Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Kitap Özetleri

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
atay, fatih, karargah, rıfkı

Fatih Rıfkı Atay - 4. Karargah

Eski 11-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Fatih Rıfkı Atay - 4. Karargah



KİTABIN ÖZETİ :Kitabın ismi; Cemal Paşanın karargahının (4 Karargah) bulunduğu Kudüse yakın bir dağın isminden gelmektedir Kitapta Osmanlı saltanatının son günlerinden Türkiye Cumhuriyetinin ilk günlerine kadarki bir zaman dilimi anlatılmaktadır Yazar bir görev sebebiyle Cemal Paşaın karargahına yani Zeytindağına gitmiştir Burada yaşamış olduğu olayları ve anılarını bulunduğu tarihin önemli olaylarını da içine alacak şekilde anlatmıştır
Birinci Dünya Harbi patlak verdiğinde Falih Rıfkı yedek subay olarak orduya alınır ve Cemal Paşanın karargahına tayin olur Cemal Paşa ile ilişkileri de burada gelişir
Kitabın ilk kısımlarında İttihat ve Terakkiden söz edilmiştir İttihat ve Terakki içerisinde Cemal Paşa, Talat Paşa ve Enver Paşa en önemli simalardır Cemal Paşa yenilikçiliği ile tanınmaktadır Enver ve Talat Paşalar ise muhafazakar bir kişilik sergilemektedir Enver Paşanın Turancılık fikirleri güçlüdür Falih Rıfkı, Enver Paşanın bu fikirlerini benimsememekte ve Enver Paşayı diktatör olarak nitelemektedir Türkiyenin kurtuluşunun Enver Paşa gibilerden kurtulmakla mümkün olduğu düşüncesindedir İttihat ve Terakki kendi içerisinde bölünmüş bir yapı sergilemektedir Bir birlik ve beraberlik söz konusu değildir Her liderin bir grubu vardır Falih Rıfkı da Cemal Paşanın adamı damgasını taşımaktadır Falih Rıfkı, İttihat ve Terakkinin bu yönünü yani fikir birliğinin bulunmayışını eleştirmektedir Çünkü yaşanılan buhrandan kurtuluş ancak birlik ve beraberlikle mümkündür Buna rağmen bilinçsiz yaklaşımlar, kişisel hesaplaşmalar İttihat ve Terakkiyi kendi kendisiyle uğraşan bir duruma düşürmüştür
Falih Rıfkı, Cemal Paşa ile beraber çalışmaya başladıktan sonra, olayları daha açık ve net bir şekilde görebilmektedir Bir dönem, bir İmparatorluk yok olmaktadır Yazar bunu sezinleyebilmektedir Suriye, Filistin ve Hicazda yaşamış oldukları bir devrin çöküşünü gözler önüne sermektedir
Falih Rıfkı Osmanlının bir kukla devlet olduğunu söylemektedir Örneğin şöyle bir olay anlatılmakta; “Mahmut Şevket Paşayı öldüren Kavaklı Mustafa, memleketten kaçmaya muvaffak olmuştu Bir Rus vapuruna binmişti Fakat Osmanlının Rus sancağı taşıyan bir vapurdan bir kişiyi almaya hakkı yoktu Bunun üzerine bir Osmanlı hükümeti görevlisi, Kavaklı Mustafayı gemiden kaçırır ve boğdurur Bu olayı haber alan Ruslar, Kavaklı Mustafayı kaçıran zatı görevden aldırır ve bundan böyle devlet hizmetinde kullanılmamasını isterler ve istedikleri de olur
Osmanlı, ümmetçilik fikri sebebiyle neredeyse üç kıtada egemen olmuştu Bu coğrafyanın büyük bir kısmını Arapların yaşadıkları ülkeler kapsamaktaydı Kudüs, Şam, Filistin, Hicaz gibi Osmanlı sadece coğrafyada büyüyebilmişti Çünkü, bu kazanılan toprakların hiçbirinin kültürlerine, dillerine, ticaretlerine ve maddiyatlarına egemen olunamamıştı Hatta Osmanlı, Arapları Türkleştireceğine oradaki Türkler Araplaşmıştı
“Bu kıtaları ne sömürgeleştirmiş, ne de vatanlaştırmıştık
Osmanlı İmparatorluğu buralarda, ücretsiz tarla ve sokak bekçisi idi Eğer, medrese ve şuursuzluk devam etmiş olsaydı, Araplığın Anadolu içlerine kadar gireceğine şüphe yoktu Osmanlı Emperyalizmi şu ana fikir üstünde kurulmuş bir hayal idi “ Türk milleti kendi başına devlet yapamaz! “
Osmanlı, Arap topraklarını alarak oraları bir bakıma imar ediyordu Çünkü, Arap şeyhleri arasındaki kanlı savaşlar sonucunda Arap halkı mağdur oluyor ve maddi olarak da çöküntüye uğruyordu Osmanlı geldiğinde ise bu şeyhleri uzlaştırıp sükuneti sağlıyor ve onlara belirli imtiyazlar veriyordu Bir bakıma Osmanlı onlar için bir kurtuluş gibiydi Buna rağmen Osmanlının güçsüz duruma düşmesini fırsat bilip hemen İngilizlerle, Fransızlarla anlaşmışlar ve Osmanlı yı arkadan vurmuşlardır Osmanlı ya karşı görünüşte bağımlı olan Araplar her zaman kendi halifeliklerini istiyordu Müslüman Araplar arasında Arap Halifeliği hükümeti peşinde olanlar vardı ve 1 Dünya savaşı çıktığında bu düşüncelerini gerçekleştirmek için ve İngilizlerin vereceklerini vaadettikleri imtiyazlardan dolayı Osmanlı ya ihanet etmişlerdi

Osmanlının Araplara vermiş olduğu haklar, onların küçük bir anlaşmazlıkta bile isyan etmelerini sağlıyordu Cemal Paşa zamanında çıkmış olan bir kanun ile komutanlara eğer vatan müdafaası için zaruri görülürse idam hükümlerini yerine getirmesi yetkisi verilmişti Yani isyanlar artık kanla bastırılıyordu
Cemal Paşanın bir amacı da Suriye yi Osmanlılaştırmaktır Bu düşüncesini gerçekleştirmek için Suriye de modern okullar açtırmıştır Bunun yanında bir de hicret eden Ermenileri, Suriye içlerine dağıtarak güçlenen Araplılığa karşı bir teminat olarak kullanıyordu Hatta Ermenileri güçlendirmek için ev ve toprak bile verilmiştir
Falih Rıfkı Atay, Arapları anlatırken din sömürüsü konusuna da değinmiştir Falih Rıfkı ya göre din sömürüsü bütün dinler için geçerlidir “Medine dini mallaştırmış ve maddeleştirmiş bir Asya pazarıdır Kudüs dini oyunlaştırmış bir Garp tiyatrosudur” Araplar çok fakirdir Kendi ülkelerinde; ata topraklarında hizmetçi konumuna düşmüşlerdir Filistin ikiye ayrılmıştır Eski Filistin Arapların,yani hizmetçilerin; yeni Filistin ise tüm güzelliği ve ihtişamıyla Yahudilerin Din satışa sunulmaktadır Hac dönemlerinde Araplar da Yahudiler de büyük kazanç elde etmek peşindedir
Osmanlı Devletinin Almanlarla beraber savaşa girmesinin en büyük nedeni İttihat ve Terakki yöneticilerinden Enver Paşa nın Alman hayranı olmasından kaynaklanıyordu
Birinci Dünya harbi sonucunda Tuna yukarısındaki iki İmparatorluk, Akdeniz kıyısındaki bir İmparatorluk ve Tuna kenarındaki bir krallık devrilmek üzereydi
Suriye ve Filistin de Almanların durduramadığı İngiliz seli yine bir Türk, fakat bu sefer öz bir kumandan, Mustafa Kemal tarafından Halep aşağısında tutulmuştur Mustafa Kemal in orada seçtiği savunma hattı, Milli Misak taki Türkiye sınırıdır
Cemal Paşa nın yerine, Suriye de silahlı kuvvetlerin başına geçen Alman Fon Falkenhein bozgunu durduramadı ve Kudüs İngilizlerin eline geçti
Artık yalnız Anadolu ve İstanbul düşünülür İmparatorluğa ve onun rüyalarına “Allahaısmarladık! “ denir
Artık Şam dan ayrılmak zamanı gelmiştir Cemal Paşa İstanbul da istifa edecektir
Cemal Paşa harap Anadolu topraklarını gördükçe
- “Keşke vazifem buralarda olsaydı, keşke o altın sağanağı ve enerji fırtınası, bu durgun, boş ve terkedilmiş vatan parçası üstünden geçseydi Anadolu hepimize hınç ve güvensizlikle bakıyordu Yüz binlerce çocuğunu memesinden sökerek alıp götürdüğümüz bu anaya şimdi kendimiz pişmanlığımızı getiriyoruz Kumar oynadık ve kaybettik” diye düşünmektedir
Cemal Paşaya sorulan :
- Paşam bu harbe niçin girdik? sorusuna cevap ilginçtir
- Aylık vermemek için! Hazine tamtakırdı Para bulabilmek için ya bir tarafa boyun eğmeli, ya öbür tarafla birleşmeli idik
İlim, İhtisas ve tecrübe sahibi Mustafa Kemal, vatan ve istiklal düşüncesiyle milletin nesi var nesi yoksa yüzde kırkını vatan savunması için vermesi gerektiği düşüncesindedir
Sakarya, Dumlupınar, İzmir ve Lozan hepsi böyle ödenmiştir
Mustafa Kemal büyük harbe girmek karşıtı idi: çünkü O kafa ve sanat adamı idi
Mustafa Kemal Kurtuluş Harbini bırakmak fikrinde asla bulunmadı : çünkü O vatan adamı idi
İşte bütün kitabın özü : İlim ve vatan adamı olunuz

KİTABIN YAZARI Fatih Rıfkı ATAY
YAYINEVİ VE ADRESİÖtüken Yayınları
BASIM TARİHİ 1981

YAZAR HAKKINDA BİLGİGazeteci ve yazar 1894 yılında İstanbul'da doğdu Fıkra, makale, gezi türlerindeki gazete yazılarıyla ve özellikle Atatürk'ü yakından tanıtan anılarıyla ün kazanan Falih Rıfkı Atay, Kovacılar semtindeki Rehberi Tahsil Rüştiyesi'ni bitirdikten sonra Hüseyin Cahit'in Yalçın müdürlük yaptığı Mercan İdadisi'nde öğrenimini tamamladı Darülfünunun Edebiyat bölümünü bitirdi İdadide edebiyat öğretmeni olan Celal Sahir Erozan ile kendisinden bir ileri sınıfta okuyan Orhan Seyfi Orhon, Falih Rıfkı'nın edebiyat beğenisinin gelişmesine yardımcı oldular
İlk Yazıları, Serveti Fünun dergisinin genç yazarlara ayrılan ek sayfalarında yayımlanan Falih Rıfkı'nın Tecelli(1911) dergisi ile Süleyman Bahri'nin yönettiği Kadın(1912) dergisinde Cenap Şahabettin ile Ahmet Haşim'in eserlerini hatırlatan şiirleri çıktı
Eserleri: "Eski Saat" (1933), "Niçin Kurtulmamak?" (1953), "Çile" (1955), "İnanç" (1965), "Kurtuluş" (1966), "Pazar" "Konuşmaları" (1966), "Bayrak" (1970), "Ateş ve Güneş" (1918), "Atatürk'ün Bana Anlattıkları" (1955), "Mustafa Kemal'in Mütareke defteri" (1955), "Çankaya" (1961), "Batış Yılları" (1963), "Atatürk'ün Hatıraları" ; "1914-19" (1965), "Atatürk Ne idi?" (1968), "Faşist Roma", "Kemalist Tiran, Kaybolmuş Makedonya" (1930), "Deniz Aşırı" (1931), "Yeni Rusya" (1931), "Moskova-Roma" (1932), "Bizim Akdeniz" (1934), "Taymis Kıyıları" (1934), "Tuna Kıyıları" (1938), "Hind" (1944), "Yolcu Defteri" (1946), "Atatürkçülük Nedir?" (1966), "Roman" (1932)

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.