|  | Hayvan |  | 
|  09-05-2010 | #1 | 
| 
Şengül Şirin   |   HayvanHAYVAN a  (ar  IjayvSn)  1  Bitkilerin tersine, örgütlenmiş, genellikle  hareket edebilen ve ne klorofili ne de selülozlu hücre zarı bulunan  canlı varlık  (Bk  ansikl  böl  ) —2  insana karşıt olarak eklemli bir  dili olmayan ve hareket edebilen canlı varlık: Yabani, evcil hayvan  Kara, deniz hayvanları  Yararlı, zararlı hayvanlar  Kasaplık hayvan  Bir  hayvanı ehlileştirmek   —3  Değişik  bağlamlarda evcil hayvan: Bu yük hayvanı yorar  Hayvanlara yem vermek  Hayvanı biraz dolaştır  Apartmanda hayvan beslemek yasaktır   —A  Esk  Hayat: Ab-ı hayvan (hayat suyu)  —5  Hayvan, hayvanlar, kaba bir  azarlama, aşağılama sözü: Hayvanlar, ben size gitmeyin demedim mi! || Hayvan gibi, kaba, duygusuz, incelikten yoksun; iri yarı kimse için kullanılır (kaba  )  || Hayvan parkı, hayvanların içinde özgürce dolaştıkları halka açık park  || Hayvan ressamı, heykelcisi, plastik sanatlarda hayvan betimlemelerini konu alan sanatçı  (Bk  ansikl  böl  Güz  sant  ) —Eczc  Hayvan kömürü -> KÖMÜR, —isi  Yenilebilecek hayvanların  kesilme yöntemleri  Fıkıh kitaplarına göre iki türlüdür: 1  nahr:  develerin kesilmesinde uygulanır ve hayvan, boğazının göğsüne yakın  yerinden kesilir; 2  zebh ya da tezkiye: Deve dışındaki hayvanların  kesiminde uygulanır ve hayvanın boğazı, başına yakın bölgeden kesilir  (Bk  ansikl  böl  ) —isi  huk  Hayvanlar için vakıf, hayvanların bakım ve  tedavileri için kurulan vakıf  (Zayıf hayvanların otlayıp beslenmeleri  için mera ve çayırlar ayrılması, kış aylarında kuşların beslenmesi,  hasta leyleklerin bakım ve tedavisi, hayvanlara gıda ve su verilmesi  için vakıflar kurulmuştur  ) —Kim  Hayvan kömürü, kemik, fildişi ve  boynuzu kavurarak elde edilen çok ince taneli karbon; yüzde tutucu ve  renk giderici özelliklerinden başka pigment olarak da kullanılır  —Ruhbil  Hayvan psikolojisi, psikolojinin hayvan davranışları ile  ilgilenen dalı  (Günümüzde başka bilimler, özellikle etoloji* bunun  yerini almıştır  ) —Sig  Hayvan hayat sigortası, çiftlik hayvanlarının,  kümes hayvanlarının, yarış atlarının ve evcil hayvanların belirii  nedenlerle ölme ya da yaralanma durumlarına karşı yapılan sigorta  —Zool  Hayvan coğrafyası  Hayvanların Yeryüzündeki dağılımını inceleyen  bilim dalı  sıf  ve a  Kaba  Davranışlarından, varlığından hoşlanılmayan, kendisine  kızılan ya da hayvanca davranışlarda bulunan kimse için kullanılır: O  hayvan buraya gelirse sakın içeri almayın  Babası hayvanın teki, çocuğu  az daha sakat bırakıyordu  —Esk  Hayvan-ı gayrı-natık, konuşamayan  yaratık; hayvan  || Hayvan-ı natık, konuşan hayvan; insan  —ANSİKL  Canlı doğanın İki büyük "evreninden birini, 1 milyondan fazla  türü olan hayvanlar, öbürünü bitkiler oluşturur; günümüzde birhücreli  türleri ya da pro-tistleri kapsayan üçüncü bir canlılar evreni tanımlama  eğilimi vardır  Aşağıda belirtilen özellikler protistlerle ilgili  değildir; ne var ki Protozoa'ların (örneğin terliksihay-van) bazılarında  bu özelliklerin ilkel biçimlerine rastlanır ve bu durumdaki türler  "hayvanlığa yatkınlıkları" olan canlılar sayılır  Hücrebilim  Hayvan hücresi, birçok olumsuz (sltoplazmayı çevreleyen  selüloz çeper, plastlar [klorofil, nişasta ya da bo-yarmadde taneleri]  hayvan hücresinde bulunmaz; vaküom daha küçüktür) ve çok daha az önemli  olumlu (santrozom ve genellikle kolayca görülebilen bir Golgi aygıtı)  özellikleriyle en çok farklılaşmış hücre olan canlı bitki hücresinden  ayrılır  Dokubilim  Hayvansal dokular, ya bağlantısız ama doğrudan yan yana  dizilmiş bir ya da birçok hücre tabakası (epitelyum dokular) halindedir,  ya da içinde hücrelerin birbirinden hareketsiz bir dokularara-sı  sıvıyla (bağdokuları) ayrıldığı bir kütle oluşturur; ama her iki durumda  da bedenin içindeki hücreler dolu ve canlıdır; oysa bitkilerde bunların  yerini havayla dolu boşluklar (mantar) ya da bitki özsuyu (odun  damarları) alabilir  Morfoloji  Hayvanların çok büyük bir bölümünde, gövdenin normal  duruşunda, önden arkaya doğru uzanan ve bedeni dışardan bakıldığında  birbirinin aynı iki bölüme (sağ ve sol) ayıran İki yanlı bir bakışım  vardır  Ama bu bakışımın iç yapıda bulunması zorunlu değildir (sözgelimi  beden içinde, solda mide, sağda karaciğer, vb  vardır); hatta bazen dış  görünümde bile bulanmayabllir (istiridye, karındanba-caklılar, pavurya,  vb  )  Buna karşılık, hal-kalısolucanlarda ve kırkayaklarda en İyi  örnekleri görülen iki yanlı bakışıma insanlarda da rastlanır: omurların  dizilişi; kol ile bacaklar arasındaki benzerlikler; organların çizgisel  yinelenmesi  Bitkilerde çok yaygın olan bir yinelenme ekseni  çevresindeki ışınsal bakışım, hayvanlarda yalnızca derisi dikenlilerde  (5 kol) ve selenterelerde (4, 6 ya da 8 kol) vardır   • Anatomi ve fizyoloji, ilkel canlılarda belirsiz, olağandışı bir yaşam biçimi seçmiş canlılardaysa (asalaklık) yavaş yavaş gerileyerek kaybolan ve yalnızca hayvanlarda görülen bazı özellikler vardır Tüm hayvanlarda değilse bile çoğunluğunda bulunan bu özellikler aşağıda sıralanmaktadır: 1  Avları yakalama hareketleri, bir süngerin ya da midyenin kirpiksi  hücrelerinin titreşmesinden, bir arının çiçek özü toplamasına ya da  aslanın antilop üzerine atlamasına kadar tüm hareketleri kapsar  Bitkiler evreninde bu türden hareketlere yalnız bazı ender böcekçil  bitkilerde (si-nekyakalayan) rastlanır  2  Bir "ilişki aygıtı"nın varlığı (sinir sistemi, duyu organları,  kaslar) avı yakalamak, avcıdan kaçmak, ya da buna benzer durumlarda  hayvanı uyarır ve hemen harekete geçmesini, çıkarları doğrultusunda  davranmasını sağlar  3  Bir giriş deliğiyle donanan, öğütme, emme ya da yalama (ağız)  organlarına bağlı olan, kullanılması olanaksız besinlerin atılması için  bir de çıkış deliği ve besin lokmasının tek yönde ilerlemesini sağlayan  bir düzenek kapsayan bir sindirim borusu'nun bulunması  4  Dolaşım, sindirim ve solunum yüzeylerinden uzakta yer alan  hücrelere sindirilmiş besinleri ve oksijeni taşımak için kalp yardımıyla  ya da kalp yardımı olmadan boşluklarda ya da damarlarda dolaşan kan ya  da su aracılığıyla gerçekleşir; 5  Farklılaşmış bir solunum aygıtı (solungaçlar, trakeler ve akciğerler) üstün yapılı iri türlerde bulunur  6  Boşaltım aygıtı, hücrelerdeki yanmaya bağlı zehirli ya da gereksiz  ürünlerin önce hücreden sonra tüm bedenden atılmasını sağlar; böylece  bitkilerdeki parankima hücreleri gibi yaşlanmaya ve çabuk ölmeye  eğilimli hücreler korunur  7  Dokuların karşılıklı bağımlılığı: yaşamsal bir organın bozulması  ya da çalışmaz duruma gelmesiyle tüm organizma hemen ölür; oysa  bitkilerdeki (örneğin ağaç) ölü dokular canlı organlara destek görevi  yapar  8, Üreme, eşeyli ya da eşeysiz, genellikle ayrı eşeyli olarak ve yumurtlamayla olur, hiçbir zaman haploit spor ve protal içermez ve tümüyle diplobiyonttur  Yukarıda sayılan bu tipik özellikleri taşımayan kural dışı üyeler arasında süngerler (çok ağızlı), karıncaaslanının larvası (dı-şarda önsindirim, ağız bulunmaması), bazı denizyıldızları (dışarda önsindirim, işlevsel bir anus bulunmaması), tenya (iç sindirim aygıtı yoktur, konağının sindirdiği besinleri doğrudan soğurur, yaşam biçimi mantarınkine benzetilebilir), vb  sayılabilir  Ne var ki bu canlılar  hayvanlara özgü çok sayıda özellik taşıdıklarından sınıflandırmadaki  yerleri kuşkulu değildir  —Güz  sant  Mısır ve asur sanatları,  ayrıntılarıyla işlenmiş görkemli hayvan betimlemelerine yer vermiştir  (örneğin Kar-nak ve Persepolis kabartmaları)  Vatikan'ın bir salonunda,  çeşitli evcil hayvanlardan oluşan zengin bir yunan ve roma heykelleri  koleksiyonu yer alır  Ortaçağ sanatlarının çeşitli dallarında da çok  sayıda hayvan betimlemesine rastlanır (örneğin üzerinde hayvanlı armalar  yer alan çeşmeler), ama hayvan betimlemeleri ancak XVII  yy  'da özgün  bir sanat dalına dönüştü  Yüzyılın sonunda flaman Snijders ile  Des-portes ve Oudry gibi fransız sanatçılarla XVIII  yy  'da Huetler bu  alanda ün kazandılar  XIX  yy  'daysa, resimde Charles ve Rosa Bonheur,  heykelde Barye ve Frömi-et adlarını saymak gerekir  XX  yy  'daysa  Pompon, Brâncusi ve Picasso, değişik anlayışlarda hayvan heykellerine  yer verdiler  (- —Huk  Türk hukuk sisteminde hayvanlara ilişkin kurallar değişik  yasalarda yer alır Türk Cez  k  'nun 491  maddesinin 5  fıkrası İle 492  maddesinin 9  fıkrasında hayvan hırsızlığına ilişkin hükümler vardır  491  maddenin 5  fıkrasına göre mandıra, ağıl gibi yerlerde ya da kırsal  alanda bulunan hayvanları çalanlar bir yıldan beş yıla kadar hapis  cezasıyla cezalandırılır  492  maddenin 9  fıkrasına göre oturulan bir  evin yanındaki yapıda ya da duvarla çevrilmiş bir yerde bulunan bir  hayvanı çalanlar iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasıyla  cezalandırılır  Türk Cez  k  'nun 521  maddesine göre başkasına ait bir  hayvanı öldüren ya da işe yaramaz hale getiren kişi, sahibinin şikâyeti  üzerine dört aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılır  Borçlar k  'nda  hayvan alım satımına ve hayvanların verdikleri zararlara ilişkin  kurallar vardır  Hayvan alım satımında satıcı, yazılı bir güvence  vermedikçe ya da alıcıyı aldat-madıkça güvence yükümü altına girmiş  sayılmaz (md  195)  Hayvan alım satımında güvence süresi yazılı olarak  saptanma-mışsa ve güvence hayvanın bir niteliğine ilişkin değilse  satılan hayvanda bulunan sakatlıklar için satıcının sorumluluğu teslimin  yapıldığı ya da alıcının teslim almada temerrüde düştüğü (direnimi  gerçekleştiği) günden başlayarak dokuz gün İçinde durumun satıcıya  bildirilmesine bağlıdır  (Borçlar k  md  199)  Hayvanların yaptıkları  zararlara ilişkin sorumluluk Borçlar k  'nun 56  maddesinde saptanmıştır  Bu maddeye göre, bir hayvanın yaptığı zarardan o hayvanı elinde  bulunduran kişi sorumludur  Ancak bu kişi hayvanı tutma ve gözetmede  (ona göz kulak olmada) durumun gerektirdiği özeni göstermiş olduğunu ya  da özen göstermiş olsaydı bile zararın doğacak olduğunu kanıtlarsa  sorumluluktan kurtulur  Birine ait hayvan başkasına ait bir taşınmaza  zarar verirse taşınmazın zilyedi (elmeni) o hayvanı yakalayabilir ve  kendisine verilebilecek tazminatın karşılığı olarak ona el koyabilir   Ancak taşınmaz zilyedinin durumu hayvanın sahibine bildirmesi, tanımıyorsa onu bulmak için gerekli girişimlerde bulunması gerekir (Borçlar k  md  57)  Türk Med  k  'nda da hayvanlara ilişkin hükümler  vardır  Anılan yasanın 692  maddesine göre tutulan bir av hayvanı kaçar  ve sahibi onu yeniden yakalamak için hemen aramaya koyulmazsa o hayvan  sahipsiz hale gelir  Türk Med  k  'nun 854  maddesi hayvan rehnine  ilişkin düzenlemeler getirmiştir  8 mayıs 1986 tarih ve 3285 sayılı  Hayvan sağlığı ve zabıtası kanunu, hayvanlardan ve hayvan ürünlerinden  kaynaklanan hastalıklara karşı alınacak önlemleri, bulaşıcı hayvan  hastalıklarına karşı mücadele yöntemlerini düzenler  Yasaya göre yabancı  ülkelerle yapılacak her tür hayvan ve hayvan ürünlerinin dışalım ve  dışsatımı (ithali ve ihracı) Tarım orman ve köyişleri bakanlığı ile  Maliye ve gümrük batkınlığı tarafından birlikte saptanan gumrük  kapılarından yapılır   Sağlık raporu olmayan hayvan ve hayvan ürünlerinin yurda sokulmasına izin verilmez  Yurdun herhangi bir yerinde görülen  hayvan hastalıklarının ilgili kamu organlarına bildirilmesi gerekir  Hastalık haberini alan makamlar en yakın Tarım orman ve köyişleri  bakanlığı il ve ilçe müdürlüklerine bildirirler  Veteriner hekim  gelinceye kadar bölge koruma altına alınır, sağlık zabıtası önlemleri  alınır  Yine bu yasaya göre kent ve kasabalarda hayvan alım satımlarının  hayvan park, pazar ya da panayırlarında yapılması zorunludur  (Kurbanlık hayvan alım ve satımları bu kuralın dışındadır  ) Hayvan  kesimleri veteriner hekim denetiminde yapılır  —ikonogr  Antikçağ'dan bu yana, gerçek ya da düşsel hayvanlar, erdemleri  simgelemek için, bazen de kişileştirdikleri kahramanların ve tanrıların  simgesi olarak kullanılmışlardır  Mısır'da tanrı Re, panter ve başka  hayvanlar tarafından kişileştirilmiş-ti  Asurlular, aslan ve boğayı  iyilik ve kötülük simgesi olarak görüyorlardı  Griffon tüm Doğu  Akdeniz'de hükümdarın koruyucusuydu  Yunan-roma panteonunda, tanrıların simgeleri vardır: kartal iupiter'in, tavuskuşu iuno'nun, gecekuşu Minerva'nın, geyik Diana'nın vb  Hıristiyan sanatının başlangıcında (örn  Calixtus katakomplarında)  isa'yı simgelemek için kuzu, güvercin, geyik, tavusku-şu ve balık (yun  ikhthys, balık, isa'nın mo-nogramıdır) imgeleri kullanılmıştır  Kuzu,  Ravenna'daki Galla Placldia mozolesi'nin mozaiklerinde, daha sonra da  Van Eyck' in Kuzuya tapınma tablosunda isa' nın simgesidir  Bu hayvan  simgeciliği kökenini Kutsal Kitap'tan alır  incilciler'in simgeleri  Vahiy'den kaynaklanır  Ortaçağ skolastik faunasında tekboy-nuz, sfenks, griffon, yarı kentauros, siren gibi canavarlara gerçek hayvanların karıştığı da görülür  Bunlar, isa'nın yaşamından özel bir anı canlandırırlar  (Yükseliş için kartal, Çarmıha geriliş için pelikan)  Iblis'in  canlandırıldığı bir bestiariumdaysa iblis, teke, yarasa ve ejder  tarafından simgelenir  Ancak, hayvan simgeciliği çift anlam taşır:  aslan, isa'yı olduğu gibi Deccal'ı da simgeleyebilir  Skolastik dönemden  kalma bu bestlarium'un kaynağı, V  yy  'da latin-ceye çevrilmiş bir II  yy  yunan intihali olan Physiologos'lur, yapıt, hayvanların renk kattığı  bir tür efsanedir  islamöncesi türk sanatında hayvan figürleri sıkça kullanılmıştır Pazırık kurganlarında bulunmuş yapıtlar, hun sanatında hayvan figürlerinin çok kullanılan motiflerden olduğunu ortaya koymuştur  Bu kurganlarda  bulunmuş bir halı üzerinde süvari figürlerinden geniş bir su, geyik  figürlerinden ikinci bir bordür grifonlardan oluşan iç ve dış bordürler  yer alır (İ  Ö  Ill  -ll  yy  'lar)  Kurganlardan birinde ortaya çıkarılan  mumyalanmış bir ölünün vücudunda düşsel hayvan figürlerinden oluşan  döğmeler vardır  Eyer altı örtülerlndeki dağ keçisine saldıran griffon  sahnesinde, figürler gerçekçi bir üslupta başarıyla işlenmiştir  Alma-Ata'da Esik kurganlarında yapılan kazılarda ortaya çıkarılan  mezarda bulunmuş ölünün üzerindeki giysinin kolları aslan başı, kemeri  efsanevi bir kuşun geyiğe saldırışı, külahıysa çift yeleli dağ koyunu ve  çift kanatlı dağ koçu gibi hayvan motifli levhalarla süslüdür  Külahın  arkasında da kanatlı aslan, dağ keçisi, pars figürlü altın levhalar  vardır  Sayıları dört bini bulan altın levhalardaki at, kaplan, geyik,  pars, kurt, dağ keçisi, aslan, yırtıcı kuş figürleri, İ  Ö  IV  yy  'da  Kuzey ve Orta Asya maden sanatındaki gelişmişliği yansıtır  Göktürkler döneminden Kültigin heykelinde, tacın önüne kabartma halinde, kanatlarını açmış bir kartal arması işlenmiştir  Hunlar zamanında da  kullanılan bu motif gücü simgeliyordu ve daha sonra Selçuklular'da da  sıkça görüldü  Göktürk mezarlıklarında bulunmuş, koç biçiminde mezar  taşları geleneği (VIII  yy  ), Anadolu'da Karakoyunlular ve  Akkoyunlular'da da sürdürülmüştür  Sorçuk'ta bulunmuş, Uygurlar'dan kalma (VIII  -IX  yy  'lar) kalıptan  alçıya alınmış bir at başı, kabarmış yeleleri ve değişik yüz ifadesiyle  dikkati çeker  Kalıptan alçıya alınmış bir fil başı ise, (VIII  -IX  yy  'lar), oldukça stilize üsluptadır  Bu tür fil başı figürlerine  Kuça'daki duvar resimlerinde de rastlanır  At, deve, keçi gibi hayvan  motif-leriyse çok gerçekçi bir üslupta işlenmiştir  Hoço'da bulunmuş  VIII  -IX  yy  'lardan, dört nala koşan bir at freski de Uygurlar' ın  gerçekçi üslubuna örnek gösterilebilir  Bezeklik'teki, IX -X  yy  'lara  tarihlenen bir freskte, gölde yüzen beyaz yeleli, çift boynuzlu, küçük  kanatlı bir ejderle, ağaçlar arasında bir gazal başı işlenmiştir  islam sanatı figürlü süslemeyi yasaklamıştır  Ancak özellikle  Selçuklular'da ve ilhanlıların Anadolu'daki yapıtlarında simgesel olarak  kullanılmış hayvan motiflerine sıkça rastlanır  Özellikle aslan ve  kartal figürleri gücü simgeler  Anadolu Selçukluları döneminden pek çok  yapıda çoğunlukla çift başlı kartal kabartmaları bulunur (Niğde  Sungurbey camisi, Divriği Ulu camisi, vd  )  Bu motif Alaettin  Keyku-bat'ın arması olarak Kubadabad sarayı' nın çinilerine de  işlenmiştir  Dönemin yapılarında heykel ve kabartma olarak aslan figürü  kullanılmıştır (Kayseri iç kalesi, Divriği kalesi, Çardak  han'ıntaçkapısı, Diyarbakır Ulu camişi, Niğde Alaettin camisi, vb  )  Aslan ve kartalın yanı sıra en çok rastlanan hayvan figürleri boğa ve  ejderdir  Osmanlı yapılarındaysa hayvan figürlü süslemeler bulunmaz  Minyatür sanatında da hayvan figürleri kullanılmıştır  Artuklu emiri  Necmettin Alpi (XII  yy  ) için hazırlanan Kitâbül-Haşâ'iş'te çeşitli  hayvan resimlerinin yanı sıra bitki ve insan resimleri de vardı  Topkapı  sarayı müzesi'nde bulunan Mehmet Siyahka-lem'in Fatih albümünde de  gerçekçi bir üslupta İşlenmiş eşek, deve, kaplanla boğuşan boğa  figürleri yer alır   —isi  Kurallarına uygun bir kesim işleminde hayvan,  eziyet çektirilmemeye çaba gösterilerek kesim yerine getirilir, karnı  kıble yönüne gelecek biçimde yere yatırılır ve kesim sırasında  debelenmemesi için ayaklan sıkıca bağlanır, iyice keskin olması gereken  bıçak hayvanın boğazına çalınırken "Blsmillahi Allahu ekber" denildikten  sonra hayvanın soluk borusu, yemek borusu, su borusu ve bunlar  arasındaki iki damarın kesilmesiyle işlem tamamlanır  Hayvanın yüzülmesi  İçin can çekişmesini tamamlaması gerekir  Şafiilik dışındaki üç mezhebe  göre, Allah'ın adı anılmadan kesilen hayvanın etini yemek haram sayılır  (unutulmuş olması durumunda haram değildir)  Müslüman erkek ve kadınlar  ile birlikte, kitap ehlinden (ya-hudi, hıristiyan) olanların kestikleri  etler de yenilebilir  • Etleri yenilebilen ve yenilemeyen hayvanlar  Kuran'ın dört ayetinde  (11,173; V, 3; VI,139; XVI,155) kendiliğinden ölmüş hayvan etinin  (meyte), hayvanın bedeninden dışarı akan kanın (dem-i mesfuh), domuz  etinin ve Allah'ın adı anılmaksızın kesilen, öldürülen ya da avlanan  hayvan etinin haram olduğu bildirilir  Fıkıh kitaplarındaki etleri yenilebilen ve yenilemeyen hayvanlarla ilgili bilgiler hadislere ilk dönemlerdeki uygulamalara ve törelere dayandığından hangi hayvanların etlerinin helal ya da haram olduğu konusunda fıkıh bilginleri arasında tam bir görüş birliği yoktur  Fıkıh bilginleri, kural olarak vahşi ve yırtıcı olmayan, insanlarda tiksinti duygusu uyandırmayan hayvanların etlerinin yenilebileceğini belirtirler Buna göre: 1  azı dişleri ile kapıp avlayan, parçalayan ve  kendilerini savunan kurt, ayı, arslan, kaplan, pars, sincap, samur,  maymun, sırtlan, fil, köpek, kedi, tilki gibi hayvanların; 2  pençeleriyle yakalayıp avlayan kartal, akbaba, yarasa, alakarga, atmaca,  şahin, çaylak, kuzgun gibi kuşların; 3  pis olduğu kanısı yaygın olan  ve tiksinti uyandıran domuz, fare, akrep, yılan, kurbağa, sinek, arı,  köstebek, kirpi, solucan gibi hayvanların; 4  balıkların dışında kalan  ve balık biçiminde olmayan yengeç, midye, istiridye, ıstakoz, deniz  aygırı gibi su canlılarının etleri yenmez; 5  tetir ve eşeğin eti  haramdır  islamlık geleneğinde, savaş hayvanı sayılan atın etinin yenilmesi tahrimen (harama yakın) mekruhtur  Aslında eti helal olmakla birlikte kendiliğinden ölmüş (meyte), kurallara uygun kesilmek yerine boğulmak, başı koparılmak, başına tokmak vurulmak, şiş saplanmak gibi yollarla öldürülmüş ya da Allah' ın adı bile bile anılmaksızın kesilmiş hayvanların etleri yenmez  Avlanmak yoluyla hayvan öldürmeye hükmi ve ıztırari tezkiye denir ve bu durumda gerçek ve ihtiyari tezkiye'dekı olağan kesilme koşulları aranmaz  Ancak, avcının ava silah atarken, avcı hayvanını salarkan,  tuzak kurarken besmele çekmesi gerekir  Yakalanan hayvan kesilmeye zaman  kalmadan ölürse, eti yenilebilir; ancak, yakalandığında canlı ise  boğazının kesilmesi gerekir  Avcı olarak eğitilmemiş bir hayvanın  yakaladığı av, ölü olarak ele geçmişse, eti yenmez  
				__________________  Arkadaşlar, efendiler            ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler,            müritler, meczuplar memleketi olamaz  En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet            tarikatıdır   | 
|   | 
|  | 
|  |