Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
fethiye, tatil

Fethiye De Tatil

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Fethiye De Tatil







Akdenizdeki en etkileyici turkuaz sahillerin yer aldığı Fethiye-Kalkan arası; deniz, kum ve güneşin yanında ziyaretçilerine farklı tatil olanakları da sunuyor

FETHİYE

Akdenizdeki en etkileyici türkuaz sahillerin yer aldığı Fethiye-Kalkan arası; deniz, kum ve güneşin yanında ziyaretçilerine farklı tatil olanakları da sunuyor



Yakın zamanlara kadar küçük bir kıyı kasabası olan Fethiye, turizmden ve tarımdan aldığı ekonomik güçle bambaşka bir yer oldu Şimdilerde bina ve insan kalabalığının yanında araç çokluğuyla da büyük kentleri aratmıyor Fethiyenin insanı bunaltan keşmekeşinden sadece 8 kilometre mesafedeki yeryüzü cenneti Ölüdeniz ve çevresinde ise bambaşka duygular sizi bekliyor
Lacivertten türkuaza dönen Akdenizin renkleri burada altın renkli kumsallarla kucaklaşıyor adeta Ölüdeniz sahilini ikiye ayıran Kumburnu, doğanın insana armağan ettiği en güzel oluşumlarından biri Kumburnunun bir tarafında kıpırtısız duran ve çam ağaçlarıyla gölgelenen küçük iç deniz, aynı zamanda Ölüdeniz adının sebebi Yalnızca durgun suda yüzmeyi sevenler için değil kanoyla dolaşmak isteyenler için de hoş bir alternatif

BELCEKIZ PLAJI

Kumburnunun diğer tarafında kesintisiz, iki kilometre boyunca uzanan Belcekız Plajı ise ülkemizin en güzel kumsallarından biri Bar, restoran ve otel gibi işletmeler de hemen bu plajın arkasında sıralanıyor Buradaki konaklama mekanları arasında Oyster Residence öne çıkıyor Plajın hareketli ortamının yanıbaşında adeta bir vaha burası Faralyanın en saklı kıyısında yer alan Oyster Faralya ise tam bir inziva mekanı Belcekızdaki en gözde restoran, Beyaz Yunus Plajı boydan boya gören muhteşem manzarası bile burada olmak için yeterli

BABADAĞ

Ölüdenizin arkasındaki heybetli Babadağ ise yamaç paraşütü ve trekking meraklılarının gözdesi Burada yamaç paraşütü yaptıran birçok firma var, ancak risk taşıyan böylesi bir sporu işin ehli olanlarla yapmak gerekir
Dünyanın sayılı yürüyüş rotalarından olan 509 kilometrelik Likya Yolu da Babadağın yamaçlarından başlayıp, Antalyaya kadar sürüyor Hisarönünden başlayarak, Kirme Köyü, Kelebekler Vadisi ve Kabak Koyu üzerinden Yedi Burunları geçip Pataraya kadar süren parkur, Likya Yolunun en keyifli bölümünü oluşturuyor Tabii bu rota en az 3 günde yürünebilecek uzunlukta Daha kısa yürüyüşü tercih edenler ise kesinlikle Kayaköyden başlayıp Ölüdenizde son bulan ve 2 saat süren rotayı tercih etmeli

KAYAKÖY

1922deki mübadele nedeniyle terk edilen Kayaköy, yarı yıkık binlerce eviyle insana hüzün veriyor Bugünkü haliyle bile etkileyici fotoğraflar veren Kayaköyün yaşam olan halini merak ediyor insan ister istemez
Yamaca sıralanan ve içinde yaşam olmayan evlerin aksine, Kayaköyün ovasında hayat tüm canlılığıyla devam ediyor Buraya canlılık veren en önemli mekan ise Kayaköy Sanat Kampı Kayaköylü olan Mutlu ve Oğuz kardeşlerin işlettiği ve her şeyini elleriyle yaptıkları kampta fotoğraf, seramik, resim, ritim ve heykel dersleri veriliyor



KELEBEKLER VADİSİ

Fethiyeden bahsederken Kelebekler Vadisini anlatmamak olmaz Ölüdenize 8 kilometre mesafede olan Kelebekler Vadisine karayoluyla ulaşım yok; bu nedenle ya teknelerle ulaşıyorsunuz bu özel bölgeye ya da Faralya Köyündeki oldukça dik ve biraz da cesaret gerektiren 45 dakikalık inişle Vadide yerleşim yok Burada ya çadırda ya da çardaklarda geceleme şansınız var İki dik yamaç arasındaki vadi içeriye doğru daralarak ilerliyor Vadinin sonuna yürürseniz küçük bir şelaleyi ve şansınız varsa Kaplan Kelebeklerini görebilirsiniz

LETOON, XANTHOS VE PATARA

Fethiyeden Kalkana doğru devam eden yol boyunca Likya Birliğinin önemli kentlerini görebilirsiniz Birliğin üç önemli kenti olan Letoon, Xanthos ve Patara birbirine oldukça yakın kurulmuşlar Tanrıların tanrısı Zeusun biricik aşkı Tanrıça Leto adına kurulan Letoon ve kentlerini Perslere teslim etmek yerine ateşe verecek kadar özgürlüğüne düşkün bir halkın şehri Xanthos, UNESCOnun Dünya Mirası Listesinde yer alıyor
Patara ise güneşin, ışığın ve aydınlığın tanrısı, müzik ve güzel sanatların koruyucusu Tanrı Apollonun doğum yeri olarak biliniyor Patarada adına yapılan tapınaktan geriye pek bir şey kalmamış olsa da, o dönemlerin en önemli kehanet merkezi burasıydı
Tüm dünyanın, en güzel plajlardan biri olarak kabul ettiği Patara Plajı 18 kilometre boyunca uzanıyor Plajın hemen arkasında yer alan antik kent, yer yer kumulların istilasına uğramış olsa da hala görülmeye ve keşfedilmeye değer

KALKAN

Pataraya 17 kilometre mesafedeki Kalkan ise en sıcak günlerde bile insanı boğmayan havası ve adeta denize akan coğrafyasıyla son yıllarda iyiden iyiye keşfedildi Tabii bunun farkında olan yalnızca bizler değiliz Kalkanın ünü dünyaya yayılmış durumda Özellikle İngilizlerin başı çektiği yoğun bir yabancı nüfus, bugün Kalkana yerleşmiş durumda Bu durum en çok arazi sahiplerine ve inşaatçılara yaramış görünüyor Kalkanın sırtını yasladığı dağlara doğru yayılan kentin neyse ki eski dokusunun bulunduğu bölüm korunabilmiş

Eski bir Rum balıkçı köyü olan Kalkanın adı 1920li yıllara kadar Kalamaki idi O yıllardan geriye kalan köyün kilisesi bugün cami olarak kullanılıyor Yine o yıllardan kalan cumbalı, begonvilli güzelim taş evler ise restoran, pansiyon veya hediyelik eşya dükkanlarına dönüştürülmüş Kalkanın ruhunu yansıtan bu sokaklarda sıralanan tarihi evler, kıyıda Akdenizin laciverti ile buluşuyor Kıyıya sıralanan restoranlar ise bu sokaklardakilerin devamı niteliğinde Kalkanda o kadar çok restoran var ki, buraya “Restoranlar Cumhuriyeti” demek yanlış olmaz “Teras Kent” de doğru bir tanımlama olacaktır; çünkü kıyıya kadar olan eğimli bölgede bulunan her restoran ve pansiyonun mutlaka bir terası var

Özellikle yemek yenecek mekanların çokluğu ve sunulan yemeklerin çeşitliliği Kalkanı lezzet konusunda bölgenin cazibe merkezi haline getirmiş Sadece burada yaşayanlar ve tatil için burada bulunanlar değil, yakın çevrede bulunan Kaş ve Fethiye gibi yerleşimlerden de gelenler Kalkanın restoranlarını dolduruyor

Gün içinde neredeyse boş olan Kalkan sokakları ve restoranları, akşam saatlerinde yerini kalabalığa bırakıyor Mekanların bazıları lezzet konusunda o kadar ünlü olmuş ki rezervasyon yaptırmazsanız yer bulmak oldukça güçleşiyorKalkanda gerek konaklama, gerekse lezzet konusunda öne çıkan pek çok hoş alternatif var Villa Mahal da bunlardan biri Bir kartal yuvası gibi yamaca kurulu olan Villa Mahalin özel havuzlu ve bahçeli odalarından günbatımını izlemek bir ayrıcalık Özel plajı olan mekana Kalkandan ücretsiz olarak devamlı küçük bir tekne çalışıyor

Kalkanda öyle çok restoran ve kafe var ki; seçim yaparken zorlanmamak mümkün değil Restoran sayısı konusunda ise çeşitli rivayetler var; aldığımız bilgilere göre 150-400 arasında olduğu söyleniyor Ama şundan eminiz ki; bu restoranların pek çoğu Akdenizin türkuaz sahilleri gibi sürprizlerle dolu

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.