Osmanlıca - Türkçe Sözlük (G-H) |
|
|
#1 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca - Türkçe Sözlük (G-H)GADDÂR: Hain, zalim ![]() GÂDİR: Gadreden, hıyanet eden, fenalık eden GADR: Hainlik, vefasızlık, zulüm, merhametsizlik, haksızlık GAFLET: Gafillik, boş bulunma, dalgınlık, ihtiyatsızlık GAFÛR: Çok bağışlayan, çok affeden (Allah‘ın adlarından biri) GAİT: 1 İnsan pisliği, necaset, 2 Çukur yer, düz ve geniş yer GALAT: Yanlış, yanılma GALEBE-İ İLMİYYE: İlmî üstünlük GALÎZ: Çirkin, terbiye dışı, kaba, ağır GALLE: 1 Gelir, varidat, küçük kasa 2 Zahire, mahsul, ekin GAMGÜSÂR: Gam ve kederi def eden, teselli veren GAMMAZ: “Gamz”dan İftiracı, fitne koğucu Birine iftira ederek zarar veren kimse GAMZE: 1 Göz kırpma, gözle işaret, Nâz ile bakma, süzgün bakış 2 Çene veya yanak çukurluğu GANÎ: 1 Zengin, 2 Muhtaç olmayan 3 Bol, fazla GANÎMET: Savaşta düşmandan alınan mal GÂR: Mağara GARAM: Aşk, sevda, şiddetli arzu GARANİK OLAYI: (Bak: Necm Sûresi) GARAZ: Maksat, gaye, niyet GÂR-İ HIRA: Hıra mağarası GARÎZA: Yaratılıştan olan, huy GARK: Batmak, suda boğulmak GARÛR: Aldatan, aldatıcı GÂSIK: Gece, karanlık GAYB: 1 Gizli olan, gözle görülmeyen şey 2 Belirsiz, bilinmeyen şey GAYBET (Gıybet): 1 Kaybolma 2 Aleyhinde bulunma, arkasından söyleme, çekiştirme dedikodu yapma GÂYETÜ’L-GÂYE: En son derecede, hedeflenen son amaç GAYR-İ FITRÎ: Fıtrî olmayan Doğuştan olmayan GAYR-İ MUNSARİF: Cerr ve tenvin kabul etmeyen isim GAYR-İ MÜSLİM: Müslüman olmayan GAYZ U KÎN: Hiddet ve kin GAYZ: Hiddet, öfke, hınç GAZA: Din uğrunda kâfirlere karşı yapılan savaş, cihad GILAF: Kılıç, kın, muhafaza GILL U GIŞŞ: Şüphe ve tereddüt, kararsızlık Kin ve hile Hiyanet ve düşmanlık GILMÂN: Hizmet gören delikanlılar Köleler, esirler GITÂ: Örtü, örtülecek şey GİL: Kil, çamur, balçık GİRÂN: 1 Ağır, sakil 2 Fenâ, kokmuş 3 Bıktırıcı, usandırıcı GİRİFTÂR: 1 Tutulmuş, esir, yakalanmış 2 Düşkün GİRİZGÂH: 1 Kaçacak yer, melce, 2 Giriş GUBÂR: Toz GUBÂR-ÂVER: Toz götüren Tozkoparan GUBÂR-I HÜZÜN: Üzüntü dalgası, üzüntü tozları GUFRAN: Mağfiret, bağış GULŞEN U GÜLZÂR: Gül bahçesi ve gül tarlası GUNNE: Şeddeli “nun” ile şeddeli “mim”in teğanni ile okunması GURBET: 1 Gariplik, yabancılık 2 Yabancı memleket, yabancı diyar, vatan dışı, yâdel GURFE: Oda, çadır, çardak, cumba GURRE: 1 Parlaklık, aklık 2 Atın alnındaki beyazlık 3 Arabi ayın ilk günü GURUB: Batma, batış GURUB-İ ŞEMS: Güneşin batışı GUZÂT: Gâziler Düşmanla savaşmış İslâm askerleri GÜRÛH: Cemaat, bölük, takım, topluluk, çete
|
|
|
|