11-03-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Esat Mahmut Karakurt Dağları Bekleyen Kız
Esat Mahmut Karakurt Dağları Bekleyen Kız
1 KİTABIN ÖZETİ
Karaköse vilayetinin bir kasabası ve bir askeri hava alanı Nöbetçi başçavuş, Binbaşı İhsana göreve giden uçakların geri döndüğünü haber eder Yalnız on uçak olan filo dokuz uçakla geri döner Yzb Nuri, Mülazım Celal Beyin uçağının filodan ayrılıp intahar saldırısı yaptığını söylerler Yzb Nuri sözünü bitirmeden celal Beyin uçağı havada beliri verir Mülazım Celal ağır yaralı olarak uçaktan çıkarılır ve gönül rahatlığı ile son sözlerini söyler etrafına toplanan subaylar arasından mülazım ismaile annesini ve kız kardeşini emanet edip,vefeat eder
Defin işlemleri sırasında filo geriye kalan dokuz uçağıyla yeni bir görev alır Zor bir uçuştan sonra filo tekrar döner; ama mülazım Servet göğsünden yaralanmıştır Bnb İhsan yanına Yzb Nuri ve Mülazım AdnanI yanına alarak Mülazım ServetI ziyarete gider Servet yerli halktan Mahmut Efendinin einde kalmaktadır ve evin kızı Nermineye aşıktır Servet Adnna Nermineden bahseder, isterse Mahmut Efendinin evinde kalabileceğini,ama Nermineye yaralıolduğunu söylememesini telkin eder
Mülazım Adnan bir askerin rehberliğinde Nerminenin evine gider Nermine Adnanın söylediklerine inanamaz , Servetin görev sırasında şehit düştüğünü zanneder
Aradan üçhafta geçer Mülazım Servet iyileşir ve Nermine ile nişanlanır İlerki günlerin birinde bir uçus sırasında servetin uçağı düşman makineli tüfekleri tarafından taranır , servet ağır yaralanır ve sonraki günlerde vefeat eder
Ağrı dağı eteklerinde konuşlanmış olan eşkiya sinsilesini imha etmek için bir bombardıman planlanır ;ancak öncelikle bombardıman için gerekli istihbaratların toplanması gerekiyordur Bu zor görev için en uygun kişi Mülayim Adnan seçilir Bir sis bulutu arasında düz bir araziye iniş yapan uçaktan iner ve zor görevi için yola koyulur
Birkaç saatlik bir yürüyüşten sonra Adnan bir eşkiyaya rastlar ve şeyhin nerede olduğunu bir derdinin anlatacağını söyler Bir hindlik sezmiyen eşkiya AdnanI doğruca eşkiyabaşının yanına götürür Yolda Adnan tanıdık bir yüze rastlar,evet o yüz yıllar önce öldüğünü zannettikleri Ahmet Ast sba aittir Ahmet yıllar önce esir edilmiş fakat bir türlü kaçamayı başaramammıştır Bu süre zarfında düşman mühimmat ve silahların sayısın ezberlemiş ve çeşitli dokümanlar ele geçirmiştir Adnan ve Ahmet bir plan yapı oradan kaçmak isterler Ahmet mülazım Adnanın yanına gerekli evrak ve haritaları çaldıktan sonra ertesi gün gelecektir Ancak bir kaç gün geçmesine rağmen Ahmet gelmez Adnan bu durumu tehlikeli görür ve kendisini almaya gelen uçağa binmek için yola koyulur Kendisini almaya gelen uçağı gören eşkiyalar Adnana seslenmeye başlarlar Uçağa ateş etmek için mitralyözlerin başındaki eşkiyalar yardım isterler , bir an için Adnan şok olur ama sonradan farkına varır ki onu bir eşkiya sanmaktadırlar Adnan beylik tabancasını çıkarır ve mitralyözün başında bulunan bir erkek eşkiyayı öldürür ;fakat mitralyözün başındaki diğer kadın eşkıyayı öldüremez
Bir müddet sonra iki Türk subayı ve Şeyhin kızı olduğu sanılan bir kız farkında olmadan derin bir sohbete başlarlar Adnana konuşlandıkları yerler ve silahları hakkında çok önemli bilgiler verir
Ertesi sabay Adnan planladığı gibi düz araziye inen uçakla gideceğini şeyhinkızı zeynepe bildirir Zeynep onun gitmesini istemediğini o giderse yapamayacağını söyler Ardından ZeynepI aramaya gelen eşkiyalar AdnanI görür ve Zeynep ardından Adnanın bir casus bir Türk subayı olduğunu haykırmaya başlar
Şakiler Ahmet başçavuşu karargahtan evrak çalarken yakaladıklarını ve öldürdüklerini açıklarlar Şimdi Ahmetin neden gelmediği açığa kavuşur Türk uçakları günlük bombardımanlarına başlarlar Bu arada şakiler can telaşına düşerler, bu fırsatı değerlendiren Zeynep, Adnanın ellerini çözer Ardından kamptan kaçmayı başarır Ahmet Başçavuş ve Zeynepten elde ettiği çok önemli bilgilerle komutanlar tarafından bir harekat planı hazırlanır Şeyhin kampı yerle bir edilir ve bazı şakiler rehin alınır rehinler arasında Zeynepte vardır Yaralı olan Zeynep tedavi görmesi için hastahaneye kaldırılır Zeynep bütün bu bilgilei vermesine rağmen bir haindir, üstelik Servetin uçağını o düşürmüştür Olup bitenleri hastahanede öğrenir ve çok üzülür Adnana Nermine ile konuşmak istediğini söyler Nermine ertesi gün gelir ve Zeynep ona ServetI kendisinin vurmadığını , onu yanlış değerlendirdiklerini söyler Nermine ile beraber kucaklaşıp ağlarlar Hain olarak görülsede verdiği harita ve bilgiler sayesinde kamp dağıtılmış ve artın yeni nişanlıların mutsuz olmasını engellemiştir
Adnan ile Zeynep Erzuruma gitmeye kara verirler ancak iki süngülü asker onlara yaklaşır ve zeynepin tutuklanması için emir olduğunu söyler Zeynep yargılanır ;fakat savcı idam isteminde bulunur Yargıç ise verdiği bilgilerin yaraılığı , yzb AdnanI kurtarması ve pişmalığı nedeniyle beraatine kara verir
2 KİTABIN KONUSU :Milli Mücadele içinde geçen yaşanması zor aşklar ve vatan sevgisi
3:KİTABIN ANA FİKRİ :Her ne olursa olsun önce vatanı sevnek, vatan için herhangi bir fedakarlıktan kaçınmamak gerekir
4:KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRMESİ
Mülazım Adnan:konuşması ve tavırları ile met, cesur ve vazifaşinas bir Türk plotudur
Şeyh Fuat:Devlete baş kaldıran bir asi olup Zeynepin babasıdır
Zeynep:Eşkiya başının kızı ve Adnana aşık bir genç kızdır
Ahmet Astsubay:Bir vesile ile eşkiyaların olduğu bölgeye gelmiş ve bir daha geri çıkamamış, vatanperver bir türk evladıdır
Mülazım Servet: İki kere yaralanan ve son yaralanmasında vefeat eden,Nerminein nişanlısı olan bir Türk subayı
Nermine:Mülazım Servetin nişanlısı ve insani değerleriçok yüksek olan bir kadın
5 KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER
Esat Mahmutun 1930lu yıllarda çıkarılan Ağrı isyanlarını konu edinmesi, aşk unsurunuda katarak , bu konuya okuyucunun ilgisini çekmesi gibi konularda oldukça başarılıdır Ancak , kurgu hatası olması romanın kalitesini olumsu yönde etkilmekte okuyucunun romanını zevkle okumasını engellemektedir
6:KİTABIN YAZARI HAKKINDA BİLGİ
ESAT MAHMUT KARAKURT
Esat Mahmut Karakurt, birbiri ardına yazdığı aşk ve macera konulu romanlarıyla, yaşadığı dönemin en çok okunan yazarlarından biriydi 1902 İstanbul doğumlu yazarın, iyi bir eğitim aldığını görüyoruz 1924 yılında Diş Hekimliği Okulunu, 1930 yılında ise Hukuk Fakültesini bitiren yazar, gazetecilik, öğretmenlik, milletvekilliği ve senatörlük görevlerinde bulunduktan sonra, 1977 yılında bir beyin kanaması sonucunda aramızdan ayrıldı
|
|
|