Prof. Dr. Sinsi
|
Babil Ve Asur Uygarlıkları
Babil ve Asur uygarlıkları, bugünkü Irak?ta, Fırat ve Dicle ırmakları arasındaki bölgede 5 000 yıl önce kurulan en büyük kentlerden Babil ve Asur çevresinde yaratılan uygarlıklardır Bu kentler, Babil ve Asur ülkelerinin de merkeziydi Yazı başta olmak üzere burada pek çok buluş gerçekleştirildi Asur ve Babil?de ortaya çıkan uygarlık, Filistin, Yunanistan ve Roma?ya doğru yayıldı Babil ve Asur böylece Batı uygarlığının da çıkış yeri oldu
Uygarlığın Yükselişi
Babil ve Asur uygarlıklarına başlıca üç halk katkıda bulundu Bunların en eskisi, Fırat ile Dicle ırmakları ağızları çevresinde yaşayan Sümerlerdi Ama Sümerlerin kim oldukları ve Mezopotamya?da ne zaman ortaya çıktıkları bilinmemektedir Mezopotamya'da ileri bir uygarlık kuran Sümerler, İÖ 3000'de Babil'in güneyini egemenliği altında tutuyorlardı En ünlü Sümer kentleri Ur, Uruk, Lagaş ve Eridu'ydu Sümerlerin en önemli buluşlarından biri, sözcükleri işaretlerle gösteren bir yazı sistemi geliştirmiş olmalarıdır Çok yanlış Persler Akadlar döneminde yoktu Akadları ,asuriler,asurileride babil ve Med ittifakı ortadan kaldırdı yeni babil ve Medler kuruldu
Asur İmparatorluğu'nun Yükselişi
Asurlar, Sami halklarındandı ve Mezopotamya'nın kuzeyinde yaşıyorlardı Asur ülkesinin merkezi olan Asur kenti, İÖ 2000'den önce genellikle Babil krallarının denetimindeki güçsüz krallarca yönetiliyordu Bu tarihten sonra Asur kralları güçlü bir ordu kurdular ve Babil ülkesinin bazı topraklarını da ele geçirdiler İlk Asur kralları üzerine fazla bilgi yoktur Hakkında bilgi bulunan ilk kral, İÖ 1280?lerde egemen olan I Şalmanezer'dir Onun döneminde Asur İmparatorluğu?nun güçlü bir devlet olduğu anlaşılmaktadır İÖ 1120 dolaylarında tahta çıkan I Tiglat-pileser, Asur topraklarını Babil'den Akdeniz'e kadar genişletti ve Fenike denizcilerini vergiye bağladı Büyük tapınaklar, saraylar ve geniş bahçeler yaptırdı İÖ 883-859 arasında hüküm süren II Asurnasirpal, I Tiglat-pileser?in ölümünden sonra Asurluların yitirmiş olduğu toprakları geri aldı II Asurnasirpal?in fetihlerini anlatan belgeler, onun acımasızlığını dile getiren öykülerle doludur Bir çöküş döneminden sonra Asur tahtına çıkan birkaç kralın en büyüğü Tiglat-pileser III?di İÖ 745-727 arasında hüküm süren bu kral, Suriye?deki Şam kentini Asur topraklarına kattı Asur ordusunda bir general olan II Sargon (Şarrukin), İÖ 722?de tahtı güç kullanarak ele geçirdi ve İsrail'i işgal etti Sargon'un oğlu Sinahheriba ise İÖ 704-681 arasında hüküm sürdü Yahuda Krallığı'ndaki Kudüs'ü talan etti ve Asur yönetimine karşı gelen Babil kentini yaktırdı Asurahiddina'nın (Asarhaddon) krallık döneminde (İÖ 680-669) Asurullar, Mısır?ı ele geçirdiler ve imparatorluğu en geniş sınırlarına ulaştırdılar Ama bundan kısa süre sonra imparatorluk çöküş sürecine girdi İmparatorluk sınırlarındaki halklar merkezi yönetime karşı başkaldırdılar İÖ 614'te Medler Asur topraklarını ele geçirdiler ve Babil'e yerleşmiş olan Kaldelilerle ittifak kurarak, Asur başkenti Ninova'yı yerle bir ettiler Bu korkunç yıkım Ninova?yı tarihten sildi ve günümüze kadar kentin izine bile rastlanmadı Asur İmparatorluğu da Ninova ile birlikte tarihin derinliklerine gömüldü
Yeni Babil İmparatorluğu
Asur İmparatorluğu'nun yıkılışından sonra, Babil yeniden güç kazandı Kentin yönetici sınıfı Kaldelilerden oluşuyordu Kaldeliler, Mezopotamya'nın çok eski halkıydı ve Sümer kenti Ur çevresinde yaşıyorlardı Bir Kaldeli olan II Nebuchadnezzar (yönetim dönemi İÖ 605-562), Yeni Babil ya da Kalde İmparatorluğu?nu güçlü bir devlet durumuna getirdi Babil'i, görkemli tapınaklar, saraylar, surlar ve kapılarla donattı İÖ 586'da Kudüs'ü ve Yahuda Krallığı'nı yağmalayıp, tutsak aldığı Yahudileri Babil'e yerleştirdi Kalde İmparatorluğu, Fırat Irmağı'ndan Mısır'a, Ermenistan'dan Arabistan'a uzanıyordu Bu dönemde, sanatlar, ticaret ve sanayi çok gelişmişti Ne var ki bu parlak dönem çok uzun sürmedi Nebuchadnezzar?ın ölümünden sonra imparatorluk çöküş sürecine girdi
Çöküş Pers İmparatorluğu'nun kurucusu Büyük Kiros (Kurus), İÖ 539'da Babil ülkesini ele geçirdi Buna karşın Babil, uzun süre kültürel kimliğini korudu Büyük İskender, Pers İmparatorluğu'nu ele geçirdiğinde bile Babil hâlâ görkemli bir kentti Büyük İskender İÖ 323?te bu kentte, Nebuchadnezzar?ın sarayında öldü İskender'den sonra bölgeye egemen olan Selevkoslar döneminde Babil bir süre daha önemini korudu Ama Selevkoslar İÖ 311'de Babil kentinin kuzeyinde Seleukeia adında bir başkent kurup Babil'de oturanları buraya yerleştirdiler Babil de zamanla tarihten silindi Ama Babil uygarlığının izleri varlığını korudu Örneğin, çivi yazısı Hıristiyanlık'ın başlangıcına kadar kullanıldı
Sanat ve Mimarlık
Babil ile Asur sanat ve mimarlığında Sümerlerin izleri görülür Onlar da Sümerler gibi tapınaklarını ve saraylarını pişmiş kil tuğlalarla yaptılar Kentlerin merkezine yerel tanrılar adına tapınaklar diktiler Tapınaklar, merdivenler ya da eğimli yollarla çıkılan geniş bir platform üzerinde yükseliyordu Babilliler, bu tapınaklardan başka, basamaklı piramit biçiminde yükselen tapınaklar inşa ettiler Ziggurat adı verilen bu yapıların tepesinde, genellikle mavi sırlı çinilerle kaplanmış küçük bir tapınak bulunurdu Kutsal Kitap'ta öyküsü anlatılan Babil Kulesi'nin de bir ziggurat olduğu sanılmaktadır Mimari açıdan önemli yerlerden biri, Asur başkenti Ninova?ydı II Sargon'un Ninova yakınlarında yaptırdığı görkemli sarayının bine yakın odası olduğu bilinmektedir Sarayın hemen yanı başında dev bir ziggurat yükseliyordu Sinahheriba, Ninova'da üç büyük saray yaptırmıştı Asurlular ve Babilliler yapıları farklı biçimde süslüyorlardı Babilliler duvarları renkli sırlı tuğlalarla kaplıyorlardı Asurlular kalın ve yassı kireçtaşı ya da kaymaktaşıyla ördükleri duvarlara savaşları, avcılığı, din ya da saray yaşamını konu alan sahneler oyuyorlardı Bu kabartma resimlerin çoğunda kral, sakalı ve kıvırcık saçlıdır Çevresindeki öbür insanlar ise birbirine benzer Av sahneleri çok canlı biçimde tasvir edilmiştir Asur tapınaklarının ve saraylarının kapılarını, insan başlı aslan ya da boğa heykelleri koruyordu Kentler, planlı biçimde kurulmuştu ve geniş caddeleri vardı Su gereksinimi, büyük su kanallarıyla karşılanıyordu
Din
Babilliler, birden çok tanrıya tapıyorlar ve bu tanrılara ilişkin kuşaklar boyu anlatılan efsanelere inanıyorlardı Bu efsanelerin çoğu Sümer kaynaklıydı Evrenin ve insanların yaratılışını konu alan Sümer efsaneleri arasında Âdem ile Havva öyküsüne benzer bir öykü de vardır Kral Gılgamış?ın serüvenlerini anlatan Gılgamış Destanı da bu döneme ilişkin efsanelere dayanır Sümer tanrılarının en büyüğü, Uruk kentinin tanrısı Anu, Babillilerin en büyük tanrısı ise Babil kentinin tanrısı Marduk idi Marduk?un yeri, göğü ve insanoğlunu yarattığına inanılıyordu Babil?in baştanrıçası İştar ise bereket tanrıçasıydı Onun oğlu Tammuz ise bitkilerin tanrısıydı (Türkçe?deki temmuz ayının adının da buradan geldiği sanılır) Asurlular da büyük ölçüde Sümerlerin ve Babillilerin dinleriyle tanrılarını paylaşıyorlardı Ama, en büyük tanrıları, adını imparatorluğun başkentine verdikleri Asur'du İştar aynı zamanda Asurluların da baş tanrıçasıydı
Yazı ve Bilim
Çivi yazısı da denen Sümer yazısı en eski yazıdır Bu yazı kil tabletler üzerine yazılıyor, sonra bu tabletler pişiriliyordu Arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılan bu tür tabletlerin bazıları 5 000 yıl öncesine aittir Çivi yazısında, kavramları belirtmek için köşeli simgeler kullanılırdı Bulunan tabletlerin üzerindeki yazılar din, matematik, yasalar, bilim ve başka konulara ilişkindir Asurluların, tarihlerindeki büyük olayları kayda geçiren ilk halk olduğunu söylenebilir Şiirler ve dini şarkılar da yazan Asurlular, yazdıkları tabletleri büyük kitaplıklarda saklıyorlardı Asurbanipal'in Ninova'da bulunan "tablet evi"nde, değişik konuları içeren 25 binden fazla çivi yazısı tableti vardı Kaldeliler, yıldızların ve gezegenlerin hareketlerinden geleceğin bilinebileceğine inanıyorlardı Bu amaçla gökyüzünü incelerken astronominin de temellerini attılar Ekvatoru 360 dereceye bölmeyi ve yıldızların haritasını çıkarmayı da ilk kez Kaldeliler başardı Geliştirdikleri ağırlık ve ölçü sistemini daha sonra Yunanlılar ve Romalılar da kullandı ayrıca bulara ek olarak sümerlerden büyük ölçüde etkilendiğini söyleyebilriz
Kaynak: Wikipedia
|