyeti devleti'nin Asya kıtası üzerindeki topraklarının adı, 755 688 km2 yüzölçümü ile ülkenin en büyük kısmı Ortaya çıkış tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, kimi araştırıcılar, bu adın ilk kez İÖ III yy'da kullanıldığı ve yunanca "anatole" sözcüğünden türediği görüşündedir Güneşin doğduğu ülke ya da kısaca "doğu" anlamına gelen bu sözcük başlangıçta, sınırları kesin olmamakla birlikte, Ege denizi'nin doğu kıyısındaki ülkeleri (Anatolikon) kapsıyor ve alansal olarak "asıa" sözcüğüyle örtüşüyordu Anadolu'nun yönetsel ya da coğrafi bir bölge adı olarak kapsamı zamanla değişti; özellikle doğuya doğru genişledi; sınırları belirginleşti ve bu arada sözcüğün kendisi de kimi değişikliklere uğradı X ve XI yy'larda Anadolu, bugünkü Göller yöresindeki bir Bizans themasının adıydı (Anatolikon theması) Aynı ad Ortaçağ da arapça yazan gezginlerin yapıtlarında Natolus ve Natole, Yeniçağ'da Batı'da yayımlanan atlaslar-daysa, italyancanın etkisiyle latince Nato-//a 'ya (örneğin WJ Bu çağlarda "Anadolu" adı Küçük Asya yarımadası ile hemen hemen eşanlamda kullanılmaktaydı XI yy'dan başlayarak bölgeye yerleşen Türkler, sözcüğü aslına daha uygun olarak "Anatolu" ve daha sonra "Anadolu" biçimine dönüştürdüler Bu biçim, daha sonraları batı dillerinde de yerleşti (Ana-tolie, Anatolia, Anatolien) Blaeu: Atlas magnus, 1653) dönüştü

Sözcüğün biçimi gibi alansal kapsamı da, ülkenin türkleşmesinden sonra değişikliklere uğramaya devam etti Eski Anatolicon themasının bulunduğu alan önce Hamiteli, çok daha sonraları da Göller yöresi adını aldı Bir coğrafi bölge adı olarak Anadolu, eskiden "Diyarı Rum" (Roma ülkesi) olarak nitelenen Küçük Asya yarımadasında doğuya doğru giderek genişledi Bu arada, Diyarı Rum da Rumeli'ye dönüşerek Kanuni Sultan Süleyman döneminde Osmanl imparatorluğu topraklarını meydana getiren iki büyük yönetsel-askeri birimden doğudakinin (Anadolu eyaleti, Anadolu beylerbeyliği) adı oldu 1831 sayımındaki yönetsel bölünmeye göre Anadolu, Küçük Asya yarımadasında Teke ve Menteşe yörelerinden K-D'ya doğru Sı-nop'a kadar uzanan ve bugünkü iç Ege' yi, iç Anadolu'nun B'sını ve B Karadeniz bölümünü kapsayan yaklaşık 1,2 milyon nüfuslu bir eyaletin (Eyaleti Anadolu) adıydı B'da ve G'de Eyaleti Cezair, doğudaysa Sivas, Karaman ve Adana eyave Sardeis Gordion, Ankyra (Ankara), Mazaka (Kayseri) ve Melitene (Malatya) üzerinden Güney iran' daki başkent Sus'a ulaşan Kral yolu'ydu Persler, Anadolu'nun batı kıyılarında birkaç yüzyıl daha önce kurulmuş yunan kolonileriyle karşılaştılar Bunların çoğu, vergi vererek imparatorluğun korumasına girdiler Kent-devlet (Polis) düzeninde örgütlenmiş olan bu kolonilerden ancak, daha eski yerleşmeler üzerinde kurulmuş ya da bunları özümsemiş olan bazıları (Efes, Miletos, Smyrna [izmir], Trape-zus (Trabzon], Arnisos [Samsun] ve Bizans gibi), ardülke ile ilişkiler ve ulaşım bakımından elverişli konumları sayesinde önemlerini uzun süre korudular; hatta bazıları günümüze dek varlığını sürdürdü Fakat çoğu Ortaçağ'da işlevini yitirerek terk edildi ve birer harabeye dönüştü

Pers egemenliği İÖ 334 te Büyük iskender tarafından çökertilince Anadolu' nun büyük bölümünde, "Hellenistik dönem" denilen bir evre başladı Hellenistik kültürün doğuya doğru sokuluşu yavaş ve sınırlı olmakla birlikte, az çok bu kültürün etkisinde kalan yerel prensler, başkentlerine ya da bölgelerindeki önemli bazı merkezlere yunanca adlar ve hatta bir ölçüde polis statüsü verdiler Bunun dışında, ancak birkaç kent doğrudan hellenistik dönemde kuruldu Ayrıca, Mile-toslu Hippodamos'a atfedilen dikdörtgen biçimli ızgara planlı kentlerin giderek yaygınlaşması, önemli kentlerin bir iç kaleden ayrılan ve çevredeki geniş bir araziyi de kentle birlikte kuşatan yüksek, uzun surlarla çevrilmeye başlanması ve Anadolu'da antik bölge adlarının yerleşmesi de bu döneme rastlar Anadolu'nun doğuda Yukarı Fırat'a kadar Roma egemenliğine girmesiyle yeni bir dönem başladı Bir bakıma hellenistik dönemin devamı sayılabilecek olan 400 yıldan uzun (İÖ 133 - İS 330) bu barış döneminde, Romalılar Anadolu'yu altı eyalete ayırdılar Bu dönemde, birçok yeni kent kuruldu, tarım ve ticaret gelişti, nüfus arttı ve topografyaya uyduğu için bugünkü kara ve demiryolları ağına çok benzeyen etkili bir yol şebekesi oluştu Kentlerden bazıları, örneğin Antakya büyük ölçüde gelişti ve o çağda dünyanın Roma'dan sonra en büyük merkezi haline geldi Bütün kentler mükemmel bir su şebekesiyle donatıldı Bu sırada Roma'ya iç Anadolu' dan tahıl ve hayvan ürünleri, Batı Anadolu'dan yünlü ve altın işlemeli dokumalar, şarap, zeytinyağı, incir ve üzüm; Toros-lar'dan Roma donanması için kereste ve Anadolu'nun çeşitli yerlerinden bakır, altın, gümüş ve demir ihraç ediliyordu Roma egemenliği döneminde doğu ve batı kültürleri barış içinde karşılaştı, karıştı ve gene bu dönemde Anadolu'da hıristiyan-lık yayıldı ve örgütlendi

Eski Dor kolonisi Bizans'ın yerinde, 330 yılında, başlangıçta adı Secunda Roma ya da Nova Roma olan Konstantinopo-lis'in kurulması ve 395'te imparatorluğun ikiye ayrılmasıyla Anadolu'nun büyük kısmı Doğu Roma ya da Bizans imparatorluğu'na bağlandı Grekçe, imparatorluğun resmi diliydi; bizans kültürü ise, zaten var olan çok daha eski Anadolu kültürlerinin bir devamı niteliğindeydi ve zamanla bu niteliği giderek belirginleşti Birkaç istisna dışında, Bizans imparatorluğu kent kurma sürecine hiçbir katkıda bulunmadı Roma öncesi ve Roma dönemi kentleri varlıklarını sürdürdüler ve ülkenin ekonomisi, VII yy'a değin hemen hemen aynı kaldı Bu tarihten başlayarak imparatorluğun To-roslar'dan Fırat'a doğru uzanan sınırları islam akınlarıyla savaş alanına döndü O çağda, müslümanların "Sugur" adını verdikleri bu sınır eyaleti boyunca yalnız garnizonlar ve akıncılar yaşıyor, bunlar Bizans topraklarına sürekli akınlar düzenliyorlardı Bu akınlar zaman zaman Konstantinopolis kapılarına kadar uzanıyordu Bunun sonucunda, Bizans topraklarında güçlü kalelerle korunan bazı kentler dışında, kırsal kesimde güven kalmadı; nüfus azaldı, birçok yerleşme terk edildi; korunmak amacıyla, akınlara en çok uğrayan bölgelerde, özellikle Nevşehir-Ürgüp yöresinde görüldüğü gibi, trogloditik (kaya içi) evler, yeraltı kiliseleri, hatta yeraltı köyleri kuruldu G ve B kıyılarındaki eski Hellen ve Roma kolonizasyon döneminde kurulan kentlerin birçoğu da, gene bu dönemde çeşitli nedenlerle (ticaretin gerilemesi, ticaret yollarının değişmesi, savaşlar, tarımsal potansiyelin tükenmesi, siyasal değişmeler nedeniyle ardülke kaybedilmesi, su yollarının bozulması, bataklık alanların ve sıtmanın bakımsızlıktan yayılması ve nihayet depremler gibi) terk edildi

1071 Malazgirt savaşı'nda Bizans ordusunun yenilgiye uğramasıyla Anadolu' nun yerleşme tarihinde yeni ve ülkenin tümüyle türkleşmesine yol açan son dönem başladı Çeşitli türk boyları, beylerinin önderliğinde Anadolu topraklarına girdiler; bunların yerleştikleri bölgeler, sosyal geleneklerine göre, beylerinin adını aldı Böylece eski Kappadokia'da Danişmendlıler, Doğu Anadolu'da Saltuk-lular, Diyarbakır çevresinde Artuklular, en batıya sokulan Selçuklular da merkezleri Konya olmak üzere iç Anadolu'da yerleştiler Bunlardan Selçuklular, zamanla üstünlük sağlayarak Rum Selçukluları devletini kurdular Böylece Anadolu'da yeniden çok parlak bir dönem başladı Ticaret ve kentler gelişti; medreseler, hastaneler, rasathaneier kuruldu; etkili bir yol şebekesi geliştirilerek Orta Asya geleneklerini de yansıtan büyük sanat eseri görkemli kervansaraylar ve köprülerle donatıldı Başkent Konya büyük bir bilim ve kültür merkezi haline geldi Ancak halk türkçe konuşurken, sarayda resmi dil farsçaydı Bu arada islam dini Anadolu'da bir yandan gezgin ve dinamik bektaşi babalarının çabası bir yandan da mevlevilik yoluyla giderek yayıldı Selçuklular Bizans ile olan sınır boylarını boş bırakmadılar Buralara önderleri yönetiminde sınırları koruyan ve Bizans arazisi içine akınlar yaparak yeni topraklar kazanan türk boylarını yerleştirerek uç beylikleri kurdular

Rum Selçuklu devleti moğol istilasıyla yıkılarak merkezi otorite ortadan kalkınca Anadolu siyasal bakımdan yeniden parçalandı Bunun sonucunda Karaman, Ramazan, Dulkadır, Eretna, Canık, Pervane, Çandar,Osmanlı,GermiyanSahip-ata, Karesi, Saruhan, Aydın, Menteşe ve Teke gibi beyliklere bölündü XIII ve XIV yy'lardaki bu bölünmenin izleri Osmanlı dönemindeki sancak ve eyalet düzeninde, hatta bir ölçüde bugünkü il sisteminde görülebilir Selçuklu devletinin çekirdeği Karaman beyliğinin eline geçti ve Mehmet Bey zamanında türkçe resmi saray ve iş dili oldu Selçuklu devletinin çöküşünden sonra bağımsızlık kazanan uç beyliklerinden biri de Anadolu'nun K-B'sında, Gazi Osman'ın önderliğindeki Osmanlı beyliğiydi Başlangıçta alanı çok dar ve merkezi Söğüt olan bu beylik, zamanla bütün Anadolu'yu kapsayan ve üç kıtaya taşan ve bu arada, Anadolu'ya da özgün damgasını vuran Osmanlı imparatorluğu'na dönüştü

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.