Kıbrıs'ı Nasıl Fethettik?

Kıbrıs'ı nasıl fethettik?

1570 yılı başlarıydı Bir Venedik adası olan Kıbrıs'ta yuvalanan Akdeniz korsanları, içinde Mısır defterdarının bulunduğu bir Türk gemisine saldırmışlardı Yıllarca bu bölgede Türk gemilerini rahatsız eden Kıbrıs korsanları, Türkiye ile Venedik Cumhuriyeti'ni savaşın eşiğine getirmişti Bu duruma kesin bir çözüm getirmek lâzımdı İstanbul hükûmeti, Venedik'e iki olağanüstü elçi göndererek Kıbrıs Adası'nı dostane bir antlaşma ile Türkiye'ye devrini teklif etti Venedik hükûmeti bu teklifi reddedince savaş ilân edildi Türk limanlarında bulunan bütün Venedik gemilerine el kondu İstanbul'daki Venedik elçisi de - o zamanlar adet olduğu gibi - Yedikule zindanına atıldı Savaş ve nakliye gemisi olmak üzere 400 parça tekneden oluşan büyük Türk donanması 1570 Mayısının 15'inde, bir Pazar günü olağanüstü törenle İstanbul'dan Kıbrıs'a yola çıktı Bu donanmamızda 150'den fazla kadırga 'kürek devrinin saffı harp gemisi' bulunuyordu İstanbul'daki merasim arasında donanma, evvelâ Beşiktaş önlerine gitmiş, büyük Barbaros'un Beşiktaş sahilindeki türbesinde zafer için dua edilmişti Bundan böyle kahraman denizcinin türbesini ziyaretten sonra sefere çıkmak, Türk denizcileri arasında bir gelenek olarak kalacaktı
Donanma, Kaptanıderya Müezzinzâde Ali Paşa'nın kumandasında idi Eski bir denizci olan Üçüncü Vezir Piyale Paşa da, kaptan paşanın üstünde donanma serdarı tayin edilmişti Bütün deniz ve kara kuvvetlerinin Başkumandanlığı, serdarlığı da Altıncı Vezir Lala Mustafa Paşa'ya verilmişti Donanmaya altıbini yeniçeri olmak üzere, 61 bin kılıç, atlı ve yaya kara askeri bindirilmişti Kıbrıs seferine memur edilen Anadolu askeri bu yekûnun dışında idi Donanma, adaya ilk ihracı yaptıktan sonra güney limanlarında toplanacak olan ve kırk-elli bin kılıç arasında olan Anadolu askerini o limanlardan adaya geçirecekti

Teslim Antlaşması

Çok uzun süren Kıbrıs savaşları sonunda 9 Eylül 1570'te Lefkoşe elimize geçti 1 Ağustos 1571'de de Magosa teslim oldu Magosa Kalesi'nin teslimi için tartışmalı bir pazarlık olmadı Hepsi dört maddede toplanan antlaşmanın ilk üç maddesi Venedikliler tarafından ileri sürülmüş ve Lala Mustafa Paşa tarafından kabul edilmişti Son ve tek maddesi de Türklerin pek asil ve necip bir hak talebiydi Bu dördüncü madde şu ibareyi taşıyordu: 'Magosa kuşatmasında yapılan altı Türk hücumunda Türk askerinden nefer, subay, Sancakbeyi elli kişi Venediklilere esir düşmüştür Türk Serdarı tarafından isimleri ile mağlum olan bu elli esir, Venediklilerin gemilere yerleştirilmesinden sonra Bıradagino tarafından Türk Serdarına sağ ve salim teslim edilecek' Antlaşma iki kumandan tarafından 1 Ağustos tarihinde imzalandı Böylece 1571'de Türk kanlarıyla fethettiğimiz ada, 1878 Türk-Rus Savaşı'na kadar bizde kaldı Bu tarihten sonra yukarıda anlattığımız gibi bir İngiliz oyunu ile elimizden gitti Türkiye, adanın İngiltere ilhakına Lozan'da kabul etmek zorunda bırakıldı