![]() |
Yavuz, 40 Bin Alevi’Yi Kesti Mi? |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Yavuz, 40 Bin Alevi’Yi Kesti Mi?Yavuz, 40 bin Alevi’yi kesti mi? Tarihi bir türlü siyasetten ayrı ele almayı beceremiyoruz ![]() ![]() Hatırlarsanız geçen hafta yeni bir ezber bozma girişiminde bulunmuş ve o “küçük fil”imizi tarihin zücaciye dükkânına Kasr-ı Şirin kapısından salmıştık ![]() ![]() ‘Vay efendim sen ne demek istiyorsun?’ Ne Bush’un yardakçısı olmadığım kaldı, ne İran’a saldırmak için diş bileyen kesime top toplayıcılığı yaptığım ![]() Eğer yazımdan ille de bir siyasî sonuç çıkarılacaksa, bu çürük iddiamız karşısında Bush’un eli armut toplamayan ‘tarihçileri’ de kalkıp, ‘Bakın, Kasr-ı Şirin’den bu yana İran’la en az 10 kez savaşmışsınız, sınırlarınızda delinmedik nokta kalmamış, bir kere daha delinse ne lazım gelir?’ deseler ve bizi kendi silahımızla vurmaya kalksalar ne diyeceğiz? Bu işleri tarihçilere bırakalım mı? Yıllar önce Bakü’de bir müzeyi geziyoruz ![]() ![]() Burada efsanenin kendisine takılmayın derim ![]() ![]() Bir de özellikle bazı Osmanlı karşıtı kesimlerin dillerine doladıkları ve maalesef İsmail Hami Danişmend gibi ateşli Osmanlı yanlısı ‘Sünniler’in de Şii-Alevi husumetlerinden ötürü köpürttükleri ‘Yavuz’un 40 bin Alevi’yi kestiği’ söylentisi var ![]() ![]() ![]() Yavuz Sultan Selim, Doğu’da namağlup unvanına sahip Şah İsmail’in adamlarının Tokat’ı ele geçirip kendi adına hutbe okuttuğu, hatta Kütahya önlerine kadar geldiği, Bursa’yı tehdit ettiği ve Rumeli’deki kardeşleriyle buluşmalarına ramak kaldıkları bir ortamda tahta çıkmış buldu kendisini ![]() ![]() ![]() Burada özellikle belirtmek istiyorum ki, Yavuz’un birinci sorunu, bir inanç olarak Alevilik değil, Fransız tarihçi Jean-Louis Bacque-Grammont’un akıl dolu deyişiyle, Safevi Devleti’nin Anadolu’daki Alevileri ‘beşinci kol’, yani istihbarat unsuru olarak, daha da önemlisi, devleti yıkacak tertipler içine girecek potansiyel bir işbirlikçi güç olarak kullanmaya kalkmasıydı ![]() ![]() ![]() Anadolu’daki Aleviler ya İran’a göç edip Şah İsmail’in saflarına katılıyor veya muhtemel bir Anadolu seferinde ona destek vereceklerine dair işaretler veriyorlardı ![]() ![]() Bunun üzerine Yavuz, hem İran’a insan kaynağı sağlayan göçü önlemek, hem de Safeviler üzerine düzenleyeceği seferde arkasını sağlama almak için Mustafa Akdağ’ın deyişiyle, “Şah İsmail’e bağlılıkları, sadece dinî bir inanç olma çizgisini aşarak, para yardımı, asker olarak gidip ordusuna katılma, Kızılbaşlık propagandası yapmak ve şaha casusluk etmek gibi yollarla hizmet ettikleri sabit olanlar hakkında kovuşturma başlattı” ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İşte o 40 bin kişi, bu kovuşturma maksadıyla fişlenen ve yakalanan casuslar, düşmana yardım ve yataklık yapanlar, daha önce Şah İsmail’in ordusunda savaşmış olanlar, propagandasını yapanlardı ![]() “Göründüğü kadarıyla, bu “büyücü avı”, özellikle olaylara bulaşan tımar sahiplerini yerlerinden atmak ve bilinen elebaşıları öldürmekten ibaret kaldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 40 bin aileyi, yani ortalama 200 bin nüfusu ilgilendiren böylesine büyük çaplı bir ‘katliam’ın belgelere de bir şekilde yansıması gerekmiyor muydu? İşte Alevi kökenli olduğu bilinen tarihçi Mustafa Akdağ, “Yavuz Selim’in o zaman, Kızılbaş mezhepli 40 bin kişi öldürttüğü hakkında tarihlere geçmiş bir rivayet vardır… Ancak, biz bunu pek şişirilmiş bir sayı bulmaktayız ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Düzeltiyorum: Tarih ne çekmişse siyasetten ve efsanelerden çekmiştir ![]() |
![]() |
![]() |
|